yakalamak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yakalamak



"yakalamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 128 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yakalamak grab f.
yakalamak catch f.
General
yakalamak kep [uk] i.
yakalamak entoil f.
yakalamak overtake f.
yakalamak clutch f.
yakalamak gripe f.
yakalamak intercept f.
yakalamak snatch f.
yakalamak hook f.
yakalamak nab f.
yakalamak catch hold of f.
yakalamak collar f.
yakalamak claw hold of f.
yakalamak grasp f.
yakalamak grapple f.
yakalamak lay f.
yakalamak grip f.
yakalamak nail f.
yakalamak acquire f.
yakalamak get hold of f.
yakalamak take hold of f.
yakalamak nobble f.
yakalamak lay hands on f.
yakalamak take up f.
yakalamak snap up f.
yakalamak catch up f.
yakalamak catch up on f.
yakalamak arrest f.
yakalamak entrap f.
yakalamak take f.
yakalamak hand f.
yakalamak bag f.
yakalamak embrace f.
yakalamak apprehend f.
yakalamak pull up to f.
yakalamak get f.
yakalamak pinch f.
yakalamak cop f.
yakalamak get one's hands on f.
yakalamak tackle f.
yakalamak seize on f.
yakalamak corral f.
yakalamak catch f.
yakalamak seize f.
yakalamak capture f.
yakalamak catch up with f.
yakalamak become up-to-date f.
yakalamak pick up f.
yakalamak get one's hooks into f.
yakalamak seise f.
yakalamak hent f.
yakalamak nap [dialect] f.
yakalamak nip f.
yakalamak atake [obsolete] f.
yakalamak attain [obsolete] f.
yakalamak attrap [obsolete] f.
yakalamak engrasp [obsolete] f.
yakalamak upcatch f.
yakalamak kep [uk] f.
yakalamak knab [obsolete] f.
yakalamak lime-twig f.
yakalamak lumber [australia] f.
yakalamak glaum [dialect] [uk] f.
yakalamak clam [dialect] [uk] f.
yakalamak claucht [scotland] f.
yakalamak claught [scotland] f.
yakalamak claw f.
yakalamak deprehend [obsolete] f.
yakalamak gripple [obsolete] f.
yakalamak hitch f.
yakalamak overcatch f.
yakalamak overhent [obsolete] f.
yakalamak pop f.
yakalamak cleek [scotland] f.
yakalamak click [dialect] [uk] f.
yakalamak pounce f.
yakalamak save f.
yakalamak shake f.
yakalamak sic f.
yakalamak foul f.
yakalamak smittle [dialect] [uk] f.
yakalamak beclap f.
yakalamak span f.
yakalamak strike f.
yakalamak sue [obsolete] f.
Phrasals
yakalamak head off f.
yakalamak glaum at f.
yakalamak fetch up f.
yakalamak lay hold on f.
yakalamak clutch at f.
yakalamak catch up to f.
yakalamak bail up [australia] f.
yakalamak catch in f.
yakalamak catch with f.
yakalamak hold back f.
yakalamak ensnare in f.
yakalamak latch onto f.
yakalamak latch on to f.
Colloquial
yakalamak collar f.
yakalamak crack [australia] f.
yakalamak freeze onto f.
Idioms
yakalamak cop hold of [uk] f.
yakalamak come up with f.
yakalamak catch hold of f.
yakalamak put salt on the tail of f.
yakalamak take ahold f.
yakalamak take hold f.
Law
yakalamak seise f.
yakalamak apprehend f.
yakalamak seize f.
Technical
yakalamak trap f.
yakalamak snag f.
yakalamak grab f.
yakalamak catch f.
yakalamak seise f.
yakalamak seize f.
Military
yakalamak seize f.
yakalamak seise f.
Sport
yakalamak receive f.
yakalamak choke f.
Card
yakalamak make f.
Archaic
yakalamak fathom f.
yakalamak beclip f.
Slang
yakalamak run in f.
yakalamak glom f.
yakalamak roust f.
