İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | like walking in the park expr. | çok kolay |
Deyim | like walking in the park expr. | tereyağından kıl çeker gibi |
Deyim | in walking distance (of someone or something) expr. | (birine/bir şeye) yürüme mesafesinde |
Deyim | in walking distance (of someone or something) expr. | (birine/bir şeye) yürüyerek gidilebilecek mesafede |
Speaking | ||
Konuşma | do you prefer watching tv to walking in the open air? expr. | tv izlemeyi açık havada yürümeye tercih ediyor musun? |
Konuşma | do you prefer watching tv to walking in the open air? expr. | tv izlemeyi açık havada yürümeye tercih eder misin? |
Medical | ||
Medikal | walking in balance i. | dengeli yürüme |
Medikal | difficulty in walking i. | yürümede güçlük |
Medikal | difficulty in walking i. | yürüme zorluğu |