tüm olarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tüm olarak



"tüm olarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tüm olarak as a whole zf.
Trade/Economic
tüm olarak over-all s.

"tüm olarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
General
muaf tutulanlar haricindeki tüm hükümet programlarına eşit oranda uygulanan sabit yüzde kesintisiyle kamu harcamalarının otomatik olarak azaltılması sequestration i.
Colloquial
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu dirtbag i.
Idioms
erkeklerin kadını insan olarak veya yalnız dış görünüş değil tüm özellikleriyle görmek konusundaki körlüğü male blindness i.
Trade/Economic
bu sözleşme sonucu ya da bu sözleşme ile bağlantılı olarak doğacak/doğan tüm anlaşmazlıklar all disputes arising out of or in connection with this contract i.
tüm olarak açık overall deficit i.
Law
arazilerin kiracının tüm erkek çocukları arasında eşit olarak bölüşülmesini öngören mülkiyet hakkını ortadan kaldırmak disgavel [uk] f.
vekil olarak diğer tüm faaliyetlerde bulunmaya to take all other actions as an attorney expr.
Politics
tüm federal acil durum hazırlığı ve uygulamaları hususunda tek hesap verilebilirlik noktası olarak çalışan birleşik devletler'e bağlı bağımsız bir kurum federal emergency management agency i.
(seçim kampanyası çalışması olarak) tüm ara istasyonlarda durarak tur yapmak whistle-stop f.
tüm ulusla alakalı olarak nationally zf.
Architecture
sütunun tüm parçaları için standart ölçü olarak kullanılan taban mesafesi diameter i.
Marine
gemilerin teknesine dikilen ve tüm güvertelerin içinden dik olarak yukarı çıkan yüksek direk mast i.
gemilerin teknesine dikilen ve tüm güvertelerin içinden dik olarak yukarı çıkan yüksek direği sökmek unmast f.
Medical
tüm renklerin grinin tonu olarak algılandığı tam renk körlüğü monochromasy i.
Pathology
vücudun sağlıklı ya da hastalıklı fonksiyonlarını açıklamaya yönelik tüm girişimlerin en önemli noktasını hücre olarak kabul eden yaklaşım celluar pathology i.
Zoology
bireyin görsel olarak tüm grup veya çevre ile aynı renge gelmesini sağlayan renk değişikliği homochromy i.
eski dünya'ya özgü olup günümüzde tüm dünyada evlerde haşere olarak görülen kahverengimsi gri bir fare mus musculus i.
Botanic
tüm dünyada yaygın olarak görülen ve patates dahil pek çok bitkinin hastalanmasına sebep olan bir bitki mantarı rhizoctonia i.
Education
yeteneklerinden bağımsız olarak tüm öğrencileri kabul eden nonselective s.
Religious
on iki yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul edilen yahudi kız çocuğu bat mitzvah i.
on iki yaşına gelip tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul edilen yahudi kız çocuğu bath mitzvah i.
tüm yıl boyunca komünyon sırasında söylenen ve ilahi olarak okunan her şeyi kapsayan kitap missal i.
(anglikan kilisesi'nde) dinin etkilenebileceği tüm bilgilerin zorunlu olarak hristiyan inancının temel gerçeklerini tekrardan doğruladığı ancak bunların çağdaş koşullara uygun bir dilde yeniden ifade edilmesi gerektiği görüşü modernism i.
(roma katolik kilisesinde) papazın daimi olarak tüm unvan, hak ve ayrıcalıklarının elinden alındığı dini ceza degradation i.
(on iki yaşına gelen yahudi kız çocuğunu) tüm dini yükümlülüklerden sorumlu olarak kabul etmek bas mitzvah f.
Geography
filipinler'in batısında yer alan, tüm okyanusların en derin noktası olarak bilinen bölge mindanao deep i.
Sport
(krikette) atışların tüm kaleler düşmeden gönüllü olarak sonlandırılması declaration i.
Card
(pokerde) tüm oyuncuların ellerini tamamlamak için kullanabileceği, açık olarak dağıtılan kart community card i.
Music
(müzik aleti üzerinde) tüm harfleri nota olarak icra edilebilen söz piano word i.
Librarianship
bir metindeki tüm sözcükleri alfabetik olarak içeren bilgisayar dizini concordance i.
Archaic
tüm yıl boyunca komünyon sırasında söylenen ve ilahi olarak okunan her şeyi kapsayan kitaba ait missal s.
tüm yıl boyunca komünyon sırasında söylenen ve ilahi olarak okunan her şeyi kapsayan kitap ile ilişkili missal s.
Engineering
(haritacılık) tüm büyük daireleri düz çizgi olarak gösteren gnomonic s.
Slang
hayvanın kemikleri ve tüm organları kıyma haline getirilerek et ürünlerinde dolgu malzemesi olarak kullanılan pembe balçık kıvamında madde pink slime i.
Modern Slang
elektronik sigara içenlerin günlük olarak kullandıkları/tüm gün boyunca içtikleri aromalı sıvı adv (all day vape) i.