British Slang
yakalamak do f.

"yakalamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
rüzgardan vs korunup özellikle güneş ışınlarını yakalamak üzere tasarlanmış yer suntrap i.
avcıların kuşları yakalamak için çıkardıkları ses call note i.
ses ve müzik kayıtlarında mükemmelliği yakalamak için yüksek kaliteli ekipmanla dinleme hali audiophilia i.
kaçak birini yakalamak için düzenlenen organize arama manhunt i.
kuş yakalamak için kullanılan bir çeşit ağ hallier i.
kuş yakalamak için üzerine ökse sürülmüş ince dal lime rod i.
kuş yakalamak için üzerine ökse sürülmüş ince dal lime twig i.
hayvanları canlı yakalamak için kullanılan tuzak live trap i.
hayvanları canlı yakalamak için kullanılan tuzak livetrap i.
(ingiltere'de) ormanlardaki açıklıklarda çulluk gibi kuşları yakalamak için kullanılan ağ glade net i.
hayvan yakalamak için kullanılan uzun ilmekli ip riata i.
av yakalamak üzere eğitilmiş köpek seizer i.
kementle yakalamak lasso f.
açığını yakalamak uncover one's fraud f.
kementle yakalamak rope f.
frikik yakalamak happen to see naked legs f.
hazırlıksız yakalamak blindside f.
kapan ile yakalamak trap f.
birini hazırlıksız yakalamak catch someone napping f.
ağ ile yakalamak net f.
zıpkın ile balık yakalamak gig f.
arkasından koşup yakalamak run down f.
sıkıca yakalamak tackle f.
baskın yaparak birini yakalamak take someone by surprise f.
sıkıca yakalamak clench f.
hata yakalamak debug f.
kapanla yakalamak ensnare f.
balık yakalamak catch fish f.
kementle yakalamak rope in f.
kıskıvrak yakalamak hold tightly f.
yakalamak (cezalandırmak/dövmek için) lay one's hands on f.
yalanını yakalamak trip up f.
suçüstü yakalamak find somebody out f.
sezdirmeden yaklaşıp yakalamak stalk f.
açığını yakalamak circumvent f.
hazırlıksız yakalamak catch unawares f.
avantaj yakalamak catch an advantage f.
yakalamak (konuşmak/konuşturmak için) corner f.
birden inip/çıkıp yakalamak (birini) swoop down on f.
kıskıvrak yakalamak catch tightly f.
kapanla yakalamak trap f.
ensesinden yakalamak seize by the neck f.
yolunu kesip yakalamak intercept f.
kancayla yakalamak hook f.
birini suçüstü yakalamak catch someone in the act f.
çengel ile yakalamak hook f.
yakalamak (suçluları) round up f.
yakalamak (cezalandırmak/dövmek için) lay hands on f.
tuzakla yakalamak snare f.
trend yakalamak catch the trend of f.
büyük ikramiyeyi yakalamak hit the jackpot f.
gagasından yakalamak have (someone) at one's mercy f.
gagasından yakalamak have someone by the short and curlies f.
ağ ile yakalamak nett f.
birini yanlış bir şey yaparken yakalamak nab f.
elle balık yakalamak guddle f.
çağı yakalamak catch the era f.
başarısını yakalamak achieve the success of f.
ünü yakalamak rise to fame f.
ünü yakalamak find fame f.
ünü yakalamak win fame f.
ivme yakalamak gather speed f.
ünü yakalamak gain fame f.
ünü yakalamak shoot to fame f.
ivme yakalamak be on increase f.
ivme yakalamak gain acceleration f.
ivme yakalamak gain speed f.
kaliteyi yakalamak attain the quality f.
şans yakalamak grab a chance f.
şans yakalamak seize a chance f.
şans yakalamak take a chance f.
şans yakalamak grasp a chance f.
şans yakalamak jump at a chance f.
fırsat yakalamak take the opportunity f.
şansını yakalamak get the chance f.
şansını yakalamak have the chance f.
bakışlarını yakalamak catch someone's eyes f.
