Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
saldırmak
"saldırmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 161 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
saldırmak
attack
f.
2
Yaygın Kullanım
saldırmak
assault
f.
General
3
Genel
saldırmak
fang
i.
4
Genel
saldırmak
ramp
f.
5
Genel
saldırmak
assail
f.
6
Genel
saldırmak
turn upon
f.
7
Genel
saldırmak
make a dash
f.
8
Genel
saldırmak
charge
f.
9
Genel
saldırmak
go for
f.
10
Genel
saldırmak
hammer
f.
11
Genel
saldırmak
sweep down on
f.
12
Genel
saldırmak
fly at
f.
13
Genel
saldırmak
jump on
f.
14
Genel
saldırmak
run atilt at somebody
f.
15
Genel
saldırmak
snipe
f.
16
Genel
saldırmak
fall on
f.
17
Genel
saldırmak
offend
f.
18
Genel
saldırmak
press home
f.
19
Genel
saldırmak
snipe at
f.
20
Genel
saldırmak
level off
f.
21
Genel
saldırmak
fall upon
f.
22
Genel
saldırmak
molest
f.
23
Genel
saldırmak
dash
f.
24
Genel
saldırmak
round on
f.
25
Genel
saldırmak
lay on
f.
26
Genel
saldırmak
rush
f.
27
Genel
saldırmak
fall
f.
28
Genel
saldırmak
storm
f.
29
Genel
saldırmak
thrust
f.
30
Genel
saldırmak
mug
f.
31
Genel
saldırmak
come for
f.
32
Genel
saldırmak
lash out
f.
33
Genel
saldırmak
aggress
f.
34
Genel
saldırmak
descend
f.
35
Genel
saldırmak
lam into
f.
36
Genel
saldırmak
wade in
f.
37
Genel
saldırmak
insult
f.
38
Genel
saldırmak
ride atilt at somebody
f.
39
Genel
saldırmak
push
f.
40
Genel
saldırmak
come down on
f.
41
Genel
saldırmak
lay
f.
42
Genel
saldırmak
lay about
f.
43
Genel
saldırmak
turn on
f.
44
Genel
saldırmak
run at
f.
45
Genel
saldırmak
go at
f.
46
Genel
saldırmak
light into
f.
47
Genel
saldırmak
invade
f.
48
Genel
saldırmak
pounce
f.
49
Genel
saldırmak
tear into
f.
50
Genel
saldırmak
come at
f.
51
Genel
saldırmak
rampage
f.
52
Genel
saldırmak
assault
f.
53
Genel
saldırmak
lunge
f.
54
Genel
saldırmak
set up
f.
55
Genel
saldırmak
wade into
f.
56
Genel
saldırmak
come upon
f.
57
Genel
saldırmak
hit at
f.
58
Genel
saldırmak
beat up
f.
59
Genel
saldırmak
hit
f.
60
Genel
saldırmak
come on
f.
61
Genel
saldırmak
lash into
f.
62
Genel
saldırmak
attack
f.
63
Genel
saldırmak
fly at somebody
f.
64
Genel
saldırmak
fly out at somebody
f.
65
Genel
saldırmak
let somebody have it
f.
66
Genel
saldırmak
make a dead-set at
f.
67
Genel
saldırmak
hit out
f.
68
Genel
saldırmak
flow in
f.
69
Genel
saldırmak
raid
f.
70
Genel
saldırmak
reive [scottish]
f.
71
Genel
saldırmak
thrash
f.
72
Genel
saldırmak
threste [obsolete]
f.
73
Genel
saldırmak
do violence on
f.
74
Genel
saldırmak
levy war
f.
75
Genel
saldırmak
let drive
f.
76
Genel
saldırmak
attame [obsolete]
f.
77
Genel
saldırmak
zap
f.
78
Genel
saldırmak
bestorm
f.
79
Genel
saldırmak
herry
f.
80
Genel
saldırmak
hunch
f.
81
Genel
saldırmak
lump [dialect] [uk]
f.
82
Genel
saldırmak
ribroast
f.
83
Genel
saldırmak
clap
f.
84
Genel
saldırmak
onfall
f.
85
Genel
saldırmak
onset [obsolete]
f.
86
Genel
saldırmak
overrun
f.
87
Genel
saldırmak
ruffle
f.
88
Genel
saldırmak
inbreak
f.
