takip eden - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

takip eden



"takip eden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
takip eden following s.
General
takip eden sequent i.
takip eden tailer i.
takip eden foll. (following) i.
takip eden ensuant s.
takip eden succeeding s.
takip eden supervening s.
takip eden next s.
takip eden incoming [scotland] s.
takip eden stalking s.
takip eden sternward s.
takip eden sternwards s.
takip eden subsecutive s.
takip eden succedent s.
takip eden succeedant s.
takip eden supervenient s.
takip eden surveillant s.
Colloquial
takip eden next in line s.
Technical
takip eden follower i.

"takip eden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 249 sonuç

Türkçe İngilizce
General
inatla takip eden tagalong i.
doküman numarasını takip eden ve o numarayla matematiksel ilişkisi olan rakam check digit i.
orduyu takip eden satıcı sutler i.
takip eden yıl following year i.
akıl hocasının çizdiği yolu takip eden mentee i.
işini evinden takip eden çalışan telecommuter i.
işini evinden takip eden çalışan teleworker i.
kafayı birine takıp o kimseyi takip eden sapık stalker i.
ilk üç incili (matta/markos ve luka) takip eden gelenek synoptic tradition i.
takip eden gün following day i.
takip eden üç sene the following three years i.
takip eden üç yıl the following three years i.
verilen rezervasyonları takip eden muayenehaneye gelen hastalarla ilgilenen diş hekimi muayene görevlisi dental receptionist i.
(bir önceki sorunun mealinde onu takip eden) devam/takip sorusu follow-up question i.
modayı takip eden fashionista i.
gizlice takip eden kimse (dedektif vb) tailer i.
öndeki aracı çok yakından takip eden sürücü tailgater i.
yenilikleri takip eden abreast i.
ordu (birini takip eden insan yığını) trail i.
arkadan takip eden av köpeği trailer i.
bir izi takip eden kimse trailman i.
modayı takip eden kimse trendoid i.
modayı takip eden kimse trendy i.
belli bölüm veya dizelerin alfabede birbirini takip eden harflerle başladığı yazılar abecedarian psalms i.
flamayı takip eden bir grup adam veya ordu banner i.
orduyu takip eden siviller blackguard [obsolete] i.
orta yolu takip eden kimse middleman i.
birbirini takip eden tıkırtı sesleri brattlings [dialect] [scotland] i.
graham diyetetik sistemini takip eden kimse grahamite i.
tarihsel gelişime sahip ve birbirini takip eden dişil olguların ilki veya en eskisi grandmother i.
kazananları veya keşif kolunu takip eden topluluk ruck i.
(17. ve 18. yüzyıl fransası'nda) modayı takip eden kadınların yatak odalarında verdikleri sabah resepsiyonu ruelle i.
birbirini takip eden bir dizi şey consection i.
teknolojiyi sıkı takip eden kimse dweeb i.
paracelsus'u takip eden kimse paracelsian i.
paracelsus öğretilerini takip eden kimse paracelsian i.
paracelsus'u takip eden kimse paracelsist i.
paracelsus uygulamalarını takip eden kimse paracelsist i.
paracelsus öğretilerini takip eden kimse paracelsist i.
birbirini takip eden tıklamalar click-clack i.
birbirini takip eden takırtılar click-clack i.
takip eden durum consequent i.
modayı takip eden kimse fashionable i.
birbirini takip eden altı harf kümesi pentagraph i.
uydu gibi takip eden tip satellite i.
ipek telinin birbirini takip eden iki özünden herhangi biri filament i.
birbirini takip eden dizi fire i.
(armacılık) kenar içindeki armanın şeklini takip eden dar şerit şeklindeki işaret orle i.
bir uygulamayı geleneksel olarak takip eden kimse practitioner i.
takip eden şey seq. (sequel) i.
elbisenin boyun hattını kesintisiz şekilde ve daralarak gövdeye doğru takip eden takma yaka shawl collar i.
takip eden eylemler following actions i.
takip etmek (hareket eden birini/bir şeyi) track f.
birbirini takip eden olayların başına veya ilk evresine dönmek rewind f.
birbirini takip eden bir sürü (kimse) succession of s.
sıralı olarak takip eden sequacious s.
birbirini takip eden ensuing s.
