Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Books
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kitaplar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
suçlamak
"suçlamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
suçlamak
blame
f.
2
Yaygın Kullanım
suçlamak
charge
f.
3
Yaygın Kullanım
suçlamak
accuse
f.
General
4
Genel
suçlamak
put the blame on somebody
f.
5
Genel
suçlamak
fault
f.
6
Genel
suçlamak
charge somebody with something
f.
7
Genel
suçlamak
incriminate
f.
8
Genel
suçlamak
denounce
f.
9
Genel
suçlamak
censure
f.
10
Genel
suçlamak
put in the dock
f.
11
Genel
suçlamak
reprehend
f.
12
Genel
suçlamak
inculpate
f.
13
Genel
suçlamak
discommend
f.
14
Genel
suçlamak
impeach
f.
15
Genel
suçlamak
excoriate
f.
16
Genel
suçlamak
task
f.
17
Genel
suçlamak
condemn
f.
18
Genel
suçlamak
arraign
f.
19
Genel
suçlamak
criminate
f.
20
Genel
suçlamak
charge with
f.
21
Genel
suçlamak
put the blame on
f.
22
Genel
suçlamak
charge somebody
f.
23
Genel
suçlamak
accuse
f.
24
Genel
suçlamak
indict
f.
25
Genel
suçlamak
tax
f.
26
Genel
suçlamak
reproach
f.
27
Genel
suçlamak
impute
f.
28
Genel
suçlamak
bring an accusation against somebody
f.
29
Genel
suçlamak
plead
f.
30
Genel
suçlamak
point the finger at
f.
31
Genel
suçlamak
accuse of
f.
32
Genel
suçlamak
accriminate
f.
33
Genel
suçlamak
reform [obsolete]
f.
34
Genel
suçlamak
note [obsolete]
f.
35
Genel
suçlamak
thank
f.
36
Genel
suçlamak
threap [scottish]
f.
37
Genel
suçlamak
trounce [scottish]
f.
38
Genel
suçlamak
appeach [obsolete]
f.
39
Genel
suçlamak
attach [obsolete]
f.
40
Genel
suçlamak
attask [obsolete]
f.
41
Genel
suçlamak
empugn [obsolete]
f.
Phrasals
42
Öbek Fiiller
suçlamak
cry out against
f.
Idioms
43
Deyim
suçlamak
point the bone at (someone or something)
f.
44
Deyim
suçlamak
land upon
f.
45
Deyim
suçlamak
land on
f.
46
Deyim
suçlamak
bring a charge against
f.
Trade/Economic
47
Ticaret/Ekonomi
suçlamak
accuse
f.
Law
48
Hukuk
suçlamak
accriminate
f.
49
Hukuk
suçlamak
present
f.
50
Hukuk
suçlamak
blame
f.
51
Hukuk
suçlamak
adjudge
f.
52
Hukuk
suçlamak
delate
f.
53
Hukuk
suçlamak
rectare
f.
54
Hukuk
suçlamak
retare
f.
55
Hukuk
suçlamak
criminate
f.
56
Hukuk
suçlamak
impeach
f.
57
Hukuk
suçlamak
charge with a crime
f.
58
Hukuk
suçlamak
accuse
f.
59
Hukuk
suçlamak
emplead
f.
60
Hukuk
suçlamak
complain
f.
61
Hukuk
suçlamak
endict
f.
Politics
62
Siyasal
suçlamak
charge
f.
Archaic
63
Eski Kullanım
suçlamak
article
f.
64
Eski Kullanım
suçlamak
endict
f.
"suçlamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 96 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birisini suçlamak
blame on
f.
2
Genel
ağır biçimde suçlamak
chastise
f.
3
Genel
açıkca suçlamak
denounce
f.
4
Genel
birbirini suçlamak
recriminate
f.
5
Genel
ile suçlamak
indict for
f.
6
Genel
suçlamak (birbirini)
recriminate
f.
7
Genel
büyük bir devlet memurunu görevindeki kusurdan dolayı yüce divanda suçlamak
impeach
f.
8
Genel
yalancılıkla suçlamak
give the lie to
f.
9
Genel
alenen suçlamak
denounce
f.
10
Genel
-i suçlamak
point the finger at
f.
11
Genel
birini suçlamak
accuse someone (of)
f.
12
Genel
yanlış kişiyi suçlamak
bark up the wrong tree
f.
13
Genel
(bir şeyle) suçlamak
charge with
f.
14
Genel
inekleri suçlamak
blame the cows
f.
15
Genel
haksız yere suçlamak
accuse someone unjustly
f.
16
Genel
haksız yere suçlamak
accuse someone falsely
f.
17
Genel
haksız yere suçlamak
accuse wrongly
f.
18
Genel
birini birşey için suçlamak
fault someone for something
f.
19
Genel
birinin ölümünden birini suçlamak
blame someone for one’s death
f.
20
Genel
birbirini suçlamak
accuse each other
f.
21
Genel
birbirlerini suçlamak
accuse each other
f.
22
Genel
birini hırsızlıkla suçlamak
accuse someone of stealing
f.
23
Genel
birini uluslararası suçlu olmakla suçlamak
accuse someone of being an international criminal
f.
24
Genel
birini bir şey ile suçlamak
accuse someone of something
f.
25
Genel
olanlardan dolayı birini suçlamak
blame someone for what happened
f.
26
Genel
birbirlerini suçlamak
blame each other
f.
27
Genel
bir kimseyi anarşist olmakla suçlamak
red-bait
f.
Phrasals
28
Öbek Fiiller
olmakla/yapmakla suçlamak
condemn (someone or something) as (something)
f.
29
Öbek Fiiller
olmakla/yapmakla suçlamak
condemn someone as something
f.