89
Genel
saldırmak
pop
f.
90
Genel
saldırmak
outlash
f.
91
Genel
saldırmak
press
f.
92
Genel
saldırmak
scuff
f.
93
Genel
saldırmak
shoot
f.
94
Genel
saldırmak
sic
f.
95
Genel
saldırmak
sool
f.
96
Genel
saldırmak
square
f.
97
Genel
saldırmak
strike
f.
Irregular Verb
98
Irregular Verb
saldırmak
thraste [obsolete]
f.
Phrasals
99
Öbek Fiiller
saldırmak
fly on
f.
100
Öbek Fiiller
saldırmak
stand upon
f.
101
Öbek Fiiller
saldırmak
thrust to
f.
102
Öbek Fiiller
saldırmak
heave at
f.
103
Öbek Fiiller
saldırmak
lay at [dialect]
f.
104
Öbek Fiiller
saldırmak
spring on
f.
105
Öbek Fiiller
saldırmak
set about
f.
106
Öbek Fiiller
saldırmak
lay on
f.
107
Öbek Fiiller
saldırmak
bust on (someone or something)
f.
108
Öbek Fiiller
saldırmak
bust on someone/something
f.
109
Öbek Fiiller
saldırmak
lace into
f.
110
Öbek Fiiller
saldırmak
pitch in
f.
111
Öbek Fiiller
saldırmak
bash about
f.
112
Öbek Fiiller
saldırmak
tear into
f.
113
Öbek Fiiller
saldırmak
come at
f.
114
Öbek Fiiller
saldırmak
lay into
f.
115
Öbek Fiiller
saldırmak
light into
f.
116
Öbek Fiiller
saldırmak
rush upon
f.
117
Öbek Fiiller
saldırmak
pitch into
f.
118
Öbek Fiiller
saldırmak
lam into
f.
119
Öbek Fiiller
saldırmak
go at
f.
120
Öbek Fiiller
saldırmak
cut up
f.
121
Öbek Fiiller
saldırmak
fall on
f.
122
Öbek Fiiller
saldırmak
fall on
f.
123
Öbek Fiiller
saldırmak
fall upon
f.
124
Öbek Fiiller
saldırmak
fall upon
f.
125
Öbek Fiiller
saldırmak
go for
f.
126
Öbek Fiiller
saldırmak
lay to
f.
127
Öbek Fiiller
saldırmak
fly into
f.
128
Öbek Fiiller
saldırmak
get at
f.
129
Öbek Fiiller
saldırmak
rumple up
f.
130
Öbek Fiiller
saldırmak
whale away
f.
131
Öbek Fiiller
saldırmak
whale into
f.
132
Öbek Fiiller
saldırmak
drop into
f.
Colloquial
133
Konuşma Dili
saldırmak
give (one) bondi [australia]
f.
134
Konuşma Dili
saldırmak
give someone bondi [australia]
f.
135
Konuşma Dili
saldırmak
have at
f.
136
Konuşma Dili
saldırmak
whomp on
f.
137
Konuşma Dili
saldırmak
bring on
f.
Idioms
138
Deyim
saldırmak
be upon the bones of
f.
139
Deyim
saldırmak
lay hands on
f.
140
Deyim
saldırmak
lift the hand against
f.
141
Deyim
saldırmak
lift up the hand against
f.
142
Deyim
saldırmak
let one have it
f.
143
Deyim
saldırmak
have a go at it
f.
144
Deyim
saldırmak
let have it
f.
145
Deyim
saldırmak
stick in one's crop
f.
146
Deyim
saldırmak
interfere with
expr.
Law
147
Hukuk
saldırmak
assault
f.
148
Hukuk
saldırmak
attack
f.
149
Hukuk
saldırmak
aggress
f.
150
Hukuk
saldırmak
rape
f.
151
Hukuk
saldırmak
violate
f.
Technical
152
Teknik
saldırmak
attack
f.
Marine
153
Denizcilik
saldırmak
fall foul of
f.
Military
154
Askeri
saldırmak
strike
f.
Archaic
155
Eski Kullanım
saldırmak
fall foul
f.
156
Eski Kullanım
saldırmak
give
f.
157
Eski Kullanım
saldırmak
infest
f.
Slang
158
Argo
saldırmak
towel [australia]
f.
159
Argo
saldırmak
do over [uk]
f.
