Geçmiş

takip etmek

"takip etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	takip etmek	pursue f.
2	Yaygın Kullanım	takip etmek	follow f.
3	Yaygın Kullanım	takip etmek	chase f.
General
4	Genel	takip etmek	keep up with f.
5	Genel	takip etmek	go after f.
6	Genel	takip etmek	prosecute f.
7	Genel	takip etmek	follow up f.
8	Genel	takip etmek	keep track of f.
9	Genel	takip etmek	come after f.
10	Genel	takip etmek	succeed f.
11	Genel	takip etmek	hound f.
12	Genel	takip etmek	keep tabs on f.
13	Genel	takip etmek	track f.
14	Genel	takip etmek	trail f.
15	Genel	takip etmek	take out f.
16	Genel	takip etmek	monitor f.
17	Genel	takip etmek	give chase f.
18	Genel	takip etmek	drail f.
19	Genel	takip etmek	keep a tab on f.
20	Genel	takip etmek	dog f.
21	Genel	takip etmek	sleuth f.
22	Genel	takip etmek	follow f.
23	Genel	takip etmek	follow in somebody's wake f.
24	Genel	takip etmek	ensue f.
25	Genel	takip etmek	purpose f.
26	Genel	takip etmek	prefer f.
27	Genel	takip etmek	bird-dog f.
28	Genel	takip etmek	be bird-dogging f.
29	Genel	takip etmek	keep track of things f.
30	Genel	takip etmek	chace f.
31	Genel	takip etmek	trod [scottish] f.
32	Genel	takip etmek	come f.
33	Genel	takip etmek	hang f.
34	Genel	takip etmek	chevy f.
35	Genel	takip etmek	upfollow f.
36	Genel	takip etmek	quetch f.
37	Genel	takip etmek	haunt f.
38	Genel	takip etmek	chivey f.
39	Genel	takip etmek	chouse [dialect] f.
40	Genel	takip etmek	run f.
41	Genel	takip etmek	consecute f.
42	Genel	takip etmek	doodle f.
43	Genel	takip etmek	shag f.
44	Genel	takip etmek	slate [dialect] [uk] f.
45	Genel	takip etmek	slot f.
46	Genel	takip etmek	spaniel f.
47	Genel	takip etmek	sue [obsolete] f.
48	Genel	takip etmek	supersede f.
Phrasals
49	Öbek Fiiller	takip etmek	seek upon f.
50	Öbek Fiiller	takip etmek	start after f.
51	Öbek Fiiller	takip etmek	pattern after f.
52	Öbek Fiiller	takip etmek	come after f.
53	Öbek Fiiller	takip etmek	chase up f.
54	Öbek Fiiller	takip etmek	give chase to someone or something f.
55	Öbek Fiiller	takip etmek	make after f.
56	Öbek Fiiller	takip etmek	make out after f.
57	Öbek Fiiller	takip etmek	take off after f.
58	Öbek Fiiller	takip etmek	come after f.
59	Öbek Fiiller	takip etmek	trail after f.
60	Öbek Fiiller	takip etmek	trail behind f.
Colloquial
61	Konuşma Dili	takip etmek	keep tabs on f.
62	Konuşma Dili	takip etmek	dog around f.
Idioms
63	Deyim	takip etmek	keep in step f.
64	Deyim	takip etmek	be in line with f.
65	Deyim	takip etmek	come on the heels of f.
66	Deyim	takip etmek	keep tab f.
Law
67	Hukuk	takip etmek	pursue f.
68	Hukuk	takip etmek	appeal f.
69	Hukuk	takip etmek	prosecute f.
Technical
70	Teknik	takip etmek	follow f.
Computer
71	Bilgisayar	takip etmek	loft (in autocad) f.
72	Bilgisayar	takip etmek	extrude (autocad) f.
Slang
73	Argo	takip etmek	dogg f.
74	Argo	takip etmek	finger f.

"takip etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 305 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme	girouettism i.
