var olmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

var olmak



"var olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
var olmak exist f.
General
var olmak be f.
var olmak come into being f.
var olmak consist f.
var olmak subsist f.
var olmak be there f.
var olmak obtain f.
var olmak exist f.
var olmak appear f.
var olmak endure f.
var olmak come into existence f.
var olmak be in existence f.
var olmak live f.
var olmak move f.
var olmak occur f.
var olmak germinate f.
var olmak dwell f.
var olmak come f.
Idioms
var olmak be in existence f.
Technical
var olmak exist f.
Philosophy
var olmak presence f.

"var olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir şeyin aslında var olmak be inherent in something f.
bir arada var olmak coexist f.
önceden var olmak preexist f.
daha önce var olmak pre-exist f.
aynı anda var olmak coexist f.
daha önce var olmak preexist f.
önceden var olmak pre-exist f.
yoktan var olmak come out of nothing f.
belirli bir durumda var olmak rule f.
içinde var olmak inexist f.
beraber var olmak consubsist f.
ölümden sonra var olmak postexist f.
birlikte var olmak coinhere f.
yazılı olarak var olmak stand f.
somut halde var olmak stand f.
teorik olarak var olmak subsist f.
Phrasals
-den beri var olmak go back to f.
(bir şeyin) içinde var olmak/yaşamak repose on (something) f.
(bir şeyin) içinde var olmak/yaşamak repose upon (something) f.
kendinde var olmak reside in f.
zihninde tam oluşmamış şekilde var olmak jostle around f.
zihninde düzensiz bir şekilde var olmak jostle around f.
üzerine bahse var olmak bet on f.
(bir şey) için var olmak live to f.
(bir şey) boyunca çizgi halinde var olmak run through (something) f.
Proverb
gösterişli/asil olmakla komik olmak arasında çok ince bir çizgi var from the sublime to the ridiculous is only a step
Colloquial
(bir şeyi) yeterince var olmak be off for (something) f.
bir plana, etkinliğe var olmak be on f.
bahse var olmak bet on it f.
başarılı olmak da var başarısız olmak da (you) win a few, (you) lose a few expr.
Idioms
bire on bahse var olmak/bahse girmek/iddiaya girmek bet (someone) a pound to a penny f.
bire bin bahse var olmak bet someone dollars to doughnuts f.
kendi tarafını tutan birisi var olmak have someone in one's corner f.
yanında olan birisi var olmak have someone in one's corner f.
sıfıra sıfır elde var sıfır olmak come up dry f.
bugün var yarın yok olmak exist on borrowed time f.
bire on bahse var olmak lay (someone) a pound to a penny f.
yoktan var olmak appear out of thin air f.
bugün var yarın yok olmak write on water f.
her şeyiyle bir işte var olmak be all in f.
sonuna kadar bir şeyde var olmak be in something for the long haul f.
yoktan var olmak appear out of thin air f.
hala var olmak be alive and well f.
kafasının içinde var olmak be all in the mind f.
kafasının içinde var olmak be all in one's the mind f.
kafasının içinde var olmak be all in somebody's mind f.
kafasının içinde var olmak be all in the mind f.
(bir şeye) var olmak be game f.
bugün var yarın yok olmak be living on borrowed time f.
bugün var yarın yok olmak be living on borrowed time f.
bugün var yarın yok olmak be on borrowed time f.
olduğuna bahse var olmak bet (one's) boots f.
kendi tarafını tutan birisi var olmak have in corner f.
yanında olan birisi var olmak have in corner f.
amaçsızca ilerlemek/var olmak run adrift f.
başarılı olmak da var başarısız olmak da win a few, lose a few expr.
Politics
bir arada var olmak co-exist f.
Religious
(isa'nın bedeni ve kanı ile komünyondaki ekmek ve şarabın özü) aynı anda var olmak consubstantiate f.
Philosophy
(maddi dünyanın) ötesinde var olmak transcend f.
(perdurantizmde) farklı zamansal parçalara sahip olacak şekilde var olmak perdure f.
hep var olmak subsist f.