şans yakalamak get a chance f.
ipucu yakalamak find a clue f.
bakışları yakalamak catch the glances f.
topu yakalamak catch the ball f.
ağla (balık vb) yakalamak mesh f.
suçüstü yakalamak catch somebody red-handed f.
birini suçüstü yakalamak catch someone red-handed f.
-in izlerini takip edip yakalamak track down f.
hazırlıksız yakalamak wrong-foot f.
zamanı yakalamak get up to date f.
suçluyu yakalamak pick up f.
yakalamak (av) account f.
ansızın yakalamak overtake f.
yeniden yakalamak recapture f.
büyük bir başarı yakalamak go from strength to strength f.
suçüstü yakalamak catch out f.
uygunsuz bir biçimde yakalamak catch out f.
kötü bir şey yaparken yakalamak catch out f.
tanıma fırsatı yakalamak get the chance to know somebody f.
tanıma fırsatı yakalamak have the chance to meet someone f.
şans yakalamak grab the chance f.
tanıma fırsatı yakalamak have the chance to know someone f.
tanıma fırsatı yakalamak get the chance to meet somebody f.
fare yakalamak catch a mouse f.
kuş yakalamak catch a bird f.
şüphelileri yakalamak arrest the suspects f.
sorumluları yakalamak arrest the suspects f.
şüphelileri yakalamak arrest the alleged offenders f.
sorumluları yakalamak arrest the alleged offenders f.
anı yakalamak seize the moment f.
suçluları yakalamak catch the criminals f.
şöhreti yakalamak become popular f.
şöhreti yakalamak become famous f.
çocuk yaşta şöhreti yakalamak become famous at a young age f.
küçük yaşta şöhreti yakalamak become famous at a young age f.
dengeyi yakalamak achieve the balance f.
eski gücünü yakalamak regain one's strength f.
balık yakalamak catch a fish f.
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak catch her husband in bed with another woman f.
kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak find her husband in bed with another woman f.
büyük fırsat yakalamak take a great opportunity f.
(çocuğu vb) kaçıran kişiyi kaçırdığı gün yakalamak catch the abductor by day one f.
birini sigara içerken yakalamak catch someone smoking f.
arkasından yakalamak grope after someone f.
denizanası yakalamak catch a jellyfish f.
gelinin buketini yakalamak catch the bride's bouquet f.
uçuşu/uçağı yakalamak catch the plane f.
uçuşu/uçağı yakalamak catch a flight f.
hırsızı yakalamak catch the thief f.
başarıyı yakalamak achieve success f.
başarıyı yakalamak be successful f.
mutluluğu bulmak/yakalamak achieve/find happiness f.
bileğinden tutmak/yakalamak catch someone by f.
bileğinden tutmak/yakalamak grip someone by f.
bileğinden tutmak/yakalamak take someone by f.
bileğinden tutmak/yakalamak clasp someone by f.
bileğinden tutmak/yakalamak seize someone by f.
bileğinden tutmak/yakalamak grasp someone by f.
bileğinden tutmak/yakalamak grab someone by f.
birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour f.
diğerlerini yakalamak catch up with the others f.
önemli noktaları yakalamak catch the main points f.
otobüsü yakalamak catch a bus f.
başarı yakalamak attain success f.
başarı yakalamak succeed f.
okul otobüsünü yakalamak catch the school bus f.
suçlu yakalamak catch a criminal f.
suçlu yakalamak capture a criminal f.
topu yakalamak catch the ball f.
top yakalamak catch a ball f.
tavşan yakalamak rabbit f.
trend yakalamak keep up with trend f.
yeniden yakalamak recatch f.
tekrar yakalamak recatch f.
tam zamanında yakalamak nick f.
kementle yakalamak noose f.
ayna kullanarak şahin yakalamak dare larks f.
kapanla yakalamak trepan f.
kuşları gözlerini ışıkla kamaştırarak yakalamak batfowl f.
dişlerle yakalamak knab [obsolete] f.
