spor - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

spor



"spor" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
spor sport i.
spor sports i.
General
spor sporting i.
spor games i.
spor game i.
spor game i.
spor germ i.
spor athletic s.
spor sporting s.
Biology
spor spore i.
Botanic
spor seed i.

"spor" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
spor salonu gym i.
kapalı spor salonu indoor sports hall i.
kapalı spor salonu indoor sports facility i.
General
spor başlama çizgisi scratch i.
spor araba sports car i.
atlı spor kulubü riding centre i.
atlı spor kulübü riding centre i.
spor ve devlet sports and state i.
arka kaportası yatık spor araba fastback i.
boş alanda spor oynayan kimse sandlotter i.
spor atraksiyonu sporting attraction i.
spor ayakkabısı sports trainer i.
atlı spor kulubü riding center i.
spor muhabiri sports correspondent i.
zoosporları oluşturan spor kesesi zoosporangium i.
spor ceket blazer i.
spor radyo yayıncılığı radio broadcasting of sports i.
spor yapmaya hazır olma fitness i.
spor kulüpleri athletic clubs i.
spor ceket sports coat i.
spor tesisleri sports facilities i.
spor araba sport car i.
spor sahası sports arena i.
handikap spor allowance i.
bez spor ayakkabı canvas trainer i.
spor yönetimi sports administration i.
erkek için spor ceket sport coat i.
engelliler için spor sports for people with disabilities i.
spor ayakkabısı gym shoe i.
kabara (spor ayakkabısının tabanındaki) spike i.
spor spikeri sports announcer i.
kültür eğlence ve spor faaliyetleri cultural, entertainment and sportive activities i.
ziyaretçilerin bir spor veya rekreasyon etkinliğine katılma veya ondan keyif almasına odaklanan etkinlik sporting attraction i.
spor gömlek sport shirt i.
spor uzmanı gymnast i.
spor araba yarışı gymkhana i.
oyun spor gösterisi game show i.
spor bilimleri sports sciences i.
spor fotoğrafçılığı photography of sports i.
disk spor discus i.
gençlik ve spor bakanlığı the ministry of youth and sports i.
spor toto football pools i.
büyük spor olayı carnival i.
spor salonu gymnasium i.
spor araba coupe i.
bir sanatçı veya spor takımının işlerini yöneten kimse manager i.
spor başlama çizgisi mark i.
spor salonu fitness center i.
spor hakları sports franchises i.
spor malzemesi sports equipment i.
yapay pist (spor) tartan i.
kaptan (spor) skip i.
spor bakanı minister for sport i.
çocuklar için spor sports for children i.
spor ve devlet sport and state i.
(eski yunan) egzersiz/spor salonu xystus i.
kapalı spor salonu xyst i.
kapalı spor salonu gymnasium i.
kapalı spor salonu gym i.
spor eşyaları sporting goods i.
spor ödülleri sports award i.
kitle iletişim araçları ve spor mass media and sports i.
spor aletleri sports equipment i.
spor gereçleri sports equipment i.
spor aletleri sports tools i.
spor gereçleri sports tools i.
spor salonları sport halls i.
spor tesisi sport centre i.
spor tesisi sports facilities i.
spor tesisi sport complex i.
spor tesisi gymnasia i.
spor tesisi gymnasium i.
spor salonu gymnasia i.
spor tesisi athletic facility i.
ulusal spor national sport i.
milli spor national sport i.
spor araba sportscar i.
spor ayakkabısı training shoes i.
spor aktivitesi sport activity i.
spor giysi activewear i.
spor elbise activewear i.
spor akademisi sport academy i.
spor kesesi ascus i.
iki kapılı spor araba coupe i.
spor kulübü başkanı sport club president i.
spor sahası court i.
spor merkezi sports center i.
spor kompleksi sports complex i.
yaşam boyu spor life-long sport i.
spor yazını sport literature i.