(belirli bir olayı) takip eden subsequent s.
birbirini takip eden bir dizi (şey) succession of s.
tarih sırası takip eden chronological s.
modayı takip eden fashion conscious s.
teknolojiyi yakından takip eden tech-savvy s.
trendleri takip eden trend-tracking s.
(belirli bir olayı) takip eden acolouthic s.
(belirli bir olayı) takip eden acoluthic s.
yenilikleri takip eden up on s.
lideri körü körüne takip eden güruh gibi herdlike s.
yakından takip eden hot s.
sırayı takip eden rotatory s.
silsileyi takip eden rotatory s.
mantık çerçevesinde (birbirini) takip eden consectaneous [obsolete] s.
teknolojiyi sıkı takip eden dweebish s.
modayı takip eden fangled [rare] s.
(hanedan armaları) birbirini takip eden metal, altın, kürk ve renkten oluşan counter-compony s.
(hanedan armaları) birbirini takip eden renklerde küçük kare çift sıralarından oluşan countercompony s.
eğriyi takip eden curvilineal s.
modayı takip eden ismatic s.
(özellikle göz/bakış) dikkatle takip eden single s.
yönergeyi takip eden forward s.
güneşi takip eden solisequious s.
yenilikleri takip eden space-age s.
sıra ile takip eden subsecutive s.
takip eden gün next day zf.
seri şeklinde takip eden by ed.
dizi şeklinde takip eden by ed.
son gelişmeleri takip eden in touch expr.
Phrasals
yaklaşmak (takip eden kişi/şey) gain on f.
Phrases
takip eden bir yıl içinde in a rolling year expr.
Proverb
bilgi insanı her gittiği yerde/hayat boyu takip eden bir hazinedir learning is a treasure that follows its owner everywhere f.
Colloquial
modayı takip eden now s.
Idioms
birbirini takip eden komik/gülünç olaylar comedy of errors i.
birbirini takip eden aksilikler one-two punch i.
yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden/mağdura hukuki tavsiye vererek iş almaya çalışan avukat an ambulance chaser i.
yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden/mağdura hukuki tavsiye vererek iş almaya çalışan avukat an ambulance chaser i.
sıkı takip eden kimse zealous devotee i.
birini/bir şeyi yakından takip eden abreast of someone or something s.
arkasından takip eden at (one's) heels expr.
yakından takip eden at (one's) heels expr.
arkasından takip eden at someone's heels expr.
yakından takip eden at someone's heels expr.
arkandan takip eden at your heels expr.
kokusunu takip eden on the scent expr.
kokusundan izini takip eden/süren on the scent expr.
(avının) kokusunu takip eden on the scent (of something) expr.
(avının) kokusundan izini takip eden/süren on the scent (of something) expr.
Trade/Economic
birbirini takip eden yatırımlar sequential investments i.
birini takip eden takvim günleri consecutive days i.
mantıksal bir sıra takip eden mülakat orderly interview i.
yenilikleri rakiplerinden daha hızlı takip eden firma fast follower i.
Law
borçlusunu icra kanalıyla takip eden ilamlı alacaklı execution creditor i.
davalıyı gittiği yerde takip eden dava transitory action i.
kişiyi takip eden dava transitory action i.
şahsı takip eden kanun personal law i.
yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden avukat ambulance chaser i.
yaralanmayla sonuçlanan kazaları takip ederek mağduru tazminat davası açmaya teşvik eden avukat ambulance chasing lawyer i.
birbirini takip eden dönemlerde hücre hapsi uygulanan bir hapishane disiplini sistemi crofton system i.
roma medeni kanunu derlemesini takip eden alman hukuk öğrencisi pandectist i.
takip eden kısımlarda thereinafter zf.
Politics
gaulle'ün politikasını takip eden gaullist s.
Media
(gazete veya dergide) modayı takip eden cemiyet üyelerinin faaliyet ve etkinliklerini kaleme alan köşe yazısı social column i.