2	Genel	yakından takip etmek	tailgate f.
3	Genel	dersleri takip etmek	follow the lessons f.
4	Genel	izini takip etmek	track f.
5	Genel	ders takip etmek	follow the lesson f.
6	Genel	gündemi takip etmek	be up to date f.
7	Genel	modayı takip etmek	follow the fashion f.
8	Genel	birbirini takip etmek	ensue f.
9	Genel	avı gizlice takip etmek	stalk f.
10	Genel	takip etmek (hareket eden birini/bir şeyi)	track f.
11	Genel	gizlice takip etmek	shadow f.
12	Genel	birinin izini takip etmek	be on someone's trail f.
13	Genel	belirli bir olayı takip etmek	be subsequent to f.
14	Genel	birbirini takip etmek	alternate f.
15	Genel	bir şeyi takip etmek	be on something's trail f.
16	Genel	kokuyu takip etmek	cast f.
17	Genel	avın izini takip etmek	be on something's trail f.
18	Genel	izlerini takip etmek	track f.
19	Genel	birini takip etmek	follow someone f.
20	Genel	davayı takip etmek	follow a case f.
21	Genel	modayı takip etmek	keep up with the fashion f.
22	Genel	modayı takip etmek	keep pace with the fashion f.
23	Genel	modayı takip etmek	keep with the fashion f.
24	Genel	gelişmeleri takip etmek	keep abreast of all the latest developments f.
25	Genel	gelişmeleri takip etmek	follow the developments f.
26	Genel	-i takip etmek	keep up with f.
27	Genel	izini takip etmek	retrace f.
28	Genel	izini takip etmek	trace f.
29	Genel	planı takip etmek	follow the plan f.
30	Genel	gelişmeleri kaygıyla takip etmek	follow the developments with deep concern f.
31	Genel	gelişmeleri kaygıyla takip etmek	watch the developments with deep concern f.
32	Genel	süreci takip etmek	watch the process f.
33	Genel	değişiklikleri takip etmek	follow the changes f.
34	Genel	değişiklikleri takip etmek	watch the changes f.
35	Genel	teknolojiyi takip etmek	follow the technology f.
36	Genel	teknolojiyi takip etmek	keep pace with the technology f.
37	Genel	yenilikleri takip etmek	follow the latest developments f.
38	Genel	yenilikleri takip etmek	keep oneself informed of the latest developments f.
39	Genel	yenilikleri takip etmek	keep oneself up-to-date with the latest developments f.
40	Genel	son gelişmeleri takip etmek	keep oneself updated on the latest developments f.
41	Genel	son gelişmeleri takip etmek	keep oneself informed of the latest developments f.
42	Genel	son gelişmeleri takip etmek	follow the latest developments f.
43	Genel	yenilikleri takip etmek	keep oneself updated on the latest developments f.
44	Genel	son gelişmeleri takip etmek	keep oneself up-to-date with the latest developments f.
45	Genel	teknolojiyi takip etmek	keep up with the technology f.
46	Genel	teknolojiyi takip etmek	keep up pace with the technology f.
47	Genel	futbolu takip etmek	follow soccer f.
48	Genel	gölge gibi takip etmek	shadow f.
49	Genel	gölgesi gibi takip etmek	shadow f.
50	Genel	bir kokuyu takip etmek	follow an odor to its source f.
51	Genel	literatürü takip etmek	follow the literature f.
52	Genel	öndeki arabayı yakından takip etmek	tailgate f.
53	Genel	teknolojiyi takip etmek	keep up with technology f.
54	Genel	çok yakın mesafeden takip etmek	follow too close f.
55	Genel	ekmek kırıntılarını takip etmek	follow the bread crumbs f.
56	Genel	modayı sürekli takip etmek	keep an updated wardrobe f.