British Slang
160
İngiliz Argosu
saldırmak
stomp on
f.
161
İngiliz Argosu
saldırmak
lace into
f.
"saldırmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 343 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
komut verildiğinde saldırmak için eğitilmiş bekçi köpeği
attack dog
i.
2
Genel
saldırmak için pusuya yatma
grassation [obsolete]
i.
3
Genel
merdivenle çıkarak saldırmak
escalade
f.
4
Genel
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
run amok
f.
5
Genel
üzerine saldırmak
set upon
f.
6
Genel
aç kurt gibi saldırmak
attack a meal like a ravenous wolf
f.
7
Genel
kanattan saldırmak
flank
f.
8
Genel
üzerine saldırmak
lunge
f.
9
Genel
mızrakla saldırmak
tilt
f.
10
Genel
birdenbire üstüne saldırmak
fly at
f.
11
Genel
sözle veya yazıyla saldırmak
lash
f.
12
Genel
birdenbire saldırmak (sözle)
round on
f.
13
Genel
üstüne saldırmak
pitch into
f.
14
Genel
üstüne saldırmak
set at
f.
15
Genel
vahşice saldırmak
savage
f.
16
Genel
topluca saldırmak
mob
f.
17
Genel
birine birdenbire sözlerle saldırmak
fly at someone's throat
f.
18
Genel
üzerine saldırmak
lunge at
f.
19
Genel
saldırmak (kuş)
swoop
f.
20
Genel
birdenbire saldırmak (fiilen)
round on
f.
21
Genel
inip saldırmak (düşmana)
descend up
f.
22
Genel
inip saldırmak (düşmana)
descend on
f.
23
Genel
bıçakla saldırmak
attack with a knife
f.
24
Genel
dört bir yandan saldırmak
beset
f.
25
Genel
nükleer silahla saldırmak
nuke
f.
26
Genel
aniden saldırmak
pounce
f.
27
Genel
aniden saldırmak
turn on
f.
28
Genel
kişilik haklarına saldırmak
violate one's personal rights
f.
29
Genel
kişilik haklarına saldırmak
defame someone
f.
30
Genel
arkadan saldırmak
charge from behind
f.
31
Genel
arkadan saldırmak
attack from behind
f.
32
Genel
birine satırla saldırmak
attack someone with meat cleaver
f.
33
Genel
birine nedensiz yere saldırmak
attack someone for no reason
f.
34
Genel
bir polis memuruna saldırmak
assault a police officer
f.
35
Genel
birine bıçakla saldırmak
attack someone with a knife
f.
36
Genel
bir memura saldırmak
attack an officer
f.
37
Genel
birine sözlü olarak saldırmak
attack someone verbally
f.
38
Genel
birine saldırmak
attack someone
f.
39
Genel
aniden saldırmak
coldcock
f.
40
Genel
sürü olarak saldırmak
rabble
f.
41
Genel
aniden saldırmak
raid
f.
42
Genel
yeniden saldırmak
reattack
f.
43
Genel
tekrar saldırmak
recharge
f.
44
Genel
acı sözlerle saldırmak
recriminate
f.
45
Genel
fiziksel ya da sözle saldırmak
lace
f.
46
Genel
acımasızca saldırmak
tomahawk
f.
47
Genel
uzun dişi ile saldırmak
tusk
f.
48
Genel
birdenbire saldırmak
turn
f.
49
Genel
(yemeğe) iştahla saldırmak
attack
f.
50
Genel
hızla saldırmak
zoom
f.
51
Genel
öldürmek amacıyla saldırmak
meat–ax
f.
52
Genel
bir anda saldırmak
jump
f.
53
Genel
pala ile saldırmak
machete
f.
54
Genel
şiddetle saldırmak
blast
f.
55
Genel
öfkeyle saldırmak
whale
f.
56
Genel
hiddetle saldırmak
whale
f.
57
Genel
şiddetle saldırmak
whang
f.
58
Genel
şahin gibi üstüne çullanıp saldırmak
hawk
f.
59
Genel
uçarken saldırmak
hawk
f.
60
Genel
boynuzuyla saldırmak
hook
f.
61
Genel
şiddetle saldırmak
moer
f.
62
Genel
vahşice saldırmak
moer
f.
63
Genel
(sert sözlerle) saldırmak
yerk [dialect]
f.
64
Genel
şiddetle saldırmak
light
f.