Technical
takip eden cihaz slave unit i.
takip eden kontrolör slave controller i.
takip eden kuvvetlendirme follow-on reinforcement i.
kaçmış gibi manevra yapıp ardından takip eden rakibine saldırmak için dönen dövüş horozu wheeler i.
bir prizmanın hareketlerini takip eden ve tek kişilik bir ekip tarafından kullanılabilen teodolit robot i.
birbirini takip eden successive s.
Telecom
borsa binasında ortak bir hattı takip eden kablolar trunking i.
Mechanic
iki hareketli parçası olup takip eden parçanın net hareketinin iki hareket arasındaki farka eşdeğer olduğu mekanizma differential motion i.
Textile
kumaş çizgisini takip eden çizgi grainline i.
modayı takip eden kimse fashion plate i.
Traffic
haritası çıkarılmış bir bölgedeki ızgara çizgilerini takip eden belediye yolu grid road [canada] i.
Marine
torpido hücumbotunu takip edip yok eden torpido muhribi torpedo catcher i.
siste takip eden taşıtlara kılavuzluk yapması için bir gemi tarafından çekilen şamandıra veya direk sea pig i.
Psychology
skinner'e ait davranışçılık teorilerini takip eden psikolog skinnerian i.
Physiology
birbirini takip eden mekanik şoklarla sinirleri uyararak kaslarda tetanik spazmlara neden olan cihaz tetanomotor i.
Logic
sembolik mantık kurallarını takip eden işlem logic operation i.
sembolik mantık kurallarını takip eden işlem logical operation i.
Physics
nedenini gecikmeli takip eden (sonuç) hysteresial s.
Biology
taksonomide cins adını takip eden ve küçük harfle yazılan tür adı trivial name i.
taksonomide cins adını takip eden ve küçük harfle yazılan tür adı specific epithet i.
leptoten fazını takip eden mayotik profaz amphitene i.
leptoten fazını takip eden mayotik profaz zygotene i.
bir organizmanın bilimsel adında cins adını takip eden ve tür, alt tür belirten kelime epithet i.
takip eden nesiller boyunca genetik olarak birbirinin aynı bireylerden oluşturulan (suş) inbred s.
parental kuşağı takip eden (kuşak) filial s.
parental kuşağı takip eden kuşaklara ait veya ilgili filial s.
güneş'in seyrini takip eden solisequious s.
Marine Biology
kuzey ve güney amerika kıyılarında bulunan, gemileri takip eden bir balık banded rudderfish (seriola zonata) i.
kuzey ve güney amerika kıyılarında bulunan, gemileri takip eden bir balık rudderfish (seriola zonata) i.
bermuda ve florida'da bulunan, gemileri takip eden bir balık rudderfish (kyphosus sectatrix) i.
bermuda ve florida'da bulunan, gemileri takip eden bir balık bermuda chub (kyphosus sectatrix) i.
kuzey ve güney amerika sularında görülen ve gemileri takip eden bir balık slender amberjack (seriola zonata) i.
kuzey ve güney amerika kıyılarına özgü olup gemileri takip eden bir balık rudder fish i.
kuzey ve güney amerika kıyılarına özgü olup gemileri takip eden bir balık rudderfish i.
Astronomy
yer uydusunu veya roketi, yaydığı radyo dalgalarının algılanması ile takip eden elektronik sistem minitrack i.
hasat dolunayını takip eden ilk dolunay hunter's moon i.
durum açısının arttığı yönü takip eden (çift yıldız) direct s.
Agriculture
nöbetleşe ekimde birbirini takip eden mahsullerden her biri trick i.
sonbaharda ekilip takip eden ilkbaharda veya yaz başında hasat edilen buğday winter wheat i.
ekimi birbirini takip eden mahsullerin her biri shift i.
Breeding
bir izi takip eden kimse trailsman i.
Social Sciences
çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden baba helicopter father i.
çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne helicopter mother i.
çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne/baba helicopter parent i.
çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden ebeveyn helicopter parents i.
çocuklarının üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne ve baba helicopter parents i.
çocuklarının üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden ebeveyn helicopter parents i.
robert owen'ı takip eden kimse owenite i.
yunanca kullanımını takip eden hellenistic s.
film yapımcısı harvey weinstein hakkındaki cinsel istismar suçlamalarının ortaya çıkmasını takip eden süreç (bir çok başka cinsel istismar suçunun da açıklandığı süreç) post-weinstein expr.
