yuvarlanmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yuvarlanmak



"yuvarlanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yuvarlanmak roll f.
General
yuvarlanmak get rolling f.
yuvarlanmak revolve f.
yuvarlanmak roll around f.
yuvarlanmak topple over f.
yuvarlanmak trundle f.
yuvarlanmak trundle along f.
yuvarlanmak coast f.
yuvarlanmak tumble f.
yuvarlanmak tumble about f.
yuvarlanmak bowl f.
yuvarlanmak wallow in f.
yuvarlanmak roll up f.
yuvarlanmak roll over f.
yuvarlanmak turn around f.
yuvarlanmak roll f.
yuvarlanmak tumble down f.
yuvarlanmak rotate f.
yuvarlanmak welter f.
yuvarlanmak wheel f.
yuvarlanmak birl f.
yuvarlanmak wallow f.
yuvarlanmak tumble-down f.
yuvarlanmak tip [brit] f.
yuvarlanmak upfurl f.
yuvarlanmak run f.
yuvarlanmak conglobe f.
yuvarlanmak conglobulate f.
yuvarlanmak scroll f.
yuvarlanmak spill f.
Phrasals
yuvarlanmak roll about f.
yuvarlanmak roll about f.
yuvarlanmak roll away f.
yuvarlanmak roll on f.
Idioms
yuvarlanmak be rolling f.
Technical
yuvarlanmak devolve f.
Automotive
yuvarlanmak roll f.
Archaic
yuvarlanmak trill f.

"yuvarlanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çamurda yuvarlanmak wallow f.
General
yuvarlanmak (top vb) trickle f.
dalga gibi kabarıp yuvarlanmak welter f.
hızla yuvarlanmak hurtle f.
yuvarlanmak (varil) shoot f.
yatıp yuvarlanmak welter f.
merdivenden yuvarlanmak fall down stairs f.
çamurda yuvarlanmak wallow in mud f.
çamurda yuvarlanmak wallow in f.
yere yuvarlanmak tumble off f.
yere yuvarlanmak tumble down f.
yere yuvarlanmak tumble f.
uçurumdan aşağı yuvarlanmak tumble down the cliff f.
toprakta yuvarlanmak wallow in the dirt f.
raftan yuvarlanmak roll off the shelf f.
çamurda yuvarlanmak roll one's self f.
içine yuvarlanmak enwallow f.
yukarı doğru yuvarlanmak uproll f.
çamurda yuvarlanmak muddle f.
toprakta yuvarlanmak muddle f.
yüksekten alçağa yuvarlanmak devolve f.
Phrasals
bam güm yere yuvarlanmak clunk down f.
bir şeyin içinde debelenmek/yuvarlanmak welter in something f.
bir şeyin içinde debelenmek/yuvarlanmak wallow (around) in something f.
yokuş aşağı gitmek/yuvarlanmak roll down f.
sonuna kadar yuvarlanmak roll down f.
bir yerden aşağı yuvarlanmak roll down something f.
aşağı yuvarlanmak roll down f.
aşağı yuvarlanmak tumble from (something) f.
çamurun, pisliğin içinde yuvarlanmak/debelenmek grovel (about) in something f.
-den yuvarlanmak roll off f.
-den aşağı yuvarlanmak roll off f.
aşağı yuvarlanmak roll off f.
(birinden/bir şeyden) yuvarlanmak roll off (someone or something) f.
(birinden/bir şeyden) aşağı yuvarlanmak roll off (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üstünden yuvarlanmak roll off of (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üstünden aşağı yuvarlanmak roll off of (someone or something) f.
(birine/bir şeye) doğru yuvarlanmak roll onto (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üstüne yuvarlanmak roll onto (someone or something) f.
bir şeyin içinde yuvarlanmak roll in something f.
birinin/bir şeyin üstüne yuvarlanmak tumble into someone or something f.
üşengeç/miskin bir şekilde sağda solda yuvarlanmak loll about f.
tekerlekli bir araç bir yerden aşağı yuvarlanmak/yürümek wheel off f.
yatıp yuvarlanmak lie around f.
-in üstüne yuvarlanmak roll onto f.
-e) doğru yuvarlanmak roll onto f.
-e doğru yuvarlanmak roll to f.
(birine/bir şeye) doğru yuvarlanmak roll to (someone or something) f.
(bir şey olana kadar) yuvarlanmak roll to (someone or something) f.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı doğru yıkılmak/yuvarlanmak tumble out (of something or some place) f.
(bir şeye/bir yere) yuvarlanmak tumble to (something) f.
'-in içinde debelenmek/yuvarlanmak welter in f.
Colloquial
yatıp yuvarlanmak blob out f.
Idioms
kahkahadan yere yuvarlanmak double up with laughter f.
Sport
büyük bir balon topun içinde özel hazırlanmış hafif eğimli bir arazide yuvarlanmak suretiyle yapılan spor orbing i.
büyük bir balon topun içinde özel hazırlanmış hafif eğimli bir arazide yuvarlanmak suretiyle yapılan spor sphereing i.
büyük bir balon topun içinde özel hazırlanmış hafif eğimli bir arazide yuvarlanmak suretiyle yapılan spor zorbing i.
büyük bir balon topun içinde özel hazırlanmış hafif eğimli bir arazide yuvarlanmak suretiyle yapılan spor globe-riding i.
(pota, golf deliği) içine düşmeden kenarında yuvarlanmak rim f.
Slang
gülmekten yerlerde yuvarlanmak rolling on the floor laughing (one's) ass off f.