65
Genel
(yemeğe) açgözlülükle saldırmak
lurch [obsolete]
f.
66
Genel
buldog gibi saldırmak
bulldog
f.
67
Genel
gizlendiği yerden aniden çıkarak saldırmak
bushwhack
f.
68
Genel
çete halinde saldırmak
gang
f.
69
Genel
büyük bir güçle saldırmak
rifle
f.
70
Genel
aniden saldırmak
chop [obsolete]
f.
71
Genel
aniden saldırmak
hit
f.
72
Genel
eleştirerek saldırmak
oppugn
f.
73
Genel
(birine) saldırmak
overfall
f.
74
Genel
(fiziksel olarak) saldırmak
impugn [obsolete]
f.
75
Genel
yeniden saldırmak
reassail
f.
76
Genel
sözle saldırmak
belabor
f.
77
Genel
sözle saldırmak
belabour [uk]
f.
78
Genel
sözle saldırmak
belabour [uk]
f.
79
Genel
savaş baltası ile saldırmak
pollax
f.
80
Genel
aniden saldırmak
invade
f.
81
Genel
aniden saldırmak
pearl harbor
f.
82
Genel
sözle saldırmak
pelt
f.
83
Genel
sözle saldırmak
pelter
f.
84
Genel
rastgele vurarak saldırmak
potshot
f.
85
Genel
aniden saldırmak
pounce
f.
86
Genel
bölgesine giren insan veya hayvana saldırmak
dive-bomb
f.
87
Genel
bölgesine giren canlının baş kısmına saldırmak
dive-bomb
f.
88
Genel
yangın bombası ile saldırmak
firebomb
f.
89
Genel
yangın bombası ile hedefe saldırmak
firebomb
f.
90
Genel
şiddetle saldırmak
flail
f.
91
Genel
birine saldırmak
fly
f.
92
Genel
uçarak saldırmak
fly
f.
93
Genel
sivri uçlu bir silahla saldırmak
foin
f.
94
Genel
molotof kokteyli ile saldırmak
petrol bomb
f.
95
Genel
düşmanca saldırmak
press
f.
96
Genel
birden kuvvetle saldırmak
shock [obsolete]
f.
97
Genel
(horoz dövüşünde) mahmuz ile saldırmak
shuffle
f.
98
Genel
(köpek) saldırmak
skitch [new zealand]
f.
99
Genel
hızla ve şiddetle saldırmak
slash at
f.
100
Genel
birden saldırmak
smite
f.
101
Genel
bıçakla saldırmak
snee [obsolete]
f.
102
Genel
art niyetle saldırmak
snipe
f.
103
Genel
aniden saldırmak
surprise
f.
104
Genel
aniden saldırmak
surprize
f.
Phrasals
105
Öbek Fiiller
yemeğe saldırmak/dalmak
tear into
f.
106
Öbek Fiiller
enerjik biçimde saldırmak
tie into
f.
107
Öbek Fiiller
saldırmak için yaklaşmak
bear against
f.
108
Öbek Fiiller
aniden saldırmak
beat up
f.
109
Öbek Fiiller
her yönden şiddetle saldırmak
lay about
f.
110
Öbek Fiiller
çıldırarak önüne çıkana saldırmak
run amuck
f.
111
Öbek Fiiller
rastgele vuruşlarla saldırmak
hit out
f.
112
Öbek Fiiller
silahla saldırmak
assail with
f.
113
Öbek Fiiller
bir şeyle saldırmak/saldırıda bulunmak
assail with
f.
114
Öbek Fiiller
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek
besiege with (something)
f.
115
Öbek Fiiller
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek
besiege someone or something with something
f.
116
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye) saldırmak
charge at (someone or something)
f.
117
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye) saldırmak
charge down on (someone or something)
f.
118
Öbek Fiiller
acımasızca saldırmak
inveigh against
f.
119
Öbek Fiiller
acımasızca saldırmak
take off the gloves
f.
120
Öbek Fiiller
aniden saldırmak
come upon
f.
121
Öbek Fiiller
bıçakla saldırmak
slash out at someone
f.
122
Öbek Fiiller
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into
f.
123
Öbek Fiiller
birine doğru koşmak/saldırmak
rush at someone
f.
124
Öbek Fiiller
birine saldırmak
run out at someone
f.