Literature
birbirini takip eden dizelerin son harflerinin bir kelime oluşturduğu kısa şiir telestich i.
bir cümle veya paragrafı takip eden cümle veya paragrafa bağlayan bölüm transition i.
birbirini takip eden kelimelerdeki vurgulanan ünlülerin tekrar etmesi vowel rhyme i.
birbirini takip eden kelimelerdeki vurgulanan ünlülerin tekrar etmesi assonance i.
birbirini takip eden cümle veya satırların sonunda kulağa benzer gelen ifadelerin kullanıldığı söz sanatı homoeoteleuton i.
birbirini takip eden sayılar halinde yayınlanmayan yayın one shot i.
birbirini takip eden sekiz ve altı hecelik dört dizeden oluşan kıta common metre i.
Linguistics
birbirini takip eden birden fazla yan cümlede yapılan kelime veya ifade tekrarı simploce i.
(kökenbilimde) sıfır ile dönüşümlü olarak birbirini takip eden movable s.
History
antakya şehrinin özgürleşmesini takip eden dönem (yaklaşık m.ö. 48) antiochian epoch i.
(14, 15 ve 16. yüzyıllarda) ilahiyatçı john wycliffe'i takip eden kimse lollard i.
(ii. dünya savaşında britanya'da) patlama sonucu çıkan yangınları takip eden gözetlemeci fire watcher i.
en üst ideallerin ve hedeflerin ulaşıldığı altın çağı takip eden, başarılı fakat önceki kadar parlak olmayan dönem silver age i.
Religious
orta doğu'da nasturilik akımını takip eden hristiyan kilisesi nestorian church i.
(roma katolik kilisesinde) dokuz gün boyunca birbirini takip eden dualar neuvaines i.
bir kişinin ölümünü takip eden 30. günde anısına düzenlenen ayin trental i.
(katoliklerde) kişinin ölümünü takip eden 30. günde anısına düzenlenen ayin trigintal i.
(katoliklerde) kişinin ölümünü takip eden 30. günde anısına düzenlenen ayin tricenarium i.
(katoliklerde) kişinin ölümünü takip eden 30. günde anısına düzenlenen ayin tricenary i.
paskalyayı takip eden sekizinci pazar trinity sunday i.
(hıristiyanlıkta) paskalyayı takip eden 40. günde kutlanan mesih'in cennete yükselişi ascension of the lord i.
(hıristiyanlıkta) paskalyayı takip eden 40. günde kutlanan mesih'in cennete yükselişi ascension day i.
(hıristiyanlıkta) paskalyayı takip eden 40. günde kutlanan mesih'in cennete yükselişi holy thursday i.
(hıristiyanlıkta) paskalyayı takip eden 40. günde kutlanan mesih'in cennete yükselişi ascension of christ i.
(hıristiyanlıkta) paskalyayı takip eden 40. günde kutlanan mesih'in cennete yükselişi ascension i.
mesih'in cennete yükselişini takip eden 10. gün ascensiontide i.
bahar ekinoksunu (21 mart) takip eden ilk dolunaydan sonraki pazar günü easter i.
aziz augustine'in öğretilerini takip eden manastır tarikatları augustinian order i.
mahayana budizmi'nin öğretilerini takip eden kimse mahayanist i.
paskalyadan sonraki yedinci pazar gününü takip eden pazartesi whit monday i.
paskalya'yı takip eden pazar günü low sunday i.
j. n. darby öğretilerini takip eden brethren müridi darbyite i.
bayram günü ile onu takip eden sekizinci gün arasındaki süre octave i.
insanoğlunun doğuştan günahlı olduğunu kabul edip kurtuluşun özgür irade ile kutsal ruh'un ortak çalışması olduğunu öne süren öğretiyi takip eden kimse semi-pelagian i.
şaman öğretilerini takip eden kimse shamanist i.
assisili fransis'in kurallarını değiştirmeden takip eden bir fransiskan tarikatı rahibi friar minor i.
