artmak

Meanings of "artmak" in English Turkish Dictionary : 69 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	artmak	increase v.
Child labour and trafficking in human beings are on the increase. Çocuk işçiliği ve insan ticareti giderek artmaktadır. More Sentences
General
2	General	artmak	heighten v.
Their trauma is heightened every day that we fail to give them a satisfactory response. Onlara tatmin edici bir yanıt veremediğimiz her gün yaşadıkları travma daha da artıyor. More Sentences
3	General	artmak	improve v.
With the text now to be adopted the quality and accuracy of reporting will improve significantly. Şimdi kabul edilecek metinle birlikte raporlamanın kalitesi ve doğruluğu önemli ölçüde artacaktır. More Sentences
4	General	artmak	mount v.
Pressure is mounting on Russian to ratify Kyoto, as otherwise the treaty is dead. Kyoto'yu onaylaması için Rusya üzerindeki baskılar artıyor, aksi takdirde anlaşma ölü doğacaktır. More Sentences
5	General	artmak	swell v.
In the 19th century, the number of immigrants swelled rapidly. 19. yüzyılda göçmenlerin sayısı hızla arttı. More Sentences
6	General	artmak	go up v.
The fact is that journeys undertaken by HGVs travelling through Austrian territory have gone up by 50%. Gerçek şu ki Avusturya topraklarında seyahat eden ağır vasıtaların yaptığı yolculuklar %50 arttı. More Sentences
7	General	artmak	soar v.
As a consequence, expenditure on health care and pensions will soar dramatically. Sonuç olarak, sağlık ve emeklilik harcamaları önemli ölçüde artacaktır. More Sentences
8	General	artmak	multiply v.
China's per capita GDP has multiplied by four over these twenty years. Çin'in kişi başına düşen GSYİH'si bu yirmi yıl içinde dört kat artmıştır. More Sentences
9	General	artmak	compound by v.
The Commission's initial error, in other words, has been compounded by the wrong choice of method. Diğer bir deyişle, Komisyon'un başlangıçtaki hatası, yanlış yöntem seçimiyle daha da artmıştır. More Sentences
10	General	artmak	accrue v.
Secondly, the proximity policy, which will accrue renewed geostrategic importance after enlargement. İkinci olarak, genişlemeden sonra jeostratejik önemi artacak olan yakınlık politikası. More Sentences
11	General	artmak	surge v.
It would encourage a surge in Islamic fundamentalism. İslami köktendinciliğin artmasını teşvik edecektir. More Sentences
12	General	artmak	mount up v.
This is not an isolated case, rather such instances are mounting up. Bu münferit bir vaka değil, aksine bu tür vakalar giderek artıyor. More Sentences
13	General	artmak	escalate v.
The problem of noise is therefore escalating, especially road and aircraft noise. Bu nedenle gürültü sorunu, özellikle de yol ve uçak gürültüsü giderek artmaktadır. More Sentences
14	General	artmak	rise v.
The company's turnover was slowly rising after the crisis. Şirketin cirosu krizden sonra yavaş yavaş artıyordu. More Sentences
15	General	artmak	develop v.
Crime is developing as unemployment goes up. İşsizlik arttıkça suçlar da artıyor. More Sentences
16	General	artmak	grow v.
The sickness rate in the contaminated areas has grown dramatically. Kirlenmiş bölgelerdeki hastalık oranı dramatik bir şekilde artmıştır. More Sentences
17	General	artmak	increase v.
Child labour and trafficking in human beings are on the increase. Çocuk işçiliği ve insan ticareti giderek artmaktadır. More Sentences
18	General	artmak	run v.
Currently, fears about GM foods run high. Şu anda GDO'lu gıdalarla ilgili korkular artmaktadır. More Sentences
Phrasals
19	Phrasals	artmak	go up v.
The fact is that journeys undertaken by HGVs travelling through Austrian territory have gone up by 50%. Gerçek şu ki Avusturya topraklarında seyahat eden ağır vasıtaların yaptığı yolculuklar %50 arttı. More Sentences
20	Phrasals	artmak	hot up v.
The pace of change is hotting up in the European economy. Avrupa ekonomisinde değişimin hızı giderek artıyor. More Sentences
Trade/Economic
21	Trade/Economic	artmak	push up v.
A ban might lead to a fuelling of illegal trade and push up the price. Yasak, yasadışı ticaretin artmasına ve fiyatların yükselmesine neden olabilir. More Sentences
