|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
acil toplantıya çağırmak |
call the meeting at short notice f.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
acil toplantıyı çağırmak |
call the meeting at short notice f.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
acil toplantıya çağırmak |
call the meeting on short notice f.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
acil toplantıyı çağırmak |
call the meeting on short notice f.
|
|
5 |
Yaygın Kullanım |
(sınıfta vb) çağırmak |
call on f.
|
|
6 |
Yaygın Kullanım |
(birini ) (bir yere) çağırmak |
call in f.
|
|
7 |
Yaygın Kullanım |
yardım çağırmak |
call in f.
|
|
General |
|
8 |
Genel |
tanık çağırmak |
call the witness i.
|
|
9 |
Genel |
tanığı çağırmak |
call the witness i.
|
|
|
10 |
Genel |
uşağı masaya çağırmak için kullanılan küçük zil |
table bell i.
|
|
11 |
Genel |
erkek kuşların dişileri çağırmak için çıkardıkları ses |
call note i.
|
|
12 |
Genel |
sabah erken saatte avcıları çağırmak için çalınan ezgi |
hunt's-up i.
|
|
13 |
Genel |
hayvanları çağırmak veya harekete geçirmek için kullanılan ses |
click i.
|
|
14 |
Genel |
ruh çağırmak |
conjure up f.
|
|
15 |
Genel |
geri çağırmak |
call back f.
|
|
16 |
Genel |
birini geri çağırmak |
call someone back f.
|
|
17 |
Genel |
telefon ederek çağırmak |
buzz f.
|
|
18 |
Genel |
geri çağırmak |
reclaim f.
|
|
19 |
Genel |
ayağına çağırmak |
call into one's presence f.
|
|
20 |
Genel |
büyü ile çağırmak |
conjure f.
|
|
21 |
Genel |
düdük çalarak çağırmak |
pipe f.
|
|
22 |
Genel |
ıslıkla çağırmak |
whistle to f.
|
|
23 |
Genel |
el işaretiyle çağırmak |
beckon f.
|
|
24 |
Genel |
yeniden sahneye çağırmak |
encore f.
|
|
25 |
Genel |
resmen emirle çağırmak |
summon f.
|
|
26 |
Genel |
taksi çağırmak |
hail a cab f.
|
|
27 |
Genel |
ruh çağırmak |
raise f.
|
|
28 |
Genel |
ruh çağırmak |
conjure f.
|
|
29 |
Genel |
birini askere çağırmak |
call someone up f.
|
|
30 |
Genel |
büyü yoluyla ruh çağırmak |
conjure f.
|
|
31 |
Genel |
taksi çağırmak |
call a cab f.
|
|
32 |
Genel |
toplantıya çağırmak |
convoke f.
|
|
33 |
Genel |
türkü çağırmak |
sing a song f.
|
|
34 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
clamour f.
|
|
35 |
Genel |
askere çağırmak |
draft f.
|
|
36 |
Genel |
büyü yoluyla çağırmak (ruh vb) |
conjure f.
|
|
37 |
Genel |
askere çağırmak |
call somebody up f.
|
|
38 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
storm f.
|
|
39 |
Genel |
itfaiye çağırmak |
call in a fire f.
|
|
40 |
Genel |
baş işaretiyle çağırmak |
beckon f.
|
|
41 |
Genel |
işaretle çağırmak |
beckon f.
|
|
42 |
Genel |
çılgınca bağırıp çağırmak |
rave f.
|
|
43 |
Genel |
göreve çağırmak |
call for duty f.
|
|
44 |
Genel |
kızgınlıktan bağırıp çağırmak |
carry on f.
|
|
45 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
make a lot of noise f.
|
|
46 |
Genel |
hoparlör ile çağırmak |
page f.
|
|
47 |
Genel |
mahkeme çağırmak |
subpoena f.
|
|
48 |
Genel |
hizmetçiyi çağırmak |
ring for a servant f.
|
|
49 |
Genel |
ismiyle çağırmak |
name f.
|
|
50 |
Genel |
taksi çağırmak |
hail f.
|
|
51 |
Genel |
toplantıya çağırmak |
convene f.
|
|
52 |
Genel |
mahkemeye çağırmak |
cite f.
|
|
53 |
Genel |
yanlış isimle çağırmak |
misname f.
|
|
54 |
Genel |
ruh çağırmak |
evoke f.
|
|
55 |
Genel |
çağırmak (yardımcı/danışman olarak) |
call in f.
|
|
56 |
Genel |
çağırmak (ruh) |
invoke f.
|
|
57 |
Genel |
inceleme için çağırmak |
call for inspection f.
|
|
58 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
vociferate f.
|
|
59 |
Genel |
savaş görevine çağırmak |
call for war duty f.
|
|
60 |
Genel |
askere çağırmak |
call up f.
|
|
61 |
Genel |
askere çağırmak |
conscript f.
|
|
62 |
Genel |
geri çağırmak |
recall f.
|
|
63 |
Genel |
duruşmaya çağırmak |
call to court case f.
|
|
64 |
Genel |
duruşmaya çağırmak |
call to hearing f.
|
|
65 |
Genel |
duruşmaya çağırmak |
summon to hearing f.
|
|
66 |
Genel |
duruşmaya çağırmak |
summon to court case in a lawsuit f.
|
|
67 |
Genel |
duruşmaya çağırmak |
summon to court case f.
|
|
68 |
Genel |
yardım çağırmak |
call for help f.
|
|
69 |
Genel |
yardım çağırmak |
send for help f.
|
|
70 |
Genel |
elektrikçiyi çağırmak |
call in an electrician f.
|
|
71 |
Genel |
ihaleye çağırmak |
call for tender f.
|
|
72 |
Genel |
istifaya çağırmak |
demand one's resignation f.
|
|
73 |
Genel |
istifaya çağırmak |
call for one's resignation f.
|
|
74 |
Genel |
istifaya çağırmak |
call on someone to resign f.
|
|
75 |
Genel |
istifaya çağırmak |
urge someone to resign f.
|
|
76 |
Genel |
istifaya çağırmak |
urge resignation of f.
|
|
77 |
Genel |
sinyal ile çağırmak |
buzz f.
|
|
78 |
Genel |
yardıma çağırmak |
call in f.
|
|
79 |
Genel |
mülakata çağırmak |
invite someone to interview f.
|
|
80 |
Genel |
birisine taksi çağırmak |
call someone a taxi f.
|
|
81 |
Genel |
orduya çağırmak |
call up f.
|
|
82 |
Genel |
yardıma çağırmak |
call up f.
|
|
83 |
Genel |
ödemeye çağırmak |
call for payment f.
|
|
84 |
Genel |
polisi çağırmak |
call the police f.
|
|
85 |
Genel |
polis çağırmak |
call the police f.
|
|
86 |
Genel |
polis çağırmak |
call the cops f.
|
|
87 |
Genel |
ambulansı çağırmak |
call the ambulance f.
|
|
88 |
Genel |
cin çağırmak |
summon a genie f.
|
|
89 |
Genel |
saygı duruşuna çağırmak |
call for a moment of silence f.
|
|
90 |
Genel |
tekrar çağırmak |
ask someone back f.
|
|
91 |
Genel |
birisini (daha aşağıda bir bölgede olan) evine davet etmek/çağırmak |
ask someone down f.
|
|
92 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
bark something to someone f.
|
|
93 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
bark something out at someone f.
|
|
94 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
bark something at someone f.
|
|
95 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
bark something out to someone f.
|
|
96 |
Genel |
(birini bir yere gelmesi için) çağırmak |
call someone forth f.
|
|
97 |
Genel |
ambulans çağırmak |
call an ambulance f.
|
|
98 |
Genel |
birini tanıklık için çağırmak |
call someone to testify f.
|
|
99 |
Genel |
son bir görüşme için çağırmak |
call someone for a final interview f.
|
|
100 |
Genel |
son bir görüşme için çağırmak |
call someone down for a final interview f.
|
|
101 |
Genel |
yemeğe çağırmak |
ask someone to dinner f.
|
|
102 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
declaim f.
|
|
103 |
Genel |
sedye çağırmak |
call for the stretcher f.
|
|
104 |
Genel |
sedyeyi çağırmak |
call for the stretcher f.
|
|
105 |
Genel |
ambülans çağırmak |
call for an ambulance f.
|
|
106 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
clamor f.
|
|
107 |
Genel |
askere çağırmak |
draught f.
|
|
108 |
Genel |
geri çağırmak |
revocate f.
|
|
109 |
Genel |
çekici çağırmak |
call for a tow truck f.
|
|
110 |
Genel |
göreve çağırmak |
admonish f.
|
|
111 |
Genel |
silah başına çağırmak |
alarm f.
|
|
112 |
Genel |
yeniden çağırmak |
reinvite f.
|
|
113 |
Genel |
azarlayarak çağırmak |
chide hither f.
|
|
114 |
Genel |
(birini) çağırmak |
toll f.
|
|
115 |
Genel |
çan çalarak insanları kiliseye çağırmak |
toll in f.
|
|
116 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
yawp f.
|
|
117 |
Genel |
şahitliğe çağırmak |
attest [obsolete] f.
|
|
118 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
bark f.
|
|
119 |
Genel |
geri çağırmak |
avoke [obsolete] f.
|
|
120 |
Genel |
dışarıda greve çağırmak |
pull f.
|
|
121 |
Genel |
içeride greve çağırmak |
pull f.
|
|
122 |
Genel |
askere çağırmak |
levy f.
|
|
123 |
Genel |
(el işaretiyle) çağırmak |
waft f.
|
|
124 |
Genel |
ıslık çalarak çağırmak |
whistle f.
|
|
125 |
Genel |
büyü ile çağırmak |
wizard f.
|
|
126 |
Genel |
borazan sesiyle çağırmak |
bugle f.
|
|
127 |
Genel |
toplantıya çağırmak |
hold f.
|
|
128 |
Genel |
yüksek sesle çağırmak |
holler [dialect] f.
|
|
129 |
Genel |
seslenerek çağırmak |
hollow f.
|
|
130 |
Genel |
bağırıp çağırmak |
huff f.
|
|
131 |
Genel |
yanlış isimle çağırmak |
misnomer f.
|
|
132 |
Genel |
hu hu diye bağırarak çağırmak |
yoo-hoo f.
|
|
133 |
Genel |
zille çağırmak |
buzz f.
|
|
134 |
Genel |
(doğaüstü gücü) şahit olmaya çağırmak |
obtest f.
|
|
135 |
Genel |
çanla çağırmak |
chime f.
|
|
136 |
Genel |
yalvararak çağırmak |
greet [obsolete] f.
|
|
137 |
Genel |
öfkeyle çağırmak |
greet [obsolete] f.
|
|
138 |
Genel |
yüksek sesle çağırmak |
goller [dialect] [uk] f.
|
|
139 |
Genel |
toplantıya çağırmak |
convene f.
|
|
140 |
Genel |
toplantıya çağırmak |
convent [obsolete] f.
|
|
141 |
Genel |
herkesten önce çağırmak |
preinvite f.
|
|
142 |
Genel |
(dövüşe) çağırmak |
becall f.
|
|
143 |
Genel |
mahkemeye çağırmak |
sompne f.
|
|
144 |
Genel |
ıslık ile çağırmak |
sowth [scotland] f.
|
|
145 |
Genel |
(ruh) çağırmak |
invoke f.
|
|
146 |
Genel |
(sirk çalışanları ile izleyiciler arasında çıkan kavgada) diğer sirk çalışanlarını kavgaya çağırmak için sirk görevlilerin söylediği söz |
hey rube ünl.
|
|
147 |
Genel |
birini çağırmak veya cevaplamak için kullanılan bir ünlem |
hollo ünl.
|
|
148 |
Genel |
birini çağırmak veya cevaplamak için kullanılan bir ünlem |
hollow ünl.
|
|
149 |
Genel |
tavukları çağırmak için kullanılan bir ünleme |
chook ünl.
|
|
Phrasals |
|
150 |
Öbek Fiiller |
yukarıya çağırmak |
call up f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
(mahkeme salonuna vb) çağırmak |
call forth f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
birini bir yere çağırmak |
call in f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
birini bir yere çağırmak |
call in to f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
(desteklemeye/geliştirmeye) çağırmak |
call upon f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
öne doğru çağırmak |
call forth f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
aşağıya çağırmak |
call down f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
birini çağırmak |
call for f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
bir yere çağırmak |
call down f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
adını çağırmak |
cry on f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
(bir makamın) huzuruna çağırmak |
call up f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
hizmete çağırmak |
call up f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
hizmete çağırmak |
call out f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
başbakanlık makamını sunmak için (siyasi lideri) yönetimin huzuruna çağırmak |
send for f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
eyleme çağırmak |
call forth f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
geri çağırmak |
call back f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
(veriyi) bilgisayar belleğinden çağırmak |
call up f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
tanıklık etmek üzere çağırmak |
put on f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
(av köpeğini) çağırmak |
pick up f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
eve çağırmak |
call around f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
evine çağırmak |
have (someone) around for (something) f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
el işaretiyle çağırmak |
beckon to (one) f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
el işaretiyle çağırmak |
beckon to someone f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
(alkışlarla tekrar) sahneye çağırmak |
bring (someone) back out f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
(alkışlarla tekrar) sahneye çağırmak |
bring someone back out f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
zile basarak (birini) çağırmak |
buzz for (one) f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
zile basarak (birini) çağırmak |
buzz for someone f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
(grubu bir yerden) dışarıya çağırmak |
turn out f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey yüzünden) mahkemeye çağırmak |
cite (one) for (something) f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
(birini) öne, kürsüye, masaya çağırmak |
call (one) forward f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
birini öne, kürsüye, masaya çağırmak |
call someone forward f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
(telefonla) evine çağırmak |
call around f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
birini yukarı çağırmak |
call up f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
birini öne, sahneye, masaya çağırmak |
call up f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
askere çağırmak |
call up f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
faal askerlik görevine çağırmak |
call up f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
üst lige çağırmak |
call up f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
askere çağırmak |
call someone up f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
faal askerlik görevine çağırmak |
call someone up f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
(birini) kavgaya, yarışmaya vs. çağırmak |
challenge (someone) to (something) f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
(birini) kavgaya, yarışmaya vs. çağırmak |
challenge someone to something f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
askere çağırmak |
conscript someone into f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
birisini çağırmak |
call someone over (to some place) f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
birini bir yerden yanına çağırmak |
call someone away from somewhere f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
birini bir yerden yanına çağırmak |
call someone over f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
birine bağırıp çağırmak |
rant against someone f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
huzuruna çağırmak |
summon someone before f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
içeri çağırmak |
invite in f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
içeriye (görüşmeye) çağırmak |
call someone in f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
(bir şey için) bağırıp çağırmak |
shout about f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
üst kata çağırmak |
ask up f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
(birini) askere almak/çağırmak |
draft into (something) f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
birini askere almak/çağırmak |
draft someone into something f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
birini (bir yerden/şeyden) geri çağırmak/çekmek |
recall from (something) f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
(birine) bağırıp çağırmak |
bark at f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey yapması için) mahkemeye çağırmak |
subpoena (someone or something) to (do something) f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
(birini) bir etkinlik (yemek, parti, ziyaret) için evine davet etmek/çağırmak |
have (someone) over (for something) f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey) için evine davet etmek/çağırmak |
have (someone) over (for something) f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
(birini) evinde (bir şeye) davet etmek/çağırmak |
have (someone) over (for something) f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
birini evine çağırmak |
have someone over f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
(birine) bağırıp çağırmak |
bark at (someone) f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
(birini) geri çağırmak |
recall to (someone) f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
bağırıp çağırmak |
jump on f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
önden/önceden çağırmak |
send ahead for (someone or something) f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
ıslıkla çağırmak |
whistle up f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
(birini) yaşadığı yere/evine çağırmak |
ask (one) over f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
tekrar çağırmak |
ask back f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
birini iadeiziyarete çağırmak/davet etmek |
ask someone back f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
daha aşağıda/güneyde olan evine çağırmak/davet etmek |
ask down f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
'-e bağırıp çağırmak |
bark out at f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
el işaretiyle çağırmak |
beckon to f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
alkışlarla tekrar sahneye çağırmak |
bring back out f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
zile basarak çağırmak |
buzz for f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
(birini bir konuda) düelloya davet etmek/çağırmak |
call (one) on (something) f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
(birini bir konuda) karşılaşmaya davet etmek/çağırmak |
call (one) on (something) f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye/bir şey yapmaya) çağırmak/davet etmek |
call (one) on (something) f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey yapmaya) çağırmak |
call upon someone (to do something) f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey yapmaya) çağırmak |
call on someone (to do something) f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
(birini) çağırmak |
call (one) over f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
(birini) yanına çağırmak |
call (one) over f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi geri çağırmak |
call someone or something back f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şey) çağırmak |
call for (someone or something) f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
(birini) çağırmak |
call for (someone) f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
(birini) yanına çağırmak |
call for (someone) f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şey) çağırmak |
call for someone or something f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
(bir yere) çağırmak |
call in f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
yanına çağırmak |
call in f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
(birini) çağırmak |
call in f.
|
|
238 |
Öbek Fiiller |
(birini) yardıma çağırmak |
call in f.
|
|
239 |
Öbek Fiiller |
(bir yere) çağırmak |
call into f.
|
|
240 |
Öbek Fiiller |
yanına çağırmak |
call into f.
|
|
241 |
Öbek Fiiller |
(birini) çağırmak |
call into f.
|
|
242 |
Öbek Fiiller |
(birini) yardıma çağırmak |
call into f.
|
|
243 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeyin içine çağırmak |
call someone or something into something f.
|
|
244 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeyin içine çağırmak |
call someone or something in f.
|
|
245 |
Öbek Fiiller |
(birini) bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek |
call on (someone) f.
|
|
246 |
Öbek Fiiller |
yardıma çağırmak |
call out f.
|
|
247 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi göreve çağırmak/davet etmek |
call someone or something out f.
|
|
248 |
Öbek Fiiller |
birini kapışmaya çağırmak/davet etmek |
call someone out f.
|
|
249 |
Öbek Fiiller |
(birini) çağırmak |
call to (one) f.
|
|
250 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şey yapmaya) çağırmak/davet etmek |
call upon (someone) f.
|
|
251 |
Öbek Fiiller |
bağırıp çağırmak |
carry on f.
|
|
252 |
Öbek Fiiller |
kavgaya, yarışmaya çağırmak |
challenge to f.
|
|
253 |
Öbek Fiiller |
için mahkemeye çağırmak |
cite for f.
|
|
254 |
Öbek Fiiller |
birini askere çağırmak |
conscript someone into something f.
|
|
255 |
Öbek Fiiller |
askere çağırmak |
conscript into f.
|
|
256 |
Öbek Fiiller |
(askere) çağırmak |
conscript into (something) f.
|
|
257 |
Öbek Fiiller |
bağırarak (birini/bir şeyi) çağırmak |
cry for (someone or something) f.
|
|
258 |
Öbek Fiiller |
askere almak/çağırmak |
draft into f.
|
|
259 |
Öbek Fiiller |
bağırıp çağırmak |
go on f.
|
|
260 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üstüne (bir şey) çağırmak |
invoke (something) (up)on (someone or something) f.
|
|
261 |
Öbek Fiiller |
(birine) bağırıp çağırmak |
light into (someone) f.
|
|
262 |
Öbek Fiiller |
(askerleri) göreve çağırmak |
order up f.
|
|
263 |
Öbek Fiiller |
-e bağırıp çağırmak |
rant against f.
|
|
264 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) bağırıp çağırmak |
rant at (someone or something) f.
|
|
265 |
Öbek Fiiller |
-e bağırıp çağırmak |
rant at f.
|
|
266 |
Öbek Fiiller |
-i geri çağırmak |
recall to f.
|
|
267 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi biri/bir şey) diye çağırmak |
refer to (someone or something) as (someone or something) f.
|
|
268 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) bağırıp çağırmak |
scream at (someone or something) f.
|
|
269 |
Öbek Fiiller |
bir şey yapması için mahkemeye çağırmak |
subpoena to do f.
|
|
270 |
Öbek Fiiller |
(birini bir yere) çağırmak |
summon (one) to f.
|
|
271 |
Öbek Fiiller |
huzuruna çağırmak |
summon before f.
|
|
272 |
Öbek Fiiller |
-e çağırmak |
summon to f.
|
|
273 |
Öbek Fiiller |
eliyle yanına çağırmak |
wave down f.
|
|
274 |
Öbek Fiiller |
(av hayvanını) geri çağırmak |
pick up f.
|
|
275 |
Öbek Fiiller |
müzik aleti ile çağırmak |
pipe up f.
|
|
Phrases |
|
276 |
İfadeler |
silah başına çağırmak |
call to arms f.
|
|
277 |
İfadeler |
silah başına çağırmak |
call to battle f.
|
|
278 |
İfadeler |
taksi çağırmak |
call for a taxi expr.
|
|
Colloquial |
|
279 |
Konuşma Dili |
ambulans çağırmak |
call an ambulance f.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
arkadaşlarını yatıya çağırmak |
have sleepovers f.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
askere çağırmak |
summon into the army f.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
askere çağırmak |
call to arms f.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
birine bağırıp çağırmak |
give someone unshirted hell f.
|
|
284 |
Konuşma Dili |
bağırıp çağırmak |
take on f.
|
|
285 |
Konuşma Dili |
orduya çağırmak |
call to arms f.
|
|
286 |
Konuşma Dili |
orduya çağırmak |
summon into the army f.
|
|
287 |
Konuşma Dili |
(beyzbol) sıradaki vurucuyu çağırmak için kullanılan bir ifade |
batter up f.
|
|
288 |
Konuşma Dili |
birini evine çağırmak |
have someone in f.
|
|
289 |
Konuşma Dili |
(birini) evine çağırmak/davet etmek |
ask (one) around f.
|
|
Idioms |
|
290 |
Deyim |
karar için jüri üyelerini tek tek çağırmak |
poll a jury f.
|
|
291 |
Deyim |
savaşa/düelloya çağırmak |
throw down the glove f.
|
|
292 |
Deyim |
yüz kızartıcı lakaplar kullanarak çağırmak |
call names f.
|
|
293 |
Deyim |
evine çağırmak/davet etmek |
ask (someone) round f.
|
|
294 |
Deyim |
öfkeyle bağırıp çağırmak |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
295 |
Deyim |
birini bir şey yüzünden mahkemeye çağırmak |
cite someone for something f.
|
|
296 |
Deyim |
(birine veya bir şeye) bağırıp çağırmak |
shout about someone or something f.
|
|
297 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
hoot and holler f.
|
|
298 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
bawl out f.
|
|
299 |
Deyim |
birisine bağırıp çağırmak |
light into someone f.
|
|
300 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
bite someone's head off f.
|
|
301 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
bite somebody's head off f.
|
|
302 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
snap someone's head off f.
|
|
303 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
let fly f.
|
|
304 |
Deyim |
greve çağırmak |
call out f.
|
|
305 |
Deyim |
köpeklerini geri çekmek/çağırmak |
call off the dogs f.
|
|
306 |
Deyim |
şeytan çağırmak |
call up the devil f.
|
|
307 |
Deyim |
toplantıya çağırmak |
call a meeting f.
|
|
308 |
Deyim |
birini yanına çağırmak (özel bir konuşma için) |
draw (one) to one side f.
|
|
309 |
Deyim |
birini yanına çağırmak (özel bir konuşma için) |
take/draw somebody to one side f.
|
|
310 |
Deyim |
göreve çağırmak |
call someone to task on it f.
|
|
311 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
shout the odds f.
|
|
312 |
Deyim |
öfkeyle bağırıp çağırmak |
bellow like a (wounded) bull f.
|
|
313 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
bite head off f.
|
|
314 |
Deyim |
birine bağırıp çağırmak |
bite someone's head off f.
|
|
315 |
Deyim |
birini bir isimle çağırmak |
call someone by a name f.
|
|
316 |
Deyim |
köpeklerini geri çekmek/çağırmak |
call off your dogs f.
|
|
317 |
Deyim |
köpekleri geri çekmek/çağırmak |
call the dogs off f.
|
|
318 |
Deyim |
bir şeyin destekçisi olmak ve diğer insanları da desteğe çağırmak |
carry the torch f.
|
|
319 |
Deyim |
(birini) çağırmak |
give (one) a shout f.
|
|
320 |
Deyim |
birini çağırmak |
give somebody a shout f.
|
|
321 |
Deyim |
(birini bir şey için) eve çağırmak/davet etmek |
have (one) in (for something) f.
|
|
322 |
Deyim |
bağırıp çağırmak |
snap head off f.
|
|
Trade/Economic |
|
323 |
Ticaret/Ekonomi |
greve çağırmak |
call a strike f.
|
|
324 |
Ticaret/Ekonomi |
alacaklıları toplantıya çağırmak |
call a meeting of creditors f.
|
|
325 |
Ticaret/Ekonomi |
işçileri greve çağırmak |
call out f.
|
|
326 |
Ticaret/Ekonomi |
mahkemeye çağırmak |
cite f.
|
|
327 |
Ticaret/Ekonomi |
malı geri çağırmak |
product recall f.
|
|
328 |
Ticaret/Ekonomi |
toplantıya çağırmak |
convoke f.
|
|
Law |
|
329 |
Hukuk |
(mübaşir aracılığıyla davalı ve davacıları) çağırmak |
call a party f.
|
|
330 |
Hukuk |
davayla ilgisi olan kişiyi çağırmak |
pray in aid f.
|
|
331 |
Hukuk |
askerliğe çağırmak |
levy f.
|
|
332 |
Hukuk |
ifade vermesi için çağırmak |
call somebody to testify f.
|
|
333 |
Hukuk |
mahkemeye çağırmak |
subpoena f.
|
|
334 |
Hukuk |
mahkemeye çağırmak (sanığı) |
arraign f.
|
|
335 |
Hukuk |
mahkemeye çağırmak |
accite f.
|
|
336 |
Hukuk |
tanık çağırmak |
bring a witness to court f.
|
|
337 |
Hukuk |
tanık çağırmak |
summon a witness to court f.
|
|
338 |
Hukuk |
tanık olarak çağırmak |
call witness f.
|
|
339 |
Hukuk |
yemine çağırmak |
summon to swear f.
|
|
340 |
Hukuk |
(mahkemeye) çağırmak |
summon f.
|
|
341 |
Hukuk |
yemine çağırmak |
summon swear in f.
|
|
342 |
Hukuk |
şahit olarak (birini) çağırmak |
vouch f.
|
|
343 |
Hukuk |
mahkemeye çağırmak |
demand f.
|
|
344 |
Hukuk |
(jüri) ifadesini almak üzere çağırmak |
poll f.
|
|
Politics |
|
345 |
Siyasal |
(birini) sürgünden geri çağırmak |
repeal [obsolete] f.
|
|
346 |
Siyasal |
(parlamento organını) bir husus üzerinde oylamaya çağırmak |
divide [uk] f.
|
|
Tourism |
|
347 |
Turizm |
(otel vb. ortamlarda birini) çağırmak |
page f.
|
|
Technical |
|
348 |
Teknik |
yardım çağırmak amacıyla kullnılan tehlike fişeği |
distress light i.
|
|
349 |
Teknik |
geriye çağırmak |
re-claim f.
|
|
350 |
Teknik |
yeniden faal göreve çağırmak |
recall to active duty f.
|
|
351 |
Teknik |
(askere) çağırmak |
call up f.
|
|
Computer |
|
352 |
Bilgisayar |
geri çağırmak |
call-back f.
|
|
353 |
Bilgisayar |
geri çağırmak |
callback f.
|
|
Marine |
|
354 |
Denizcilik |
kumanda düdüğü ile çağırmak |
pipe f.
|
|
History |
|
355 |
Tarih |
eskiden kuzey iskoçyalıların klanları savaşa çağırmak için kullandıkları, uçları yakılmış veya kana batırılmış tahta haç |
fiery cross i.
|
|
Hunting |
|
356 |
Silah/Atıcılık |
geçmişte av köpeklerini çağırmak için çıkarılan bir ses |
alew [obsolete] i.
|
|
357 |
Silah/Atıcılık |
av köpeklerine işaret vermek ya da onları geri çağırmak için düdük çalmak |
recheat f.
|
|
358 |
Silah/Atıcılık |
av borusu çalarak köpekleri çağırmak |
recheat f.
|
|
Football |
|
359 |
Futbol |
sağlık görevlilerini oyun alanına çağırmak |
allow the first aiders to enter the field of play f.
|
|
Archaic |
|
360 |
Eski Kullanım |
yanlış adla çağırmak |
nickname f.
|
|
361 |
Eski Kullanım |
(kapana) şahin çağırmak |
lure f.
|
|
Slang |
|
362 |
Argo |
bağırıp çağırmak |
ream (one's) ass f.
|
|
363 |
Argo |
bağırıp çağırmak |
blow off f.
|
|
364 |
Argo |
bağırıp çağırmak |
ream (one's) butt f.
|
|
British Slang |
|
365 |
İngiliz Argosu |
birini kavga etmeye çağırmak |
offer someone out f.
|
|
Modern Slang |
|
366 |
Modern Argo |
klavyede iki elle yazı yazmak mümkün olmadığında yardım çağırmak için kullanılan ifade |
a asdfasdfasdf expr.
|
|