bulaşmak

Meanings of "bulaşmak" in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	bulaşmak	mess with v.
You shouldn't mess with them. Onlara bulaşmamalısın. More Sentences
General
2	General	bulaşmak	be involved v.
Fadil was involved in the drug trade. Fadıl uyuşturucu ticaretine bulaştı. More Sentences
3	General	bulaşmak	be infected v.
It seems that the computer was infected by a virus. Görünüşe göre bilgisayara virüs bulaşmış. More Sentences
4	General	bulaşmak	infect v.
They are warning about possible attempts of viruses infecting the USB flash drive with the program. Programın USB flash sürücüye bulaşması olası virüs saldırıları konusunda uyarıda bulunuyorlar. More Sentences
5	General	bulaşmak	be smeared v.
Mary's lipstick is smeared. Mary'nin ruju bulaşmış. More Sentences
6	General	bulaşmak	mess with v.
You shouldn't mess with them. Onlara bulaşmamalısın. More Sentences
7	General	bulaşmak	indulge v.
A member of Al Qaeda is not an illegal immigrant who indulges in terrorism, but an international criminal. El Kaide üyesi bir kişi terörizme bulaşmış yasadışı bir göçmen değil, uluslararası bir suçludur. More Sentences
8	General	bulaşmak	get involved in v.
I never wanted you to get involved in this mess. Bu pisliğe bulaşmanı hiç istemedim. More Sentences
9	General	bulaşmak	get at v.
10	General	bulaşmak	draggle v.
11	General	bulaşmak	smear v.
12	General	bulaşmak	contaminate v.
13	General	bulaşmak	soil v.
14	General	bulaşmak	be mixed up in v.
15	General	bulaşmak	catch v.
16	General	bulaşmak	stick v.
17	General	bulaşmak	become entangled in v.
18	General	bulaşmak	smudge v.
19	General	bulaşmak	be embroiled v.
20	General	bulaşmak	spread v.
21	General	bulaşmak	have one's hand in v.
22	General	bulaşmak	be contaminated by v.
23	General	bulaşmak	be transmitted by v.
24	General	bulaşmak	rub on v.
25	General	bulaşmak	welter v.
26	General	bulaşmak	drail v.
27	General	bulaşmak	plague v.
28	General	bulaşmak	rub off on v.
Phrasals
29	Phrasals	bulaşmak	meddle with v.
30	Phrasals	bulaşmak	step into v.
31	Phrasals	bulaşmak	throw in v.
32	Phrasals	bulaşmak	catch up v.
Colloquial
33	Colloquial	bulaşmak	mess v.
34	Colloquial	bulaşmak	crap around v.
Technical
35	Technical	bulaşmak	mark off v.
Computer
36	Computer	bulaşmak	set-off v.
Slang
37	Slang	bulaşmak	front v.

Meanings of "bulaşmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 99 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	belaya bulaşmak	get v.
Tom sometimes gets into trouble. Tom bazen belaya bulaşıyor. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	(bir şeye) bulaşmak	involve in (something) v.
People can become involved in computer hacking for very different reasons. İnsanlar çok farklı nedenlerle bilgisayar korsanlığına bulaşabiliyor. More Sentences
3	Phrasals	(birine/bir şeye) bulaşmak	involve with (someone or something) v.
How could you get involved with a woman like that? Böyle bir kadına nasıl bulaşabildin? More Sentences
