Geçmiş

tell someone something

"tell someone something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	tell something to someone straight f.	birine bir şeyi hiç sakınmadan söylemek
Phrasals
2	Öbek Fiiller	tell someone about something f.	birine bir şeyden bahsetmek
3	Öbek Fiiller	tell something to someone f.	birine bir şey aktarmak/anlatmak
4	Öbek Fiiller	tell someone about something f.	birine bir şey anlatmak
5	Öbek Fiiller	tell someone or something by something f.	...den onu bilmek/tanımak
6	Öbek Fiiller	tell (one) about (someone or something) f.	(birine birinden/bir şeyden) bahsetmek
7	Öbek Fiiller	tell (one) about (someone or something) f.	(birine birini/bir şeyi) anlatmak
8	Öbek Fiiller	tell (one) about (someone or something) f.	(birine biri/bir şey) hakkında bir gösterge olmak
9	Öbek Fiiller	tell (one) about (someone or something) f.	(birine bir/bir şey) hakkında bir emare olmak
10	Öbek Fiiller	tell (one) about (someone or something) f.	(birine biri/bir şey) hakkında bir şey söylemek/göstermek
11	Öbek Fiiller	tell (someone or something) apart f.	(birilerini/bir şeyleri) birbirinden ayırmak
12	Öbek Fiiller	tell (someone or something) apart f.	(birilerini/bir şeyleri) birbirinden ayırt etmek
13	Öbek Fiiller	tell (someone or something) from (someone or something else) f.	(birilerini/bir şeyleri birilerinden/bir şeylerden) ayırmak
14	Öbek Fiiller	tell (someone or something) from (someone or something else) f.	(birilerini/bir şeyleri birilerinden/bir şeylerden) ayırt etmek
15	Öbek Fiiller	tell (someone or something) from (someone or something else) f.	(birilerini/bir şeyleri birilerinden/bir şeylerden) ayırmak
16	Öbek Fiiller	tell (someone or something) from (someone or something else) f.	(birilerini/bir şeyleri birilerinden/bir şeylerden) ayırt etmek
17	Öbek Fiiller	tell against (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) aleyhinde olmak
Colloquial
18	Konuşma Dili	you can never tell with (someone or something) expr.	işin içinde o olunca hiçbir şeyden emin olamazsın
19	Konuşma Dili	you can never tell with (someone or something) expr.	onun ne yapacağı hiç belli olmaz
20	Konuşma Dili	you can never tell with (someone or something) expr.	ona hiç güvenemezsin
Idioms
21	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(isterse) bir iki şey söyleyebilmek
22	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(isterse) birkaç şey anlatmak
23	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(isterse) birçok şey öğretebilmek
24	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	bir iki söz/laf söylemek (gerek)
25	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	bir iki şey öğretmek (gerek)
26	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	bir iki şey söyleyebilmek
27	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	birkaç şey anlatmak
28	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	birçok şey öğretebilmek
29	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	bir iki yanlışını düzeltmek
30	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	bir iki şey söylemek
31	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	bir iki şey öğretmek
32	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(bir şey veya biri hakkında birine) bir iki şey anlatmak
33	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(bir konuda) yardımcı olabilmek
34	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	birkaç şey öğretebilmek
35	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	birini bilgilendirmek
36	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	birini düzeltmek/hatasını gidermek
37	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	haddini bildirmek
38	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	ağzının payını vermek
39	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
40	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
41	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek
42	Deyim	could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
43	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler anlatmak
44	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
45	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) ders vermek
46	Deyim	tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.	(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
47	Deyim	tell the difference between (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) ayırt etmek
48	Deyim	tell the difference between (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) arasındaki farkı fark etmek
Slang
49	Argo	tell someone what to do with something f.	(bir şeyi) alıp bir yerine sokmasını söylemek
50	Argo	tell someone what to do with something f.	(bir şeyi) alıp neresine sokması gerektiğini söylemek
51	Argo	tell someone where to put (or what to do with) something f.	(birine) alıp bir tarafına sokmasını söylemek
52	Argo	tell someone where to put (or what to do with) something f.	(birine) al bir tarafına sok demek
53	Argo	tell someone where to put (or what to do with) something f.	(birine) münasip bir yerine sok demek
54	Argo	tell someone where to put (or what to do with) something f.	(birine) münasip/uygun bir yerine sokmasını söylemek