bez spor ayakkabı plimsoll i.
spor alanı playfield i.
spor kıyafetleri sportswear i.
spor giyim sportswear i.
spor giyim sports outfit i.
spor giyim activewear i.
spor giyim athletic wear i.
spor kıyafetleri sports gear i.
spor kıyafetleri activewear i.
spor giyim sports gear i.
spor kıyafetleri athletic wear i.
spor kıyafetleri sportsgear i.
spor giyim sportsgear i.
spor kıyafetleri sports outfit i.
spor malzemeleri sport requisites i.
spor sanat camiasından öne çıkan isimler prominent figures in sports and art i.
spor sanat camiasından öne çıkan isimler prominent names in sports and art i.
spor muhabirliği sports reporting i.
spor meraklısı aficionado i.
spor ayakkabısı takkies i.
spor ayakkabısı sandshoes i.
spor olanakları sports opportunities i.
spor ayakkabısı running shoes i.
spor ayakkabısı sport shoes i.
spor ayakkabısı tennies i.
spor ayakkabısı tennis shoes i.
spor ayakkabısı gym shoes i.
spor ayakkabısı athletic shoe i.
spor ayakkabısı sneaks i.
spor ayakkabısı sneakers i.
spor salonu coliseum i.
atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı commemoration of ataturk youth and sports day i.
19 mayıs gençlik ve spor bayramı may 19 youth and sports day i.
atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı commemoration of atatürk youth and sports day i.
spor dünyası the world of sport i.
spor elbisesi playsuit i.
spor branşı branch of sports i.
spor ceket sport coat i.
spor ceket sport jacket i.
spor ceket sports jacket i.
spor bursu sports scholarship i.
spor çantası sports bag i.
spor mağazası sports shop i.
19 mayıs atatürk'ü anma ve gençlik ve spor bayramı may 19 the commemoration of atatürk youth and sports day i.
spor-bilgi programı sports-information program i.
spor danışmanları sports advisors i.
(bir spor turnuvasında ya da ortak çalışılacak bir projede yapılan) tanışma toplantısı meet and greet i.
silindir spor çanta duffel i.
silindir spor çanta duffel bag i.
spor ayakkabısı sports shoe i.
boğazlı spor ayakkabı high top sneakers i.
boğazlı spor ayakkabısı high top sneakers i.
spor yazarı sports writer i.
spor yönetimi sports management i.
spor yöneticisi sport manager i.
spor hukuku sports law i.
spor günü field day i.
spor salonu kuralları gym rules i.
spor ayakkabısı trainers i.
ekstrem spor extreme sport i.
ekstrem spor freesport i.
ekstrem spor adventure sport i.
ekstrem spor action sport i.
spor yöneticiliği sports management i.
favori spor favorite sports i.
spor eldiveni sport glove i.
spor eldiveni sports glove i.
Şık kıyafetler ile spor parçaları bir arada kullanma ile başlayan bir moda akımı athleisure i.
bireysel spor individual sports i.
spor gömlek casual shirt i.
spor doktoru sports doctor i.
spor aktiviteleri sport activities i.
minikler spor koçu toddler sports coach i.
spor dergisi sports magazine i.
park halindeki bir otomobilin yanında, genellikle park yerinde, bir spor etkinliğinden önce gerçekleştirilen piknik tailgate party i.
avustralya’daki spor kulüpleri için kullanılan bir isim tattersall's i.
avustralya’daki spor kulüpleri için kullanılan bir isim tattersall's i.
avustralya’daki spor kulüpleri için kullanılan bir isim tattersall's i.
spor meraklısı afficionado i.
spor meraklısı kadın aficionada i.
spor müsabakası agonistics i.
spor mücadelesi agonistics i.
hindistan'da spor salonu akhara i.
sıçanların spor amacıyla köpeklere öldürtüldüğü kapalı alan rat pit i.
rahat ve spor kıyafetler giyen, işçi sınıfından genç kimse charver i.
gece koşullarına uygun spor veya kamp giysisi nightgear i.
spor veya hobi meraklısı kitle the fancy [obsolete] i.
spor ayakkabısı trabs [dialect] i.
spor arkadaşı gym buddy i.
spor çantası club bag i.
kayak rampasının yarışma alanı olarak kullanıldığı spor etkinliği quarterpipe i.
