sızmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sızmak



"sızmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sızmak infiltrate f.
sızmak ooze f.
sızmak seep f.
sızmak leak f.
General
sızmak fuddle f.
sızmak trickle f.
sızmak exude  f.
sızmak creep f.
sızmak filter f.
sızmak leak out f.
sızmak transude f.
sızmak insinuate f.
sızmak run out f.
sızmak effuse f.
sızmak emanate f.
sızmak escape f.
sızmak filter out f.
sızmak permeate f.
sızmak run f.
sızmak percolate f.
sızmak get f.
sızmak ooze out f.
sızmak transpire f.
sızmak penetrate f.
sızmak bleed f.
sızmak flow in f.
sızmak flow out f.
sızmak exude f.
sızmak leak f.
sızmak leach f.
sızmak seep out f.
sızmak trinkle [dialect] f.
sızmak honeycomb f.
sızmak mouse f.
sızmak overhang f.
sızmak inflow f.
sızmak drill [obsolete] f.
sızmak scunge f.
sızmak sicker f.
sızmak sigger f.
sızmak sip f.
sızmak sipe f.
Phrasals
sızmak leak away f.
sızmak pan out f.
sızmak ooze with something f.
sızmak slip over f.
sızmak bubble up f.
sızmak leach out f.
sızmak trickle down f.
Colloquial
sızmak sleep it off f.
Idioms
sızmak pass out (cold) f.
Technical
sızmak penetrate f.
sızmak seep f.
sızmak leak f.
sızmak exude f.
sızmak weep f.
Marine
sızmak make water f.
Food Engineering
sızmak leak f.
sızmak drain f.
Military
sızmak penetrate f.
Archaic
sızmak trill f.
sızmak drivel f.
Slang
sızmak pass the fuck out f.
sızmak konk out f.
sızmak cork off f.

"sızmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 131 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
içeri sızmak infiltrate f.
General
basına sızmak infiltrate the media f.
su sızmak dribble down f.
arasından sızmak percolate through f.
dışarı sızmak (sır) leak out f.
basına sızmak infiltrate the press f.
çatlaktan sızmak leak f.
sınırdan içeri sızmak infiltrate f.
sızmak (örgüt, kuruluş vb'ne) infiltrate f.
dışına sızmak leak out f.
ter şeklinde sızmak (içindeki su) sweat f.
duman sızmak give off smoke f.
duman sızmak emit smoke f.
-den sızmak soak through f.
(haber vb) dışarı sızmak get out f.
dışarı sızmak get out of f.
ışık sızmak (light) filter f.
deriden sızmak transude f.
içeri sızmak infiltrate into f.
toprağa sızmak leak into the soil f.
bir çetenin arasına sızmak infiltrate a gang f.
çevreye sızmak seep into the environment f.
(bir şeyi çalmak için) (bir yere) gizlice sızmak raid f.
zorla sızmak wriggle f.
içeri sızmak break f.
(zamk) sızmak gum f.
damlama sürecinde sızmak guttate f.
çatlaklardan sızmak cranny f.
çatlaktan girer gibi sızmak cranny f.
(ışık) karanlığın içinden sızmak pierce f.
yavaşça sızmak serpentine f.
yavaşça sızmak oozing s.
Phrasals
(bir kişi veya şeyle başka bir kişi veya şey/iki kişi veya şey) arasına girmek/sızmak get between f.
(bir kişi veya şeyle başka bir kişi veya şey/iki kişi veya şey) arasına girmek/sızmak get between (someone or something and someone or something else) f.
bir yere sızmak sneak over f.
gizlice girmek/sızmak creep in (to something) f.
içine sızmak seep into f.
içeriye sızmak leak in f.
(su vb) (bir yerin içine) sızmak seep in (to something) f.
-den sızmak permeate through something f.
(su vb) (bir yerde) sızmak seep out (of something) f.
(bir şeyden dışarıya doğru) sızmak/sızdırmak leach out of something f.
-den sızmak seep through something f.
-den sızmak leak out of something f.
(bir şeyin içine doğru) sızmak leach into something f.
-den akmak/sızmak oozed out from f.
-den akmak/sızmak ooze out of f.
-den sızmak leak through something f.
(bir şeyin içine) damla damla akmak/sızmak drip in (something) f.
(bir şeyin içine) damla damla akmak/sızmak drip into (something) f.
damla damla (bir şeyin) içine akmak/sızmak drip in f.
