take something in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

take something in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"take something in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
General
take something in f. daraltmak
take something in f. gitmek (konser müze vb'ne)
take something in f. bir şeyi içeri almak/çekmek
take something in f. bir şeyi anlamak
take something in f. görmek (oyun/müze vb'ni)
take something in f. bir şeyi farketmek/görmek
take something in f. bir şeyi kavramak
take something in f. bir şeyi kapsamak
take something in f. ihtiva etmek
take something in f. içermek
Phrasals
take something in f. bir yere bir şey getirmek

"take something in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 114 sonuç

İngilizce Türkçe
General
take something in stride f. bir şeyin üzerinde durmamak
take something in stride f. bir şeyi mesele yapmamak
take something in the right spirit f. bir şeyin ardındaki iyi niyeti kavrayarak kızmamak
take something in hand f. denetim altına almak
take something in hand f. duruma el koymak
take something in hand f. eline almak
take something in hand f. kontrol etmek
take something in hand f. ele almak
take pleasure in doing something f. -den keyif almak
take pleasure in doing something f. (bir şeyi) yapmaktan keyif almak
Phrasals
to take part in something f. bir şeye katılmak
to take part in something f. bir şeye dahil olmak
take something in f. bir şeyi/giysiyi küçültmek
take something in f. bir şeyi gözlemleyip incelemek
take something in f. izlemek
take something in f. para almak
take something in f. ödeme almak
take something in f. hasılat yapmak
take something in f. kazanç/gelir sağlamak
take something in f. para girdisi sağlamak
take something in f. bir şeyi içine çekmek
take something in f. bir şeyi içmek
take something in f. bir şeyi yemek
take something in f. -e bir şey getirmek
take (something) out in (something) f. bir işin bedelinin para yerine başka bir şeyle ödenmesini kabul etmek
take (something) out in (something) f. bir şeyin bedelini para dışında bir yöntemle almak
take (something) out in (something) f. para yerine başka bir ödeme kabul etmek
Idioms
take something in good part f. alınmamak
take something in good part f. şakayı veya eleştiriyi kaldırabilmek
take (someone or something) in as (something) f. belli bir yaş veya durumdayken evine/yanına/içeri almak
take someone in as something f. işe almak/başlatmak
take (someone or something) in as (something) f. sığınmacı/mülteci olarak almak/kabul etmek
take comfort in (something) f. (bir şeye) güvenmek
take comfort in (something) f. (bir şeyden) cesaret bulmak
take comfort in (something) f. (bir şeyi) düşünüp rahatlamak
take comfort in (something) f. (bir şeyden) teselli bulmak
take something out in trade f. bir işin bedelini para yerine mal veya hizmet olarak ödemek
not take stock in something f. dikkate almamak
take something in one's stride f. doğal karşılamak
take something in stride f. doğal karşılamak
take no stock in something f. dikkate almamak
take something in one's stride f. mesele yapmamak
take something in stride f. mesele yapmamak
take something in stride f. normal karşılamak
take something in one's stride f. normal karşılamak
take no stock in something f. önemsememek
not take stock in something f. önemsememek
take something in stride f. üstünde durmamak
take something in one's stride f. zorluklarla sakin bir şekilde uğraşmak
take something in one's stride f. üstünde durmamak
play/take no part in/of something f. bir şeye karışmamış olmak
play/take no part in/of something f. bir şeyde yer almamış olmak
take (something) in the wrong way f. (bir şeyi) yanlış anlamak
take (something) in the wrong way f. (bir şeyi) tersten/ters anlamak
take (something) in the wrong way f. (bir şeyi) yanlış yorumlamak
take (something) in tow f. (bir şeyi) çekmek
take (something) in tow f. (bir şeyi) sürüklemek
take no part in/of (something) f. (bir şeyde) yer almamak
take no part in/of (something) f. (bir şeyin) parçası olmamak
take no part in/of (something) f. (bir şeyde) rol oynamamak
take no part in/of (something) f. (bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
take no part in/of (something) f. (bir şeye) dahil olmamak
take no part in/of (something) f. (bir şeyle) ilgisi olmamak
take no part in/of (something) f. (bir şeye) bulaşmamış olmak
take no part in/of (something) f. (bir şeye) karışmamış olmak
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyde yer almamak/almak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyde hiçbir şekilde payı olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeye dahil olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeyle ilgisi olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
have/play/take/want no part in/of something f. bir şeye karışmamış olmak/karışmak istememek
take delight in (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) çok hoşnut/memnun olmak
take delight in (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) keyif/zevk almak
take delight in (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) haz almak/duymak
have/take a hand in something/in doing something f. bir şeyde/bir şey yapmada payı olmak
have/take a hand in something/in doing something f. bir şeyin/bir şey yapmanın içinde olmak
have/take a hand in something/in doing something f. bir şeyde/bir şey yapmada parmağı olmak
take (someone or something) in hand f. (birinin/bir şeyin) yönetimi ele almak
take (someone or something) in hand f. (birinin/bir şeyin) idaresini ele almak
take (someone or something) in hand f. (birini/bir şeyi) idare etmeye başlamak
take (someone or something) in hand f. (biriyle/bir şeyle) düzeltmek/geliştirmek amaçlı ilgilenmek
take (someone or something) in hand f. (birinin/bir şeyin) yönetimini/idaresini üstüne almak/üstlenmek
take a course (in something) f. (bir alanda) kurs almak
take a course (in something) f. (bir alanda) kursa gitmek
take a course (in something) f. (belirli bir zamanda) kurs almak/kursa gitmek
take a hand in (something) f. (bir işin) içinde olmak
take a hand in (something) f. (bir işte) parmağı olmak
take a hand in (something) f. (bir şeyde) rol oynamak
take an interest in (someone or something) f. (birine/bir şeye) alaka göstermek
take an interest in (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
take an interest in (someone or something) f. (birine/bir şeye) ilgi göstermek
take an interest in (someone or something) f. (birine/bir şeye) ilgi/alaka duymak
take an interest in (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ilgili olmak
take pride (in someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) övünmek
take pride (in someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) gurur duymak
take pride (in someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) iftihar etmek
take pride (in someone or something) f. (birinden/bir şeyden) kıvanç duymak
take pride (in someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) gururlanmak
take refuge in (something or some place) f. (bir şeye/bir yere) sığınmak
take solace in (something) f. (bir şeyde) teselli bulmak
take solace in (something) f. (bir şeyle) avunmak
take something in your stride [uk] f. bir şeyi doğal karşılamak
take something in your stride [uk] f. bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
take something in your stride [uk] f. bir şeyi normal/sakin karşılamak
take something in your stride [uk] f. bir şeyin üstünde durmamak
take something in stride [us] f. bir şeyi doğal karşılamak
take something in stride [us] f. bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
take something in stride [us] f. bir şeyi normal/sakin karşılamak
take something in stride [us] f. bir şeyin üstünde durmamak
take stock in (something) f. (bir şeye) inanmak
take stock in (something) f. (bir şeyi) dikkate almak
take stock in (something) f. (bir şeyi) önemsemek