Geçmiş

tie in

"tie in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	tie in f.	ilişki kurmak
2	Genel	tie in f.	ilişkisi olmak
3	Genel	tie in f.	ile uyuşmak
4	Genel	tie in f.	birbirini tutmak
Trade/Economic
5	Ticaret/Ekonomi	tie in i.	birşeyin tamamlayıcısı olan
Advertising
6	Reklam	tie in f.	konu veya ürünleri birbiriyle ilişkilendirerek reklam yapmak

"tie in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 112 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	tie-in i.	bağlantı
2	Genel	tie-in i.	rabıta
3	Genel	tie-in i.	gizli bağlantı
4	Genel	tie-in i.	bilinmeyen ilişki
5	Genel	tie in sheaves f.	demet yapmak
6	Genel	tie in with f.	ile bağlantısı olmak
7	Genel	tie up in a bunch f.	demet yapmak
8	Genel	tie in to f.	ile bağlantı kurmak
9	Genel	tie in to f.	ile bağlantısı olmak
10	Genel	tie in sheaves f.	demetlemek
11	Genel	tie in bunches f.	demet yapmak
12	Genel	tie in bunches f.	demetlemek
13	Genel	tie in with f.	ile bağlantı kurmak
14	Genel	tie in with f.	-e uymak
15	Genel	tie in to f.	-e uydurmak
16	Genel	tie in to f.	-e uymak
17	Genel	tie in with f.	-e uydurmak
18	Genel	tie one's money up in f.	parayı gömmek
19	Genel	tie one's money up in f.	parayı bağlamak
20	Genel	tie one's money up in f.	para gömmek
21	Genel	tie one's money up in f.	para bağlamak
Phrasals
22	Öbek Fiiller	tie someone in f.	birini (bir suçla vb) ilişkilendirmek
Proverb
23	Atasözü	trust in Allah, but tie up your camel	eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla
24	Atasözü	trust in Allah, but tie up your camel	eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et
25	Atasözü	trust in Allah, but tie up your camel	tevekkelin gemisi batmaz (eşeğini kurt yemez)
26	Atasözü	trust in God, but tie up your camel	eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla
27	Atasözü	trust in God, but tie up your camel	eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et
28	Atasözü	trust in God, but tie up your camel	tevekkelin gemisi batmaz (eşeğini kurt yemez)
29	Atasözü	trust in god, but tie up your camel	eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a/tanrı'ya ısmarla
30	Atasözü	trust in god, but tie up your camel	eşeğini bağla, sonra allah'a/tanrı'ya emanet et
31	Atasözü	trust in god, but tie up your camel	tevekkelin gemisi batmaz (eşeğini kurt yemez)
32	Atasözü	trust in allah, but tie up your camel	eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla
33	Atasözü	trust in allah, but tie up your camel	eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et
34	Atasözü	trust in allah, but tie up your camel	tevekkelin gemisi batmaz (eşeğini kurt yemez)
Idioms
35	Deyim	tie oneself (up) in knots f.	sorunlarla başı dertte olmak
36	Deyim	tie oneself (up) in knots f.	çok üzgün olmak
37	Deyim	tie oneself (up) in knots f.	çok endişeli olmak
38	Deyim	tie something in a knot f.	düğüm atmak
39	Deyim	tie someone up in knots f.	çok endişelendirmek
40	Deyim	tie oneself in knots f.	dokuz doğurmak
41	Deyim	tie oneself up in knots f.	çıkmaza/çözümsüzlüğe düşmek/sürüklenmek
42	Deyim	tie someone up in knots f.	dokuz doğurtmak
43	Deyim	tie someone in knots f.	serseme çevirmek
44	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birinin/kendi) aklını karıştırmak
45	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birinin/kendi) zihnini bulandırmak
46	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birinin/kendi) aklını karman çorman etmek
47	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birini/kendini) tedirgin etmek
48	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birini/kendini) çıkmaza sokmak
49	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birini/kendini) alt üst etmek
50	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birinin/kendinin) elini kolunu bağlamak
51	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birini/kendini) eli kolu bağlı bırakmak
52	Deyim	tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot f.	(birini/kendini) bir şeyin içinde kaybetmek
