beyin - Turkish English Dictionary

beyin

Meanings of "beyin" in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

Turkish English
Common Usage
beyin brain n.
The din can cause permanent damage to the ear bones, and brain and lung haemorrhage.
Gürültü kulak kemiklerinde kalıcı hasara, beyin ve akciğer kanamasına neden olabilir.

More Sentences
General
beyin mastermind n.
Tom was the mastermind behind the theft of the large ruby.
Tom büyük yakut hırsızlığının arkasındaki beyindi.

More Sentences
beyin brains n.
However, it is easier to claim that mobile phones melt our brains.
Ancak cep telefonlarının beynimizi erittiğini iddia etmek daha kolay.

More Sentences
beyin head n.
Use your head.
Beynini kullan.

More Sentences
beyin brain n.
The din can cause permanent damage to the ear bones, and brain and lung haemorrhage.
Dinleme, kulak kemiklerinde kalıcı hasara, beyin ve akciğer kanamasına neden olabilir.

More Sentences
Anatomy
beyin brain n.
I was able to download Homer's brain into this flash drive.
Homer'ın beynini bu flash sürücüye indirebildim.

More Sentences
Psychology
beyin brain n.
What we ultimately want is to explain why conscious experiences are related to brain activity.
Nihayetinde istediğimiz şey, bilinçli deneyimlerin neden beyin aktivitesiyle ilişkili olduğunu açıklamaktır.

More Sentences
Linguistics
beyin brain n.
One theory is that vitamin B-12 helps break down a brain chemical called homocysteine.
Bir teoriye göre B-12 vitamini homosistein adı verilen bir beyin kimyasalının parçalanmasına yardımcı olur.

More Sentences
General
beyin gray matter n.
beyin intelligence n.
beyin grey matter n.
beyin loaf n.
beyin encephala n.
beyin pate n.
beyin cerebrum n.
beyin thinker n.
beyin harn [scotland] n.
beyin sconce n.
beyin sensorium n.
beyin cerebral adj.
Colloquial
beyin noddle n.
beyin idea box n.
beyin knowledge-box n.
beyin think-box n.
beyin brain box n.
beyin brainbox n.
Idioms
beyin little grey cells n.
Medical
beyin encephalon n.
Anatomy
beyin cerebrum n.
beyin encephalos n.
beyin cerebral adj.
Slang
beyin top story n.
beyin upper story n.
beyin bonce n.
beyin fuse box n.
beyin think box n.
beyin thought box n.
British Slang
beyin bacon rind n.

Meanings of "beyin" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
beyin sarsıntısı concussion n.
Tom has a concussion.
Tom'un beyin sarsıntısı var.

More Sentences
beyin fırtınası brainstorming n.
The team had a brainstorming session to come up with ideas for the project.
Ekip, proje için fikirler üretmek üzere bir beyin fırtınası toplantısı yaptı.

More Sentences
beyin yıkama brainwashing n.
Brainwashing works!
Beyin yıkama işe yarar.

More Sentences
beyin hasarı brain damage n.
The brain damage was congenital.
Beyin hasarı doğuştan idi.

More Sentences
beyin göçü brain drain n.
We have also made significant progress on matters concerning young people, grants and women and preventing brain drains.
Ayrıca gençler, hibeler, kadınlar ve beyin göçünün önlenmesi konularında da önemli ilerlemeler kaydettik.

More Sentences
beyin dalgaları brain waves n.
The brain waves during REM sleep are the same as when awake, and it's the stage when you have dreams.
REM uykusu sırasında beyin dalgaları uyanıkkenki ile aynıdır ve rüya gördüğünüz aşamadır.

More Sentences
beyin cerrahı brain surgeon n.
I wouldn't want to be a brain surgeon.
Bir beyin cerrahı olmak istemezdim.

More Sentences
beyin fonksiyonları brain functions n.
Although every person's body chemistry is different, the supplement is guaranteed to positively effect brain function.
Her insanın vücut kimyası farklı olsa da, takviyenin beyin fonksiyonlarını olumlu yönde etkilemesi garantidir.

More Sentences
beyin fırtınası brainstorm n.
Mr Bowis says this was all the result of some brainstorm in the Commission.
Bay Bowis tüm bunların Komisyon'daki bir beyin fırtınasının sonucu olduğunu söylüyor.

More Sentences
beyin gıdası brain food n.
Some people say that fish is brain food.
Bazı insanlar balığın beyin gıdası olduğunu söylüyor.

