yumuşatma - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yumuşatma



"yumuşatma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yumuşatma mellowing i.
yumuşatma moderation i.
yumuşatma relaxation i.
yumuşatma mollification i.
yumuşatma emollition i.
yumuşatma emasculation i.
yumuşatma damping i.
yumuşatma mollifying i.
yumuşatma softening i.
yumuşatma smoothing i.
yumuşatma ramollescence i.
yumuşatma malacissation i.
yumuşatma contemperation [obsolete] i.
Technical
yumuşatma flocculation i.
yumuşatma softening i.
yumuşatma smoothing i.
yumuşatma annealing i.
Informatics
yumuşatma smoothing i.
Marine
yumuşatma mitigation i.
Food Engineering
yumuşatma tenderising i.
yumuşatma tenderizing i.
Marine Biology
yumuşatma annealing i.
Environment
yumuşatma softening i.
Archaic
yumuşatma attemperation i.

"yumuşatma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ısı ile yumuşatma elixation i.
ıslatarak yumuşatma maceration i.
bir yumuşatma ve ya örtmece kullanılmadan söylenen söz orthophemism i.
hareket yumuşatma motion smoothing i.
deri yağlama ve yumuşatma curriery i.
deri yağlama ve yumuşatma işleminin yapıldığı yer curriery i.
deri yumuşatma işçisi percher i.
deri yumuşatma makinesi stocks i.
saya yumuşatma makinesi operatörü stretcher i.
Trade/Economic
kazanç yumuşatma income smoothing i.
gelir yumuşatma income smoothing i.
Industry
cam yumuşatma fırını glory hole i.
deri yumuşatma işçisi grainer i.
Technical
besleme suyu yumuşatma tesisi feedwater softening plant i.
besleme suyunu yumuşatma feedwater softening i.
ıslatarak yumuşatma maceration i.
katyon değişimi yumuşatma base-exchange softening i.
su yumuşatma water softening i.
su yumuşatma tesisi water softener i.
su yumuşatma tesisi water softening plant i.
su yumuşatma maddesi water softening agent i.
üstel yumuşatma exponential smoothing i.
yumuşatma çekmesi temper rolling i.
yumuşatma rehberi mitigation guideline i.
yumuşatma işlemi softening treatment i.
yumuşatma maddesi softening agent i.
yumuşatma teknesi steeping bowl i.
yumuşatma tavlaması soft annealing i.
yumuşatma teknesi steeping tub i.
yumuşatma menevişi soft temper i.
yumuşatma ısıl işlemi softening heat treatment i.
suya daldırma veya ıslatma yöntemi ile yumuşatma işlemi maceration i.
fırınlanmamış çömlek kilini yoğurma veya yumuşatma işlemi malaxage i.
içinde yumuşatma valfi çalışan bölme clack box i.
yumuşatma valfli kutu clack box i.
tanecik yumuşatma ve pürüzsüzleştirmede kullanılan bir alet pommel i.
deri yumuşatma işçisi staker i.
Computer
kenar yumuşatma edge smoothing i.
üstel yumuşatma exponential smoothing i.
Informatics
çok örnekli kenar yumuşatma multisample anti-aliasing i.
kenar yumuşatma anti-aliasing i.
üstel yumuşatma exponential smoothing i.
yumuşatma sığacı smoothing capacitor i.
Mechanic
yumuşatma tavlaması soft annealing i.
Textile
son yumuşatma after-scrooping i.
yumuşatma teknesi steeping bowl i.
yumuşatma teknesi steeping tub i.
Construction
yumuşatma tavlaması annealing i.
Aeronautic
yumuşatma sıcaklığı austempering i.
Pharmaceutics
(et yumuşatma ve sindirime yardımcı ilaç olarak kullanılan) ticari bir papaya mayası karışımı papain i.
Food Engineering
et yumuşatma tenderization i.
et yumuşatma tenderisation i.
Chemistry
sertleştirmeden önce yumuşatma emollescence i.
Geology
jeokimyasal geçişin gerçekleşmesi için kayayı yumuşatma mobilization i.
jeokimyasal geçişin gerçekleşmesi için kayayı yumuşatma mobilisation i.
Art
donuklaştırarak elde edilen yumuşatma etkisi scumble i.
Music
ses yumuşatma pedalı soft-pedal i.
Photography
ışık yumuşatma feathering i.
Archaic
(çıngırak veya yumuşatma valfi gibi) şıngırdama sesi çıkaran nesne claik [scotland] i.