to a man - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

to a man

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"to a man" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

İngilizce Türkçe
General
to a man zf. herkes
to a man zf. hepsi birden
to a man zf. son ferde kadar
to a man zf. hepsi
to a man zf. onların hepsi

"to a man" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a familiar address to an older man i. amca
Phrases
a man to be reckoned with i. güçlü ve yok sayılmayacak kimse
Proverb
to a man with a hammer, everything looks like a nail elinde çekiç olan herşeyi çivi görür
if you want a man to work well feed him first aç ayı oynamaz
early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar
early to bed and early to rise makes a man healthy, wealthy and wise erken kalkan yol alır
a nod is as good as a wink to a blind man tereciye tere satma
a nod is as good as a wink to a blind man sen giderken ben dönüyordum
a nod is as good as a wink to a blind man senin bilmişliğin kadar benim unutmuşluğum var
a nod is as good as a wink to a blind man kör kör parmağım gözüne
a nod is as good as a wink to a blind man anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az
a nod is as good as a wink to a blind man arife tarif gerekmez
a nod is as good as a wink to a blind man arife tarif ne gerek
a good man is hard to find bu devirde iyi adam bulmak zor
a good man is hard to find bu devirde iyi adam kaldı mı?
early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise) erken kalkan yol alır
early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise) erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar
Colloquial
go to see a man about a dog i. bir yere kadar gidiyorum anlamında söylenen bir söz
man is a wolf to man expr. insan insanın kurdudur
Idioms
teach a man to fish f. birine balık tutmayı öğretmek
teach a man to fish f. bir şeyi birinin yerine yapmaktansa ona nasıl yapacağını öğretmek
teach a man to fish f. birine bir şeyi nasıl yapacağını öğretmek
teach a man to fish f. birine bir meziyet kazandırmak
teach a man to fish f. birine bir şeyi hazır vermektense ona nasıl yapacağını öğretmek
teach a man to fish f. bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret
a good man is hard to find expr. bu devirde iyi koca kaldı mı?
a good man is hard to find expr. kocanın iyisi zor bulunur
I need to go see a man about a dog expr. bir yere kadar gidiyorum/gideceğim
I need to go see a man about a dog expr. halletmem gereken bir şey/iş var
I have to go see a man about a dog expr. bir yere kadar gidiyorum
I have to go see a man about a dog expr. işlerim var
I have to go see a man about a dog expr. biraz işim var, gitmem lazım
Speaking
why should a man do what he doesn't like to do? expr. bir insan hoşlanmadığı bir şeyi neden yapsın?
I need to see a man about a dog expr. bir yere kadar gidip geliyorum (birini ekerken söylenir)
I don't want to kick a man when he's down expr. düşene bir tekme de ben vurmak istemiyorum
he is not a man to trifle with expr. o hafife alınacak bir kimse değildir