More Sentences
beyin fırtınası yapmak brainstorm v.
Instead, use the network to brainstorm ideas with one another.
Bunun yerine, birbirinizle beyin fırtınası yapmak için ağı kullanın.

More Sentences
beyin ölümü gerçekleşmiş brain dead adj.
Tom has been declared brain dead.
Tom'un beyin ölümünün gerçekleştiği açıklandı.

More Sentences
Colloquial
beyin göçü a brain drain n.
That could also lead to a brain drain.
Bu aynı zamanda beyin göçüne de yol açabilir.

More Sentences
Idioms
beyin göçü brain drain n.
Receiving third-country nationals for study purposes must not lead to an increase in brain drain from these countries.
Üçüncü ülke vatandaşlarının eğitim amacıyla kabul edilmesi, bu ülkelerden beyin göçünün artmasına yol açmamalıdır.

More Sentences
beyin göçü a brain drain n.
Strict exchange arrangements will be needed to stave off a brain drain.
Beyin göçünü engellemek için sıkı değişim düzenlemelerine ihtiyaç duyulacaktır.

More Sentences
beyin göçü the brain drain n.
The programme is not, after all, intended to crank up the brain drain.
Programın amacı beyin göçünü hızlandırmak değildir.

More Sentences
beyin ölümü gerçekleşmek be brain dead v.
Layla's mother was brain dead.
Layla'nın annesinin beyin ölümü gerçekleşmişti.

More Sentences
Trade/Economic
beyin göçü brain drain n.
This country suffers from brain drain.
Bu ülke beyin göçünden muzdarip.

More Sentences
Technical
beyin cerrahisi brain surgery n.
Brain surgery is very complex.
Beyin cerrahisi çok karmaşıktır.

More Sentences
beyin ameliyatı brain surgery n.
Congrats for not dying when a giant space cat gave you brain surgery.
Dev bir uzaylı kedi size beyin ameliyatı yaptığında ölmediğiniz için tebrikler.

More Sentences
Medical
beyin hücreleri brain cells n.
Brain cells are particularly sensitive to a loss of oxygen.
Beyin hücreleri oksijen kaybına karşı özellikle duyarlıdır.

More Sentences
beyin iltihabı encephalitis n.
Encephalitis can cause severe neurological symptoms.
Beyin iltihabı, ciddi nörolojik semptomlara neden olabilir.

More Sentences
beyin cerrahı neurosurgeon n.
Tom is a neurosurgeon.
Tom bir beyin cerrahıdır.

More Sentences
beyin tümörü brain tumor n.
Tom was diagnosed with a brain tumor when he was ten years old.
Tom'a on yaşındayken beyin tümörü teşhisi kondu.