General
4	General	bulaşmak (hastalık vb)	infect v.
5	General	ergot mantarı bulaşmak/etkilemek	ergotize v.
6	General	leke bulaşmak (üstüne)	smudge v.
7	General	çok kişiye bulaşmak (hastalık)	go around v.
8	General	belaya bulaşmak	get into hot water v.
9	General	suça bulaşmak	involve oneself in a crime v.
10	General	suça bulaşmak	become involved in crime v.
11	General	yolsuzluğa bulaşmak	be involved in corruption v.
12	General	etrafa bulaşmak	seep into the environment v.
13	General	pisliğe bulaşmak	lair [scottish] v.
14	General	belaya bulaşmak	embroil v.
15	General	belaya bulaşmak	enmesh v.
16	General	belaya bulaşmak	entangle v.
17	General	yeni bölgelere bulaşmak	metastasize v.
18	General	yeni bölgelere bulaşmak	metastasise v.
19	General	belaya bulaşmak	mire v.
20	General	oraya buraya bulaşmak	overstraw v.
21	General	oraya buraya bulaşmak	overstrew v.
22	General	oraya buraya bulaşmak	overstrow v.
23	General	pis işlere bulaşmak	stray v.
Phrasals
24	Phrasals	(soruna, belaya) bulaşmak	blunder into v.
25	Phrasals	birinden bir hastalık bulaşmak	catch something from someone v.
26	Phrasals	bir olaya vb bulaşmak	be in v.
27	Phrasals	bir işe bulaşmak	caught up in v.
28	Phrasals	üzerine bulaşmak	rub off on someone v.
29	Phrasals	(pantolona/gömleğe vs) (boya vb) bulaşmak	rub off onto v.
30	Phrasals	(bir noktadan diğer noktaya) bulaşmak	extend (from something) (to something) v.
31	Phrasals	birine/bir şeye bulaşmak	fall in with someone or something v.
32	Phrasals	bir gruba/şeye bulaşmak	get in v.
33	Phrasals	yanlışlıkla (bir şeye) bulaşmak	stumble into (something) v.
34	Phrasals	(birine/bir şeye) bulaşmak	spill over on (someone or something) v.
35	Phrasals	(birine/bir şeye) bulaşmak	spill over onto (someone or something) v.
36	Phrasals	tehlikeli (kimselere) bulaşmak	swim with (someone) v.
37	Phrasals	kurnaz (kimselere) bulaşmak	swim with (someone) v.
38	Phrasals	-den bulaşmak	catch from v.
39	Phrasals	bir şeye bulaşmak	enmesh in (something) v.
40	Phrasals	(birine) bulaşmak	fool with (someone) v.
41	Phrasals	bir şeye bulaşmak	get in with v.
42	Phrasals	(birine) bulaşmak	get in with (someone) v.
43	Phrasals	(birine/bir şeye) bulaşmak	meddle with (someone or something) v.
Colloquial
44	Colloquial	...e bulaşmak	get plugged into v.
45	Colloquial	birine bulaşmak	front v.
46	Colloquial	bir şeye bulaşmak istememek	want none of it v.
47	Colloquial	bir şeye bulaşmak istememek	want none of that v.
48	Colloquial	kendini (bir şeye) bulaşmak	let oneself in for v.
49	Colloquial	bulaşmak istemem	can/could do without expr.
Idioms
50	Idioms	(birisinin) kanı eline bulaşmak	have (someone's) blood on (one's) head v.
51	Idioms	kirli işlere bulaşmak	have (one's) hand in the cookie jar v.
52	Idioms	zor/tehlikeli bir işe bulaşmak	catch a tiger by the tail v.
53	Idioms	zor/tehlikeli bir işe bulaşmak	have a tiger by the tail v.
54	Idioms	belaya bulaşmak	cop it v.
55	Idioms	bir şeye bulaşmak	get involved with something v.
56	Idioms	bir şeye karışmak/bulaşmak	become involved with something v.
57	Idioms	birine bulaşmak	get tangled up v.
58	Idioms	birine bulaşmak	fiddle with someone v.
59	Idioms	belaya bulaşmak	get into hot waters v.
60	Idioms	biriyle işi olmamak/ona bulaşmak istememek	not touch someone with a ten-foot pole v.
61	Idioms	belaya bulaşmak	get into a muddle v.
62	Idioms	her işe bulaşmak	have a finger in every pie v.
63	Idioms	konuşarak bir şeye bulaşmak/müdahil olmak	talk one's way into something v.
64	Idioms	yasa dışı işlere bulaşmak	be/get mixed up in v.
65	Idioms	şeytanca işlere/kişilere bulaşmak	dine with the devil v.
66	Idioms	ahlaksızca işlere/kişilere bulaşmak	dine with the devil v.
67	Idioms	şeytanca işlere/kişilere bulaşmak	sup with the devil v.
68	Idioms	ahlaksızca işlere/kişilere bulaşmak	sup with the devil v.
69	Idioms	(bir şeye) bulaşmak	dip (one's) toe into (something) v.
70	Idioms	(birine) bulaşmak	get mixed up with (someone) v.
71	Idioms	(belalı birilerine) bulaşmak	get mixed up with (someone) v.
72	Idioms	bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek	have/play/take/want no part in/of something v.
73	Idioms	(bir şeye) bulaşmak	be (a) party to (something) v.
74	Idioms	(bir şeye) bulaşmak	be mixed up in (something) v.
75	Idioms	(belalı bir şeye) bulaşmak	be mixed up in (something) v.
76	Idioms	bir şeye bulaşmak	be party to something v.
77	Idioms	boğazına/gırtlağına kadar bir şeye bulaşmak	be up to your neck in something v.
78	Idioms	boğazına/gırtlağına kadar bir şeye bulaşmak	be in something up to your neck v.
79	Idioms	bir şeye bulaşmak	be mixed up in something v.
80	Idioms	bir şeye bulaşmak	get mixed up in something v.
81	Idioms	daha fazla bulaşmak	get in deeper v.
82	Idioms	(bir şeye) bulaşmak	get plugged into (something) v.
83	Idioms	-e bulaşmak	have hand in v.
84	Idioms	(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] v.
85	Idioms	(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] v.
86	Idioms	asla bulaşmak istememek	not touch with a ten-foot pole v.
87	Idioms	tehlikeli/kurnaz insanlara bulaşmak	swim with sharks v.
88	Idioms	(birine/bir şeye) bulaşmak	be tangled up with (someone or something) v.
89	Idioms	bu yöne sapmak/bu davranışa bulaşmak, delirmek/depresyona girmek demek	that way madness lies expr.
90	Idioms	bu yöne sapmak/bu davranışa bulaşmak, delirmek/depresyona girmek demek	that way lies madness expr.
Medical
91	Medical	yeniden (hastalık) bulaşmak	reinfect v.
92	Medical	bir organdan diğerine bulaşmak (enfeksiyon)	metastasise v.
93	Medical	bir organdan diğerine bulaşmak (enfeksiyon)	metastasize v.
Slang
94	Slang	uyuşturucu işine bulaşmak	hustle n.
95	Slang	birisine bulaşmak	fuck with v.
96	Slang	belaya bulaşmak	be knee-deep in trouble v.
97	Slang	belaya bulaşmak	get into a wreck v.
98	Slang	çok feci şekilde boka bulaşmak	be in some real deep shit v.
99	Slang	uyuşturucuya bulaşmak	do the drug thing v.