125
Öbek Fiiller
birine sözle saldırmak
lash out at somebody
f.
126
Öbek Fiiller
çekmek/saldırmak (şiddetli bir şekilde)
tear at
f.
127
Öbek Fiiller
iştahla saldırmak
pitch into
f.
128
Öbek Fiiller
iştahla saldırmak
pitch in
f.
129
Öbek Fiiller
şiddetle saldırmak
hit out for something
f.
130
Öbek Fiiller
şiddette saldırmak
light into
f.
131
Öbek Fiiller
şiddetle saldırmak
inveigh against
f.
132
Öbek Fiiller
üstüne saldırmak
come out at someone
f.
133
Öbek Fiiller
üstüne saldırmak
come out towards someone
f.
134
Öbek Fiiller
üzerine atılmak/saldırmak
lunge at
f.
135
Öbek Fiiller
üzerine atılmak/saldırmak
lunge for
f.
136
Öbek Fiiller
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or something)
f.
137
Öbek Fiiller
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
cut at (someone or an animal)
f.
138
Öbek Fiiller
birine veya bir şeye saldırmak
charge down on someone or something
f.
139
Öbek Fiiller
birine veya bir şeye zincirden boşanmış gibi yaklaşmak/koşmak/saldırmak
charge down on someone or something
f.
140
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
fall upon (someone or something)
f.
141
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
fall on (someone or something)
f.
142
Öbek Fiiller
aniden ve acımasızca saldırmak
fall on
f.
143
Öbek Fiiller
aniden ve acımasızca saldırmak
fall on
f.
144
Öbek Fiiller
aniden ve acımasızca saldırmak
fall upon
f.
145
Öbek Fiiller
aniden ve acımasızca saldırmak
fall upon
f.
146
Öbek Fiiller
(bir yerden) saldırmak, fırlamak, sıçramak
strike from (something)
f.
147
Öbek Fiiller
yemeğe saldırmak
dive into (something)
f.
148
Öbek Fiiller
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or something
f.
149
Öbek Fiiller
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
cut at someone or an animal
f.
150
Öbek Fiiller
(birine) saldırmak
set at
f.
151
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye) saldırmak
tilt at
f.
152
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye) mızrakla/kılıçla saldırmak
tilt at
f.
153
Öbek Fiiller
birine/bir şeye saldırmak
jump on someone or something
f.
154
Öbek Fiiller
(birine) fiziksel olarak saldırmak
lay into (someone)
f.
155
Öbek Fiiller
(birine) saldırmak
lay into (someone)
f.
156
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyle) saldırmak
smite (someone or something) with (something)
f.
157
Öbek Fiiller
birine bir şeyle saldırmak
smite someone with something
f.
158
Öbek Fiiller
(birine) (fiziksel/sözlü olarak) saldırmak
strike out at (one)
f.
159
Öbek Fiiller
(birinin) üstüne saldırmak
toss at (someone)
f.
160
Öbek Fiiller
bir yemeğe saldırmak
lash into something
f.
161
Öbek Fiiller
bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak
lash into something
f.
162
Öbek Fiiller
-e saldırmak/vurmak
strike (something) into
f.
163
Öbek Fiiller
işe, yemeğe saldırmak
lay to
f.
164
Öbek Fiiller
(birine ya da bir şeye) sözlü olarak saldırmak
level (something) against (someone or something)
f.
165
Öbek Fiiller
etrafındakilere saldırmak
lay about
f.
166
Öbek Fiiller
her açıdan işe saldırmak
lay about
f.
167
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) acımasızca saldırmak
wail on (someone or something)
f.
168
Öbek Fiiller
bir şeye saldırmak
swoop down upon something
f.
169
Öbek Fiiller
bir şeye saldırmak
swoop down on something
f.
170
Öbek Fiiller
(bir yere) saldırmak
tear into (some place)
f.
171
Öbek Fiiller
bir yere saldırmak
tear into a place
f.
172
Öbek Fiiller
birine saldırmak
bank on someone
f.
173
Öbek Fiiller
-e saldırmak
charge at
f.
174
Öbek Fiiller
-e saldırmak
charge down on
f.
175
Öbek Fiiller
(birine) saldırmak
hop into
f.
176
Öbek Fiiller
(birine) saldırmak için gelmek
come for (someone)
f.
177
Öbek Fiiller
(birine) gelip çatmak/saldırmak
come for (someone)
f.
