İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | floorboard i. | döşeme tahtası | ||
Tom knelt down and lifted up the floorboard. Tom diz çöktü ve döşeme tahtasını kaldırdı. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | floorboard i. | döşeme tahtası | ||
Tom ripped up the floorboards with a crowbar. Tom levyeyle döşeme tahtalarını söktü. More Sentences |
||||
Construction | ||||
İnşaat | floorboard i. | döşeme tahtası | ||
Tom turned around when he heard the floorboard creak. Tom döşeme tahtası gıcırtısı duyduğunda geriye döndü. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | floorboard f. | alabildiğine gazlamak | ||
Construction | ||||
İnşaat | floorboard i. | döşemelik tahta | ||
İnşaat | floorboard | parke | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | floorboard | ön döşeme sacı | ||
Slang | ||||
Argo | floorboard f. | (gaz pedalını) köklemek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Automotive | ||
Otomotiv | floorboard [us] i. | araba tabanı |
Otomotiv | floorboard [us] i. | araba zemini |
Otomotiv | floorboard [us] i. | oto tabanı |