53	Deyim	tie (one) (up) in knots f.	(birinin) aklını karıştırmak
54	Deyim	tie (one) (up) in knots f.	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
55	Deyim	tie (one) (up) in knots f.	(birini) telaşlandırmak
56	Deyim	tie (one) (up) in knots f.	(birini) üzmek
57	Deyim	tie (one) (up) in knots f.	(birini) çıkmaza sokmak
58	Deyim	tie (oneself) in knots f.	(kendini) çıkmaza/çözümsüzlüğe sokmak
59	Deyim	tie (oneself) in knots f.	çok endişeli olmak
60	Deyim	tie (oneself) in knots f.	(kendini) üzmek
61	Deyim	tie (oneself) in knots f.	(kendi) elini kolunu bağlamak
62	Deyim	tie (oneself) in knots [uk] f.	(kendi) aklını karıştırmak
63	Deyim	tie (oneself) in knots [uk] f.	(kendi) kafasını karışmak
64	Deyim	tie (oneself) in knots [uk] f.	(kendini) işin içinden çıkamaz hale getirmek
65	Deyim	tie (someone) in) knots f.	(birinin) aklını karıştırmak
66	Deyim	tie (someone) in) knots f.	(birini) endişelendirmek/kaygılandırmak
67	Deyim	tie (someone) in) knots f.	(birini) telaşlandırmak
68	Deyim	tie (someone) in) knots f.	(birini) üzmek
69	Deyim	tie (someone) in) knots f.	(birini) çıkmaza sokmak
70	Deyim	tie (something) up in a bow f.	(bir şeyi) fiyonk şeklinde bağlamak
71	Deyim	tie (something) up in a bow f.	(bir şeyi) toparlayarak bitirmek
72	Deyim	tie (something) up in a bow f.	(bir şeyi) sonuca bağlamak
73	Deyim	tie (something) up in a bow f.	(bir şeyi) tatmin edici şekilde sonlandırmak
74	Deyim	tie (something) up in a bow f.	(bir şeyi) ucu açık bırakmamak
75	Deyim	tie (something) up in a neat little bow f.	(bir şeyi) güzelce toparlayarak bitirmek
76	Deyim	tie (something) up in a neat little bow f.	(bir şeyi) sonuca bağlamak
77	Deyim	tie (something) up in a neat little bow f.	(bir şeyi) tatmin edici şekilde sonlandırmak
78	Deyim	tie (something) up in a neat little bow f.	(bir şeyi) ucu açık bırakmamak
79	Deyim	tie in a knot f.	düğüm atmak
80	Deyim	tie in a knot f.	düğümlemek
81	Deyim	tie in knots f.	serseme çevirmek
82	Deyim	tie in knots f.	dokuz doğurmak
83	Deyim	tie in knots f.	çok endişeli olmak
84	Deyim	tie in knots f.	sorunlarla başı dertte olmak
85	Deyim	tie in knots f.	çok üzgün olmak
86	Deyim	tie yourself in knots f.	dokuz doğurmak
87	Deyim	tie yourself in knots f.	kendi aklını karıştırmak
88	Deyim	tie yourself in knots f.	kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
89	Deyim	tie yourself in knots f.	kendini çıkmaza sokmak
90	Deyim	tie yourself up in knots f.	dokuz doğurmak
91	Deyim	tie yourself up in knots f.	kendi aklını karıştırmak
92	Deyim	tie yourself up in knots f.	kendi kendini endişelendirmek/kaygılandırmak
93	Deyim	tie yourself up in knots f.	kendini çıkmaza sokmak
94	Deyim	end in a tie f.	berabere bitmek
95	Deyim	end in a tie f.	beraberlikle sona ermek
96	Deyim	end in a tie f.	beraberlikle sonuçlanmak
97	Deyim	in a tie zf.	berabere
98	Deyim	in a tie zf.	beraberlikle
99	Deyim	in a tie zf.	berabere
Trade/Economic
100	Ticaret/Ekonomi	tie-in i.	yalnızca bağlı satış kapsamında bulunan ürün veya satın alma hakkı
101	Ticaret/Ekonomi	tie-in sale i.	bağlı satış
102	Ticaret/Ekonomi	tie in sale i.	bağlı satış
103	Ticaret/Ekonomi	tie-in s.	alıcının istediği ürünü satın alabilmesi için bir veya daha fazla ürün alması gereken (alışveriş)
104	Ticaret/Ekonomi	tie-in s.	birlikte tanıtılan veya satılan iki veya daha fazla ürüne ilişkin
Advertising
105	Reklam	tie-in i.	bir markayı veya ürünü diğerine bağlayan reklam veya tanıtım
106	Reklam	tie-in i.	üreticinin reklamıyla koordine biçimde yapılan perakende reklamı
107	Reklam	tie-in i.	belirli bir konu/durum ile bağlantılı reklam
108	Reklam	tie-in i.	iki veya daha fazla yönüyle bir fikre dikkat çeken reklam
109	Reklam	tie-in i.	iki farklı öğenin tek bir reklamda birleştirilmesi
Electric
110	Elektrik	tie-in i.	iki güç sisteminin elektriksel olarak birleştirilmesi
Literature
111	Edebiyat	tie-in i.	sinema filmi veya televizyon programından esinlenilerek yazılmış kitap
Star Wars
112	Star Wars	tie/in interceptor i.	tie/av avcı gemisi