yere atmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yere atmak



"yere atmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
yere atmak cast down f.
yere atmak dash down f.
yere atmak fling down f.
Archaic
yere atmak strew f.

"yere atmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendini bir yere atmak throw oneself f.
bir yere girerken deftere imza atmak sign in f.
yere atmak (güreşçi/at) throw f.
yere çöp atmak litter f.
(çöp gibi) bir yere bir şey atmak fling something into something f.
(çöp gibi) bir yere bir şey atmak fling something in f.
yere çöp atmak throw litter f.
(kendini bir yere) atmak throw f.
yere çöp atmak throw rubbish on the ground f.
yere çöp atmak throw trash on the ground f.
kendini bir yere atmak clap f.
samanı dirgenle alıp başka bir yere atmak pitch f.
(bebek) bir yere tutunarak küçük adımlar atmak cruise f.
Phrasals
bir şeyi bir yere geri atmak throw something back somewhere f.
bir şeyi bir yere geri atmak cast something back some place f.
bir şeyi yere atmak/çarpmak hurl something down f.
(bir şeyi) fırlatıp yere atmak fling something down f.
(birine veya bir yere bir şey) atmak lob (something) at f.
(birine/bir yere) pati atmak paw at (someone or something) f.
(birine veya bir yere) hedef alıp (bir şey) atmak pitch (something) at f.
(bir yere) yığın halinde atmak dump on (someone or something) f.
fırlatıp yere atmak throw down f.
herhangi bir yere atmak/bırakmak pitch on f.
(birini/bir şeyi) birden (bir şeye/yere) atmak knock (someone or something) to (something) f.
bir şeyi yere atmak cast something down f.
birini bir yere (hapse) atmak clap someone in some place f.
birini bir yere (hapse) atmak clap someone into some place f.
birini bir yere/bir şeye (hapse, kodese) atmak clap (one) into (something or some place) f.
birini bir yere/bir şeye (hapse, kodese) atmak clap (one) in (something or some place) f.
bir yere tıkmak/atmak/kapatmak clap in some place f.
(bir şeye/yere) göz atmak ferret around f.
(birini/bir şeyi) yere atmak fling (someone or something) down f.
(bir yere) hızlıca göz atmak glance around (some place) f.
(bir şeye/yere) hızlıca göz atmak glance around (some thing or place) f.
yere atmak/çarpmak hurl down f.
birini/bir şeyi yere atmak/savurmak hurl someone or something down f.
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak pack (someone or something) off to (some place) f.
dışarıdaki (bir yere) adım atmak step out into (some place) f.
(bir şeyden/bir yerden çıkıp bir yere) adım atmak step out of (something or some place) (and) into (some place) f.
yüksekte (bir şeye/yere) atmak/fırlatmak throw up to (something) f.
(bir yere) demir atmak touch at (some place) f.
Idioms
sağlam yere olta atmak board the gravy train f.
sağlam yere kapak atmak board the gravy train f.
sağlam yere olta atmak climb on the gravy train f.
sağlam yere kapak atmak climb on the gravy train f.
sağlam yere olta atmak get on the gravy train f.
sağlam yere kapak atmak get on the gravy train f.
kendini yere atmak lay flat f.
(bir yere) demir atmak wear out one's welcome f.
(bir yere) kapak atmak get one's foot in the door f.
adımını yanlış yere atmak make a false step f.
(kendini bir yere) atmak get (one's) tail (somewhere) f.
birini araçla bir yere atmak give someone a lift f.
birini bir yere atmak give someone a ride f.
(bir yere) kapağı atmak hang one's hat f.
(bir yere) kapak atmak get a foot in the door f.
(bir yere) kapak atmak get one's foot in the door f.
(bir yere) kapak atmak get a leg in the door f.
(bir yere) kapak atmak get one's leg in the door f.
(bir yere) adımını atmak set foot in (some place) f.
bir şeye/bir yere adımını atmak set foot in/on something f.
(bir şeye/bir yere) adımını atmak set foot on (something or some place) f.
bir yere adımını atmak set foot somewhere f.
(bir yere) demir atmak wear out welcome f.
yavaş yavaş (bir şeye/bir yere) adım atmak work (one's) way into (something or some place) f.
Speaking
yere çöp atmak yasaktır it is forbidden to litter expr.
Sport
(güreş) rakibi havaya kaldırıp yere atmak body-slam f.
güreşte yere atmak chip [dialect] f.
topu kasıtlı olarak yere doğru atmak ground f.
kendini yalandan yere atmak dive f.
penaltı kazanma umuduyla kendini yere atmak flop f.
Football
yere düşen top zemine ulaşır ulaşmaz şut çekerek gol atmak drop f.
yere düşen top zemine değer değmez şut atmak dropkick f.
yere düşen top zemine değer değmez şut atmak drop-kick f.
Baseball
(beyzbol) topu yere atmak ground f.
Slang
rakibin tutmasını önlemek için topu hızlı bir şekilde yere atmak anlamına gelen bir dört köşeli top oyunu terimi cherry bomb [us] i.
(kendini bir yere) atmak get (one's) ass (somewhere) f.
(kendini bir yere) atmak get (one's) butt (some place) f.