Geçmiş

straight on

"straight on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	go straight on expr.	bu yoldan dümdüz git
Idioms
2	Deyim	stay on the straight and narrow f.	doğru yoldan şaşmamak
3	Deyim	stay on the straight and narrow f.	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
4	Deyim	stay on the straight and narrow f.	cennete giden yoldan şaşmamak
5	Deyim	put somebody straight (about/on something) f.	birinin (bir şeyi) doğru anladığından emin olmak
6	Deyim	put somebody straight (about/on something) f.	birinin (bir şey hakkındaki) unsurları yanlış anlamadığından emin olmak
7	Deyim	put somebody straight (about/on something) f.	birini (bir konuda/bir şey hakkında) düzeltmek
8	Deyim	put somebody straight (about/on something) f.	(birinin (bir konuda) yanlış anladığı unsurları düzeltmek
9	Deyim	set somebody straight (about/on something) f.	birinin (bir şeyi) doğru anladığından emin olmak
10	Deyim	set somebody straight (about/on something) f.	birinin (bir şey hakkındaki) unsurları yanlış anlamadığından emin olmak
11	Deyim	set somebody straight (about/on something) f.	birini (bir konuda/bir şey hakkında) düzeltmek
12	Deyim	set somebody straight (about/on something) f.	(birinin (bir konuda) yanlış anladığı unsurları düzeltmek
13	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
14	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yoldan şaşmamak
15	Deyim	keep on the straight and narrow f.	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
16	Deyim	keep on the straight and narrow f.	cennete giden yoldan şaşmamak
17	Deyim	keep on the straight and narrow f.	hep/yalnızca doğru yolu seçmek
18	Deyim	keep on the straight and narrow f.	hep doğru olanı yapmak
19	Deyim	stay on the straight and narrow f.	doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
20	Deyim	stay on the straight and narrow f.	doğru yoldan şaşmamak
21	Deyim	stay on the straight and narrow f.	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
22	Deyim	stay on the straight and narrow f.	cennete giden yoldan şaşmamak
23	Deyim	stay on the straight and narrow f.	hep/yalnızca doğru yolu seçmek
24	Deyim	stay on the straight and narrow f.	hep doğru olanı yapmak
25	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yoldan ayrılmamak
26	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yoldan sapmamak
27	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yoldan şaşmamak
28	Deyim	keep on the straight and narrow f.	katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
29	Deyim	keep on the straight and narrow f.	cennete giden yoldan şaşmamak
30	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yolu takip etmek
31	Deyim	keep on the straight and narrow f.	doğru yolda kalmak
32	Deyim	be on the straight and narrow f.	doğru yoldan şaşmamak
33	Deyim	be on the straight and narrow f.	doğru yolda olmak
34	Deyim	be on the straight and narrow f.	doğru yoldan sapmamak
35	Deyim	be on the straight and narrow f.	doğru yolu takip etmek
36	Deyim	be on the straight and narrow f.	ahlaka ve hukuka uygun davranmak
37	Deyim	be on the straight and narrow f.	hukuk ve ahlaki değerler doğrultusunda yaşamak
38	Deyim	on the home straight expr.	son düzlükte
39	Deyim	on the home straight expr.	son kısımda
40	Deyim	on the home straight expr.	sona yakın
41	Deyim	on the straight and narrow expr.	ahlaka ve hukuka uygun
42	Deyim	on the straight and narrow expr.	doğru yolda
43	Deyim	on the straight and narrow expr.	doğru yoldan şaşmayan
44	Deyim	on the straight and narrow expr.	doğru yolda kalan
Speaking
45	Konuşma	go straight on ünl.	buradan dümdüz gidin