(spor) kürekçilik bladework i.
(bir spor takımında) malzemeci çocuk mascot i.
kanlı spor blood sport i.
spor müsabakasında beklenmedik sonuç boilover i.
1 mayıs kutlamaları kapsamında yürütülen spor faaliyetlerinin yapıldığı açık alanın tam ortasına konulan, çiçeklerle kaplanmış uzun sırık may pole i.
spor dalında elde edilen şampiyonluğu temsilen kullanılan flama meatball i.
spor yaparken aniden yorulma bonk i.
spor aletlerinin topa vurulan kısmı head i.
kayakçıları helikopter ile tepelere bırakılıp oradan aşağı kaymalarını sağlayan bir spor türü heliskiing i.
sert spor high jinks i.
gürültülü spor high jinks i.
sert spor high jinx i.
gürültülü spor high jinx i.
sert spor hijinks i.
gürültülü spor hijinks i.
boğazlı spor ayakkabısı high top i.
boğazlı spor ayakkabısı high tops i.
boğazlı spor ayakkabısı hightop i.
boğazlı spor ayakkabısı high-top i.
gürültülü spor hijinks i.
şamatalı spor hijinks i.
spor hareketi move i.
spor müsabakasında heyecanlı ağız dalaşı rhubarb i.
spor alanı sports ground i.
özellikle spor için kullanılan etrafı korkuluklarla çevrili alan list [obsolete] i.
atlı spor eğitim merkezi riding school i.
geleneksel spor etkinliği classic i.
(opera, spor karşılaşması) coşkulu final grand finale i.
kauçuk tabanlı spor ayakkabı gumshoe i.
spor salonundan çıkmayan kimse gym rat i.
(hindistan'da) spor salonu gymkhana i.
aracıyla çocuğunu okula bırakan ve spor müsabakalarına götüren tipik orta sınıf amerikalı anne hockey mom i.
spor alanı runway i.
(iş, spor, eğitim) tekrarlanan talimatlar ve sıkıca denetlenen eğitimler drill i.
spor taraftarları fandom i.
araç arkasına bağlı paraşüt ile gerçekleştirilen bir spor parakiting i.
(hayvan, bitki) koruma veya spor amaçlı bir yere doldurmak plant i.
(spor takımı) rakiplere zarar vermesi muhtemel oyuncu danger man i.
spor ve eğlence etkinliklerinden elde edilen gelir gate money i.
(maç öncesi) spor yorum programı pregame i.
spor malzemelerinin kullanılmadıklarında bükülmelerini önleyen gereç press i.
atlı spor eğitim merkezi school i.
normalden az oyunculu takımlar veya rastgele katılımcılar ile gerçekleştirilen spor müsabakası scrub race i.
dört oyunculu spor four-square i.
hafif bol pantolon üzerine ceket veya spor gömlekten oluşan rahat takım elbise slack suit i.
e-spor e-sport i.
spor ayakkabısı trainer i.
spor kuruluşlarına yapılan resmi itiraz protest i.
spor editörü sport editor i.
spor faaliyetine uygun sportability [rare] i.
spor sütyeni sports bra i.
spor şapka sports cap i.
(gazetede) spor editörlüğü birimi sports desk i.
spor editörü sports editor i.
spor turnuvası sports meeting i.
(gazetede) spor sayfası sports page i.
spor fanilası sports shirt i.
spor yazarlığı sportswriting i.
spor alanında yazma sportswriting i.
spor giyim streetwear i.
hafif dans/spor ayakkabısı pump i.