More Sentences
General
beyin kanaması apoplexy n.
beyin yıkama brainwash n.
beyin işçisi brainworker n.
küçük beyin cerebellum n.
tüm beyin encephala n.
beyin sapı peduncle n.
beyin zarı pallium n.
beyin yıkama brain washing n.
beyin kanaması cerebral hemorrhage n.
beyin ödemi wet brain n.
beyin gücü brainpower n.
beyin fırtınası brain blooming n.
elektronik beyin computer n.
beyin sulanması softening n.
beyin emeği brain labour n.
beyin takımı think tank n.
beyin zarlarından biri dura mater n.
beyin faaliyeti cerebration n.
beyin gücü brain power n.
beyin akımı brain wave n.
beyin fırtınası yapma brainstorming n.
beyin gelişimi brain development n.
beyin humması brain fever n.
ön beyin fore brain n.
beyin takımı think-tank n.
beyin rahatsızlığı brain disease n.
beyin jimnastiği mind gym n.
beyin jimnastiği mind exercise n.
beyin jimnastiği brain gym n.
beyin dalgası brain wave n.
ayrık beyin split-brain n.
beyin yazımı brainwriting n.
beyin eseri/ürünü brainwriting n.
beyin yıkama/zorla ikna etme thought control n.
beyin yıkama/zorla ikna etme coercive persuasion n.
beyin yıkama/zorla ikna etme mind abuse n.
beyin yıkama/zorla ikna etme brainwashing n.
beyin kampı brain camp n.
sürüngen beyin lizard brain n.
sürüngen beyin reptilian brain n.
alt beyin lower brain n.
şaşkın beyin befuddled brain n.
beyin alıştırması brain trainer n.
beyin gücü cerebricity n.
beyin takımı think factory n.
beyin takımı think-tank n.
beyin çipi brain chip n.
beyin yıkama menticide n.
beyin işçisi brain-worker n.
beyin fırtınası give and take n.
beyin kıvrımının şekli gyration n.
beyin yıkama impregnation n.
beyin kanaması poplexy n.
beyin dalgalarının beyin akım çizgesinde görünmemesi flatline n.
hipnoz veya manyetizma ile beyin stimülasyonu phrenomagnetism n.
çok güçlü beyin superbrain n.
beyin yıkamak brainwash v.
beyin gücü ile havaya yükselmek levitate v.
beyin kanaması geçirmek have a cerebral hemorrhage v.
beyin kanaması geçirmek have a brain hemorrhage v.
(beyin için) kendini yeniden yapılandırmak/düzenlemek/şekillendirmek rewire v.
beyin göçü çekmek brain-drain v.
beyin göçü yapmak brain-drain v.
beyin ile ilgili cerebral adj.
beyin zarı ile ilgili arachnoid adj.
çok meşgul (beyin-vücut) overactive adj.
beyin ölümü ile nitelenen brain-dead adj.
beyin veya omuriliğin araknoid membranının altındaki boşluğa yerleştirilen intrathecal adj.
beyin veya omuriliğin araknoid membranının altındaki boşlukta meydana gelen intrathecal adj.
beyin ölümü gerçekleşmiş dead adj.
beynin beyin zarı ile beyinciği oluşturan bölümlerine ait veya ilgili suprasegmental adj.
(beynin bölümleri) beyin zarı ile beyinciği oluşturan suprasegmental adj.
suprasegmental beyin bölümlerine ait veya ilgili suprasegmental adj.
(beyin bölümleri) suprasegmental suprasegmental adj.
Phrasals
beyin fırtınası yapmak throw (something) back and forth v.
ile beyin yıkamak brainwash with v.
ile beyin yıkama brainwash with v.
Proverb
boş beyin şeytanın mekanıdır idle brain is the devil's workshop
boş beyin kötülüğe çalışır idle brain is the devil's workshop
Colloquial
beyin akımı brain wave n.
beyin takımı brains trust n.
beyin kazancı brain gain n.
beyin fırtınası yapan kimse brainstormer n.
beyin yakan problem brain-teaser n.
beyin yakan problem brain-twister n.
beyin ölümü gerçekleşmiş olmak be brain dead v.
beyin özürlü daft adj.
beyin özürlü mentally-retarded adj.
beyin özürlü mentally-defective adj.
beyin ölümü gerçekleşmiş brain dead adj.
beyin bedava yeah, this is big brain time expr.
Idioms
beyin takımı brains n.
(bir projenin/operasyonun arkasındaki) beyin brains n.
hem beyin hem de beden kası brains and brawn n.
beyin-kas/zeka-fiziksel güç karşılaştırması brains versus brawn n.
bir şeyin arkasındaki beyin the brains behind something n.
kafa/beyin gray matter n.
kafa/beyin grey matter n.
beyin ameliyatı yapmak gibi bir iş brain surgery n.