ökseyle yakalamak belime [obsolete] f.
kementle yakalamak lariat f.
yakalamak (şahin) mail f.
gagasıyla yakalamak bill f.
ökse ile yakalamak birdlime f.
(bir şeyi) yakalamak wheech f.
(oyunda veya yarışta) yakalamak hang f.
yakalamak veya öldürmek için kovalamak hont f.
(birini) boynundan yakalamak horse collar f.
(birini) boynundan yakalamak horse-collar f.
ökse ile yakalamak lime f.
ökseye bulamışçasına yakalamak lime f.
kapanla yakalamak lime-twig f.
(yabani hayvanı) öldürmeyen tuzakla yakalamak livetrap f.
tuzakla yakalamak girn [scotland] f.
ağız ile yakalamak chop [obsolete] f.
(ayna gibi objelerle korkutarak) tarla kuşu yakalamak dare f.
elle balık yakalamak gump [scotland] f.
çok sayıda yakalamak overcatch f.
(gazeteci/ röportaj, fotoğraf yakalamak için) kapıda beklemek doorstep f.
şüpheliyi yakalamak için çok çabalamak dragnet f.
yapışkan maddeyle yakalamak inviscate f.
günceli yakalamak follow f.
(atı) ön ayaklarını bağlayarak yakalamak forefoot f.
(beyzbol topunu) sekmeden yakalamak gather f.
kementle yakalamak rope f.
belirli bir trendi yakalamak set f.
karides yakalamak shrimp f.
(köpek) yakalamak skitch [new zealand] f.
hızlıca yakalamak snag f.
(balığı veya yaban domuzunu) mızrak ile yakalamak stick f.
iskandil salvosu ile yakalamak strike f.
tuzakla yakalamak trap f.
ağ ile balık yakalamak net f.
Phrasals
(kendini) yanlış iş yaparken yakalamak catch oneself on f.
(krikette) topu yere düşmeden yakalamak catch out f.
aniden yakalamak gobble up f.
bol miktarda yakalamak gobble up f.
(topu) yakalamak pull down f.
(fırsatı) yakalamak pick up f.
çevredeki/etraftaki fareleri yakalamak rat around f.
tuzakla yakalamak catch (someone or something) in (something) f.
kötü bir şey yaparken yakalamak catch (someone or something) in (something) f.
(birini) çalıntı vs. bir şeyle yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
(birini) çalıntı vs. bir şey üstündeyken yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
(birini) bir yöntemle yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
(birini) köpeklerle peşine düşerek vs. yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
(birini) bir şey yardımıyla yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
(birini) biriyle yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
(birini) biriyle beraberken yakalamak catch (someone) with (someone or something) f.
peşine düşüp yakalamak chase down f.
takip edip yakalamak chase down f.
kovalayarak yakalamak chase down f.
izini bulup yakalamak chase down f.
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak catch someone doing something f.
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak catch someone at something f.
bir şey ile (kol vb) birini tutmak/yakalamak grab someone with something f.
bir şey ile (kol vb) birini tutmak/yakalamak seize someone with something f.
hazırlıksız yakalamak come upon f.
fırsat yakalamak get around f.
izini bulup yakalamak chase someone down f.
suçluyu yakalamak pick up f.
birini veya bir şeyi yakalamak force someone or something down f.
at sürerek yakalamak ride down f.
atla kovalayıp yakalamak ride down f.
birini veya bir hayvanı at sürerek yakalamak ride (someone or an animal) down f.
birini veya bir hayvanı atla kovalayıp yakalamak ride (someone or an animal) down f.
arkasından/peşinden koşup yakalamak run down f.
kovalayıp yakalamak run down f.
arkasından/peşinden koşup yakalamak run down f.
kovalayıp yakalamak run down f.
birinin hızını yakalamak fall in f.
birinin hızını yakalamak fall into f.
diğerlerinin adımlarını yakalamak fall in (to step) f.
birinin/bir şeyin seviyesini yakalamak fare up f.
seviyesini, durumunu yakalamak fetch up f.
seviyesini, durumunu yakalamak fetch up f.
birinin bir açığını yakalamak get something on someone f.
soygun amacıyla kıskıvrak yakalamak/tutmak bail up [australia] f.