57	Genel	konuyu takip etmek	follow the subject f.
58	Genel	yeniden takip etmek	retrack f.
59	Genel	yakından takip etmek	follow closely f.
60	Genel	vahşi hayvanları takip etmek	track wild animals f.
61	Genel	takıntılı biçimde takip etmek	follow obsessively f.
62	Genel	zamanı takip etmek	keep track of time f.
63	Genel	bir ünlüyü/kişiyi aktif olarak takip etmek	stan f.
64	Genel	gizlice takip etmek	tail f.
65	Genel	(bir yöntemi/biçimi) seçip takip etmek	adopt f.
66	Genel	süreci takip etmek	follow up the process f.
67	Genel	(av köpekleri) kokuyu takip etmek	hunt counter f.
68	Genel	yabani arıları uçuş güzergahlarına bakarak yuvalarına kadar takip etmek	line bees f.
69	Genel	adımlarını geriye doğru takip etmek	take the back track f.
70	Genel	yanlış kokuyu takip etmek	run riot f.
71	Genel	hemen takip etmek	underfollow f.
72	Genel	yakından takip etmek	underfollow f.
73	Genel	bir virajı veya eğimi takip etmek	bank f.
74	Genel	jet sosyeteyi takip etmek	jet set f.
75	Genel	ilgiyle takip etmek	follow with interest f.
76	Genel	havlayarak takip etmek	bay f.
77	Genel	(hayvanı) yuvasına kadar takip etmek	harbour f.
78	Genel	havada takip etmek	hawk f.
79	Genel	yakından takip etmek	hew f.
80	Genel	(geyiği) yuvasına kadar takip etmek	lodge f.
81	Genel	gözle takip etmek	observe f.
82	Genel	zihinle takip etmek	observe f.
83	Genel	(hayvanı) inine kadar takip etmek	den f.
84	Genel	(köpek) takip etmek	heel f.
85	Genel	navigasyon rotasını takip etmek	overstand f.
86	Genel	(av köpeği) (kuşu) ayak kokusundan takip etmek	road f.
87	Genel	yakından takip etmek	consecute f.
88	Genel	sonucu olarak takip etmek	develop f.
89	Genel	birbirini takip etmek	develop f.
90	Genel	yakinen takip etmek	pack f.
91	Genel	italyan ressamların tarzını takip etmek	italianize f.
92	Genel	italyan ressamların tarzını takip etmek	italianise f.
93	Genel	(bir şeyi) zamanında takip etmek	postdate f.
94	Genel	geleneksel ilkeleri takip etmek	conventionalize f.
95	Genel	geleneksel ilkeleri takip etmek	conventionalise f.
96	Genel	köpekle takip etmek	dog f.
97	Genel	uçuştaymış gibi takip etmek	fly f.
98	Genel	gözüyle takip etmek	follow f.
99	Genel	gelişmeleri takip etmek	follow f.
100	Genel	sonuna kadar takip etmek	follow out f.
101	Genel	sonuçlanana kadar takip etmek	follow out f.
102	Genel	daha fazla takip etmek	outpursue f.
103	Genel	(tavşan) ayak izi takip etmek	prick f.
104	Genel	ayak izlerinden takip etmek	pug f.
105	Genel	(hırsızlık amacıyla) gözü ile takip etmek	set [obsolete] f.
106	Genel	yazılarını takip etmek	frequent f.
107	Genel	yakından takip etmek	subsecute f.
108	Genel	takip etmek anlamı veren son ek	-ise snk.
Phrasals
109	Öbek Fiiller	yakından takip etmek	file with f.
110	Öbek Fiiller	geldiği yolu geri takip etmek	turn back f.
111	Öbek Fiiller	gözleriyle takip etmek	look after f.
112	Öbek Fiiller	yakından takip etmek	follow up f.
113	Öbek Fiiller	gözle takip etmek	wait on f.
114	Öbek Fiiller	(belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek	trail someone or something by something f.
115	Öbek Fiiller	geriye doğru takip etmek	trace back to f.
116	Öbek Fiiller	gelişigüzel takip etmek	dip into (something) f.
117	Öbek Fiiller	gelişigüzel takip etmek	dip in (something) f.