(spor) saha field i.
(spor) sopa stick i.
sahaya çıkarmak (bir spor takımını) field f.
spor yapmak play sports f.
spor yapmak sport f.
spor diskalifiye etmek disqualify f.
spor aktivitesine başlamak take up f.
spor yarışmasında ezmek swamp f.
spor karşılaşmak meet f.
diyet desteği ile spor yaparak vücudun şekle sokmak get cut f.
spor giyinmek dress sporty f.
spor yapmak do exercise f.
spor yapmak go to the gym f.
spor yapmak do physical exercise f.
spor mağazası açmak open a sport shop f.
spor yapmak work out f.
her gün spor yapmak do sports every day f.
spor salonuna katılmak join a gym f.
spor giyinmek dress casually f.
düzenli spor yapmak exercise regularly f.
spor yaparken aniden yorulmak bonk f.
(spor müsabakasında) mutlak galibiyet almak rip f.
spor salonuna gitmek gym f.
daha fazla spor yamak outsport f.
(spor müsabakasına) önceden hak kazanmak prequalify f.
spor amaçlı av hayvanları yetiştirip korumak preserve f.
(mantar) spor salınımı yapmak puff f.
(spor etkinliklerinde) gemi armasını göndere çekip indirmek skylark f.
spor üretmek spore f.
spor yolu ile çoğaltmak spore f.
spor ofansif offensive s.
spor yapmaya hazır fit s.
spor-eğlence sports recreational s.
spor temalı sports-themed s.
bileği kapatan (spor ayakkabısı) hightop s.
bileği kapatan (spor ayakkabısı) high-top s.
atlı spor dalları ile ilgili horsy s.
spor ile ilgili lusorious [obsolete] s.
(oyun, spor, kumar) iki deuce s.
(özellikle bir mercanın) spor kesesi içinde bulunan intrathecal s.
antik yunan spor müsabakasına ait veya ilgili pancratian s.
antik yunan spor müsabakasına ait veya ilgili pancratic s.
gençlerin amatör spor etkinlikleri için toplandığı kum sahalara ait veya ilişkili sandlot s.
spor setine ait flash s.
spor ayakkabılı sneakered s.
spor ile ilgili sport s.
belirli bir spor dalına ait sport s.
belirli bir spor dalı ile ilgili sport s.
belirli bir spor dalında kullanılan sport s.
spor-şık sport s.
spor faaliyetine uygun sportable [rare] s.
spor olarak yapılabilir sportable [rare] s.
spor ile ilgili sportal s.
spor tarzda sportif s.
spor tarzda (araba) sporty s.
(spor öncesi) ısınma amaçlı warm-up s.
spor- spor- ök.
spor anlamına gelen ön ek spor- ök.
spor anlamına gelen ön ek spori- ök.
spor anlamına gelen ön ek sporo- ök.
… kaynaklı spor anlamına gelen son ek -spore snk.
spor sitoplazmik membranı anlamına gelen son ek -spore snk.
(abd) bir okul spor takımının genç/yıldız takımı jv (junior varsity) kısalt.
Phrasals
rejimi/spor düzenini bozmak train off f.
(spor takımı, müsabaka için) seçmelere katılmak try out [us] f.
(bir spor takımını) (fiziksel olarak) maça hazırlamak warm someone up f.
(spor/müzik vb) seçmelere katılmak try out for f.
bazı spor dallarında (buz hokeyi) iki rakip oyuncu arasında top atarak karşılaşmayı/mücadeleyi başlatmak face off f.
spor müsabakasında ilk üçe girmek place in f.
eliyle iptal işareti yapmak (spor) wave off f.
eliyle işaret edip geçersiz kılmak (spor) wave off f.
spor salonunda birinin kullandığı bir alete geçmek work in f.
spor salonunda birinin kullandığı bir aleti kullanmak için izin istemek work in f.
spor salonunda başkasının çalıştığı bir aletle çalışmak için izin istemek work in f.
spor müsabakasında şike yapmak shave off f.
spor müsabakasında para karşılığı kasten sayı kaçırmak shave off f.
