yığmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yığmak



"yığmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yığmak mass f.
yığmak pile up f.
yığmak accumulate f.
yığmak agglomerate f.
General
yığmak gather f.
yığmak heap f.
yığmak cast up f.
yığmak put up f.
yığmak conglomerate f.
yığmak clutter f.
yığmak lay up f.
yığmak pile on f.
yığmak lump f.
yığmak hill f.
yığmak raise f.
yığmak agglomerate f.
yığmak hoard f.
yığmak concentrate f.
yığmak pack f.
yığmak bank up f.
yığmak bank f.
yığmak dump f.
yığmak roll up f.
yığmak clump f.
yığmak lay by f.
yığmak stock f.
yığmak drift f.
yığmak amass f.
yığmak clutter up f.
yığmak heap up f.
yığmak shake down f.
yığmak congest f.
yığmak accumulate f.
yığmak stack f.
yığmak store up f.
yığmak pile f.
yığmak stockpile f.
yığmak aggerate f.
yığmak aggest f.
yığmak reek [dialect] f.
yığmak uphoord [obsolete] f.
yığmak uplay f.
yığmak reposit f.
yığmak rickle [dialect] [uk] f.
yığmak impact f.
yığmak uppile f.
yığmak upheap f.
yığmak cumber f.
yığmak portage f.
yığmak steve f.
Phrasals
yığmak clump up f.
yığmak mound up f.
Colloquial
yığmak crap up (something) f.
yığmak crap up f.
Trade/Economic
yığmak store up f.
Technical
yığmak pile i.
yığmak stockpiling f.
yığmak stack f.
Biochemistry
yığmak accumulate f.

"yığmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
toprak yığmak hill f.
düzenli yığmak stack up f.
mal yığmak stock f.
sınıra asker yığmak mass troops along the border f.
(bir şeyin) etrafına veya üzerine toprak yığmak hill f.
toprak yığmak mound f.
üzerine toprak yığmak mound over f.
çer çöp yığmak lumber f.
güverte yığmak deck f.
katmanlar halinde yığmak dess [dialect] [uk] f.
katmanlar halinde yığmak dass [dialect] [uk] f.
borç yığmak run up f.
(keresteleri) yığmak stick f.
Phrasals
üst üste yığmak cram together f.
(bir işe) adam yığmak throw at f.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey yığmak heap something upon someone or something f.
birinin/bir şeyin üstüne bir şey yığmak heap something on someone or something f.
üst üste yığmak pile on f.
üst üste yığmak pile onto f.
bir durumla/meseleyle başa çıkabilmek için oraya bir kaynak yığmak toss at (something) f.
(bir şeyin) önüne (bir şey) yığmak stack (something) against (something) f.
bir şeyi birine/bir şeye karşı yığmak stack something against someone or something f.
birilerini/bir şeyleri üst üste/yan yana yığmak jam someone or something together f.
birilerini/bir şeyleri bir araya yığmak jam someone or something together f.
borç yığmak run something up f.
bir şeyi yığmak bank something up (against something) f.
bir şeyi yığmak clutter something up f.
birilerini/bir şeyleri bir araya yığmak crowd someone or something together f.
bir araya yığmak crowd up f.
bir şeye/yere bir şey yığmak heap something with something f.
üstüne bir şey yığmak heap on f.
bir şeyi yığmak heap something up f.
yığmak/toplamak/kümelemek heap with f.
üst üste yığmak mound up f.
(birini/bir şeyi/kendini) bir yere yığıp bırakmak/öylece yığmak plonk (someone, something, or oneself) down f.
-e karşı yığmak stack against f.
Colloquial
asker yığmak muscle up f.
Idioms
bir şeyi planlarken her şeyi başlangıç dönemine yığmak front load f.
üstüne iş yıkmak/yığmak pile on the work f.
üst üste iş yığmak pile on the work f.
üstüne iş yıkmak/yığmak pile the work on f.
üst üste iş yığmak pile the work on f.
(birinin) üstüne (bir şey) yığmak snow (one) under with (something) f.
Technical
(seramik eşyayı) fırına yığmak box f.
(çıta) bir araya getirip yığmak shook f.
Agriculture
bitkileri yığmak için sabana veya pulluğa takılan ek parça hiller i.
ekin demetlerini yığmak stook f.
Forestry
(kütükleri) yığmak skid f.
Slang
yere yığmak rag doll f.