118	Öbek Fiiller	(birini) bir şeyi silahla takip etmek	gun for (someone or something) f.
119	Öbek Fiiller	aralıksız takip etmek	run into f.
120	Öbek Fiiller	kesintisiz takip etmek	run into f.
121	Öbek Fiiller	dikkatle takip etmek	stand over f.
122	Öbek Fiiller	yakından izlemek/takip etmek	stand over f.
123	Öbek Fiiller	çalışırken (bir şeyi) takip etmek	work to (something) f.
124	Öbek Fiiller	bir planı/programı takip etmek	work to f.
125	Öbek Fiiller	(birini ya da bir şeyi) takip etmek	follow on after (someone or something) f.
126	Öbek Fiiller	takip etmeye devam etmek	keep on f.
127	Öbek Fiiller	yakından takip etmek	nurse along f.
128	Öbek Fiiller	(bir şeyi) yakından takip etmek	stay up on (something f.
129	Öbek Fiiller	peşi sıra takip etmek	follow along f.
130	Öbek Fiiller	adım adım takip etmek	follow along f.
131	Öbek Fiiller	değişimli olarak birbirini takip etmek	alternate with f.
132	Öbek Fiiller	bir şeyi dönüşümlü olarak takip etmek	alternate with something f.
133	Öbek Fiiller	(birine) geri dönüş yaparak takip etmek	check back (with someone) f.
134	Öbek Fiiller	birinin işe giriş/varış saatini takip etmek/tutmak	clock someone in f.
135	Öbek Fiiller	birinin iş yerine giriş saatini takip etmek/tutmak	clock someone in f.
136	Öbek Fiiller	birinin işten çıkış saatini takip etmek/tutmak	clock someone out f.
137	Öbek Fiiller	birinin iş yerinden ayrılma saatini takip etmek/tutmak	clock someone out f.
138	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	flock after (someone or something) f.
139	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek	follow (someone or something) about f.
140	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek	follow (someone or something) around f.
141	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) adım adım takip etmek	follow (someone or something) around f.
142	Öbek Fiiller	dışarı doğru takip etmek	follow out f.
143	Öbek Fiiller	dışarı çıkan birini takip etmek	follow out f.
144	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) dışarı doğru takip etmek	follow someone or something out f.
145	Öbek Fiiller	dışarı çıkan (birini/bir şeyi) takip etmek	follow someone or something out f.
146	Öbek Fiiller	birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek	follow someone up f.
147	Öbek Fiiller	birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek	follow up (on someone) f.
148	Öbek Fiiller	bir şeyi takip/kontrol etmek	follow something up f.
149	Öbek Fiiller	bir şeyi takip/kontrol etmek	follow up on something f.
150	Öbek Fiiller	(bir şeyi) takip/kontrol etmek	follow up on (something) f.
151	Öbek Fiiller	(bir şeyin) gidişatını takip/kontrol etmek	follow up on (something) f.
152	Öbek Fiiller	beklenen veya istenen yolu takip etmek	go off f.
153	Öbek Fiiller	birini takip etmek	go after someone f.
154	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	go after (someone or something) f.
155	Öbek Fiiller	(birini) takip etmek	go after (someone) f.
156	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	go along with (someone or something) f.
157	Öbek Fiiller	'-i takip etmek	head out after f.
158	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) takip etmek	head out after (someone, something, or an animal) f.
159	Öbek Fiiller	(bir şeyi) yakından takip etmek	keep across (something) f.
160	Öbek Fiiller	(gelişmeleri) takip etmek	keep across (something) f.
161	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep up with (someone or something) f.
162	Öbek Fiiller	(yenilikleri, trendleri, modayı) takip etmek	keep up with (something) f.
163	Öbek Fiiller	-i takip etmek	keep with f.
164	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	run after (someone or something) f.
165	Öbek Fiiller	arkasından koşmak/takip etmek	run behind f.
166	Öbek Fiiller	peşinden koşarak takip etmek	run behind f.
