sağda solda - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sağda solda



"sağda solda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sağda solda right and left zf.
sağda solda everywhere zf.
sağda solda overall zf.
Colloquial
sağda solda on every hand expr.
sağda solda all over (some place) expr.
sağda solda all over (some place) expr.
sağda solda thither and yon expr.
Idioms
sağda solda left and right expr.

"sağda solda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

Türkçe İngilizce
General
teorilerini sağda solda anlatan kimse crotcheteer i.
sağda solda dolaşma pererration [obsolete] i.
karşı cinsten biriyle sağda solda gezmek galavant f.
karşı cinsten biriyle sağda solda gezmek gallavant f.
karşı cinsten biriyle sağda solda gezmek gallivant f.
Phrasals
sağda solda bırakmak leave around f.
sağda solda oyalanmak hang about f.
sağda solda oyalanmak hang around f.
üşengeç/miskin bir şekilde sağda solda yuvarlanmak loll about f.
sağda solda dolaşmak stray on f.
sağda solda bırakılmak lay about f.
vurarak sağda solda/etrafta gezdirmek bat around f.
(biriyle) orada burada/sağda solda takılmak bum around (with someone) f.
sağda solda aramak chase around after f.
(birini/bir şeyi) sağda solda aramak chase around after (someone or something) f.
(bir şeyi) dikkatsizce sağda solda bırakmak leave (something) about f.
sağda solda bırakılmak lie out f.
(sağda solda bir şey) aramak scavenge (around) for (something) f.
ile sağda solda yatıp kalkmak screw around with f.
(biriyle) sağda solda yatıp kalkmak screw around with (someone) f.
Phrases
sağda solda/yer gök fore and aft zf.
Colloquial
sağda solda dolaşıp kız tavlamaya çalışan aylak adam drugstore cowboy i.
sağda solda düzgün kıyafetlerle gezip kadınları tavlamaya çalışan adam drug store cowboy i.
sağda solda çapkınlık yapan adam drug store cowboy i.
ile (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally with f.
ile (sağda solda) zaman öldürmek dilly-dally with f.
ile (sağda solda) takılmak dilly-dally with f.
Idioms
(bir haberi/sırrı) açıklamak/ifşa etmek/sağda solda/uluorta konuşmak/etrafa duyurmak put something on the street f.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally (around) with someone or something f.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman öldürmek dilly-dally (around) with someone or something f.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) takılmak dilly-dally (around) with someone or something f.
hassas bir konuyu her yerde/sağda solda konuşmak shoot off at the mouth f.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss (one's) name around f.
(bir şeyi) dikkatsizce sağda solda bırakmak leave (something) around f.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss around (one's) name f.
karşısında solda/sağda cattywampus s.
Automotive
sağda (veya solda) yoğun atış heavy right/left pattern i.
Anatomy
sağda iç ana toplardamara boşalıp solda sol böbrek toplardamarına boşalan bir tek drenaj damarı vena centralis glandulae suprarenalis i.
Botanic
biri sağda biri solda olan (yapraklar) alternate s.
Archaic
sağda solda sürten dilly-dallying s.
Slang
sağda solda yatıp kalkmak screw around f.