ısırmak - Turkish English Dictionary

ısırmak

Meanings of "ısırmak" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
Common Usage
ısırmak bite v.
A hasty hyena bites the horn.
Aceleci bir sırtlan boynuzu ısırır.

More Sentences
General
ısırmak bite v.
The black and white dog has bitten me.
Siyah beyaz köpek beni ısırdı.

More Sentences
ısırmak bite off v.
He's bitten off more than he can chew.
Çiğneyebileceğinden fazlasını ısırdı.

More Sentences
ısırmak nibble v.
ısırmak nip v.
ısırmak snap v.
ısırmak champ v.
ısırmak sting v.
ısırmak gnaw v.
ısırmak cham [dialect] v.
ısırmak knabble [obsolete] v.
ısırmak knapple v.
ısırmak lip v.
ısırmak royne v.
ısırmak chud v.
ısırmak stang v.
Phrasals
ısırmak bite at someone v.
ısırmak nip at someone v.
ısırmak nip on v.
Colloquial
ısırmak knap v.
Idioms
ısırmak sink one's teeth v.
Marine
ısırmak hit v.
Archaic
ısırmak knaw v.

Meanings of "ısırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şeyi) ısırmak bite on (something) v.
Don't bite on the right side.
Sağ tarafı ısırma.

More Sentences
General
festivallerde canlı hayvanları ısırmak gibi vahşet içeren gösteriler yapan kimse geek n.
vahşice ısırmak (hayvan) savage v.
morartacak şekilde ısırmak hicky v.
ısırmak (köpek) savage v.
bir şeyden bir lokma ısırmak take a bite of something v.
gözü ısırmak seem to know somebody v.
azar azar ısırmak nibble v.
ısırmak (bitki) sting v.
dudağını ısırmak bite one's lip v.
parmak ısırmak marvel at something wonderful v.
parmak ısırmak be greatly astonished v.
parmak ısırmak be open-mouthed with amazement v.
dudaklarını ısırmak bite one's lips v.
dilini ısırmak bite one's tongue v.
dudak ısırmak bite lips v.
vahşi bir şekilde ısırmak hanch [dialect] v.
dişlerini gıcırdatarak ısırmak gnash v.
diş etiyle ısırmak mumble v.
dişsizmiş gibi çiğnemek veya ısırmak mumble v.
daha fazla ısırmak outgnaw v.
koyun gibi ısırmak sheepbite v.
bir şeyin ucundan ısırmak snack [dialect] v.
ısırmak (sinek vb.) sting v.
hafifçe ısırmak nibble v.
Phrasals
(bir şeyi) hafif hafif ısırmak nibble (away) on (something) v.
hafif hafif ısırmak nibble on v.
(bir şeyi) hafif hafif ısırmak nip at v.
(soğuk, bir şeyi) ısırmak nip at v.
(soğuk, yüzü) ısırmak nip at v.
her yerini ısırmak eat up v.
bir şeyi ısırmak bite into something v.
birini ısırmak (rüzgar, kar) bite into someone v.
(bir şeyi) ısırmak bite down on (something) v.
(bir şeyi) sertçe ısırmak bite down on (something) v.
(bir şeyi) hart diye ısırmak bite down on (something) v.
-i ısırmak bite into v.
bir şeyi ısırmak bite something off v.
(birini/bir şeyi) ısırmak champ down on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) hart diye ısırmak chomp down on (someone or something) v.
birinin her tarafını ısırmak eat someone up v.
(bir şeyi) ısırmak gnaw (away) at (something) v.
(birini/bir şeyi) ısırmak gnaw (away) at someone or something v.
küçük küçük ısırmak gnaw away v.
(bir şeyi) ısırmak gnaw on (something) v.
Idioms
gerçeklik sandviçini ısırmak take a bite of the reality sandwich v.
dudaklarını ısırmak bite one's lip v.
dudaklarını ısırmak bite one's lips v.
öperken ısırmak sell one down the river v.
kocaman ısırmak sink one's teeth into something v.
yiyemeyeceğin lokmayı ısırmak cut a fat hog v.
(birini) çok fena ısırmak (böcek, sinek) eat (one) alive v.
çiğneyebileceğinden fazlasını ısırmak bite off more than one can chew v.
dilini ısırmak bite tongue v.
dudaklarını ısırmak bite your lip v.
(bir şeyi) ısırmak take a bite out of (something) v.
Zoology
saldırıp ısırmak worry v.
Reptiles
(yılan) ısırmak strike v.