167	Öbek Fiiller	(tekneyle/uçakla) bir rotayı takip etmek	sail along f.
168	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) gizlice takip etmek	spy on (someone or something) f.
169	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	take off after (someone or something) f.
170	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) takip etmek	trail after (someone or something) f.
171	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) geriden takip etmek	trail after (someone or something) f.
172	Öbek Fiiller	(geriden takip etmek	trail after f.
173	Öbek Fiiller	(geriden takip etmek	trail behind f.
174	Öbek Fiiller	(belli bir puan, sayı) gerisinden gelmek/takip etmek	trail by (something) f.
Colloquial
175	Konuşma Dili	yakından takip etmek	keep tabs on f.
176	Konuşma Dili	birinin yaptıklarını sinsice facebook'tan takip etmek	facebook stalk f.
Idioms
177	Deyim	yakından takip etmek	be at the heels of f.
178	Deyim	yakından takip etmek	tread upon one's heels f.
179	Deyim	yakından takip etmek	tread upon the heels of f.
180	Deyim	gelişmeleri bilmek/takip etmek	be up on (something) f.
181	Deyim	gelişmeleri bilmek/takip etmek	be up on f.
182	Deyim	yakından takip etmek	be at the heels of f.
183	Deyim	yakından takip etmek	be on the heels of f.
184	Deyim	(birini ya da bir şeyi) yakından takip etmek	keep (close) watch for (someone or something) f.
185	Deyim	(birini veya bir şeyi) yakından takip etmek	keep close tabs on (someone or something) f.
186	Deyim	gündemi takip etmek	stay abreast of (someone or something) f.
187	Deyim	gelişmeleri yakından takip etmek	stay abreast of (someone or something) f.
188	Deyim	bir şeyi yakından takip etmek	be in hot pursuit of something f.
189	Deyim	bir kokuyu takip etmek	follow one's nose f.
190	Deyim	birini takip etmek	head out after someone f.
191	Deyim	dikkatlice takip etmek	keep a close eye f.
192	Deyim	gelişmeleri takip etmek	keep abreast of f.
193	Deyim	modayı sıkı sıkıya takip etmek	be up on all the trends f.
194	Deyim	modayı takip etmek	go with the times f.
195	Deyim	modayı takip etmek	go with the tide f.
196	Deyim	sürüyü takip etmek	go with the flow f.
197	Deyim	tarzını/stilini takip etmek	follow after the style of someone f.
198	Deyim	yakından takip etmek	be at somebody's heels f.
199	Deyim	(kıçının dibinden ayrılmayarak) çok yakın mesafede araçla takip etmek	be sitting on your tail f.
200	Deyim	birini takip etmek	be in somebody's train f.
201	Deyim	(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek	keep a beady eye on (someone or something) f.
202	Deyim	(birini/bir şeyi) dikkatle/yakından takip etmek	keep one's beady eye on (someone or something) f.
203	Deyim	doğru yönü takip etmek	find true north f.
204	Deyim	(biri) ne derse/yaparsa onu takip etmek	snap (one's) fingers f.
205	Deyim	birinin yolunu takip etmek	lead from the front f.
206	Deyim	yalnız bir yol takip etmek	tread a solitary path f.
207	Deyim	(kendi) yolunu takip etmek	go (one's) (own) gait f.
208	Deyim	birinin yolunu takip etmek	play someone's game f.
209	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip on (someone's or something's) heels f.
210	Deyim	(birini) yakından takip etmek	tread on (one's) heels f.
211	Deyim	(birini) adım adım takip etmek	tread on (one's) heels f.
212	Deyim	birini yakından takip etmek	tread on somebody’s heels f.
213	Deyim	birini adım adım takip etmek	tread on somebody’s heels f.
214	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip on (someone's or something's) toes f.
215	Deyim	yakın takip etmek	sit on someone's tail f.
216	Deyim	(bir şeyin) gelişmelerini takip etmek	keep astride of (something) f.
217	Deyim	(bir şeydeki) gelişmeleri takip etmek	keep astride of (something) f.
218	Deyim	doğru yolu takip etmek	keep on the straight and narrow f.
219	Deyim	doğru yolu takip etmek	walk the straight and narrow f.
220	Deyim	(bir şeyi) yakından takip etmek	keep astride of (something) f.
221	Deyim	(bir şeydeki) gelişmeleri yakından takip etmek	keep astride of (something) f.
222	Deyim	planı takip etmek	go with the plan f.
223	Deyim	yenilikleri takip etmek	have one's ear to the ground f.
224	Deyim	yeni bilgileri takip etmek	have one's ear to the ground f.
225	Deyim	yenilikleri takip etmek	have (or keep) an ear to the ground f.
226	Deyim	yeni bilgileri takip etmek	have (or keep) an ear to the ground f.
227	Deyim	yenilikleri takip etmek	keep your ear (close) to the ground f.
228	Deyim	yeni bilgileri takip etmek	keep your ear (close) to the ground f.
229	Deyim	yenilikleri takip etmek	have your ear (close) to the ground f.
230	Deyim	yeni bilgileri takip etmek	have your ear (close) to the ground f.
231	Deyim	yenilikleri takip etmek	keep an ear (close) to the ground f.
232	Deyim	yeni bilgileri takip etmek	keep an ear (close) to the ground f.
233	Deyim	yenilikleri takip etmek	have an ear (close) to the ground f.
234	Deyim	yeni bilgileri takip etmek	have an ear (close) to the ground f.
235	Deyim	çok yakın mesafeden takip etmek	be (sitting) on (one's) tail f.
236	Deyim	(birini) yakından takip etmek	be breathing down (one's) neck f.
237	Deyim	birini yakından takip etmek	be breathing down someone's neck f.
238	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	be in pursuit of (someone or something) f.
239	Deyim	(bir şeyi) takip etmek	be in touch (with something) f.
240	Deyim	doğru yolu takip etmek	be on the straight and narrow f.
241	Deyim	(bir şeyi) takip etmek	be in touch (with something) f.
242	Deyim	(bir şeyi) takip etmek	be in touch (with something) f.
243	Deyim	(birini/bir şeyi) dolaylı yoldan izlemek/takip etmek	put out (some) feelers (on someone or something) f.
244	Deyim	bir kokuyu takip etmek	follow nose f.
245	Deyim	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep (a) close watch on (someone or something) f.
246	Deyim	yakından izlemek/takip etmek	keep (close) watch f.
247	Deyim	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep (close) watch over (someone or something) f.
248	Deyim	(birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek	keep a close eye on (someone or something) f.
249	Deyim	birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek	keep a close eye/watch on somebody/something f.
250	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep a tab on (someone or something) f.
251	Deyim	bir şeyi yakından takip etmek	keep abreast of something f.
252	Deyim	gelişmeleri takip etmek	keep abreast of something f.
253	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep in step (with someone or something) f.
254	Deyim	(bir şeyi) takip etmek	keep on top of (something) f.
255	Deyim	(birini) takip etmek	keep on top of (someone) f.
256	Deyim	(birini veya bir şeyi) takip etmek	keep tabs on (someone or something) f.
257	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	keep track of (someone or something) f.
258	Deyim	bir şeyi/birini takip etmek	keep track of something/someone f.
259	Deyim	'-i takip etmek	keep watch on f.
260	Deyim	birini/bir şeyi takip etmek	keep watch on someone or something f.
261	Deyim	yenilikleri takip et/etmek	keep your ear to the ground f.
262	Deyim	yeni bilgileri takip et/etmek	keep your ear to the ground f.
263	Deyim	yenilikleri takip et/etmek	have your ear to the ground [uk] f.
264	Deyim	yeni bilgileri takip et/etmek	have your ear to the ground [uk] f.
265	Deyim	(birini/bir şeyi) takip etmek	make (out) after (someone or something) f.
266	Deyim	(bir şeyi) sıkı/yakından takip etmek	stay on top of (someone or something) f.
267	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen arkasından takip etmek	nip at someone's heels f.
