Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | tıka basa yedirmek | surfeit f. |
Genel | tıka basa yedirmek | cram f. |
Genel | tıka basa yedirmek | stuff somebody f. |
Genel | tıka basa yedirmek | satiate f. |
Genel | tıka basa yedirmek | stuff f. |
Genel | tıka basa yedirmek | englut f. |
Genel | tıka basa yedirmek | inglut [obsolete] f. |
Genel | tıka basa yedirmek | cloy f. |
Genel | tıka basa yedirmek | stall [dialect] [uk] f. |
Genel | tıka basa yedirmek | surcloy [obsolete] f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | tıka basa yedirmek | stuff in f. |
Öbek Fiiller | tıka basa yedirmek | stuff up f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | tıka basa yedirmek | pamper f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (birine) tıka basa (bir şey) yedirmek | stuff into (something) f. |
Öbek Fiiller | tıka basa (bir şey) yedirmek | stuff with (something) f. |
Öbek Fiiller | (birine) tıka basa yedirmek | stuff into (someone) f. |
Idioms | ||
Deyim | (birine) tıka basa (bir şey) yedirmek | stuff (someone) full of (something) f. |