178
Öbek Fiiller
çıkıp saldırmak
come out at
f.
179
Öbek Fiiller
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
f.
180
Öbek Fiiller
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
f.
181
Öbek Fiiller
birden birine/bir şeye saldırmak
come out at someone or something
f.
182
Öbek Fiiller
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
f.
183
Öbek Fiiller
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
f.
184
Öbek Fiiller
birden birine/bir şeye saldırmak
come out toward someone or something
f.
185
Öbek Fiiller
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
f.
186
Öbek Fiiller
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
f.
187
Öbek Fiiller
birden birine/bir şeye saldırmak
come out towards someone or something
f.
188
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak
come out toward (someone or something)
f.
189
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak
come out towards (someone or something)
f.
190
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak
cut away at (someone or something)
f.
191
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
fall on (someone or something)
f.
192
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
fall onto (someone or something)
f.
193
Öbek Fiiller
şiddetle saldırmak
rip into
f.
194
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) birdenbire üstüne saldırmak
fly at (someone or something)
f.
195
Öbek Fiiller
saldırmak üzere yaklaşmak
go in
f.
196
Öbek Fiiller
birlik olup (birine) saldırmak
gang up (on someone)
f.
197
Öbek Fiiller
birlik olup (birine) saldırmak
gang up on (one)
f.
198
Öbek Fiiller
(birine/bir hayvana) saldırmak
get at (someone or an animal)
f.
199
Öbek Fiiller
birine/bir şeye saldırmak
go at someone or something
f.
200
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin üstüne saldırmak/atlamak
go at someone or something
f.
201
Öbek Fiiller
(birine) var gücüyle saldırmak
go at (someone)
f.
202
Öbek Fiiller
(birine) saldırmak
go for (someone)
f.
203
Öbek Fiiller
(birinin) üstüne saldırmak
go for (someone)
f.
204
Öbek Fiiller
(bir şeye) saldırmak
go for (something)
f.
205
Öbek Fiiller
birine saldırmak
have at someone
f.
206
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) vurmak/saldırmak
hit at (someone or something)
f.
207
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak
hit back (at someone or something)
f.
208
Öbek Fiiller
(birinin) üstüne saldırmak
jump out at (one)
f.
209
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) tekmeyle saldırmak
kick at (someone or something)
f.
210
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
lam into (someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak
lash into (someone or something)
f.
212
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
lash into (someone or something)
f.
213
Öbek Fiiller
(bir yemeğe) gömülmek/saldırmak
lash into (someone)
f.
214
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
lash out against (someone or something)
f.
215
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak/saldırmak
lash out against (someone or something)
f.
216
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) aniden saldırmak
lash out at (someone or something)
f.
217
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) aniden üstüne atlamak/saldırmak
lash out at (someone or something)
f.
218
Öbek Fiiller
(birine) saldırmak
light into (someone)
f.
219
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
lunge at (someone or something)
f.
220
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/saldırmak
lunge at (someone or something)
f.
221
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
lunge for (someone or something)
f.
222
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/saldırmak
lunge for (someone or something)
f.
223
Öbek Fiiller
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run out at (someone or something)
f.
224
Öbek Fiiller
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
run up on (someone or something)
f.
225
Öbek Fiiller
koşup (birine/bir şeye) saldırmak
rush at (someone or something)
f.
226
Öbek Fiiller
(birine) sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into (one)
f.
227
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
set on (someone or something)
f.
228
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak
set on (someone or something)
f.
229
Öbek Fiiller
-e bıçakla saldırmak
slash at
f.
230
Öbek Fiiller
(birine) bıçakla saldırmak
slash at (someone)
f.
231
Öbek Fiiller
ile saldırmak
smite with
f.
232
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) saldırmak
tear into (someone or something)
f.
233
Öbek Fiiller
(birine) sözle saldırmak
wade into (one)
f.
234
Öbek Fiiller
'-e saldırmak
wage against
f.
235
Öbek Fiiller
üstüne saldırmak
drop into
f.
Phrases
236
İfadeler
savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay
it is easy to find a stick to beat a dog
expr.
Colloquial
237
Konuşma Dili
birisine saldırmak
jump someone
f.
238
Konuşma Dili
tümü gücüyle saldırmak
smite hip and thigh
f.