Speaking
268	Konuşma	birinin facebook sayfasını takip etmek	follow someone's facebook page f.
Trade/Economic
269	Ticaret/Ekonomi	borçluları iflas yolu ile takip etmek	file bankruptcy proceedings against debtors f.
270	Ticaret/Ekonomi	piyasayı takip etmek	follow the market f.
Law
271	Hukuk	davayı takip etmek	follow a proceeding f.
272	Hukuk	dava takip etmek	pursue a lawsuit (against) f.
Politics
273	Siyasal	savunma bakanlığı'nın yasa dışı uyuşturucu üretimi, ticareti ve kullanımını tespit ve takip etmek ve bunları engellemek için kolluk kuvvetlerine sağladığı destek	dod support to counterdrug operations i.
Technical
274	Teknik	yerini saptayıp takip etmek	acquire f.
275	Teknik	yerini saptayıp takip etmek	acquire (radar) f.
276	Teknik	hatayı takip etmek	trace the error f.
277	Teknik	radarla (uçağı) takip etmek	monitor f.
Computer
278	Bilgisayar	belirli konuda usenet ağ haberleri grubu e-postalarını takip etmek	tracking usenet newsgroup threads f.
279	Bilgisayar	birinin yaptıklarını sinsice facebook'tan takip etmek	fb stalk f.
280	Bilgisayar	hipermetin bağlacını takip etmek	hyperlink f.
Aeronautic
281	Havacılık	uçağın takip etmek istediği istikamet	desired track i.
Breeding
282	Hayvancılık	sürünün zayıf kısmını takip etmek için görevlendirilenler	drag i.
Apiculture
283	Arıcılık	(yabani arıları) uçuş rotalarını izleyerek kovanlarına kadar takip etmek	line f.
Religious
284	Dini	şaman öğretilerini takip etmek	shamanize f.
285	Dini	şaman öğretilerini takip etmek	shamanise f.
Military
286	Askeri	belirli birimleri izlemek veya takip etmek için geliştirilmiş bir plan	movement schedule i.
287	Askeri	harekete geçerek düşmanı sıkı bir şekilde takip etmek	follow through f.
288	Askeri	önlemesiz hedef takip etmek	ride the target f.
Hunting
289	Silah/Atıcılık	çok hızlı bir şekilde avını takip etmek (şahinle avlanma)	rake f.
290	Silah/Atıcılık	(tilki avında) at sırtında avın ilerlemesini takip etmek	hilltop f.
291	Silah/Atıcılık	avı yürüyerek veya otomobille takip etmek	hilltop f.
292	Silah/Atıcılık	av yerine başka hayvanı takip etmek	riot f.
293	Silah/Atıcılık	(avı) takip etmek	drive [obsolete] f.
294	Silah/Atıcılık	(at sırtında) av köpeklerini takip etmek	drag hunt f.
295	Silah/Atıcılık	gizlice takip etmek	still-hunt f.
Sport
296	Spor	yarattığı düşük hava basıncından yararlanmak için başka yarışçıyı yakından takip etmek	draft f.
297	Spor	önündeki cismi takip etmek (bilardo top)	follow on f.
Card
298	İskambil	(belirli bir destedeki kartları) takip etmek	count f.
Music
299	Müzik	(pikap iğnesi) plağın dalga titreşimlerini takip etmek	track f.
Printery
300	Matbaa	yazıcının işini takip etmek	print f.
Latin
301	Latince	bir davayı takip etmek	causare f.
Archaic
302	Eski Kullanım	(birini) gizlice takip etmek	dodge f.
303	Eski Kullanım	azimle takip etmek	dog f.
Slang
304	Argo	skorda geriden takip etmek	be in the hole f.
305	Argo	(birini/bir şeyi) sapık gibi gözetlemek/takip etmek	creep on (someone or something) f.