(bir kulüpte) spor hayatına başlamak start out at (something or some place) f.
spor salonunda başkasının çalıştığı aleti kullanarak o kişinin setleri arasında antrenman yapmak work in f.
spor kıyafetlerini giymek dress out f.
bir spor aktivitesine uygun giyinmek dress out f.
Colloquial
(spor karşılaşmasında) hararetli çekişme needle i.
spor (salonu) kuşu gym bunny i.
chuck taylor all-star spor ayakkabısının takma adı chucks i.
para için yapılan spor moneyball i.
spor dükkanı sports shop i.
spor mağazası sports shop i.
spor delisi/meraklısı/düşkünü jock i.
spor ceket fronts i.
(spor) sakat listesi the dl (down low) i.
okulun spor salonunda düzenlenen okul dansı (1950'lerde spor salonunun zemini bozulmasın diye öğrenciler ayakkabılarını çıkarıp çorapla dans ederdi) sock hop [dated] i.
spor toplantısında ambulans görevlisi zambuck [australia/new zealand] i.
spor performansını artırmak için düzenli olarak steroid gibi maddeler kullanan kimse juicehead i.
spor delisi/meraklısı/düşkünü kimse jockstrapper i.
spor meraklısı jocky i.
spor delisi jocky i.
spor manyağı jocky i.
öylesine yapılan spor pick-up i.
gayri resmi olarak düzenlenen spor müsabakası pick-up i.
(spor) yetenek avcısı bird dog i.
okulunu bir spor dalında temsil eden stellenbosch üniversitesi öğrencisi matie [south africa] i.
spor müsabakaları gibi etkinliklerde yaşanan sert mağlubiyet massacre i.
eşi spor ya da hobi nedeniyle sık sık bir yere giden kadın widow i.
spor müsabakasında oyuncuları yuhalayan taraftar boobird i.
profesyonel spor kulüplerinin oyunculara el altından ödediği prim boot money i.
(özellikle bir spor dalında üniversiteyi temsil eden) cape town üniversitesi öğrencisi ikey [south africa] i.
yüksek performanslı japon spor motosikleti rice-rocket i.
spor salonu özçekimi gelfie i.
spor ayakkabı tackie i.
spor tarzda giyinen kimse sporty [uk] i.
spor salonuna giden kimse gym-goer i.
spor salonuna gitmek go to the gym f.
vücut çalışmak için spor salonuna gitmek hit the gym f.
(spor) sakat listesinde olmak be on the dl f.
(spor) rakibe alan bırakmamak be all over (one) f.
(spor) rakibe geçit vermemek be all over (one) f.
bir spor müsabakası öncesi pregame s.
spor müsabakasında dezavantajlı durumda in the hole s.
(spor müsabakasında) sıkıntılı/zor duruma düşmüş in the hole s.
(spor müsabakasında) başı dertte in the hole s.
(spor müsabakasında) içinden çıkılması zor duruma düşmüş in the hole s.
(spor müsabakasında) kazanma şansını sıkıntıya sokmuş in the hole s.
kadınlar arası rekabet içeren (spor) powder-puff s.
Idioms
dünyanın en büyük spor bahisçisi the biggest sports bettor in the world i.
şov (spor) grandstand play i.
havalı hareket (spor) grandstand play i.
afili hareket (spor) grandstand play i.
şık hareket (spor) grandstand play i.
etkileyici hareket (spor) grandstand play i.
alt liglerde oynayan profesyonel spor kulübü bush-league [us] i.
izleyicili spor spectator sport i.
taraftarlı spor spectator sport i.
