times of

"times of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	scores of times zf.	defalarca
I've heard this story scores of times. Ben bu hikayeyi defalarca kez dinledim. More Sentences
2	Genel	tons of times zf.	defalarca
You've told me this story before tons of times. Sen daha önce bana bu hikayeyi defalarca anlattın. More Sentences
Phrases
3	İfadeler	lots of times expr.	çok kez
We do it lots of times before, nothing happened. Bunu daha önce pek çok kez yaptık, hiçbir şey olmadı. More Sentences
General
4	Genel	heaps of times i.	defalarca
5	Genel	heaps of times i.	çok kez
6	Genel	heaps of times i.	çok kere
7	Genel	plenty of times i.	çok kereler
8	Genel	band of all times i.	tüm zamanların en iyi (müzik) grubu
9	Genel	the best of recent times i.	son zamanların en iyisi
10	Genel	be burglarized a couple of times f.	birkaç kez soyulmak
11	Genel	dozen of times zf.	çoğu kez
12	Genel	numbers of times zf.	defalarca
13	Genel	scores of times zf.	tekrar tekrar
14	Genel	at the best of times zf.	en uygun durumda bile
15	Genel	numbers of times zf.	çok defa
16	Genel	a number of times zf.	birkaç sefer
17	Genel	in times of need zf.	ihtiyaç anında
Phrases
18	İfadeler	lots of times zf.	birçok kere
19	İfadeler	the times are out of joint expr.	işler çığırından çıktı
20	İfadeler	the times are out of joint expr.	işlerin/dünyanın çivisi çıktı
21	İfadeler	at some times of the day expr.	günün bazı saatlerinde/zamanlarında
22	İfadeler	tens of times expr.	onlarca kez
23	İfadeler	in times of trouble expr.	sıkıntılı dönemlerde
24	İfadeler	in times of trouble expr.	zor dönemlerde
Proverb
25	Atasözü	out of the mouths of babes (oft times come gems)	çocuktan al haberi
Colloquial
26	Konuşma Dili	a bunch of times expr.	birkaç kez
Idioms
27	Deyim	nine times out of ten i.	hemen hemen daima
28	Deyim	nine times out of ten i.	yüzde doksan
29	Deyim	a sign of the times i.	zamane işi
30	Deyim	a sign of the times i.	şimdiki zamanın bir özelliği/götürüsü
31	Deyim	sign of the times f.	zamanın izlerini göstermek
32	Deyim	out of the mouths of babes (oft times come gems) f.	(çocuk) cevher yumurtlamak
33	Deyim	be a sign of the times f.	zamane işi olmak
34	Deyim	keep abreast of the times f.	zamana ayak uydurmak
35	Deyim	nine times out of ten expr.	genel olarak
36	Deyim	nine times out of ten expr.	hemen hemen her zaman
37	Deyim	times out of number expr.	hafta sekiz gün dokuz
38	Deyim	nine times out of ten expr.	hemen hemen
39	Deyim	at the best of times expr.	en uygun durumda
40	Deyim	at the best of times expr.	en iyi durumda
41	Deyim	at the best of times expr.	en ideal durumda
42	Deyim	at the best of times expr.	en iyi şartlarda
43	Deyim	at the best of times expr.	en uygun şartlarda
44	Deyim	at the best of times expr.	en ideal şartlarda
Speaking
45	Konuşma	the best of all times i.	gelmiş geçmiş en iyi
46	Konuşma	we've done this a lot of times expr.	bunu pek çok kez yaptık
47	Konuşma	even in the best of times expr.	en iyi durumda bile
48	Konuşma	even in the best of times expr.	her şey çok iyi giderken bile
49	Konuşma	even at the best of times expr.	en iyi durumda bile
50	Konuşma	even in the best of times expr.	en uygun durumda bile
Trade/Economic
51	Ticaret/Ekonomi	number of times preferred dividend earned i.	rüçhanlı hisse senedi başına elde edilen kar
Ottoman Turkish
52	Osmanlıca	nine times out of ten zf.	umumiyetle