İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Technical | ||||
Teknik | solar-powered s. | güneş enerjili | ||
We use solar-powered distillation to desalinate our water. Suyumuzu tuzdan arındırmak için güneş enerjili damıtma kullanıyoruz. More Sentences |
||||
Teknik | solar-powered s. | güneş enerjisiyle çalışan | ||
I wish I had solar-powered car. Keşke güneş enerjisiyle çalışan bir arabam olsaydı. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | solar powered electric forecourt i. | güneş enerjili elektrikli araç şarj istasyonu |