Philosophy
kant'ı takip eden kimse kantist i.
Environment
bölgedeki biyotik gelişimi sırasında birbirini takip eden ekolojik topluluklar silsilesi sere i.
biyotik gelişim sırasında birbirini takip eden bir dizi ekolojik topluluğa ait veya ilgili seral s.
Geography
kuzey amerika'da anakara ve kıyıya yakın adalar arasındaki kanalları takip eden korunaklı deniz yolu inside passage i.
kuzey-güney doğrultusunu takip eden meridional s.
Meteorology
doğu pasifik’in 4 ila 12 yılda bir tropik iklimin durumunu değiştirecek şekilde ısınmalarını takip eden serinleme evresi la niña i.
Geology
silüriyen'i takip eden jeolojik dönem devonian age i.
Hunting
avı koklamak yerine izleyerek takip eden köpeklerle yapılan avcılık coursey i.
Sport
top süren takım arkadaşını yakından takip eden oyuncu trailer i.
(buz hokeyinde) topa hakim olan oyuncunun topun önüne geçerek arkadan takip eden takım arkadaşına verdiği pas drop pass i.
Card
(poker) birbirini takip eden dört karttan oluşan ve iki kart dizisinden biriyle tamamlanabilen bir el open-ended s.
Art
izlenimcilik akımını takip eden farklı tarzlarda ressamları kapsayan bir fransız sanat akımı postimpressionism i.
süprematizm hareketini takip eden kimse suprematist i.
tasvir ettiği sahneleri belirgin bir kesintiye uğramadan birbirini takip eden (heykel) continuous s.
Music
zıplama sırasında ayakların birbirine vurduğu sırada çalan birbirini takip eden vuruşlar batterie i.
birbirini takip eden sekiz notanın gövdesini birbirine bağlayan kalın yatay çizgi beam i.
birbirini takip eden tonlar arasındaki hızlı geçiş glissando i.
birbirini takip eden iki nota conjoint degrees i.
birbirini kesintisiz olarak takip eden aynı türden akorlar consecutive chords i.
Cinema
(filme) sahnedeki hareketi yakından takip veya taklit eden bir müzik eklemek mickey-mouse f.
Mythology
(yunan ve roma mitolojisinde) insanoğlunun en parlak dönemi olan altın çağını takip eden ve toplamda geçmiş olduğu dört çağdan ikincisini teşkil eden çağ silver age i.
Printery
farklı dillerdeki aynı metni birbirini takip eden satırlar olarak içeren (kitap) interlineal s.
birbirini takip eden satırlarda farklı dillerde yazılmış interlinear s.
birbirini takip eden satırlarda farklı metinlerde basılmış interlinear s.
Archaic
en son trendleri takip eden kimse modist i.
en son moda stillerini takip eden kimse modist i.
Ornithology
balina avlama teknelerini takip eden antarktika'ya özgü büyük fırtına kuşu whale bird i.
Entomology
son larva aşamasını takip eden ilk 8 ayaklı akar veya kene formu nympha i.
bir eklembacaklının deri değiştirmesini takip eden dönem metecdysis i.
Slang
kurbanını gözüne kestirip soymak için takip eden suçlu jugger i.
hız kapanını takip eden polis kojak with a kodak i.
radarı takip eden polis kojak with a kodak i.
hız ölçen aygıtını takip eden polis kojak with a kodak i.
bazı şovlarda ana performansı takip eden özel performans blowoff i.
politikacının veya adayın basını ve halkla ilişkileri takip eden yardımcısı minder i.
bir modayı körü körüne takip eden kimse mullet i.
bir lideri körü körüne takip eden kimse mullet i.
birinin özel hayatını gözetleyen, araştıran, takip eden sapık creep i.
ragbi kültürünü takip eden erkek rugby head [new zealand] i.
bağımsız düşünceden yoksun veya trendleri körü körüne takip eden kimse npc (non-playable character) i.
modayı takip eden turned-on s.
teknolojiyi sıkı takip eden dweeby [us] s.
Modern Slang
bir dansın hem lider hem de onu takip eden dansçı figürlerini öğrenip dans rollerindeki cinsiyet ayrımını kıran ambidancetrous s.