(spor) hiçbir profesyonel takım tarafından istenmiyor olmak clear waivers f.
belirli bir spor dalında profesyonelleşmek turn pro f.
düzenli spor yapmak keep in training f.
spor hayatı bitmek hang up one's boots f.
spor yaparak ve terleyerek kilo vermek/yağ yakmak sweat something off f.
(spor takımı) bir çember oluşturmak go into a huddle f.
şov yapmak (spor) make a grandstand play f.
havalı hareket yapmak (spor) make a grandstand play f.
afili hareket yapmak (spor) make a grandstand play f.
şık hareket yapmak (spor) make a grandstand play f.
etkileyici hareket yapmak (spor) make a grandstand play f.
(spor ekipmanlarıyla) havalanmak catch air f.
(spor ekipmanlarıyla) havalanmak catch big air f.
spor hayatı bitmek hang up your boots f.
Speaking
spor yaparım I do sports expr.
spor yapmalısın you should do sports expr.
ben spor yapmasını seven biriyim I'm a person who likes to play sports expr.
ben spor yapmasını seven birisiyim I'm a person who likes to play sports expr.
ben spor yapmasını seven biriyim I'm someone who likes to play sports expr.
ben spor yapmasını seven birisiyim I'm someone who likes to play sports expr.
Trade/Economic
bir spor müsabakasında bilet satışlarından elde edilen hasılat gate receipts i.
spor malzemesi kirası rental of sports equipment i.
spor ürünleri sports goods i.
spor malzemeleri üreten alman menşeeli bir şirket adidas i.
Law
milletlerarası spor tahkim konseyi international council of arbitration for sport i.
spor tahkim mahkemesi court of arbitration for sport i.
uluslararası spor tahkim konseyi international council of arbitration for sport i.
(mahkumların genellikle boş zamanlarını spor yaparak vb. değerlendirdikleri) cezaevi avlusu recreation yard i.
Politics
gençlik ve spor bakanı minister of youth and sports i.
iit islami dayanışma spor federasyonu oic islamic solidarity sports federation i.
milli eğitim, gençlik ve spor bakanlığı ministry of national education, youth and sports i.
turizm ve spor bakanlığı ministry of tourism and sports i.
19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı 19 may the commemoration of atatürk, youth and sports day i.
yozlaşmış ülkelerin prestijli spor organizasyonlarına ev sahipliği yaparak uluslararası arenada kendilerini modern/gelişmiş gösterme çabası sportswashing i.
Institutes
avrupa birliği spor komisyonu european union sports commission (eusc) i.
gençlik ve spor genel müdürlüğü general directorate of youth and sport i.
gençlik ve spor il müdürlüğü provincial directorate of youth and sports i.
gençlik ve spor il müdürü provincial director of youth and sports i.
gençlik ve spor genel müdürlüğü general directorate of youth and sports i.
gençlik spor il müdürlüğü provincial directorate of youth and sports i.
gençlik spor vakfı youth sports foundation i.
gençlik ve spor bakanlığı ministry of youth and sports i.
gençlik ve spor bakanlığı ministry of youth and sport i.
milli eğitim kültür gençlik ve spor komisyonu committee on national education, culture, youth and sports i.
spor faaliyetleri dairesi department of sports activities i.
spor genel müdürlüğü department of sports services i.
spor hizmetleri dairesi sports department i.
spor kuruluşları dairesi department of sports institutions i.
spor toto teşkilatı sportoto organization i.
spor toto teşkilatı spor toto organization i.
spor-toto genel müdürlüğü general directorate of spor-toto i.
spor federasyonu sports federation i.
ulusal spor birliği national sport association i.
Tourism
otellerin konferanslar, spor etkinlikleri vs organize edenlere uyguladıkları tarife daily delegate rate i.
spor turizmi sports tourism i.