239
Konuşma Dili
(birine veya bir şeye) saldırmak
have at (someone or something)
f.
240
Konuşma Dili
(yemek gibi bir şeye) saldırmak
have at (something)
f.
241
Konuşma Dili
her yönden saldırmak
lay about one
f.
242
Konuşma Dili
üstüne saldırmak
whomp on
f.
243
Konuşma Dili
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
go amok [datyed]
f.
244
Konuşma Dili
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak
go amok [datyed]
f.
245
Konuşma Dili
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak
go amuck [dated]
f.
246
Konuşma Dili
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak
go amuck [dated]
f.
247
Konuşma Dili
(fiziksel olarak) saldırmak
have a go [uk]
f.
248
Konuşma Dili
(fiziksel olarak) saldırmak
have-a-go [uk]
f.
249
Konuşma Dili
birine tuğlayla/tuğlalarla saldırmak
brick
f.
Idioms
250
Deyim
düşmana saldırmak
give battle
f.
251
Deyim
çıldırarak önüne çıkana saldırmak
run a muck
f.
252
Deyim
hepsi birden saldırmak/hücum etmek
come thick and fast
f.
253
Deyim
aniden saldırmak
take by storm
f.
254
Deyim
aniden saldırmak
hit below the belt
f.
255
Deyim
birine (sözlü olarak) girişmek/saldırmak (açtı ağzını yumdu gözünü)
let someone have it with both barrels
f.
256
Deyim
birden saldırmak
fly at someone
f.
257
Deyim
birisine saldırmak
have a go at someone
f.
258
Deyim
güruh halinde saldırmak
attack in force
f.
259
Deyim
gözünü kırpmadan saldırmak
walk into
f.
260
Deyim
oraya buraya saldırmak
go on a rampage
f.
261
Deyim
pervasızca saldırmak
walk into
f.
262
Deyim
(bir yemeğe vb.) saldırmak
lace into something
f.
263
Deyim
(bir yemeğe vb.) saldırmak
light into something
f.
264
Deyim
yeldeğirmenlerine saldırmak
tilt at windmills
f.
265
Deyim
(birinin üzerine) saldırmak
walk into
f.
266
Deyim
(birinin) kafasına saldırmak
smash (one's) head in
f.
267
Deyim
topluca saldırmak
come thick and fast
f.
268
Deyim
birine saldırmak
get the knife into (or in) someone
f.
269
Deyim
birine saldırmak
stick the knife into (or in) someone
f.
270
Deyim
(birine) saldırmak
give (one) the works
f.
271
Deyim
(birine) saldırmak
take a run at (someone)
f.
272
Deyim
sözlü olarak saldırmak
make heads roll
f.
273
Deyim
(birine/bir şeye) saldırmak
make a dead set upon (someone or something) [obsolete]
f.
274
Deyim
oraya buraya saldırmak
be on a rampage
f.
275
Deyim
sokaklarda sağa sola saldırmak
be/go on the rampage
f.
276
Deyim
istekle/hevesle saldırmak
go like gangbusters [us]
f.
277
Deyim
(birine) var gücüyle saldırmak
go at (one) hammer and tongs
f.
278
Deyim
acımasızca saldırmak
go for the throat
f.
279
Deyim
zayıf yerine saldırmak
go for the throat
f.
280
Deyim
tüm/var gücüyle saldırmak
go for the throat
f.
281
Deyim
önce saldırmak
go on the offensive
f.
282
Deyim
önce saldırmak
go onto the offensive
f.
283
Deyim
önce saldırmak
take the offensive
f.
284
Deyim
(birine/bir şeye) saldırmak
have a go (at someone or something)
f.
285
Deyim
-e saldırmak
have a go at
f.
286
Deyim
'-e sözle saldırmak
have a pop at
f.
287
Deyim
'-e sözle saldırmak
take a pop at
f.
288
Deyim
(birine) saldırmak
have back at (one)
f.
289
Deyim
(birine) birden saldırmak
round upon (one)
f.
290
Deyim
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
sail into someone
f.
291
Deyim
birine sözle saldırmak/dil uzatmak
light into someone
f.
292
Deyim
(birine) saldırmak
set about (one) [old-fashioned]
f.
Politics
293
Siyasal
düşmana saldırmak üzere özel kişilere ait gemilerin kullanılması
privateering
i.
