sıvı gaz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sıvı gaz



"sıvı gaz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sıvı gaz liquid gas i.
Technical
sıvı gaz liquid gas i.

"sıvı gaz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(gaz sıvı vb) akıtmak discharge f.
(gaz, sıvı) tali borudan geçirmek bypass f.
(gaz, sıvı) ikincil borudan geçirmek bypass f.
(gaz, sıvı) tali borudan geçirmek by-pass f.
(gaz, sıvı) ikincil borudan geçirmek by-pass f.
(gaz) sıvı hale getirilemez incondensable s.
Phrasals
bir sıvı/gaz pompalamak pump in f.
içine sıvı/gaz pompalamak pump in f.
Technical
bir makinede kullanılan sıvı veya gaz working fluid i.
katıyı sıvı haline gelmeden gaz haline getirme sublimation i.
koruyucu giyecek malzemelerinin sıvı ve gaz nüfuziyetine direnci resistance of protective clothing materials to permeation by liquids and gases i.
maddenin durumu hava, sıvı, gaz gibi state of matter i.
sıvı-gaz karışımı liquid-gas mixture i.
sıvı veya gaz fazı liquid or gaseous phase i.
sıvı ve gaz kimyasallara karşı koruyucu giysi protective clothing against liquid and gaseous chemicals i.
sıvı ya da gaz sıkıştırma aleti compressor i.
sıvı ve gaz halindeki kimyasal maddeler liquid and gaseous chemicals i.
gaz sıvı vb akıtmak discharge f.
sıvı, gaz gibi bir maddeyi bir yüzey üzerinde yoğuşum şeklinde biriktirmek adsorb f.
yayılmak (sıvı gaz) diffuse f.
tekrar üretilebilen sıvı hidrokarbondan çok az miktarda içeren (doğal gaz) dry s.
tekrar üretilebilen sıvı hidrokarbon içermeyen (doğal gaz) dry s.
Mechanic
sıvı veya gaz dolu bir ortamda dönen bir cismin ileri doğru hareketine dik olan kuvvet magnus effect i.
Textile
sıvı ve gaz halindeki kimyasal maddelere karşı koruyucu giyecekler protective clothing against liquid and gaseous chemicals i.
Construction
katı tanelerin başka bir gaz veya sıvı ortamdaki çökelmeyen karışımı colloid i.
Aeronautic
gaz veya sıvı içerisinde hareket eden bir cismin toplam sürüklenmesinin cismin yüzeyine dik açıda basınç yapan bileşenlerden kaynaklanan kısmı pressure drag i.
Petrol
bileşenin sıvı fazdan gaz fazına dönüştüğü bir gaz-sıvı temas aleti stripper i.
hacimli gaz/sıvı tutucu slug catcher i.
hacimli gaz/sıvı tutucu slugcatcher i.
Medical
çıkarılan sıvı, gaz vb. maddenin yerine konması için hazırlanan takviye madde refill i.
Food Engineering
gaz katılmış sıvı mamuller liquid products with added gas i.
Physics
gaz karışımının sıvı haline dönüşmesi absorbition i.
gaz karışımının sıvı haline dönüşmesi absorption i.
sıvı veya gaz tarafından uygulanan basınç head i.
basınç uygulayan sıvı veya gaz head i.
sıvı ve gaz halleri arasında asılı duran akışkan supercritical fluid i.
(katıları) gaz akışı içerisinde sıvı gibi taşınabilmeleri için toz haline getirerek akışkanlaştırmak fluidize f.
(katıları) gaz akışı içerisinde sıvı gibi taşınabilmeleri için toz haline getirerek akışkanlaştırmak fluidise f.
Chemistry
gaz, sıvı veya çözünmez bir maddeye ait molekül veya iyonların bir başka maddenin yüzeyine yapışması adsorption i.
sıvı veya gaz halindeki kimyasal maddeler liquid or gaseous chemicals i.
acı bademe benzer tadı olan uçucu bir sıvı veya oldukça zehirli bir gaz hydrogen cyanide i.
birinci dünya savaşı'nda zehirli gaz olarak kullanılmış renksiz bir sıvı diphosgene i.
katı, sıvı veya gaz haldeki çözüngen maddeleri çözemeyen (sıvı) nonsolvent s.
sıvı ve gaz maddeler ile ilgili hydropneumatic s.
Environment
Sıvı ve gaz atıkların yoğunluğu density of liquid and gas wastes i.
Geology
mineral kütlesi içindeki gaz, sıvı veya katı halde bulunan, genellikle küçük cisim inclusion i.
gün değmemiş su, gaz veya mineralce zengin (sıvı) juvenile s.