Media
sadece spor gibi belirli bir alanda haber sunulan haber bülteni newsbeat i.
spor sunucusu sports commentator i.
spor sunucusu sports presenter i.
spor yazarı sports columnist i.
spor sunucusu sportscaster i.
spor muhabiri sports announcer i.
spor yazarı sports writer i.
spor sunucusu sports broadcaster i.
spor spikeri sports announcer i.
spor sunucusu sports announcer i.
spor sunucusu sports anchor i.
spor muhabiri sportscaster i.
spor sunucusu sports reporter i.
spor muhabiri sports commentator i.
spor muhabiri sports reporter i.
spor haberleri sports news i.
spor muhabiri sports broadcaster i.
spor yazarı sportswriter i.
spor muhabirliği sports reporting i.
spor muhabiri sports presenter i.
eğlence ve spor dünyasına ait popüler kültür öğelerini kullanan dergi fan magazine i.
(radyo veya televizyonda) spor yayını sportcast i.
(gazetede) spor sayfası sports section i.
(radyo veya televizyonda) spor yayını sportscast i.
Technical
dar spor pantalonu sweat pants i.
spor aydınlatması sports lighting i.
spor ceket sports jacket i.
tekerlekli spor donanımı roller sports equipment i.
spor sahalarının üst katmanında kullanılan sertleştirilmiş kil veya şeyl blaes i.
(niteleyici olarak) spor sahalarının üst katmanında kullanılan sertleştirilmiş kil veya şeyl blaes i.
Computer
bilgisayar oyunlarının oynandığı, e-spor takımlarının antreman yaptıkları ev gaming house i.
spor ışın sports beam i.
spor etkinlikleri workouts i.
spor etkinliği sports event i.
spor kalem sports pen i.
spor ayakkabısı sneakers i.
spor yardım sports help i.
spor bekle sports wait expr.
spor yukarı sports up expr.
spor meşgul sports busy expr.
Television
spor karşılaşması gibi etkinliklerin en eğlenceli veya önemli anlarına odaklanan özet highlights i.
spor müsabakasının bir kısmını, gerçekleştikten hemen sonra ağır çekimde veya normal hızda tekrar gösterme replay i.
spor müsabakasının bir kısmını, gerçekleştikten hemen sonra ağır çekimde veya normal hızda tekrar gösterme action replay i.
Textile
denizcilerin giydiği kalın yünlü veya spor ceket lammy i.
alt ve üst ayrı takımlanabilen spor giysi mix and match sportwear i.
sentetik spor yüzeylerinin gerilme özellikleri tensile properties of synthetic sports surfaces i.
spor giysi sportswear i.
spor çorap sports socks i.
spor şortu sport short i.
spor çorap trainer sock i.
spor giyecekleri sports wear i.
spor pantolon sports trousers i.
şık spor smart casual i.
spor giyeceklerinde kullanılan kumaşlar sportswear fabrics i.
spor çoraplar trainer socks i.
spor şort sport short i.
spor giysi leisure wear i.
spor elbise sportive dress i.
ince ipekli kumaşa benzeyip genellikle kravat ve spor giysilerinde renkli şeritler halinde kullanılan kumaş mogador i.
ince ipekli kumaşa benzeyip genellikle kravat ve spor giysilerinde renkli şeritler halinde kullanılan kumaş mogadore i.
bez spor ayakkabısı dap [dialect] i.
spor sütyeni sports bra i.
Automotive
lüks dört çekişli spor aracı toorak tractor [australia] i.
spor arabadan farklı olarak genellikle iki kapılı sedan araba touring car i.
üstü açık çift kişilik spor araba two-seater i.
üstü açık çift kişilik spor araba runabout i.
alüminyum veya alaşım spor tekerlek mags i.
amerikan spor otomobil kulübü sports car club of america i.
ardışık spor değişim sequential sportshift i.
çift kavramalı spor değişimli şanzıman twin-clutch sport shift transmission i.
hafif spor tekerlek mag wheel i.
hızlı spor otomobillerin arka tarafına yerleştirilen hava yönlendirici kanat spoiler i.