(birini) yakalamak glom (someone) f.
(birini biriyle/bir şeyle) yakalamak catch (one) with (someone or something) f.
(birini) belli bir yöntemle/araçla yakalamak catch (one) with (someone or something) f.
(birini başka biriyle) yakalamak catch (one) with (someone) f.
(birini başka biriyle) iş üstünde yakalamak/basmak catch (one) with (someone) f.
birini bir şeyle yakalamak catch someone with something f.
birini çalıntı/yasadışı bir şeyle yakalamak catch someone with something f.
birini bir şey yardımıyla yakalamak/tutuklamak catch someone with something f.
(birini) savunmasız yakalamak jump on (someone) f.
(birini) korunmasız/savunmasız yakalamak jump on (someone) f.
(birini) zayıf anında yakalamak jump on (someone) f.
bir anda bir şeyi (ünü, başarıyı) yakalamak rocket into something f.
bir anda bir şeyi (ünü, başarıyı) yakalamak rocket to something f.
bir şeyi yakalamak snatch something up f.
kovalayıp yakalamak hound down f.
takip edip yakalamak hound down f.
izini sürüp indirmek/yakalamak hound down f.
peşine düşüp yakalamak/avlamak hound down f.
birini/bir hayvanı kovalayıp yakalamak hound someone or an animal down f.
birini/bir hayvanı takip edip yakalamak hound someone or an animal down f.
birinin/bir hayvanın izini sürüp indirmek/yakalamak hound someone or an animal down f.
birinin/bir hayvanın peşine düşüp yakalamak/avlamak hound someone or an animal down f.
(birini) suçüstü yakalamak catch at (something) f.
(birini) iş üstünde yakalamak catch at (something) f.
(birini) hazırlıksız yakalamak catch one off f.
(birini) boş bir anında yakalamak catch one off f.
(birini) savunmasız yakalamak catch one off f.
bir şeyi kapanla/ağ atarak yakalamak catch something up in something f.
gündemi yakalamak catch up on (something) f.
(birini/bir şeyi) yakalamak catch up to (something or someone) f.
uzun süredir aranan (birini) yakalamak catch up with (someone) f.
(birini) yakalamak catch up with (someone) f.
birini/bir şeyi peşine düşüp yakalamak chase someone or something down f.
birini/bir şeyi takip edip yakalamak chase someone or something down f.
birini /bir şeyi kovalayarak yakalamak chase someone or something down f.
birini/bir şeyi izini bulup yakalamak chase someone or something down f.
(birini) yakalamak click with (one) f.
(birini/bir şeyi) yakalamak clutch at (someone or something) f.
(birini) yakalamak için gelmek come for (someone) f.
aynı standardı, ölçüyü, değeri yakalamak come up f.
sinyali, tonu yakalamak/tutturmak dial in f.
sinyali, tonu yakalamak/tutturmak dial into f.
(birini/bir şeyi) bir şeyle yakalamak ensnare (someone or something) in (something) f.
(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak grab at (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak grab for (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir yerinden) yakalamak grasp (someone or something) by (something) f.
-'den tutmak/yakalamak grasp by f.
arkasından yakalamak grope after f.
(birini/bir şeyi) arkasından yakalamak grope after (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) yakalamak/tutmak grope after (someone or something) f.
-den yakalamak have by f.
(bir yerinden) tutmak/yakalamak hold by (something) f.
(bir şeyi) kavramak/yakalamak hold onto (something) f.
(birini/bir şeyi) yakalamak keep up with (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) seviyesini yakalamak keep up with (someone or something) f.
(bir suçtan) dolayı birini yakalamak/tutuklamak pinch for f.
hızla (bir şeyi) yakalamak/elde etmek rocket into f.
hızla (bir şeyi) yakalamak/elde etmek rocket to f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak seize (someone or something) with (something) f.
(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak seize onto (something) f.
(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak seize on (something) f.
(bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak seize upon (something) f.
ile tutmak/yakalamak seize with f.
(birini/bir şeyi) bir yerinden tutmak/yakalamak take (someone or something) by (something) f.
-den tutmak/yakalamak take by f.
bir şekilde yakalamak/avlamak take by f.
(bir hayvanı kapanla) yakalamak trap (something) into (something) f.
(yakalamak için) gizlice yaklaşmak close upon f.
suçüstü yakalamak find out f.
hırsızlık yaparken yakalamak find out f.
Colloquial
çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak hit big f.
çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak hit it big f.
hazırlıksız yakalamak catch napping f.
uykuda yakalamak catch napping f.
(birini) yakalamak turn (someone's) crank f.
beyzbolda yerden giden topu eldivenle yakalamak/durdurmak field a grounder f.
başarıyı yakalamak get untracked f.
hazırlıksız yakalamak catch flat-footed f.
habersiz yakalamak catch flat-footed f.
birini bir yerinden yakalamak have someone by something f.
ritmi yakalamak play (oneself) in f.
ritmi yakalamak play yourself in f.
büyük başarı yakalamak be riding high f.
(birini bir şey yaparken) yakalamak catch (one) (doing something) f.
(birini) yakalamak gaffle (someone) f.
Idioms
bir şey yakalamak için elleri birleştirerek açmak cup one's hands together i.
birini suç üstü yakalamak catch someone with his hand in the cookie jar f.
birini suç üstü yakalamak catch someone with his pants down f.
(birini) hazırlıksız yakalamak catch (one) flatfooted f.
(birini) beklemediği bir anda yakalamak catch (one) flatfooted f.
onun gibi bir tilkiyi hazırlıksız yakalamak catch a weasel asleep f.
havayı yakalamak catch big air f.
umulmadık bir anda yakalamak catch flat-footed f.
beklenmedik bir anda yakalamak catch flat-footed f.
hazırlıksız yakalamak catch flat-footed f.
habersiz yakalamak catch flat-footed f.
sakalından yakalamak make (one's) beard f.
zayıf/hassas noktasından yakalamak make (one's) beard f.
fırsat/şans yakalamak catch a break f.
özel/iyi bir indirim almak/yakalamak catch a break f.
ipucu yakalamak catch a break f.
bir sorunu çözme fırsatı yakalamak catch a break f.
bir rahatlama yakalamak catch a break f.
fırsat/şans yakalamak get a break f.
özel/iyi bir indirim almak/yakalamak get a break f.
ipucu yakalamak get a break f.
bir sorunu çözme fırsatı yakalamak get a break f.
bir rahatlama yakalamak get a break f.
aslanı kuyruğundan yakalamak/tutmak catch a tiger by the tail f.
kurdu kulaklarından yakalamak/tutmak catch a tiger by the tail f.
(birini) ensesinden yakalamak get (one) by the short and curlies f.
(birini) paçasından yakalamak get (one) by the short and curlies f.
(birini) ensesinden yakalamak get someone by the short and curlies f.
(birini) paçasından yakalamak get someone by the short and curlies f.
(birini) ensesinden yakalamak have someone by the short and curlies f.
(birini) paçasından yakalamak have someone by the short and curlies f.
(birini) ensesinden yakalamak get someone by the short hairs f.
(birini) paçasından yakalamak get someone by the short hairs f.
(birini) ensesinden yakalamak have someone by the short hairs f.
(birini) paçasından yakalamak have someone by the short hairs f.
aslanı kuyruğundan yakalamak/tutmak have a wolf by the ears f.
kurdu kulaklarından yakalamak/tutmak have a wolf by the ears f.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak have a wolf by the ear f.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak have the wolf by the ear f.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak have a wolf by the ears f.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak have the wolf by the ears f.
kurdu kulaklarından tutmak/yakalamak hold a wolf by the ears f.
ayıyı ağzından/dişinden yakalamak/tutmak take the bear by the tooth f.
damalı bayrağı yakalamak take the checkered flag [us] f.
... (bir şey yapma) şansını yakalamak see (one's) way (clear) to (doing something) f.
... şansını yakalamak see one's way to f.
... (bir şey yapma) şansını yakalamak see your way clear to do (or doing) something f.
(birini) yakalamak collar (someone) f.
(sörfte) tünel gibi bir dalga yakalamak cop a tube f.
(sörfte) içinden geçilen bir dalga yakalamak cop a tube f.
(birini ya da bir şeyi) yakalamak cop hold of (someone or something) f.
suçüstü yakalamak catch (one) with (one's) fingers in the till f.
para çalarken yakalamak catch (one) with (one's) fingers in the till f.
suçüstü yakalamak have one's fingers in the till f.
para çalarken yakalamak have one's fingers in the till f.
birini yakalamak be up with someone f.
(birine veya bir şeye karşı) üstünlük yakalamak get the advantage over (someone or something) f.
(birine veya bir şeye karşı) üstünlük yakalamak have the advantage over (someone or something) f.
(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak have hold of (someone or something) f.
(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak have ahold of (someone or something) f.
aniden yakalamak lay violent hands on f.
birini hazırlıksız yakalamak catch someone off balance f.
birini yakalamak put salt on someone's tail f.
birini hazırlıksız yakalamak catch someone napping f.
birini suçüstü yakalamak catch someone red-handed f.
birini iş üstünde yakalamak catch someone red-handed f.
birini suçüstü yakalamak catch somebody red-handed f.
birini iş üstünde yakalamak catch someone flat-footed f.
birini hazırlıksız yakalamak catch somebody cold f.
birisini kötü bir zamanda yakalamak catch someone at a bad time f.
birini sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak take a firm grip on someone f.
bir şeyi bulmak/yakalamak üzere olmak be hot on the trail of something f.
birini hazırlıksız yakalamak catch one off one's guard f.
birini yakalamak gain on someone f.
bir şans yakalamak catch a break f.
birini hazırlıksız yakalamak catch off guard f.
boş anında yakalamak catch on the hop f.
boş bir anında yakalamak catch someone on the hop f.
birini suçüstü yakalamak catch someone flat-footed f.
birini hazırlıksız yakalamak catch someone off guard f.
birini hazırlıksız yakalamak catch someone up short f.
boş bir anında yakalamak catch someone off guard f.
boş bir anında yakalamak catch one off one's guard f.
başarı serisi yakalamak be on the crest of a wave f.
donsuz yakalamak catch someone with his pants down f.
çağı yakalamak catch up with the times f.
dalgayı yakalamak catch the wave f.
hazırlıksız yakalamak take somebody off guard f.
hazırlıksız yakalamak catch someone on the hop f.
hazırlıksız yakalamak catch someone off guard f.
hazırlıksız yakalamak catch on the wrong foot f.
fırsat yakalamak get one's foot in the door f.
hazırlıksız yakalamak wrongfoot someone f.
hazırlıksız yakalamak catch one with one's pants down f.
hazırlıksız yakalamak catch flat-footed f.
hatasını yakalamak trip someone up f.
hazırlıksız yakalamak catch one off one's guard f.
hazırlıksız yakalamak catch somebody off guard f.
ensesinden yakalamak grab someone by the nape of the neck f.
hazırlıksız yakalamak catch on the hop f.
hazırlıksız yakalamak catch off-guard f.
iş üstünde yakalamak catch someone in the act f.
iş üstünde yakalamak have somebody dead to rights f.
iş üstünde yakalamak catch in the act f.
iş üstünde yakalamak have someone dead to rights f.
iş üstünde yakalamak catch somebody dead to rights f.
ışığı yakalamak see the light f.
iş üzerinde yakalamak catch in the act f.
ikinci bir şans yakalamak get a second bite/ two bites at the cherry f.
kötü bir biçimde yakalamak catch with pants down f.
kötü bir biçimde yakalamak catch with trousers down f.
kötü yakalamak catch with trousers down f.
kötü bir şey yaparken yakalamak catch on the hop f.
kötü bir zamanda yakalamak catch someone at a bad time f.
kötü yakalamak catch with pants down f.
suçüstü yakalamak catch in the act f.
suçüstü yakalamak catch flat-footed f.
savunmasız yakalamak catch someone with one’s pants down f.
sonraki dalgayı yakalamak catch the next wave f.
şöhreti yakalamak see one's name in lights f.
suçüstü yakalamak catch red-handed f.
savunmasız yakalamak catch one with one's pants down f.
rezil bir durumda/halde yakalamak catch one with one's pants down f.
suçüstü yakalamak catch on the hop f.
şöhreti yakalamak have one's name in lights f.
suçüstü yakalamak catch someone in the act f.
suçüstü yakalamak catch somebody dead to rights f.
suçüstü yakalamak have somebody dead to rights f.
suçüstü yakalamak have someone dead to rights f.
seri yakalamak be on a tear f.
suçüstü yakalamak catch one with one's pants down f.
tutmak/yakalamak için hamle yapmak make a grab at someone f.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak catch somebody bang to rights f.
uygunsuz biçimde yakalamak catch with trousers down f.
uygunsuz biçimde yakalamak catch with pants down f.
yalanını yakalamak spot a lie f.
yanlış anında yakalamak catch on the wrong foot f.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak catch somebody dead to rights f.
(birini) hazırlıksız yakalamak catch somebody on the hop f.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak have somebody bang to rights f.
(radar/kamera vb) (birisini bir suç vb işlerken) uluorta yakalamak have somebody dead to rights f.
(bir şeyde) ilk fırsatı yakalamak get the first crack at (something) f.
(bir şeyde) ilk fırsatı yakalamak have (the) first crack at (something) f.
(bir şeyde) ilk fırsatı yakalamak want the first crack at (something) f.
(bir şeyin) özünü yakalamak fathom the depths of (something) f.
birbiriyle karşılıklı uyum yakalamak strike sparks off each other f.
doğruyu yakalamak get hold of the right end of the stick f.
(birini) suçüstü yakalamak find (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) iş üstünde yakalamak find (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) para çalarken yakalamak find (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) iş yerinden para çalarken yakalamak find (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak find (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) suçüstü yakalamak find (one) with (one's) hand in the till f.
(birini) iş üstünde yakalamak find (one) with (one's) hand in the till f.
(birini) para çalarken yakalamak find (one) with (one's) hand in the till f.
(birini) iş yerinden para çalarken yakalamak find (one) with (one's) hand in the till f.
(birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak find (one) with (one's) hand in the till f.
(birini) suçüstü yakalamak/basmak catch (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) iş üstünde yakalamak/basmak catch (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) para çalarken yakalamak/basmak catch (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) iş yerinden para çalarken yakalamak/enselemek catch (one) with (one's) fingers in the till f.
(birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak/enselemek catch (one) with (one's) fingers in the till f.
birini/bir şeyi yakalamak catch ahold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak get ahold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak grab ahold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak take ahold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak catch hold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak get hold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak grab hold of somebody/something f.
birini/bir şeyi yakalamak take hold of somebody/something f.
son dakikada sayı yapıp beraberliği yakalamak pounce at the death [uk] f.
zayıf noktasından/yerinden/damarından yakalamak be below the belt f.
günü/zamanı yakalamak be in the groove f.
(birini) kendi iş yerinden/iş vereninden para çalarken yakalamak catch (one) with (one's) hand in the till f.
en yüksek performansını yakalamak hit your straps f.
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak put one's hands on (someone, something, or an animal) f.
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak lay one's hands on (someone, something, or an animal) f.
(biriyle/yanındakiyle) aynı ritmi yakalamak fall into step (beside/with somebody) f.
(bir şeyde) ilk fırsatı/şansı yakalamak take the first crack at (something) f.