beyin göçü brain-drain n.
beyin yakan bilmece brain-twister n.
beyin kırıntısı bile olmamak not have two brain cells to rub together v.
(bir şeyin) arkasındaki beyin olmak be the brains behind (something) v.
boş beyin şeytanın mekanıdır an idle brain is the devil's workshop expr.
Speaking
beyin hücrelerin yavaş yavaş ölüyor your brain cells are slowly dying expr.
beyin taraması normal the brain scan is normal expr.
beyin kas gibidir the brain is like a muscle expr.
Trade/Economic
beyin göçü vergisi brain drain tax n.
beyin göçü brain drain n.
beyin göçü human capital flight n.
beyin fırtınası synectics n.
Law
beyin göçü brain drain n.
Politics
beyin yıkama indoctrination n.
Institutes
sığırların süngerimsi beyin hastalığı (deli dana) bovine spongiform encephalopathy n.
Technical
beyin göçü brain drain n.
beyin bilimi brain science n.
beyin dalgaları çizelgesindeki anormal artış noktaları spike n.
Computer
beyin gücü dayanan wetware adj.
Informatics
beyin takımı think-tank n.
Automotive
beyin programlayıcı reprogrammer n.
şanzıman beyin kanalları worm tracks n.
yakıt beyin modülü fuel computer module n.
Medical
sağ beyinle, sol beyin arasında iletişimi sağlayan bağ corpus callosum n.
akut organik beyin sendromu acute brain disorder n.
akut organik beyin sendromu acute organic brain syndrome n.
travmatik beyin hasarı tbi (traumatic brain damage) n.
alkole bağlı beyin hasarı alcohol-related brain damage n.
ağır beyin hasarı severe brain damage n.
akut beyin rahatsızlığı acute brain disorder n.
akut beyin sapı infarktı acute brain stem infarct n.
arka beyin rhombencephalon n.
arka beyin myelencephalon n.
arka beyin metencephalon n.
arteriosklerotik beyin enfarktüsü arteriosclerotic cerebral infarction n.
azalmış beyin omurilik sıvısı volümü decreased cerebro spinal fluid volume n.
bağırsak-beyin ekseni gut-brain axis n.
beyin ışınlaması cranial irradiation n.
beyin epifizi epiphysis cerebri n.
beyin kimyası brain chemistry n.
beyin zarlarından biri arachnoid n.
beyin görüntüleme neuroimaging n.
beyin görüntüleme çalışmaları neuroimaging studies n.
beyin dokusu transplantasyonu brain tissue transplantation n.
beyin-omurilik sıvısı csf (cerebrospinal fluid) n.
beyin ve spinal kord brain and spinal cord n.
beyin natriüretik peptid b-type natriuretic peptide n.
beyin metastazı brain metastasis n.
beyin ve sinir sistemi brain and nerve system n.
beyin iskemisi cerebral ischemia n.
beyin sapı brain stem n.
beyin haritalaması brain mapping n.
beyin metastazının cerrahi tedavisi surgical treatment of brain metastasis n.
beyin felci paralysis of the brain n.
beyin sapında intraserebral kanama intracerebral haemorrhage in brain stem n.
beyin epifizi epiphysis n.
beyin zarlarından biri piamater n.
beyin sapında akut iskemik infarkt acute ischemic infarct in the brain stem n.
beyin sapı inmesi brainstem stroke n.
beyin omurilik sıvısı fistülü cerebrospinal fluid fistula n.
beyin herniasyonu cistern obliteration n.
beyin hasarı cerebral damage n.
bir beyin tümörü oligodendroglioma n.
beyin lezyonu brain lesion n.
beyin yangısı encephalitis n.
beyin cerrahı neuro surgeon n.
beyin korteksi brain mantle n.
beyin akımyazarı electroencephalograph n.
beyin sapı ve serebellar disfonksiyon brain stem and cerebellar dysfunction n.
beyin-omurilik yangısı encephalomyelitis n.
beyin omuriliği sıvısı cerebrospinal fluid n.
beyin humması epidemic meningitis n.
beyin humması cerebrospinal meningitis n.
beyin kıvrımı gyrus n.
beyin çıkıntısı hippocampus n.
beyin ödemi cerebral edema n.
beyin sarsıntısı concussion of the brain n.
beyin kaynaklı nörotrofik faktör brain-derived neurotrophic factor n.
beyin hastalıkları brain diseases n.
beyin iltihabı cerebritis n.
beyin zarı uru meningioma n.
beyin patolojisi brain pathology n.
beyin tümörlerinin tedavisinde uygulanan bir çeşit radyoterapi stereotactic radiation therapy n.
beyin omurilik sıvısında ferritin düzeyi cerebrospinal fluid ferritin level n.
beyin ödemi ve intrakraniyal hipertansiyonun tedavisi treatment of brain edema and intracranial hypertension n.
beyin dokusu white matter n.
beyin sapı tümörleri brain stem neoplasm n.
beyin zarları hastalığı leptomeningopathy n.
beyin zarı cerebral mantle n.
beyin uru brain tumor n.
beyin cerrahisi psychosurgery n.
beyin dokusunun kaybı ya da atrofisinden kaynaklanan hidrosefali hydrocephalus ex vacuo n.
beyin cerrahi servisi neurosurgery service n.
beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyeller brainstem auditory-evoked potentials n.
beyin zarı meninx n.
beyin sıtması cerebral malaria n.
bir çeşit beyin tümörü pilocytic astrocytoma n.
bir beyin tümörü oligoastrocytoma n.
beyin doktoru brain doctor n.
beyin tarayıcısı brain scanner n.
beyin omurilik sıvısı rinoresi onarımı repair of cerebrospinal fluid rhinorrhea n.
beyin tümörü brain tumour n.
beyin omurilik sıvısı kaçağı cerebrospinal fluid leakage n.
beyin ve sinir cerrahisi brain and nerve surgery n.
beyin ven ve sinüslerinin trombozu thrombosis of brain veins and sinuses n.
beyin sulanması softening of the brain n.
beyin doku hasarı brain tissue damage n.
beyin natriüretik peptid gc.-b n.
beyin lobu brain lobe n.
beyin anevrizması brain aneurysm n.
beyin taramaları brain scans n.
beyin keseleşimi cranium bifidum n.
beyin korteksi mantle n.
beyin damar hastalıkları cerebrovascular disorders n.
beyin kan akımı cerebral blood flow n.
beyin yarım küresi flocculus n.
beyin-omurilik sıvısı liquor cerebrospinalis n.
beyin taraması brain scan n.
beyin uru brain tumour n.
beyin sapı vasküler lezyonu brain stem vascular lesion n.
beyin ölümü deklarasyonu brain death declaration n.
beyin damar hastalıkları cerebrovascular diseases n.
beyin x-ışınları fotoğrafı encephalogram n.
beyin natriüretik peptid brain natriuretic peptide n.
beyin enfarktüsü cerebral infarction n.
beyin akım çizgesi electroencephalogram n.
beyin taraması brain scanning n.
beyin işlevlerinde biyolojik veya organik bozukluklar biological and organic defects in brain functions n.
beyin zarı cerebral cortex n.
beyin-omurilik sıvısı cerebrospinal fluid n.
beyin x-ışınları fotoğrafı çekimi encephalography n.
beyin anevrizması cerebral aneurysm n.
beyin yumuşaması encephalomalacia n.
bilgisayarlı beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme computed tomography and magnetic resonance imaging n.
beyin ve omurilik zarı meninges n.
beyin bölgelerini birbirine bağlayan yolları inceleyen sinirbilim dalı hodology n.
beyin beden oranı brain-body ratio n.
beyin arterleri cerebral arteries n.
beyin yaşlanması brain aging n.
beyin ve sinir cerrahı neurosurgeon n.
beyin epifizi pineal body n.
beyin humması cerebrospinal fever n.
beyin ölümü konsepti concept of brain death n.
beyin humması brain fever n.
beyin keseleşimi encephalocele n.
beyin ortası midbrain n.
beyin perfüzyonu cerebral perfusion n.
beyin yarısı hemisphere n.
beyin-omurilik sıvı şant sistemi cerebrospinal fluid shunt system n.
beyin epifizi pineal gland n.
beyin ödemi cerebral oedema n.
beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel brain-stem auditory-evoked potential n.
beyin herniasyonu brain herniation n.
beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel brainstem auditory-evoked potential n.
beyin dalgaları çizelgesi electroencephalogram n.
beyin ödemi brain edema n.
beyin yaralanması brain injury n.
beyin ve omurilik içzarı pia mater n.
beyin ve beyin zarı yangısı meningoencephalitis n.
beyin kan akım hızı cerebral blood flow n.
bilateral otojenik beyin absesi bilateral autogenic brain abscess n.
beyin omurilik sıvısı muayenesi cerebrospinal fluid examination n.
beyin hücresi neuron n.
beyin kanseri brain cancer n.
beyin kitle indeksi encephalization quotient n.
beyin zedelenmeleri brain injuries n.