22	Trade/Economic	artmak	increase v.
Child labour and trafficking in human beings are on the increase. Çocuk işçiliği ve insan ticareti giderek artmaktadır. More Sentences
23	Trade/Economic	artmak	accrue v.
Secondly, the proximity policy, which will accrue renewed geostrategic importance after enlargement. İkinci olarak, genişlemeden sonra jeostratejik önemi artacak olan yakınlık politikası. More Sentences
24	Trade/Economic	artmak	escalate v.
The problem of noise is therefore escalating, especially road and aircraft noise. Bu nedenle gürültü sorunu, özellikle de yol ve uçak gürültüsü giderek artmaktadır. More Sentences
Technical
25	Technical	artmak	rise v.
The company's turnover was slowly rising after the crisis. Şirketin cirosu krizden sonra yavaş yavaş artıyordu. More Sentences
26	Technical	artmak	increase v.
Child labour and trafficking in human beings are on the increase. Çocuk işçiliği ve insan ticareti giderek artmaktadır. More Sentences
27	Technical	artmak	grow v.
The sickness rate in the contaminated areas has grown dramatically. Kirlenmiş bölgelerdeki hastalık oranı dramatik bir şekilde artmıştır. More Sentences
General
28	General	artmak	wax v.
29	General	artmak	augment v.
30	General	artmak	snowball v.
31	General	artmak	deepen v.
32	General	artmak	gather v.
33	General	artmak	ascend v.
34	General	artmak	advance v.
35	General	artmak	freshen v.
36	General	artmak	harden v.
37	General	artmak	be left over v.
38	General	artmak	remain v.
39	General	artmak	scale up v.
40	General	artmak	be left v.
41	General	artmak	step up v.
42	General	artmak	paramour v.
43	General	artmak	accrete v.
44	General	artmak	rise-rose-risen v.
45	General	artmak	upswell v.
46	General	artmak	accresce v.
47	General	artmak	accrew v.
48	General	artmak	balloon v.
49	General	artmak	nourish v.
50	General	artmak	amount [obsolete] v.
51	General	artmak	make v.
52	General	artmak	uprun [obsolete] v.
53	General	artmak	majorate [obsolete] v.
54	General	artmak	uprise v.
55	General	artmak	size v.
Phrasals
56	Phrasals	artmak	accrue to (something) v.
57	Phrasals	artmak	accrue to someone or something v.
58	Phrasals	artmak	kick up v.
59	Phrasals	artmak	hike up v.
Colloquial
60	Colloquial	artmak	bump up v.
61	Colloquial	artmak	head north v.
Trade/Economic
62	Trade/Economic	artmak	accresce v.
63	Trade/Economic	artmak	accrew v.
64	Trade/Economic	artmak	run up v.
65	Trade/Economic	artmak	roll up v.
66	Trade/Economic	artmak	bid up v.
67	Trade/Economic	artmak	overtake v.
Technical
68	Technical	artmak	extuberate v.
Archaic
69	Archaic	artmak	redound v.

Meanings of "artmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 146 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	hızla artmak (ticaret)	boom v.
Sami's wealth was booming. Sami'nin serveti hızla artıyordu. More Sentences
2	General	önemi artmak	grow in importance v.
Social media is growing in importance. Sosyal medyanın önemi artıyor. More Sentences
3	General	kalite artmak	(quality) improve v.
We expect that improved quality of training will result in a significant improvement in safety in road traffic. Eğitim kalitesinin artmasının karayolu trafiğinde güvenliğin önemli ölçüde artmasını sağlayacağını umuyoruz. More Sentences
4	General	sayısı artmak	increase in number v.
Consignments of oil in the Baltic Sea from Russia's new oil port have increased in number. Rusya'nın yeni petrol limanından Baltık Denizi'ne yapılan petrol sevkiyatlarının sayısı artmıştır. More Sentences
5	General	sayısı artmak	increase v.
These populations are managed well and their numbers are increasing. Bu popülasyonlar iyi yönetilmektedir ve sayıları artmaktadır. More Sentences
6	General	sayıca artmak	increase in number v.
Tourists have increased in number. Turistler sayıca arttı. More Sentences
7	General	(miktar) artmak	leave v.
He brought way too much food, so there was some left over. Çok fazla yiyecek getirmişti, bu yüzden bir kısmı arttı. More Sentences
