Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (birine/bir şeye) sadık kalmak | stick with (someone or something) v. | ||
We have only just begun it and we must stick with it. Daha yeni başladık ve buna sadık kalmalıyız. More Sentences |
||||
Phrasals | (birine/bir şeye) sadık kalmak | glom onto (someone or something) v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye) sadık kalmak | cling on (to someone or something) v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye) sadık kalmak | cling to (someone or something) v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye) sadık kalmak | stay by (someone or something) v. | ||
Phrasals | (birine/bir şeye) sadık kalmak | stick by (someone or something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (birine/bir şeye) sadık kalmak | glom on (to someone or something) v. | ||
Idioms | (birine/bir şeye) sadık kalmak | keep faith with (someone or something) v. |