(bir yere) yavaş yavaş sızmak filter in (some place) f.
(bir yere) yavaş yavaş sızmak filter into (some place) f.
içeri sızmak filter in f.
bir şeyden sızmak ooze from f.
(bir şeyin) altından/arkasından sızmak peek out (from something) f.
aradan sızmak peek out f.
aradan sızmak peek out f.
(yorgunluktan) sızmak sack out f.
(bir yere/bir durumun içine) sızmak wangle (one's) way into (some place or some situation) f.
içine sızmak leach in f.
(bir şeyin) içine sızmak leach in (to something) f.
(bir şeye) sızmak slink into (something) f.
(bir şeye) sızmak slink in (something) f.
içeri sızmak slip in f.
içeri sızmak sail into f.
'-den sızmak pour through f.
(bir şeyden/yerden) dışarı sızmak surge out of (someone, something, or some place) f.
dışarı sızmak pump out f.
(bir şeyden) sızmak bubble up (through something) f.
(bir şeyin) arasından sızmak/çıkmak bubble up (through something) f.
içeri sızmak break in f.
-e damla damla akmak/sızmak drip into f.
-den içeri sızmak filter through f.
(bir şeyden) içeri sızmak filter through (something) f.
(biriyle/bir şeyle başka birinin/bir şeyin) arasına girmek/sızmak go between (someone or something and someone or something else) f.
(bir şeyin) içine sızmak infiltrate into (something) f.
(bir şeyden/bir yerden) sızmak issue (forth) from (some thing or place) f.
bir yerden sızmak issue from some place f.
'-den dışarıya doğru sızmak/sızdırmak leach out of f.
(bir şeyin içine) sızmak leak into (something) f.
(bir şeye) sızmak leak into (something) f.
(bir şeyin içine) sızmak leak in (something) f.
(bir şeye) sızmak leak in (something) f.
-den sızmak leak through f.
(birinden/bir şeyden) sızmak ooze out of (someone or something) f.
(bir şeyin) arasından sızmak percolate through (something) f.
-den sızmak permeate through f.
içine sızmak seep in f.
(bir şeyin) içine sızmak seep into (something) f.
(bir şeyin) içine sızmak seep in (something) f.
-den sızmak seep through f.
(bir şeyin) içine sızmak/süzülmek sink into (something) f.
(bir yere) sızmak slink into (some place) f.
(bir yere) sızmak sneak in (some place) f.
(bir yere) sinsice girmek/sızmak sneak in (some place) f.
(bir yere) sızmak sneak into (some place) f.
(bir yere) sinsice girmek/sızmak sneak into (some place) f.
içeri/içine sızmak stream in f.
içeri sızmak trickle in f.
dışarı sızmak trickle out (of something) f.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı sızmak trickle out (of something or some place) f.
(bir şeyden/bir yerden) sızmak trickle out (of something or some place) f.
-den sızmak trickle through f.
Phrases
(bir şeye/yere) sinsice sızmak worm into (something or some place) f.
(bir şeye/yere) çaktırmadan sızmak worm into (something or some place) f.
-e kurnazca sızmak worm into f.
'-e sinsice sızmak worm into f.
'-e yılan gibi sızmak worm into f.
Colloquial
(içki içtikten sonra) sızmak black out f.
(bir şeyin) içine/arasına sızmak infiltrate (something) f.
Idioms
içeri sızmak insinuate one's way into f.
içeri sızmak worm one's way into f.
kanepede sızmak crash on the couch f.
içip sızmak drink (oneself) to sleep f.
'-e sinsice sızmak worm (one's) way in f.
(bir şeye/bir yere) sinsice sızmak worm (one's) way into (something or some place) f.
(bir şeye/bir yere) zar zor girmek/sızmak wriggle (one's) way into (something or some place) f.
Politics
bir teşkilata sızmak infiltrate an organization f.
bir örgüte sızmak infiltrate an organization f.
Technical
içeri sızmak infiltrate f.
küçük gözeneklerden sızmak seep f.
Marine
(su) sızmak leak f.
sintineye sızmak bilge f.
Pathology
dokuya sızmak infiltrate f.
hücrelere sızmak infiltrate f.
Slang
sızmak (madde etkisiyle) nod out f.
(uyku) sızmak conk out f.
(içki içtikten sonra) sızmak zonk out f.
(uyku) sızmak conk off f.
(içmekten) sızmak/yığılıp kalmak squiff out f.