Phrasals
8	Phrasals	(bir yönden) artmak/büyümek/gelişmek	increase in v.
With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good. Bilimsel bilginin her artışıyla birlikte, insanın kötülük yapma gücü de iyilik yapma gücüyle aynı oranda artmıştır. More Sentences
Common Usage
9	Common Usage	değeri artmak	appreciate v.
10	Common Usage	artmak (kalmak)	remain v.
General
11	General	hızı artmak	gain momentum v.
12	General	birinin para ve prestiji artmak	come up in the world v.
13	General	geliri artmak	prosper v.
14	General	birden artmak	skyrocket v.
15	General	artmak (bir şeyin değeri)	appreciate v.
16	General	birden artmak	shoot up v.
17	General	değeri artmak	increase in value v.
18	General	üç kat artmak	triple v.
19	General	hızı artmak	rise v.
20	General	artmak (rüzgar)	stiffen v.
21	General	birden artmak	run up v.
22	General	kendine güveni artmak	take heart v.
23	General	birdenbire yükselmek/artmak	skyrocket v.
24	General	talih ve itibarı artmak	be in the ascendant v.
25	General	hızla artmak	soar v.
26	General	dört misli artmak	quadruple v.
27	General	daha fazla artmak	increase much v.
28	General	daha fazla artmak	increase a lot v.
29	General	daha fazla artmak	rise a lot v.
30	General	kalitesi artmak	(one's) quality to improve v.
31	General	sayısal olarak artmak	increase in number v.
32	General	sayısal olarak artmak	increase numerically v.
33	General	önemi artmak	increase in importance v.
34	General	önemi artmak	rise in importance v.
35	General	giderek artmak	gradually increase v.
36	General	fiyatı artmak	(something's price) to increase v.
37	General	birden artmak	boom v.
38	General	önemli oranda artmak	increase enormously v.
39	General	önemli oranda artmak	increase substantially v.
40	General	önemli oranda artmak	increase dramatically v.
41	General	önemli oranda artmak	increase considerably v.
42	General	önemli oranda artmak	increase significantly v.
43	General	aritmetik olarak artmak	increase arithmetically v.
44	General	giderek artmak	climax v.
45	General	büyük ölçüde artmak	redouble v.
46	General	zamanla artmak	build up over time v.
47	General	katlanarak artmak	increase incrementally v.
48	General	popülaritesi artmak	be gaining in popularity v.
49	General	popülaritesi artmak	one's popularity to increase v.
50	General	popülaritesi artmak	one's popularity to grow v.
51	General	aşırı çoğalmak veya artmak	overmultiply v.
52	General	değeri artmak	rise in value v.
53	General	katlanarak/dalga dalga artmak	cascade v.
54	General	katlanarak artmak	grow apace v.
55	General	değer olarak artmak	increase in value v.
56	General	birden artmak	rocket v.
57	General	hızla artmak	gather steam v.
58	General	hızla artmak	gain steam v.
59	General	sayısı artmak	mount v.
60	General	derece derece artmak ya da azalmak	ratchet v.
61	General	yeniden artmak	re-escalate v.
62	General	yeniden artmak	reincrease v.
63	General	tekrar sayısı artmak	reincrease v.
64	General	ani artmak	upsurge v.
65	General	refah düzeyi artmak	upscale v.
66	General	boyutu artmak	upsize v.
67	General	büyüklüğü artmak	biggen [dialect] [uk] v.
68	General	aniden ve hızla artmak	leap v.
69	General	(fiyat, ağırlık) artmak	mend v.
70	General	sıcaklığı artmak	het [dialect] v.
71	General	aniden artmak	bump (up) v.
72	General	yaşlı nüfus oranı artmak	gray v.
73	General	yaşlı nüfusu giderek artmak	grey v.
74	General	etkisi artmak	grow (on) v.
75	General	etkisi artmak	grow (upon) v.
76	General	(fiyatı) artmak	oker [dialect] v.
77	General	aşırı artmak	overmount [obsolete] v.
78	General	fazla artmak	overmount [obsolete] v.
79	General	normalden fazla artmak	inflate v.
80	General	aşırı artmak	inflate v.
81	General	yüksek miktarda artmak	crank (up) v.
82	General	(hayvan popülasyonu) özellikle doğal ekolojik dengeler bozulduğunda aniden artmak	irrupt v.
