cezbetmek

Meanings of "cezbetmek" in English Turkish Dictionary : 61 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	cezbetmek	captivate v.
The child captivates everyone with his sunny smile. Çocuk, neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor. More Sentences
2	Common Usage	cezbetmek	attract v.
Why do you not propose a world-wide Socrates in order to attract brains? Beyinleri cezbetmek için neden dünya çapında bir Sokrates önermiyorsunuz? More Sentences
General
3	General	cezbetmek	lure v.
The music lured everyone. Müzik, herkesi cezbetti. More Sentences
4	General	cezbetmek	fascinate v.
Stories like that fascinate me. Bunun gibi hikayeler beni cezbediyor. More Sentences
5	General	cezbetmek	appeal v.
The wealth of the country is appealing to its greedy neighbours. Ülkenin zenginliği açgözlü komşularını cezbediyor. More Sentences
6	General	cezbetmek	tempt v.
The chocolate cake tempted her even though she was dieting. Diyet yapmasına rağmen, çikolatalı pasta onu cezbetti. More Sentences
7	General	cezbetmek	charm v.
Everybody at the party was charmed by her elegance. Partide herkes onu zerafeti tarafından cezbedildi. More Sentences
8	General	cezbetmek	attract v.
She definitely is going to attract people with her nice figure. Güzel fiziğiyle kesinlikle insanları cezbedecek. More Sentences
9	General	cezbetmek	charm v.
Mary tried to charm Tom. Mary, Tom'u cezbetmeye çalıştı. More Sentences
Common Usage
10	Common Usage	cezbetmek	allure v.
General
11	General	cezbetmek	engross v.
12	General	cezbetmek	prepossess v.
13	General	cezbetmek	delectate v.
14	General	cezbetmek	hypnotize v.
15	General	cezbetmek	draw on v.
16	General	cezbetmek	ensorcel v.
17	General	cezbetmek	bait v.
18	General	cezbetmek	draw v.
19	General	cezbetmek	fetch v.
20	General	cezbetmek	bewitch v.
21	General	cezbetmek	beguile v.
22	General	cezbetmek	magnetize v.
23	General	cezbetmek	catch v.
24	General	cezbetmek	mesmerize v.
25	General	cezbetmek	mesmerise v.
26	General	cezbetmek	hypnotise v.
27	General	cezbetmek	magnetise v.
28	General	cezbetmek	tantalise v.
29	General	cezbetmek	tantalize v.
30	General	cezbetmek	capture v.
31	General	cezbetmek	tole v.
32	General	cezbetmek	toll v.
33	General	cezbetmek	touch [obsolete] v.
34	General	cezbetmek	effascinate [obsolete] v.
35	General	cezbetmek	engage v.
36	General	cezbetmek	entrance v.
37	General	cezbetmek	beswike v.
38	General	cezbetmek	wind [obsolete] v.
39	General	cezbetmek	meet v.
40	General	cezbetmek	overtake [scotland] v.
41	General	cezbetmek	incant v.
42	General	cezbetmek	inescate [obsolete] v.
43	General	cezbetmek	drill [dialect] [uk] v.
44	General	cezbetmek	paradise v.
45	General	cezbetmek	siren v.
46	General	cezbetmek	sirenize v.
47	General	cezbetmek	sirenise v.
48	General	cezbetmek	beckon v.
49	General	cezbetmek	solicit v.
Phrasals
50	Phrasals	cezbetmek	carry away v.
51	Phrasals	cezbetmek	reel in v.
52	Phrasals	cezbetmek	carry (someone or something) along with (someone or something) v.
53	Phrasals	cezbetmek	carry someone along v.
54	Phrasals	cezbetmek	bring in v.
55	Phrasals	cezbetmek	hook in v.
Idioms
56	Idioms	cezbetmek	ring (one's) chimes v.
57	Idioms	cezbetmek	tickle fancy v.
Law
58	Law	cezbetmek	accite v.
Archaic
59	Archaic	cezbetmek	encharm v.
60	Archaic	cezbetmek	ingross v.
61	Archaic	cezbetmek	intice v.

Meanings of "cezbetmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

	Category	Turkish	English
Phrasals
1	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) cezbetmek	attract (someone or something) to (someone or something else) v.
I was attracted to the idea of helping others and getting money. Başkalarına yardım etme ve para kazanma fikri beni cezbetti. More Sentences
General
2	General	müzikle cezbetmek	tweedle v.
3	General	alıcıyı cezbetmek	attract the buyers v.
4	General	tüketiciyi cezbetmek	attract the consumer v.
5	General	kitleyi cezbetmek	attract the crowd v.
6	General	birini/bir hayvanı cezbetmek	draw someone (or an animal) v.
7	General	birini cezbetmek	entice someone v.
Phrasals
8	Phrasals	(birini/bir canlıyı) bir yere girmesi için cezbetmek	entice (someone or something) into (something) v.
9	Phrasals	birini bir şeyle cezbetmek	beguile someone with something v.
10	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için cezbetmek	tease out of (someone or something) v.
11	Phrasals	(bir şeyi) bir yerden çıkması için cezbetmek	tease something out of something v.
12	Phrasals	(bir şeyi) bir yerden çıkması için cezbetmek	tease something out v.
13	Phrasals	biriyle/bir şeyle birini cezbetmek	intrigue someone with someone or something v.
14	Phrasals	birini cezbetmek	appeal to someone v.
15	Phrasals	'-e cezbetmek	attract to v.
16	Phrasals	ile cezbetmek	beguile with v.
17	Phrasals	(birini) cezbetmek	call to (one) v.
18	Phrasals	ile cezbetmek	charm with v.
19	Phrasals	(bir şeye) cezbetmek	draw into (something) v.
20	Phrasals	(bir şeye) cezbetmek	draw in (something) v.
21	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye cezbetmek	draw someone or something into something v.
22	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeye cezbetmek	draw someone or something in v.
23	Phrasals	ile cezbetmek	engross in v.
24	Phrasals	(bir şeyle) cezbetmek	engross in (something) v.
25	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyle) cezbetmek	entice (someone or something) with (something) v.
26	Phrasals	'-i bir yerden çıkması için cezbetmek	tease out of v.
27	Phrasals	(birini bir şey) yapmaya cezbetmek	tempt (one) into (something) v.
28	Phrasals	(birini bir şey) yapmaya cezbetmek	tempt (one) to (do something) v.
29	Phrasals	(birini/bir hayvanı bir şeyle) cezbetmek	tempt (someone or an animal) with (something) v.
30	Phrasals	-e cezbetmek	tempt into v.
Colloquial
31	Colloquial	(birini/bir grubu) cezbetmek	work (someone or something) v.
Idioms
32	Idioms	(bir şeyler yaparak) birinin aklını çelmek/cezbetmek/kandırmak	put temptation in somebody's way v.
33	Idioms	(birini) cezbetmek	catch (someone's) fancy v.
34	Idioms	birini cezbetmek	catch/take/tickle somebody's fancy v.
Ornithology
35	Ornithology	erkekleri dişilerini cezbetmek için çardak benzeri süslü yapılar yapan çeşitli avustralya kuşları	bowerbird n.