Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
your money
"your money"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrases
1
İfadeler
save your energy save your money
expr.
enerjini boşa harcama paran cebinde kalsın
Proverb
2
Atasözü
you pays your money and you takes your chance
(parayı verdin ama) artık ne çıkarsa bahtına
3
Atasözü
you pays your money and you takes your chances
(parayı verdin ama) artık ne çıkarsa bahtına
4
Atasözü
you pays your money and takes your choice
parayı veren düdüğü çalar
5
Atasözü
you pays your money and takes your choice
parayı verenin borusu öter
6
Atasözü
you pays your money, and you takes your choice
parayı veren düdüğü çalar
7
Atasözü
you pays your money, and you takes your choice
parayı verenin borusu öter
8
Atasözü
you pays your money and you takes your choice
parayı veren düdüğü çalar
9
Atasözü
you pays your money and you takes your choice
parayı verenin borusu öter
Colloquial
10
Konuşma Dili
put your money where your mouth is!
expr.
lafı bırak icraata bak!
11
Konuşma Dili
put your money where your mouth is
expr.
söylediklerini uygula lafta bırakma
12
Konuşma Dili
(you) pay your money and take your choice
expr.
parayı veren düdüğü çalar
13
Konuşma Dili
(you) pay your money and take your choice
expr.
parayı verenin borusu öter
14
Konuşma Dili
let's see the color of your money
expr.
paranın ucunu görelim
15
Konuşma Dili
let's see the color of your money
expr.
önce parayı görelim
16
Konuşma Dili
let's see the color of your money
expr.
önce parayı göster
17
Konuşma Dili
your money or your life [obsolete]
expr.
ya paran ya canın
18
Konuşma Dili
your money or your life [obsolete]
expr.
ya paranı ya canını
Idioms
19
Deyim
a run for your money
i.
semeresini alma
20
Deyim
a run for your money
i.
meyvesini yeme
21
Deyim
a run for your money
i.
kar etme
22
Deyim
a run for your money
i.
kök söktürme
23
Deyim
a run for your money
i.
zorluk çıkarma
24
Deyim
a run for your money
i.
burnundan getirme
25
Deyim
a run for your money
i.
kafa tutma
26
Deyim
a (good) run for your money
i.
meyvesini yeme
27
Deyim
a (good) run for your money
i.
semeresini alma/görme
28
Deyim
a (good) run for your money
i.
güçlü bir karşılaşma, mücadele
29
Deyim
a (good) run for your money
i.
tatmin edici bir rekabet, mücadele
30
Deyim
have a run for your money
f.
emeğinin/parasının karşılığını almak
31
Deyim
have a run for your money
f.
harcadıklarının karşılığını almak
32
Deyim
have a (good) run for your money
f.
emeğinin/paranın karşılığını almak
33
Deyim
have a (good) run for your money
f.
harcadıklarının karşılığını almak
34
Deyim
money burns a hole in your pocket
f.
cebi delik olmak
35
Deyim
money burns a hole in your pocket
f.
eline geçen parayı hemen harcamak
36
Deyim
money burns a hole in your pocket
f.
para cebinde durmamak
37
Deyim
money burns a hole in your pocket
f.
para geldiği gibi gitmek
38
Deyim
money burns a hole in your pocket
f.
parasının suyunu çektirmek
39
Deyim
money burns a hole in your pocket
f.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
40
Deyim
pay your money and take your choice
f.
parayı veren düdüğü çalar
41
Deyim
pay your money and take your choice
f.
parayı verenin borusu öter
42
Deyim
put (your) money on somebody/something
f.
birinin bir şey yapacağına/bir şeyin olacağına bahse girmek
43
Deyim
put (your) money on somebody/something
f.
birinin bir şey yapacağına/bir şeyin olacağına kalıbını basmak
44
Deyim
put (your) money on somebody/something
f.
birinin bir şey yapacağından/bir şeyin olacağından emin olmak
45
Deyim
put (your) money on something
f.
parasını bir şeye basmak
46
Deyim
put (your) money on something
f.
bir şey üzerine para koymak/bahis oynamak
47
Deyim
throw your money about
f.
parasını saçmak
48
Deyim
throw your money about
f.
parasını sokağa atmak
49
Deyim
throw your money about
f.
parasını çarçur etmek
50
Deyim
throw your money about
f.
para yağdırmak
51
Deyim
throw your money about
f.
parayı sağa sola savurmak
52
Deyim
throw your money about
f.
kesenin ağzını açmak
53
Deyim
throw your money around
f.
parasını saçmak
54
Deyim
throw your money around
f.
parasını sokağa atmak
55
Deyim
throw your money around
f.
parasını çarçur etmek
56
Deyim
throw your money around
f.
para yağdırmak
57
Deyim
throw your money around
f.
parayı sağa sola savurmak
58
Deyim
throw your money around
f.
kesenin ağzını açmak
59
Deyim
lend your money and lose your friend
expr.
dostunu kaybetmek istiyorsan borç ver
60
Deyim
put your money where your mouth is
expr.
halep oradaysa arşın burada
61
Deyim
lend your money and lose your friend
expr.
kendine düşman yaratmak istiyorsan borç ver
Speaking
62
Konuşma
he gives you good value for your money
expr.
ödediğin para karşılığında sana iyi mal verir
63
Konuşma
you get good value for your money there
expr.
orada ödediğin para karşılığında iyi mal alırsın
64
Konuşma
I don't want your money
expr.
senin paranı istemiyorum
65
Konuşma
she's only with you for your money
expr.
sadece paran için seninle birlikte oluyor
66
Konuşma
it's not your money
expr.
para senin değil
67
Konuşma
you'll get your money
expr.
paranı alacaksın
68
Konuşma
we don't want your money
expr.
senin paranı istemiyoruz
69
Konuşma
money arrived in your bank account today
expr.
para bugün hesabınıza geçmiş
70
Konuşma
money arrived in your bank account today
expr.
para bugün hesabınıza geçti
71
Konuşma
money arrived in your bank account today
expr.
para bugün hesabınıza ulaştı
72
Konuşma
give me your money or give me your life
expr.
ya paranı ya canını
Trade/Economic
73
Ticaret/Ekonomi
tyme (take your money everywhere)
i.
paranı her yere götür anlamına gelen abd menşeeli bir atm hizmeti
Computer
74
Bilgisayar
managing your money
i.
para yönetimi
Slang
75
Argo
don't get your honey where you get your money
i.
iş yerinden sevgili edinme
76
Argo
don't get your honey where you get your money
i.
iş yerinden kimseyle çıkma
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of your money
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy