|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
arabayı çalıştırmak |
start the car v.
|
|
John started the car.
John arabayı çalıştırdı.
More Sentences
|
2 |
General |
personel çalıştırmak |
employ v.
|
|
Those large ones employ staff and the small ones do not.
Büyük olanlar personel çalıştırıyor, küçük olanlar ise çalıştırmıyor.
More Sentences
|
3 |
General |
eleman çalıştırmak |
employ v.
|
|
That store employs twenty clerks.
O mağaza 20 tane satış elemanı çalıştırır.
More Sentences
|
4 |
General |
motoru çalıştırmak |
start the engine v.
|
|
Tom got in his car and started the engine.
Tom arabasına bindi ve motoru çalıştırdı.
More Sentences
|
5 |
General |
(program) çalıştırmak |
invoke v.
|
|
My grandmother finally learned how to invoke the web browser.
Büyükannem sonunda web tarayıcısını nasıl çalıştıracağını öğrendi.
More Sentences
|
Phrasals |
|
6 |
Phrasals |
(bilgisayarı) başlatmak/çalıştırmak |
boot up v.
|
|
When you boot up Windows 10 off the USB flash drive for the first time, you have to do a bit of setting up.
Windows 10'u ilk kez USB flash sürücüden başlattığınızda, biraz kurulum yapmanız gerekir.
More Sentences
|
7 |
Phrasals |
(bir şeyi) çalıştırmak |
set (something) off v.
|
|
Dan set off the alarm system.
Dan alarm sistemini çalıştırdı.
More Sentences
|
Colloquial |
|
8 |
Colloquial |
(program) çalıştırmak |
fire up v.
|
|
Fire up the engines.
Motorları çalıştırın.
More Sentences
|
Automotive |
|
9 |
Automotive |
motoru çalıştırmak |
start v.
|
|
He couldn't start the motor.
O, motoru çalıştıramadı.
More Sentences
|
General |
|
10 |
General |
pamuk tarağını çalıştırmak için gerekli olan beygir gücü türü |
gin power n.
|
|
11 |
General |
kafayı çalıştırmak |
use one's life v.
|
|
12 |
General |
kaçırıp zorla gemide çalıştırmak |
shanghai v.
|
|
13 |
General |
saksıyı çalıştırmak |
use one's life v.
|
|
14 |
General |
rotasyonlu olarak çalıştırmak |
rotate v.
|
|
15 |
General |
arabasının motorunu çalıştırmak |
give someone a start v.
|
|
16 |
General |
sırayla çalıştırmak |
rotate v.
|
|
17 |
General |
bir makineyi çalıştırmak |
start something going v.
|
|
18 |
General |
kapasitesinden fazla çalıştırmak |
overwork v.
|
|
19 |
General |
hızlı çalıştırmak (avaradaki motoru) |
race v.
|
|
20 |
General |
arabayı çalıştırmak |
run the car v.
|
|
21 |
General |
kolunu çevirerek çalıştırmak |
grind v.
|
|
22 |
General |
çalıştırmak (motoru) |
fire something up v.
|
|
23 |
General |
makine vb fazla çalıştırmak |
overrun v.
|
|
|
24 |
General |
birini başkasının yerine çalıştırmak |
substitute v.
|
|
25 |
General |
pedalla çalıştırmak |
treadle v.
|
|
26 |
General |
çok çalıştırmak |
overwork v.
|
|
27 |
General |
tekrar çalıştırmak |
reactivate v.
|
|
28 |
General |
pedalla çalıştırmak |
pedal v.
|
|
29 |
General |
yerine çalıştırmak |
substitute v.
|
|
30 |
General |
motoru birdenbire tam gazla çalıştırmak |
gun v.
|
|
31 |
General |
yeniden çalıştırmak |
rerun v.
|
|
32 |
General |
bir makineyi çalıştırmak |
start something up v.
|
|
33 |
General |
fazla çalıştırmak |
overwork v.
|
|
34 |
General |
elle çalıştırmak |
manipulate v.
|
|
35 |
General |
benzinle çalıştırmak |
run with gasoline v.
|
|
36 |
General |
boşta çalıştırmak |
ungear v.
|
|
37 |
General |
boşta çalıştırmak |
run in out of gear v.
|
|
38 |
General |
araba çalıştırmak |
start the car v.
|
|
39 |
General |
işçi çalıştırmak |
employ workers v.
|
|
40 |
General |
-i çalıştırmak |
coach v.
|
|
41 |
General |
birdenbire tam gaz çalıştırmak |
gun v.
|
|
42 |
General |
motoru avarada tam gazla çalıştırmak |
race an engine v.
|
|
43 |
General |
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak |
jump-start v.
|
|
44 |
General |
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak |
jumpstart v.
|
|
45 |
General |
birini çalıştırmak |
put someone to work v.
|
|
46 |
General |
-e olarak işe almak/çalıştırmak |
employ someone as something v.
|
|
47 |
General |
motoru çalıştırmak |
start an engine v.
|
|
48 |
General |
bir şeyi (motoru/makineyi) çalıştırmak |
power something up v.
|
|
49 |
General |
arabayı iterek çalıştırmak |
roll start a car v.
|
|
50 |
General |
krankla çalıştırmak |
crank up v.
|
|
51 |
General |
el ile çalıştırmak |
activate manually v.
|
|
52 |
General |
(sistemi) gerektiğinden fazla çalıştırmak |
overactuate v.
|
|
53 |
General |
fazla hızlı çalıştırmak |
rave v.
|
|
54 |
General |
beynini çalıştırmak |
cerebrate v.
|
|
55 |
General |
aşırı çalıştırmak |
tire v.
|
|
56 |
General |
az kişi çalıştırmak |
underwork v.
|
|
57 |
General |
bir amaç için çalıştırmak |
use v.
|
|
58 |
General |
uğultu çıkaran bir radyo alıcısını çalıştırmak |
bloop v.
|
|
59 |
General |
(bir şeye karşı veya bir şey için) çalıştırmak |
militate v.
|
|
60 |
General |
(karşı) çalıştırmak |
mitigate v.
|
|
61 |
General |
yeniden çalıştırmak |
revoke [obsolete] v.
|
|
62 |
General |
yavaş çalıştırmak |
lose v.
|
|
63 |
General |
(mekanik veya elektronik parçaları) bütün olarak bir araya getirmek veya çalıştırmak |
gang v.
|
|
64 |
General |
aşırı çalıştırmak |
overcoach v.
|
|
65 |
General |
aşırı çalıştırmak |
overinform v.
|
|
66 |
General |
aşırı çalıştırmak |
overlabor v.
|
|
67 |
General |
kapasitesinden fazla çalıştırmak |
overlabor v.
|
|
68 |
General |
ihtiyaçtan fazla adam çalıştırmak |
overman v.
|
|
69 |
General |
çok çalıştırmak |
overply v.
|
|
70 |
General |
(lamba veya motoru aşırı gerilim, basınç veya güç ile) çalıştırmak |
overrun v.
|
|
71 |
General |
aşırı çalıştırmak |
overstudy v.
|
|
72 |
General |
hızlı çalıştırmak |
double-quick v.
|
|
73 |
General |
hızlı çalıştırmak |
double-time v.
|
|
74 |
General |
daha büyük veya önemli bir şeyle birlikte kurup çalıştırmak |
piggyback v.
|
|
75 |
General |
aşırı çalıştırmak |
fatigue v.
|
|
76 |
General |
pantografla çalıştırmak |
pantograph v.
|
|
77 |
General |
ortaklaşa çalıştırmak |
coemploy v.
|
|
78 |
General |
(makineyi) çalıştırmak |
control v.
|
|
79 |
General |
önceden çalıştırmak |
premiss v.
|
|
80 |
General |
aniden çalıştırmak |
spring v.
|
|
81 |
General |
yanında çalıştırmak |
have v.
|
|
Phrasals |
|
82 |
Phrasals |
makineyi çalıştırmak |
fire up v.
|
|
83 |
Phrasals |
test, kontrol veya ısıtma amacıyla (uçak motorunu) yüksek hızda çalıştırmak |
run up v.
|
|
84 |
Phrasals |
ile çalıştırmak |
operate with v.
|
|
85 |
Phrasals |
-ile çalıştırmak |
prime something with something v.
|
|
86 |
Phrasals |
birini bir konuya çalıştırmak |
drill someone in something v.
|
|
87 |
Phrasals |
birine bir konuyu ayrıntılı/derinlemesine çalıştırmak/öğretmek |
drill someone in something v.
|
|
88 |
Phrasals |
bir makineyi çalıştırmak |
fire up v.
|
|
89 |
Phrasals |
(birini) bir şeye çalıştırmak |
train on (someone) v.
|
|
90 |
Phrasals |
krank kolunu çevirerek çalıştırmak/hareket ettirmek |
crank up v.
|
|
91 |
Phrasals |
çevirme koluyla çalıştırmak |
crank up v.
|
|
92 |
Phrasals |
kolu çevirerek çalıştırmak |
crank up v.
|
|
93 |
Phrasals |
bir şeyi çalıştırmak |
crank something up v.
|
|
94 |
Phrasals |
bir şeyi krank kolunu çevirerek çalıştırmak/harekete geçirmek |
crank something up v.
|
|
95 |
Phrasals |
bir şeyi çevirme koluyla çalıştırmak |
crank something up v.
|
|
96 |
Phrasals |
bir şeyi kolu çevirerek çalıştırmak |
crank something up v.
|
|
97 |
Phrasals |
(bir şeyi bir şey) kullanarak çalıştırmak |
power (something) with (something else) v.
|
|
98 |
Phrasals |
bir şeyi bir şeyle çalıştırmak |
power something with something v.
|
|
99 |
Phrasals |
(bir şeyle) çalıştırmak |
start up with (something) v.
|
|
100 |
Phrasals |
(bir şey) kullanarak çalıştırmak |
start up with (something) v.
|
|
101 |
Phrasals |
bir şeyi bir şeyle çalıştırmak |
start something up with something v.
|
|
102 |
Phrasals |
bir şeyi bir şey kullanarak çalıştırmak |
start something up with something v.
|
|
103 |
Phrasals |
(mürettebatı) ceza olarak gereksiz işlerde çalıştırmak |
work up v.
|
|
104 |
Phrasals |
(yarışmaya) hazırlamak/yetiştirmek/çalıştırmak |
coach for v.
|
|
105 |
Phrasals |
için çalıştırmak |
coach for v.
|
|
106 |
Phrasals |
'-i çalıştırmak |
coach up v.
|
|
107 |
Phrasals |
(birini bir şeyde) görevlendirmek/çalıştırmak |
employ (someone) for (something) v.
|
|
108 |
Phrasals |
(birini bir şeyde) görevlendirmek/çalıştırmak |
employ (someone) in (something) v.
|
|
109 |
Phrasals |
olarak işe almak/çalıştırmak |
employ as v.
|
|
110 |
Phrasals |
için işe almak/çalıştırmak |
employ for v.
|
|
111 |
Phrasals |
-de çalıştırmak |
employ in v.
|
|
112 |
Phrasals |
(birini bir şeye) çalıştırmak |
exercise (one) in (something) v.
|
|
113 |
Phrasals |
birini çalıştırmak |
hire someone out v.
|
|
114 |
Phrasals |
bir şeyi kurup çalıştırmak |
hook something up v.
|
|
115 |
Phrasals |
ile çalıştırmak |
prime with v.
|
|
116 |
Phrasals |
(bir alanda) çalıştırmak |
train in (something) v.
|
|
117 |
Phrasals |
(bir şeye) çalıştırmak |
train up to (something) v.
|
|
Colloquial |
|
118 |
Colloquial |
eşek gibi çalıştırmak |
slave-drive v.
|
|
119 |
Colloquial |
köle gibi çalıştırmak |
slave-drive v.
|
|
120 |
Colloquial |
motoru hızlı çalıştırmak |
gun v.
|
|
121 |
Colloquial |
bir şeyi (makine, cihaz) başlatmak/çalıştırmak |
hit it v.
|
|
122 |
Colloquial |
(bir şeyi) çalıştırmak |
let (something) rip v.
|
|
123 |
Colloquial |
arabayı çalıştırmak için yardım almak |
get a start v.
|
|
124 |
Colloquial |
çalıştırmak (bilgisayarı, motoru) |
power up v.
|
|
125 |
Colloquial |
ile çalıştırmak |
power with v.
|
|
Idioms |
|
126 |
Idioms |
birini/birşeyi harekete geçirmek/çalıştırmak |
make someone or something tick v.
|
|
127 |
Idioms |
bacakları çalıştırmak |
stretch one's leg v.
|
|
128 |
Idioms |
harekete geçirmek/çalıştırmak |
bring someone up to speed v.
|
|
129 |
Idioms |
eşek gibi çalıştırmak |
work someone to death v.
|
|
130 |
Idioms |
ölümüne çalıştırmak |
work someone to death v.
|
|
131 |
Idioms |
öldüresiye çalıştırmak |
work someone to death v.
|
|
132 |
Idioms |
kürek mahkumu gibi çalıştırmak |
chain to oars v.
|
|
133 |
Idioms |
saksıyı çalıştırmak |
twist brain v.
|
|
134 |
Idioms |
(anlatılan/ yapılan birşeyle)birinin hayal gücünü çalıştırmak |
capture someone's imagination v.
|
|
135 |
Idioms |
(deneme amacıyla) bir cihazı çalıştırmak |
burn something in v.
|
|
136 |
Idioms |
bir konuda aklını çalıştırmak |
bend your mind/efforts to something v.
|
|
137 |
Idioms |
(birini) durmadan çalıştırmak |
get run off (one's) feet v.
|
|
138 |
Idioms |
(birini) aralıksız çalıştırmak |
get run off (one's) feet v.
|
|
139 |
Idioms |
(birini) çok çalıştırmak |
get run off (one's) feet v.
|
|
140 |
Idioms |
(birini) durmadan çalıştırmak |
get rushed off (one's) feet v.
|
|
141 |
Idioms |
(birini) aralıksız çalıştırmak |
get rushed off (one's) feet v.
|
|
142 |
Idioms |
(birini) çok çalıştırmak |
get rushed off (one's) feet v.
|
|
143 |
Idioms |
motoru boşta çalıştırmak |
throw (something) out of gear v.
|
|
144 |
Idioms |
zihnini çalıştırmak |
jog the mind v.
|
|
145 |
Idioms |
zihnini çalıştırmak |
jog someone's mind v.
|
|
146 |
Idioms |
bilgisayar programcılığında, otomatik olarak çalıştırılabilir programlar oluşturabilmek için make adında bir otomasyon aracını bir programın kaynak dosyası üzerinde çalıştırmak |
run a make on (someone or something) v.
|
|
147 |
Idioms |
(birinin) hayal gücünü çalıştırmak/harekete geçirmek |
capture (one's) imagination v.
|
|
148 |
Idioms |
hayal gücünü çalıştırmak/harekete geçirmek |
capture imagination v.
|
|
149 |
Idioms |
bir şeyi çalıştırmak |
get something into gear v.
|
|
150 |
Idioms |
birini/bir şeyi çalıştırmak/çalışmaya başlatmak |
set someone or something to work v.
|
|
151 |
Idioms |
(birini) çalıştırmak |
put (one) to work v.
|
|
152 |
Idioms |
(bir şeyi) çalıştırmak |
put (something) to work v.
|
|
153 |
Idioms |
(birini) durmadan çalıştırmak |
run (one) off (one's) feet v.
|
|
154 |
Idioms |
(birini) aralıksız çalıştırmak |
run (one) off (one's) feet v.
|
|
155 |
Idioms |
(birini) çok çalıştırmak |
run (one) off (one's) feet v.
|
|
156 |
Idioms |
(birini) durmadan çalıştırmak |
run (one's) feet off v.
|
|
157 |
Idioms |
(birini) aralıksız çalıştırmak |
run (one's) feet off v.
|
|
158 |
Idioms |
(birini) çok çalıştırmak |
run (one's) feet off v.
|
|
159 |
Idioms |
durmadan çalıştırmak |
run feet off v.
|
|
160 |
Idioms |
aralıksız çalıştırmak |
run feet off v.
|
|
161 |
Idioms |
çok çalıştırmak |
run feet off v.
|
|
162 |
Idioms |
birini aşırı derecede çalıştırmak |
run somebody/something into the ground v.
|
|
163 |
Idioms |
birini artık çalışamayacak hale gelene kadar çalıştırmak |
run somebody/something into the ground v.
|
|
164 |
Idioms |
(birini/bir şeyi bir şey üzerinde çalıştırmak/çalışmaya başlatmak |
set (someone or something) to work (on something) v.
|
|
165 |
Idioms |
kafayı işletmek/çalıştırmak |
use (one's) head for more than (just) a hat rack v.
|
|
166 |
Idioms |
saksıyı çalıştırmak |
use (one's) head for more than (just) a hat rack v.
|
|
167 |
Idioms |
kafayı işletmek/çalıştırmak |
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v.
|
|
168 |
Idioms |
saksıyı çalıştırmak |
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v.
|
|
169 |
Idioms |
(birini) eşek gibi çalıştırmak/eşek gibi çalışmak |
work (one or oneself) to death v.
|
|
170 |
Idioms |
(birini) öldüresiye çalıştırmak/ölesiye çalışmak |
work (one or oneself) to death v.
|
|
171 |
Idioms |
(birini) ölümüne çalıştırmak/ölümüne çalışmak |
work (one or oneself) to death v.
|
|
172 |
Idioms |
ölümüne çalışmak/çalıştırmak |
work yourself/somebody to death v.
|
|
173 |
Idioms |
eşek gibi çalışmak/çalıştırmak |
work yourself/somebody to death v.
|
|
Trade/Economic |
|
174 |
Trade/Economic |
çok sıkı çalıştırmak |
sweat v.
|
|
Law |
|
175 |
Law |
zorla çalıştırmak |
forced labor v.
|
|
176 |
Law |
zorla çalıştırmak |
forced labour v.
|
|
Politics |
|
177 |
Politics |
zorla çalıştırmak |
forced labour v.
|
|
Technical |
|
178 |
Technical |
mandalı çalıştırmak için basılan düğme |
thumbpiece n.
|
|
179 |
Technical |
bazı makineleri çalıştırmak için kumanda edilen donanım |
hard gear n.
|
|
180 |
Technical |
motoru çalıştırmak için ilk dönüş hareketini veren komponent |
starter n.
|
|
181 |
Technical |
roket makineleri ve jet motorlarını çalıştırmak için kullanılan oksitleyici yakıtlar |
liquid propellants n.
|
|
182 |
Technical |
flaş ampulünü tutup çalıştırmak için kullanılan ve akü kutusu, duy ve yansıtıcı içeren bir cihaz |
flashgun n.
|
|
183 |
Technical |
elektrik devresinin şalterini çalıştırmak |
switch v.
|
|
184 |
Technical |
otomatik sistemi mekanik çalıştırmak |
override v.
|
|
185 |
Technical |
motor çalıştırmak |
motor v.
|
|
186 |
Technical |
pompa çalıştırmak |
operate a pump v.
|
|
187 |
Technical |
pompayı çalıştırmak |
operate a pump v.
|
|
188 |
Technical |
uçak çalıştırmak |
aviate v.
|
|
189 |
Technical |
(motoru) çalıştırmak |
fire up v.
|
|
190 |
Technical |
vericiyi çalıştırmak |
key v.
|
|
191 |
Technical |
ses çalma veya iletme cihazını ideal olandan daha az verimde çalıştırmak |
undermodulate v.
|
|
192 |
Technical |
maden eleğini çalıştırmak |
jig v.
|
|
193 |
Technical |
(yeni kurulan makineyi) talimatlar doğrultusunda çalıştırmak |
run in v.
|
|
194 |
Technical |
su basarak çalıştırmak |
fang v.
|
|
195 |
Technical |
(mekanizmayı) servokontrollü bir cihaz ile çalıştırmak |
servocontrol v.
|
|
Computer |
|
196 |
Computer |
dış program çalıştırmak için ana makineyi başlatma hatası |
error starting console to run external program n.
|
|
197 |
Computer |
bilgisayarın belleğine komutlar okutarak sistemi çalıştırmak |
boot v.
|
|
198 |
Computer |
bir programı çalıştırmak |
run this program v.
|
|
199 |
Computer |
deneme sürümü çalıştırmak |
run a trial version v.
|
|
200 |
Computer |
yeniden çalıştırmak |
rerun v.
|
|
201 |
Computer |
uygulamayı çalıştırmak |
run an application v.
|
|
202 |
Computer |
(öğe üzerinde) diff programı çalıştırmak |
diff v.
|
|
203 |
Computer |
(yüksek düzey dildeki yazılmış programı) makine diline dönüştürüp çalıştırmak |
interpret v.
|
|
204 |
Computer |
(programı) satır satır işlenecek şekilde çalıştırmak |
interpret v.
|
|
205 |
Computer |
(program üzerinde) tek bir talimat çalıştırmak |
single-step v.
|
|
206 |
Computer |
(girdi/çıktı cihazını) tampon saha ile çalıştırmak |
spool v.
|
|
207 |
Computer |
makroyu çalıştırmak |
run macro expr.
|
|
Informatics |
|
208 |
Informatics |
yeniden çalıştırmak |
rerun v.
|
|
Mechanic |
|
209 |
Mechanic |
bir mekanizmayı çalıştırmak için rüzgar gücüyle döndürülen çark |
wind wheel n.
|
|
210 |
Mechanic |
bağlayıcı ve birleştirici aletleri çalıştırmak için kullanılan büyük ve ağır tekerlek |
bull wheel n.
|
|
211 |
Mechanic |
(bileşik buhar makinesini) basit buhar makinesi şeklinde çalıştırmak |
simple v.
|
|
Automotive |
|
212 |
Automotive |
arabayı başka bir araba ile çekerek motoru çalıştırmak |
tow-start v.
|
|
213 |
Automotive |
motoru çalıştırmak |
start a car v.
|
|
214 |
Automotive |
krankla çalıştırmak |
crank v.
|
|
215 |
Automotive |
motoru çalıştırmak |
crank v.
|
|
216 |
Automotive |
motoru elle çalıştırmak |
hand crank v.
|
|
217 |
Automotive |
motoru çalıştırmak |
start up v.
|
|
218 |
Automotive |
takviye aküyle çalıştırmak |
jump v.
|
|
219 |
Automotive |
iterek çalıştırmak |
bump-start v.
|
|
220 |
Automotive |
vurdurarak çalıştırmak |
push-start v.
|
|
Traffic |
|
221 |
Traffic |
(arabayı) vurdurarak çalıştırmak |
pop starting v.
|
|
222 |
Traffic |
(arabayı) vurdurarak çalıştırmak |
bump starting v.
|
|
223 |
Traffic |
(arabayı) vurdurarak çalıştırmak |
push starting v.
|
|
Railway |
|
224 |
Railway |
motorları çalıştırmak için akımı iletmekte üçüncü bir rayın kullanıldığı sistem |
third-rail system n.
|
|
Aeronautic |
|
225 |
Aeronautic |
motoru çalıştırmak için ilk dönüş hareketini veren bileşen |
starter n.
|
|
226 |
Aeronautic |
motoru çalıştırmak |
motor v.
|
|
Marine |
|
227 |
Marine |
nansen şişesi gibi aletleri çalıştırmak için aşağıya bırakılan pirinç ağırlık |
messenger n.
|
|
Printing |
|
228 |
Printing |
linotip makinesi çalıştırmak |
linotype v.
|
|
Military |
|
229 |
Military |
mecburi çalıştırmak |
commandeer v.
|
|
Music |
|
230 |
Music |
piyanist veya orgcuların ellerini çalıştırmak için kullandıkları egzersiz aleti |
techniphone n.
|
|
Engineering |
|
231 |
Engineering |
egzoz gazlarının turboşarjı çalıştırmak için türbin içinde genleştiği bir pistonlu motor |
compound engine n.
|
|
Slang |
|
232 |
Slang |
canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak |
break (someone's) balls v.
|
|
233 |
Slang |
canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak |
break (someone's) stones v.
|
|
234 |
Slang |
canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak |
bust (someone's) balls v.
|
|
235 |
Slang |
canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak |
bust (someone's) stones v.
|
|
236 |
Slang |
canından bezdirecek kadar/eşek gibi çalıştırmak |
break someone’s balls v.
|
|
237 |
Slang |
motoru çalıştırmak |
stoke up v.
|
|
238 |
Slang |
motoru çalıştırmak |
stoke something up v.
|
|
239 |
Slang |
motor çalıştırmak |
putt v.
|
|
British Slang |
|
240 |
British Slang |
saksıyı çalıştırmak |
use one's noggin v.
|
|
241 |
British Slang |
saksıyı çalıştırmak |
use one's loaf v.
|
|