30
Öbek Fiiller
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek
denounce (one) as (something)
f.
31
Öbek Fiiller
açıkça/alenen olmakla suçlamak/itham etmek
denounce someone as something
f.
32
Öbek Fiiller
(birini bir şey için) suçlamak
cite (one) for (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak
condemn (someone or something) as (something)
f.
34
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak
condemn (someone or something) as (something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şeyle) suçlamak
condemn (someone or something) for (something)
f.
36
Öbek Fiiller
(birini ya da bir şeyi bir şey olmakla) suçlamak
condemn (someone or something) for (something)
f.
37
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
condemn someone as something
f.
38
Öbek Fiiller
birini bir şey olmakla suçlamak
condemn someone as something
f.
39
Öbek Fiiller
birini bir şey yüzünden suçlamak
condemn someone for something
f.
40
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
condemn someone for something
f.
41
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmakla suçlamak
condemn someone for something
f.
42
Öbek Fiiller
(bir şey için birini) suçlamak
chalk up
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şey için birini) suçlamak
chalk something up
f.
44
Öbek Fiiller
birini bir şey yapmakla suçlamak
accuse somebody of doing something
f.
45
Öbek Fiiller
birini bir şeyi yapmakla suçlamak
accuse somebody of doing something
f.
46
Öbek Fiiller
birisini bir şey için suçlamak
blame someone for something
f.
47
Öbek Fiiller
ile suçlamak
impeach someone for something
f.
48
Öbek Fiiller
(birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek
plant something on someone
f.
49
Öbek Fiiller
-den dolayı eleştirmek/suçlamak
denounce someone for something
f.
50
Öbek Fiiller
(bir şey) için (birini ya da kendini) suçlamak
curse (someone or oneself) for (something)
f.
51
Öbek Fiiller
birini bir şeyle suçlamak
denounce someone as something
f.
52
Öbek Fiiller
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak
reproach (someone or something) for (doing) (something)
f.
53
Öbek Fiiller
birini bir şey için suçlamak
reproach someone for something
f.
54
Öbek Fiiller
(birin/bir şey yaptığı bir şeyden dolayı) suçlamak
reprove (someone or something) for (doing) (something)
f.
55
Öbek Fiiller
birini bir şey için suçlamak
reprove someone for something
f.
56
Öbek Fiiller
(birini bir şeyle) suçlamak
tax (one) with (something)
f.
57
Öbek Fiiller
ile suçlamak
tax with
f.
Colloquial
58
Konuşma Dili
birini suçlamak
throw the book of rules at someone
f.
59
Konuşma Dili
kendini suçlamak
blame oneself
f.
60
Konuşma Dili
(birini) suçlamak
give (one) a hammering
f.
61
Konuşma Dili
(birini) suçlamak
give (one) a pasting
f.
62
Konuşma Dili
birini bir şeyle suçlamak
lay something on someone
f.
63
Konuşma Dili
ne yapacağını görmek için (birini) suçlamak
put it to (one)
f.
64
Konuşma Dili
ne yapacağını görmek için birini suçlamak
put it to someone
f.
Idioms
65
Deyim
haksız yere suçlamak
point the bone at (someone or something)
f.
66
Deyim
yok/boş yere (bir şeyle) suçlamak
make (someone or something) out to be (something)
f.
67
Deyim
yok/boş yere (bir şeyle) suçlamak
make something out to be (something else)
f.
68
Deyim
(birini bir şeyle) suçlamak
bring (one) up on charges
f.
69
Deyim
birini bir şey için suçlamak
cite someone for something
f.
70
Deyim
birisini suçlamak
lay at someone's door
f.
71
Deyim
birini suçlamak
put the finger on someone
f.
72
Deyim
birisini suçlamak
point the finger at someone
f.
73
Deyim
birini suçlamak
lay the finger on someone
f.
74
Deyim
birisini suçlamak
lay the blame at somebody's door
f.
75
Deyim
birisini suçlamak
lay the blame on somebody
f.
76
Deyim
birini suçlamak
throw the book at
f.
77
Deyim
birisini suçlamak
place the blame on someone
f.
78
Deyim
kendini cezalandırmak/suçlamak
beat oneself up
f.
79
Deyim
(elinde) birini suçlayacak/suçlamak için hiçbir kanıtı olmamak
have nothing on someone
f.
80
Deyim
(bir şeyi yaptığından dolayı) kendini suçlamak
kick oneself for doing something
f.
Law
81
Hukuk
yeniden suçlamak
reaccuse
f.
82
Hukuk
yeniden suçlamak
reindict
f.
83
Hukuk
cinayetle suçlamak
accuse someone of murder
f.
84
Hukuk
cinayetle suçlamak
charge with murder
f.
85
Hukuk
cinayetle suçlamak
charge someone with murder
f.
86
Hukuk
haksız yere suçlamak
accuse falsely
f.
87
Hukuk
ile suçlamak
charge with
f.
88
Hukuk
ihanetle suçlamak
impeachment
f.
89
Hukuk
sahtekarlıkla suçlamak
charge someone with fraud
f.
90
Hukuk
sahtekarlıkla suçlamak
accuse someone of fraud
f.
91
Hukuk
(bir tarafı) iddianame ile suçlamak
endict
f.
Politics
92
Siyasal
(birini) komünist veya komünizn sempatizanı olmakla suçlamak
redbait
f.
93
Siyasal
komünistlikle suçlamak
redbait
f.
Slang
94
Argo
birini suçlamak
lay something on someone
f.
95
Argo
birini suçlamak
hang the blame on me
f.
British Slang
96
İngiliz Argosu
birini eleştirmek/suçlamak
cast nasturtiums
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of suçlamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy