yerine getiren - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yerine getiren



"yerine getiren" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yerine getiren exerciser i.
yerine getiren enforcer i.
yerine getiren consummative s.

"yerine getiren" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yerine getiren kimse performer i.
bir günahın bağışlanması amacıyla papazın önerdiği kefareti yerine getiren kişi penitent i.
vasiyet hükümlerini müştereken yerine getiren kişi veya kurum coexecutor i.
vasiyet hükümlerini yerine getiren kimse executor i.
vasiyeti yerine getiren executor i.
dilekleri yerine getiren büyülü şapka wishing cap i.
kraliyet ailesine ait ayak işlerini yerine getiren görevli yeoman i.
soylu bir hanede ayak işlerini yerine getiren hizmetli yeoman i.
adaleti yerine getiren kimse righter i.
görevi yerine getiren kimse officiator i.
emirleri düşünmeden yerine getiren duygusuz ve vicdansız kimse robot i.
amerika'nın eski hollanda kolonilerinde yerel yargı işlevlerini yerine getiren kimse schout i.
dini vecibelerini yerine getiren religiously observant s.
dini vecibeleri yerine getiren religiously observant s.
ölülere saygı duyup cenaze törenlerini uygun şekilde yerine getiren obsequious s.
işlevi yerine getiren official [obsolete] s.
hizmeti yerine getiren official [obsolete] s.
(başkasının) ihtiyaç ve isteklerini aşırı dikkatle yerine getiren overattentive s.
maksimum kaynak kullanılarak acil durum koşullarını en kısa sürede yerine getiren crash s.
başkanın otoritesinin işlevlerini yerine getiren presidential s.
işlevi yerine getiren anlamındaki son ek -ator snk.
bir işlevi yerine getiren anlamı veren son ek -ure snk.
(belirli bir faaliyeti) yerine getiren anlamına gelen son ek -ier snk.
Colloquial
birinin yerine bir görevi yerine getiren program (bot) droid i.
Idioms
başkasının isteğini yerine getiren kişi organ grinder's monkey [uk] i.
protestanlık öğretilerini yerine getiren fakat giderek daha politikleştirilmesi ve daha fazla muhafazakarlıkla ilişkilendirilmesi sebebiyle protestan olarak anılmaktan kaçınan kimse exvangelical i.
sözünü yerine getiren good as (one's) word s.
Law
hükümetin belirli işlev yerine getiren bileşeni branch i.
yetkili kimsenin buyruklarını yerine getiren obedient s.
Politics
kraliçe'yi temsilen atanan ve daha çok başbakan tarafından belirlenen parlamenter görevleri yerine getiren dük Chancellor of the duchy of lancaster i.
kralın kişisel hizmetlerini yerine getiren çavuşluk grand sergeanty i.
kralın kişisel hizmetlerini yerine getiren çavuşluk grand serjeanty i.
hükümdarsız dönemde kraliyet işlevlerini yerine getiren kimse interregent i.
Informatics
belirli bir görevi yerine getiren yazılım rutini handler i.
Biology
annenin görevlerini yerine getiren biyolojik anne dışındaki birey allomother i.
ebeveynin görevlerini yerine getiren biyolojik ebeveyn dışındaki birey alloparent i.
hücrenin sitoplazmasında bulunup belirli görevleri yerine getiren küçük yapılar organelle i.
Biochemistry
aynı ve belirli bir vitamin işlevini yerine getiren iki veya daha fazla kimyasal madde vitamer i.
Education
okulda düzenlenen etkinliklerde para toplama, yer belirleme ve gösterileri organize etme gibi görevleri yerine getiren öğretmen homeroom teacher i.
History
antik atina'da hem yargıç hem jüri görevlerini yerine getiren bir yüksek mahkeme üyesi dicast i.
(parlamentoda) düzeni sağlayan ve talimatları yerine getiren memur serjeant at arms i.
Religious
halka açık yerlerde veya yabancı erkeklerin yanında yüzünü ve ellerini kapatan dini vecibelerini yerine getiren Müslüman kadın niqaabi i.
kilisede gönüllü olarak belirli işlevleri yerine getiren kilise cemaatinden bir kadın altar society i.
resmi olarak izni olmayıp veya papaz olarak atanmayıp rahip olmak için hazırlık süresinde papazın görevlerini yerine getiren kimse minister i.
Philosophy
(ayurvedada) vücuttaki farklı işlevleri yerine getiren enerji tipi dosha i.
Military
belirli yazılı standartları yerine getiren konteyner military performance specification container i.
belirli yazılı standartları yerine getiren konteyner milspec container i.
(abd donanması'nda) büro işlerini yerine getiren ve birimiyle ilgili kayıt ve raporları tutup bilgi sağlamaktan sorumlu deniz astsubayı yeoman [us] i.
alan bazında veya kilit ulaşım noktalarında harekat sorumluluklarını yerine getiren bir askeri birim movement control team [us] i.
(abd hava kuvvetleri karargahında) temel planlama ve operasyonları yerine getiren personel birimi operations i.
belirli yazılı standartları yerine getiren konteyner milspec kısalt.
Entomology
sosyal böcek kolonilerinde belli işlevleri yerine getiren gruplara verilen ad caste i.
Slang
beyazların her emrini kuzu kuzu yerine getiren siyah pork chop i.
demiryolu bakım istasyonundan sorumlu memurun görevlerini yerine getiren kimse dinger i.