294
Siyasal
bir ülkenin düşmanlara saldırmak için hukuku kullanması
lawfare
i.
295
Siyasal
yeniden saldırmak
reinvade
f.
296
Siyasal
(bir adaya) karalama kampanyasıyla saldırmak
bork [us]
f.
Technical
297
Teknik
kaçmış gibi manevra yapıp ardından takip eden rakibine saldırmak için dönen dövüş horozu
wheeler
i.
298
Teknik
denizaltı ile saldırmak
submarine
f.
Marine
299
Denizcilik
savaş gemisinin ana direklerde bulunan ve düşman gemisindeki mürettebata saldırmak için kullanılan silah basamakları
fighting top
i.
300
Denizcilik
gemi bordası tarafına saldırmak
fall aboard of
f.
301
Denizcilik
gemiye zorla çıkarak saldırmak
board
f.
History
302
Tarih
(antik roma) şehir surlarına saldırmak için kullanılan bir tür alet
sambuca
i.
Military
303
Askeri
(eskiden) tahkimatlara saldırmak için kullanılan hareketli kule
belfry
i.
304
Askeri
saldırmak veya arama yapmak için gemiye çıkan grup
boarding party
i.
305
Askeri
eskiden kuşatmacıların bir şehri çevreleyen surlara saldırmak için kullandığı uzun ve hareketli kulübe
muscule
i.
306
Askeri
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme
flank march
i.
307
Askeri
havadan saldırmak
blitz
f.
308
Askeri
(kanattan) saldırmak
envelop
f.
309
Askeri
etrafını kuşatarak saldırmak
envelop
f.
310
Askeri
düşmanı aldatmak için saldırmak
demonstrate
f.
311
Askeri
sualtı bombası ile saldırmak
depth-charge
f.
312
Askeri
sualtı bombası ile saldırmak
depth-bomb
f.
313
Askeri
tırmanma merdiveniyle saldırmak
scale
f.
314
Askeri
bombaları sektirerek saldırmak
skip-bomb
f.
315
Askeri
bombaları sektirerek saldırmak
skip bomb
f.
316
Askeri
denizaltı ile saldırmak
submarine
f.
Hunting
317
Silah/Atıcılık
(geyik avında) gizlenip aniden saldırmak
tuft
f.
Football
318
Futbol
kanatlardan saldırmak
attack down the wings
f.
319
Futbol
kanatlardan saldırmak
attack from the wings
f.
Chess
320
Satranç
rakibe saldırmak için istediği zaman kullanabilecek şah haricindeki taşlar
material
i.
Archaic
321
Eski Kullanım
tekrar tekrar saldırmak
annoy
f.
Ornithology
322
Kuşbilim
(yırtıcı kuş) pençelerini geçirerek saldırmak
strike
f.
Slang
323
Argo
birine sözlü olarak saldırmak
rank on someone
f.
324
Argo
birden birine saldırmak (cinsel anlamda)
pounch
f.
325
Argo
yemeğe saldırmak
bog in
f.
326
Argo
(birine) saldırmak
bust (one's) ass
f.
327
Argo
düşmana aniden çok sayıda birlikle saldırmak (video ve strateji oyunlarında)
zerg
f.
328
Argo
birden saldırmak
jump
f.
329
Argo
birine saldırmak
jump
f.
330
Argo
birinin üstüne atlamak/saldırmak
jump
f.
331
Argo
(birine) saldırmak
kick ass on (one)
f.
332
Argo
(birine) saldırmak
kick the shit out of (one)
f.
333
Argo
(birine) saldırmak
kick the shit out of someone
f.
334
Argo
(birine) saldırmak
knock the shit out of someone
f.
335
Argo
(birine) saldırmak
kick the stuffing out of (one)
f.
336
Argo
tuğlayla saldırmak
brick
f.
337
Argo
(genellikle ateşli silah ile) birine saldırmak
hose
f.
338
Argo
-e sözlü olarak saldırmak
rank on
f.
339
Argo
(birine) saldırmak
step to (one) [us]
f.
340
Argo
(birine/bir şeye) saldırmak
stomp a mudhole in (someone or something)
f.
341
Argo
-e saldırmak
kick the stuffing out of
British Slang
342
İngiliz Argosu
birine sözlü olarak saldırmak
eat the head off someone
f.
343
İngiliz Argosu
sözle saldırmak
have a pop at (someone)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of saldırmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy