Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | direction n. | istikamet | ||
John is walking in the direction of the station. John, istasyon istikametinde yürüyor. More Sentences |
||||
Common Usage | direction n. | doğrultu | ||
The European Union has great responsibilities and we must continue to work in that direction. Avrupa Birliği'nin büyük sorumlulukları var ve bu doğrultuda çalışmaya devam etmeliyiz. More Sentences |
||||
Common Usage | direction n. | yön | ||
This proposal is an interesting step in that direction. Bu öneri bu yönde atılmış ilginç bir adımdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | direction n. | doğrultu | ||
The Commission has already committed itself to taking appropriate action in that direction. Komisyon, bu doğrultuda gerekli adımları atacağını zaten taahhüt etmiştir. More Sentences |
||||
General | direction n. | emir | ||
I wish I had obeyed his directions. Keşke onun emirlerine itaat etseydim. More Sentences |
||||
General | direction n. | taraf | ||
The sound came from that direction. Ses şu taraftan geldi. More Sentences |
||||
General | direction n. | yönlendirme | ||
A directive aims to provide direction and offer a solution. Bir direktif yönlendirme sağlamayı ve bir çözüm sunmayı amaçlar. More Sentences |
||||
General | direction n. | yön | ||
There is no scientific evidence going in a contrary direction. Aksi yönde hiçbir bilimsel kanıt yoktur. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | direction n. | yön | ||
That is certainly true of the accession countries, where transport policy is moving in an undesirable direction. Bu durum, taşımacılık politikasının istenmeyen bir yönde ilerlediği katılım ülkeleri için kesinlikle geçerlidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | direction n. | gidişat | ||
General | direction n. | meyil | ||
General | direction n. | yönetme | ||
General | direction n. | yan | ||
General | direction n. | yönetim | ||
General | direction n. | nezaret | ||
General | direction n. | reji | ||
General | direction n. | güdüm | ||
General | direction n. | talimat | ||
General | direction n. | cihet | ||
General | direction n. | direktörlük | ||
General | direction n. | tembih | ||
General | direction n. | yönelti | ||
General | direction n. | idare | ||
General | direction n. | kumanda | ||
General | direction n. | açıklama | ||
General | direction n. | müdürlük | ||
General | direction n. | yönerge | ||
General | direction n. | alıcı adresi | ||
General | direction n. | yol gösterici tasarım | ||
General | direction n. | önderlik | ||
General | direction n. | giden yol | ||
General | direction n. | amaç | ||
General | direction v. | yön göstermek | ||
General | direction v. | hat boyunca yönlendirmek | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | direction n. | direktörlük | ||
Trade/Economic | direction n. | yönetim | ||
Trade/Economic | direction n. | senedin mahkemeye yönelik düzenlenmiş bölümü | ||
Technical | ||||
Technical | direction n. | emir | ||
Technical | direction n. | idare | ||
Technical | direction n. | kontrol | ||
Technical | direction n. | talimat | ||
Technical | direction n. | yönetim | ||
Technical | direction n. | yönerge | ||
Technical | direction n. | gözlemcinin bulunduğu noktadan geçen gerçek kuzey-güney çizgisi ile hem bu noktadan hem de yeryüzündeki bir başka noktadan geçen büyük daire arasındaki açı | ||
Medical | ||||
Medical | direction n. | direksiyon | ||
Math | ||||
Math | direction adj. | uzaydaki bir doğrunun koordinat eksenlerinin üç pozitif yönü ile yaptığı (açı) | ||
Math | direction adj. | uzaydaki bir doğrunun koordinat eksenlerinin üç pozitif yönü ile yaptığı üç açıdan birine ait (kosinüs) | ||
Astrology | ||||
Astrology | direction n. | olayların ne zaman gerçekleşeceğini yıldız haritasına bakarak hesaplama | ||
Military | ||||
Military | direction n. | istikamet | ||
Art | ||||
Art | direction n. | reji | ||
Music | ||||
Music | direction n. | (orkestra, opera, konser, koro) müzik grubu veya etkinliklerini yönetme sanatı ve tekniği | ||
Music | direction n. | müzik parçasının tempo, ritmik düzen, şiddet özelliklerini bildiren kelime, ifade veya işaret | ||
Archaic | ||||
Archaic | direction n. | mektup veya paketin üzerinde yazan teslimat adresi |