armağan

Meanings of "armağan" in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	armağan	gift n.
I see each new human life as a gift of God. Her yeni insan hayatını Tanrı'nın bir armağanı olarak görüyorum. More Sentences
2	Common Usage	armağan	present n.
You need to buy Tom a present. Tom'a bir armağan alman gerekir. More Sentences
General
3	General	armağan	award n.
Tom deserves the award. Tom armağanı hak ediyor. More Sentences
4	General	armağan	present n.
I've got to get them a present. Ben onlara bir armağan almak zorundayım. More Sentences
5	General	armağan	gift n.
I regard marriage as a unique gift of the Creator. Evliliği Yaratıcı'nın eşsiz bir armağanı olarak görüyorum. More Sentences
Common Usage
6	Common Usage	armağan	gratuity n.
General
7	General	armağan	favor n.
8	General	armağan	bounty n.
9	General	armağan	prize n.
10	General	armağan	bestowal n.
11	General	armağan	lagniappe n.
12	General	armağan	favour n.
13	General	armağan	cadeau [french] n.
14	General	armağan	affordment n.
15	General	armağan	tip n.
16	General	armağan	disposition n.
17	General	armağan	compliment [dialect] n.
18	General	armağan	dolly [india] n.
Colloquial
19	Colloquial	armağan	yift n.
Trade/Economic
20	Trade/Economic	armağan	presentation n.
Law
21	Law	armağan	gratuity n.
Archaic
22	Archaic	armağan	gratillity n.
23	Archaic	armağan	gratility n.
24	Archaic	armağan	spill n.
British Slang
25	British Slang	armağan	prezzie n.
26	British Slang	armağan	pressie n.

Meanings of "armağan" with other terms in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	armağan etmek	give v.
I want to give you a bicycle for your birthday. Doğum günün için sana bir bisiklet armağan etmek istiyorum. More Sentences
2	General	armağan kitaplar	gift books n.
3	General	büyük armağan	largesse n.
4	General	kitap armağan/hediye çeki	book token n.
5	General	cömertçe verilen armağan	liberality n.
6	General	armağan etmek	present to v.
7	General	armağan etmek	present v.
8	General	armağan etmek	give away v.
9	General	armağan olarak	as a free gift adv.
Proverb
10	Proverb	sana armağan getiren bir düşmana güvenme	beware of greeks bearing gifts
11	Proverb	yarın bir muammadır ama bugün bir armağan	one today is worth two tomorrows
Trade/Economic
12	Trade/Economic	beklenmeyen armağan	lagnappe n.
History
13	History	bir zafer sonrası armağan edilen arma	achievement (heraldry) n.
14	History	(antik roma'da halka veya askerlere verilen ve tahıl, şarap veya yağdan oluşan) armağan	congiary n.
Latin
15	Latin	sana armağan getiren bir düşmana güvenme	timeo danaos et dona ferentes (beware of greeks bearing gifts) expr.