Geçmiş

stick to something

"stick to something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Phrasals
1	Öbek Fiiller	stick out to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) doğru uzatmak
2	Öbek Fiiller	stick out to (something) f.	(bir yöne) doğru çıkıntı yapmak
3	Öbek Fiiller	stick out to (something) f.	(bir yöne) doğru uzamak
4	Öbek Fiiller	stick out to (something) f.	(bir şeye) dayanmak
5	Öbek Fiiller	stick out to (something) f.	(bir şeyi) sürdürmek
6	Öbek Fiiller	stick out to (something) f.	(bir şeye) tahammül etmek
7	Öbek Fiiller	stick to (something) f.	(bir şeye) bağlı kalmak
8	Öbek Fiiller	stick to (something) f.	(bir şeyden) vazgeçmemek
9	Öbek Fiiller	stick to (something) f.	(bir şeyin) arkasında durmak
10	Öbek Fiiller	stick to (something) f.	(bir şeyle/bir şeye) devam etmek
11	Öbek Fiiller	stick to (something) f.	(bir şeyi) bırakmamak
12	Öbek Fiiller	stick to (something) f.	(bir şeyi) sürdürmek
Idioms
13	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	kızmak/söylenmek/eleştirmek için bahane
14	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	söylenmek/eleştirmek için bahane
15	Deyim	a stick to beat someone or something with i.	karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
16	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
17	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	üstüne gitmek/cezalandırmak için bulunan açık
18	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
19	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	karşıdakine karşı silah olarak kullanılan olay
20	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	(birini) azarlamak/paylamak için bahane
21	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	bahanesi/sebebi olma
22	Deyim	stick to beat (someone or something) with i.	bahane ederek azarlama/paylama
23	Deyim	a stick to beat someone or something with i.	aba altından sopa gösterme
24	Deyim	stick one's nose in to something f.	(başkasının işine) burnunu sokmak
25	Deyim	not hold a stick to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) eline su dökememek
26	Deyim	not hold a stick to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) tırnağı bile olamamak
27	Deyim	not hold a stick to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) yanından bile geçememek
Slang
28	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) çok sıkı bir biçimde yapışmak
29	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) kene gibi yapışmak
30	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) sıkıca yapışmak
31	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
32	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) sülük gibi yapışmak
33	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) bağımlı olarak yaşamak
34	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	asalak gibi yaşamak
35	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birinin/bir şeyin) peşinden düşmemek
36	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birinin/bir şeyin) üstüne yapışmak
37	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birinin/bir şeyin) üstüne yapışıp kalmak
38	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(biriyle/bir şeyle) birlikte anılmak
39	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(biriyle/bir şeyle) ilişkilendirilmek
40	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birine/bir şeye) kara bir leke gibi yapışmak
41	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birinin/bir şeyin) üstüne kara bir leke gibi yapışıp kalmak
42	Argo	stick (to someone or something) like shit to a shovel f.	(birinin/bir şeyin) üstünde kara bir leke gibi kalmak
43	Argo	tell somebody where to stick something f.	birine bir şeyi alıp bir tarafına sok demek
44	Argo	tell somebody where to stick something f.	birine bir şeyi bir tarafına monte etmesini söylemek
45	Argo	tell somebody where to stick something f.	birine bir şeyi al bir tarafına sok demek
46	Argo	tell somebody where to stick something f.	birine bir şeyi münasip bir yerine sok demek