beyin omurilik sıvısındaki enzimatik değişimler enzymatic changes in cerebrospinal fluid n.
beyin biyopsisi cerebral biopsy n.
beyin biyopsisi brain biopsy n.
beyin pili neurostimulator n.
beyin pili brain pacemaker n.
beyin felçli birey cerebral palsied individual n.
beyin cerrahisi kliniği neurosurgery department n.
beyin metastazları brain metastases n.
beyin zarları arasında oluşan kanama subarachnoidal hemorrhage n.
beyin absesi brain abscess n.
beyin toksisitesi brain toxicity n.
beyin taraması neuroimaging n.
bickerstaff beyin sapı ensefaliti bickerstaff’s brainstem encephalitis n.
beyin embolisi ve trombozu cerebral embolism and thrombosis n.
beyin arkası hindbrain n.
beyin akımyazımı electroencephalography n.
beyin kalp infüzyonu brain heart infusion n.
beyin ölümü cerebral death n.
beyin koruyucu etki brain sparing effect n.
beyin anjiyografisi cerebral angiography n.
beyin ölümü tespit komitesi committee for determination of brain death n.
bilgisayarlı beyin tomografisi computed tomography scans of the head n.
beyin uru glioma n.
beyin dokusunun sertleşmesi sclerencephalia n.
beyin zedelenmesi cerebral accident n.
beyin apsesi brain abscess n.
bir çeşit beyin tümörü giant n.
beyin ventriküllerini örten zar ependymitis n.
beyin plastisitesi brain plasticity n.
beyin yumuşaması cerebral softening n.
beyin zarı yangısı meningitis n.
beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyeller brain-stem auditory-evoked potentials n.
beyin-omurilik cerrahisi neurosurgery n.
beyin omurilik sıvısı cerebrospinal fluid n.
beyin ve filum terminale de ekilme şeklinde metastatik yayılım neuraxis seeding n.
beyin ölümü tanı kriterleri criteria for the diagnosis of brain death n.
beyin cerrahisi hastaları neurosurgical patients n.
beyin pelteleşmesi encephalomalacia n.
beyin kanaması cerebral hemorrhage n.
beyin içi basıncının artışı sonunucu göz dibinde oluşan değişim papilledema n.
beyin dalgası brain wave n.
beyin kanaması cerebral bleeding n.
beyin sapı ensefaliti brainstem encephalitis n.
beyin-omurilik ışınlaması craniospinal irradiation n.
beyin zarı cortex n.
beyin tümörleri brain neoplasms n.
beyin kıvrımı girintisi sulcus n.
beyin cerrahisi neurosurgery n.
beyin kıvrımı convolution n.
beyin fonksiyonu brain function n.
beyin-omurilik ekseni neuraxis n.
beyin apsesi cerebral abscess n.
çeşitli teknolojiler yardımıyla beyin ve faaliyetlerinin görüntülenmesi brain scanning n.
çeşitli teknolojiler yardımıyla beyin ve faaliyetlerinin görüntülenmesi brain scan n.
çeşitli teknolojiler yardımıyla beyin ve faaliyetlerinin görüntülenmesi neuroimaging n.
diffüz beyin hasarı diffuse brain injury n.
difüzyon ağırlıklı beyin manyetik rezonans görüntüleme diffusion-weighted magnetic resonance imaging of the brain n.
derin beyin stimülasyonu deep brain stimulation n.
dopamin üreten beyin hücreleri dopamine-producing brain cells n.
en yaygın üç beyin kanseri the three most prevalent brain cancers n.
epilepsi olmayan insan beyin dokusu non-epilepsy human brain tissue n.
elektroansefalografi beyin dalgaları çizim aygıtı electroencephalograph n.
erebral ve beyin sapı fonksiyonları cerebral and brain stem functions n.
embriyonda beyin-omurilik eksenini yapan epitel neuroepithelium n.
geçici beyin iskemisi transient cerebral ischemia n.
geçmişte yaşanan kanamalardan dolayı beyin omurilik sıvısının pembe-portakal renginde olması xantochromia n.
gelişmemiş beyin undeveloped brain n.
görsel ve beyin sapı işitsel uyandırılmış potansiyel incelemeleri visual and auditory evoked potentials studies n.
habis bir beyin tümörü medulloblastoma n.
hipoksik-iskemik beyin hasarı hypoxic-ischemic encephalopathy n.
hipoksik beyin hasarı hypoxic brain injury n.
iki beyin yarı küresi arasında intercerebral n.
izole beyin sapı infarktları isolated subtentorial infarcts n.
işitsel beyin sapı yanıtları auditory brain stem responses n.
içinde sinir hücreleri bulunan beyin tümörü neuroglioma n.
iskemik beyin damar hastalığı ischemic cerebrovascular disease n.
insan beyin mikrovasküler endotel hücreleri in human brain microvascular endothelial cells n.
iskemik beyin dokusu ischemic brain tissue n.
idyopatik spontan beyin omurilik sıvısı rinoren idiopathic spontaneous cerebrospinal fluid rhinorrhea n.
işitsel beyin sapı auditory brain stem n.
insan beyin dokusu human brain tissue n.
kan beyin infüzyon agarı blood brain infusion agar n.
kan-beyin bariyeri blood-brain barrier n.
kan-beyin bariyeri geçirgenliği blood-brain barrier permeability n.
kalıcı beyin hasarı permanent brain damage n.
kan beyin bariyeri geçirgenliği blood–brain barrier permeability n.
kabukaltı (beyin) subcortex n.
kronik beyin hasarı chronic brain damage n.
merkez sinir sisteminde medulla spinalis ve beyin sapı adı verilen bölgede motor hücrelerin kaybından ileri gelen bir sinir sistemi hastalığı lou gehrig's disease n.
merkez sinir sisteminde medulla spinalis ve beyin sapı adı verilen bölgede motor hücrelerin kaybından ileri gelen bir sinir sistemi hastalığı amyotrophic lateral sclerosis n.
orta beyin interbrain n.
n-terminal pro-beyin natriuretik peptid n-terminal pro-brain natriuretic peptide n.
nakledilebilir süngerimsi beyin hastalıkları transferable spongiform encephalopathies n.
orta beyin mesencephalon n.
organ aktarımlarında beyin ölümü brain death in organ donation n.
ön beyin endbrain n.
ön beyin proencephale n.
özellikle beyin metastazlarında kullanılan bir kemoterapötik ilaç carmustine n.
ölü beyin hücresi dead brain cell n.
ölü beyin hücreleri dead brain cells n.
oturur pozisyondaki beyin cerrahisi operasyonları neurosurgical operations performed in the sitting position n.
plazma ve beyin omurilik sıvısı glisin oranında artış high plasma-cerebrospinal fluid glycine ratio n.
primer beyin tümörü primary brain tumor n.
postnatal beyin gelişimi postnatal brain development n.
primer beyin hasarı/yaralanması primary brain injury n.
perinatal hipoksik-iskemik beyin zedelenmesi perinatal hypoxic-ischemic brain damage n.
radyasyon sonucu gelişen beyin nekrozu radiation necrosis of brain n.
sağ beyin ile sol beyin arasındaki farklar differences between the right and left brain n.
serebellar veya beyin sapı inmeleri cerebellar or brainstem strokes n.
şiddetli beyin hasarı severe brain damage n.
supratentoryal beyin tümörü supratentorial brain tumor n.
travmatik beyin yaralanması traumatic brain injury n.
travmatik beyin hasarı traumatic brain injury n.
tüm serebral ve beyin sapı fonksiyonlarının geri dönüşsüz kaybı irreversible loss of all cerebral and brain stem functions n.
üçlü beyin modeli triune brain n.
amigdaloid liflerin kesildiği beyin operasyonu amygdalotomy n.
beyin kanaması geçiren kimse apoplectic n.
beyin kanaması geçiren kimse apoplectical n.
beyin yapılarını göstermek için ultrason dalgalarını yansıtan alet echoencephalograph n.
beyin çizgesi yöntemi eeg n.
beyin gibi yumuşak dokuları incelemek için kullanılan bir bilgisayarlı radyoloji tekniği emiscan® n.
beyin akımyazarı encephalograph n.
beyin grafisi çekilmesi encephalography n.
beyin bilimi encephalology n.
beyin sapında bulunan arteriyel sistemdeki çizgisiz kaslara motor sinirleri ileten ana bölge vasomotor center n.
beyin dalgası brainwave n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü rolando's fissure n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü central sulcus n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü fissure of rolando n.
her iki yarım kürenin yan yüzeyinde yukarı doğru uzanan beyin fisürü sulcus centralis n.
beyin zarı pia n.
darbe noktasının altındaki beyin bölgesinin tam karşı bölgesinde hasar oluşması counterstroke n.
(inme sonrası) işlevini kaybetmiş olup yapısal bütünlüğünü koruyan beyin bölgesi penumbra n.
alzheimer hastalığının özelliği olan histopatolojik beyin dokusu lezyonu plaque n.