83	General	canlılığı artmak	prevail [obsolete] v.
84	General	doğrudan artmak	sky v.
85	General	yoğunluğu artmak	smarten v.
86	General	kütlesi artmak	gain mass v.
87	General	kapsamı artmak	push v.
88	General	eşzamanlı yükselerek hızla ve aşamalı olarak artmak	pyramid v.
89	General	aşırı artmak	superelevate v.
90	General	normalin üzerinde artmak	superelevate v.
91	General	sesi artmak	swell v.
Phrasals
92	Phrasals	hızla artmak	soar up v.
93	Phrasals	hızla artmak/yükselmek	spike up v.
94	Phrasals	ilgisi artmak	latch onto (something) v.
95	Phrasals	bir şeyi artmak/yükselmek	gain in v.
96	Phrasals	değeri/yoğunluğu artmak	go up v.
97	Phrasals	(birinin) gözünde değeri artmak	grow upon (someone or something) v.
98	Phrasals	(birinin) gözünde değeri artmak	grow on (someone or something) v.
99	Phrasals	giderek artmak	pile on v.
100	Phrasals	giderek artmak	pile onto v.
101	Phrasals	-de sayısı/miktarı artmak	surge in v.
102	Phrasals	birden popülaritesi artmak	surge in v.
103	Phrasals	miktarı artmak	kick up v.
104	Phrasals	(bir şey) nedeniyle aniden borsanın değeri artmak	surge off (of) (something) v.
105	Phrasals	(bir şey) nedeniyle aniden hissenin fiyatı artmak	surge off (of) (something) v.
106	Phrasals	git gide güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak	bubble up v.
107	Phrasals	yavaş yavaş güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak	bubble up v.
108	Phrasals	fark ettirmeden güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak	bubble up v.
109	Phrasals	alttan alta güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak	bubble up v.
110	Phrasals	içten içe güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak	bubble up v.
111	Phrasals	git gide artmak	edge up v.
112	Phrasals	yavaş yavaş artmak	fade up v.
113	Phrasals	gücü artmak	get up v.
114	Phrasals	şiddeti artmak	get up v.
115	Phrasals	bir özelliği artmak	grow in something v.
116	Phrasals	(birinin) gözünde değeri artmak	grow upon (one) v.
117	Phrasals	(birinin) gözünde değeri artmak	grow on (one) v.
118	Phrasals	yönünden artmak	rise in v.
119	Phrasals	(bir şey) yönünden artmak	rise in (something) v.
120	Phrasals	süratle artmak	soar upwards v.
Colloquial
121	Colloquial	(finansal piyasa) aniden ve çarpıcı şekilde artmak/yükselmek	melt up v.
Idioms
122	Idioms	(fiyatlar, sayılar, ilgi) aşırı artmak	go through the ceiling v.
123	Idioms	(fiyatlar, sayılar, ilgi) aşırı artmak	go through the roof v.
124	Idioms	(fiyatlar, sayılar, ilgi) aşırı artmak	go through the ceiling v.
125	Idioms	(fiyatlar, sayılar, ilgi) aşırı artmak	hit the roof v.
126	Idioms	(fiyatlar, sayılar, ilgi) aşırı artmak	hit the ceiling v.
127	Idioms	geliri artmak	be above water v.
128	Idioms	hızla artmak	increase by leaps and bounds v.
129	Idioms	hızla artmak	gain by leaps and bounds v.
130	Idioms	(tempo) artmak	swing into high gear v.
131	Idioms	görgüsü artmak	see the elephant [us] v.
132	Idioms	başarısı artmak	go up in the world v.
133	Idioms	değeri artmak (hisse senedi fiyatları, döviz)	head north v.
134	Idioms	maddi/sosyal başarısı artmak	be on the make v.
135	Idioms	popülerliği artmak	be on the way in v.
136	Idioms	kullanımı artmak	be on the way in v.
137	Idioms	eski halini mumla artmak	be a shadow of (someone's or something's) former self v.
138	Idioms	gözünde değeri artmak	score big v.
Trade/Economic
139	Trade/Economic	değeri artmak	rise in value v.
140	Trade/Economic	(fiyat) artmak	ocker [dialect] v.
141	Trade/Economic	değeri artmak	long v.
142	Trade/Economic	(borç) artmak	run v.
Telecom
143	Telecom	(ses, görüntü) yavaş yavaş artmak	fade in v.
Medical
144	Medical	yaşla artmak	increase with age v.
Math
145	Math	beş kat artmak	quintuple v.
Librarianship
146	Librarianship	hacimce artmak	volume v.