kalp kasılmalarının veya beyin dalgalarının yokluğu flatline n.
kalp veya beyin faaliyetleri durmuş olan kimse flatliner n.
ventriküllere hava enjeksiyonu sonrası çekilen beyin radyografisi pneumoencephalography n.
beyin omurilik sıvısının akışını engellemek obstruct the cerebrospinal fluid drainage v.
beyin bağlantısını kesmek decerebrate v.
beyin korteksini çıkarmak decorticate v.
beyin benzeri cerebriform adj.
beyin şeklinde cerebriform adj.
beyin ortası mid-brain adj.
beyin zarına ilişkin pallial adj.
beyin kaynaklı brain-derived adj.
beyin ve omirilik ile ilgili cerebrospinal adj.
talamus ve beyin kabuğuna ait thalamocortical adj.
beyin kanamasına karşı iyi gelen antapoplectic adj.
beyin kanamasına iyi gelen antiapoplectic adj.
sol beyin left-brained adj.
beyin görüntülerinde parlak veya beyaz nokta olarak görünen hyperintense adj.
beyin omurilik sıvısından daha düşük özgül ağırlığı olan (anestezik ilaç) hypobaric adj.
(spinal anestezi solüsyonu) beyin omurilik sıvısından daha fazla özgül ağırlığı olan hyperbaric adj.
beyin çıkarmaya özgü decerebrate adj.
beyin çıkarmadan kaynaklanan decerebrate adj.
beyin çıkarmadan kaynaklanmış gibi decerebrate adj.
beyin zarı ve omuriliğe ait corticospinal adj.
beyin zarı ve omurilikle ilgili corticospinal adj.
beyin zarına ait pial adj.
beyin zarı ile ilgili pial adj.
beyin içi intracerebral adj.
elektriksel beyin aktivitesi olmadığını gösteren (düz çizgi) isoelectric adj.
beyin kıvrımı girintisine ait veya ilgili sulcar adj.
beyin kıvrımı girintisi oluşturan sulcar adj.
beyin anlamı veren ön ek cerebro- pref.
Anatomy
arka beyin afterbrain n.
beyin üçgeninin alt yüzeyindeki çıkıntı carina fornicis n.
cerebrum (beyin) kelimesinin çoğulu cerebra n.
üçüncü ve dördüncü beyin ventriküllerini birbirine bağlayan kanal cerebral aqueduct n.
beyin zarına kan gönderen arterlerin her biri cerebral artery n.
beyin olukları cerebral fissures n.
beyin üzerindeki kıvrımları birbirinden ayıran oluklar cerebral fissures n.
beyin toplardamarı cerebral vein n.
beyin-omurilik sıvısı cerebro-spinal fluid n.
beyin ile omurilikte sinir gözelerinden oluşan gri kütle nucleus n.
beyin zarı ve bağlantılı kısımlar neencephalon n.
beyin zarının memelilerde oldukça gelişkin olan ve evrimde daha yeni olan en dış kısmı neocortex n.
beyin zarı ve bağlantılı kısımlar neoencephalon n.
beyin zarı neopallium n.
beyin yarım küresinin yan taraftaki lobu temporal lobe n.
talamus ve çevresindeki yapılardan kan alan ve beyin damarına boşaltan iki damarın her biri terminal n.
ara beyin thalamencephalon n.
uyanık fakat rahatlamış ve uykulu olan kimsenin ensefalogramındaki normal beyin dalgası theta rhythm n.
uyanık fakat rahatlamış ve uykulu olan kimsenin ensefalogramındaki normal beyin dalgası theta wave n.
beyin ve omurilik içzarı ile serebral korteks arasındaki kılcal kan damarları ağı tomentum n.
beyin ve omurilik içzarı ile serebral korteks arasındaki kılcal kan damarları ağı tomentum cerebri n.
birincil beyin veziküllerinin üçüncü ve en arka kısmı tritencephalon n.
ara beyin between-brain n.
arka beyin rhombencephalon n.
arka beyin hindbrain n.
beyin sapçıkları cerebral peduncles n.
beyin üçgeni cerebral trigon n.
beyin büklümü cerebral circonvolution n.
beyin sinir demeti cingulum n.
beyin omurilik merkez sinir sistemi cerebrospinal nervous system n.
beyin sapı cerebral trunk n.
beyin karıncıkları cerebral ventricles n.
beyin kabuğu cortex n.
beyin zarı meninx n.
beyin-omurilik sinirleri cerebrospinal nerves n.
beyin omurilik zarları meninges n.
beyin sapı peduncle n.
beyin üçgeni fornix cerebri n.
beyin sapları cerebral peduncles n.
beyin yan karıncığı tricorn n.
beyin yarısı cerebral hemispheres n.
beyin omurilik ekseni cerebrospinal axis n.
beyin sapı brain stem n.
beyin lobu cerebral lobe n.
beyin-omurilik ekseni cerebrospinal axis n.
orta beyin midbrain n.