düşmek

Meanings of "düşmek" in English Turkish Dictionary : 118 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	düşmek	drop v.
In recent years our number of miners has dropped from twenty-four thousand to around eight thousand. Son yıllarda madenci sayımız yirmi dört binden sekiz bin civarına düşmüştür. More Sentences
2	Common Usage	düşmek	fall v.
Several coconuts fell from the tree. Ağaçtan birkaç hindistan cevizi düştü. More Sentences
General
3	General	düşmek	fall down v.
He lost his balance and fell down. Dengesini kaybetti ve düştü. More Sentences
4	General	düşmek	collapse v.
This led to the collapse of cost prices and a rise in retail price. Bu durum maliyet fiyatlarının düşmesine ve perakende fiyatlarının artmasına yol açmıştır. More Sentences
5	General	düşmek	lie v.
The island lies to the west of Japan. Ada Japonya'nın batısına düşüyor. More Sentences
6	General	düşmek	come down v.
Social welfare and healthcare costs will then come down, so allowing us to cut other forms of taxation. Böylece sosyal yardım ve sağlık hizmetleri maliyetleri düşecek ve diğer vergi türlerinde kesintiye gidilebilecektir. More Sentences
7	General	düşmek	land in v.
The ball flew over the playground wall and landed in the river. Top oyun alanı duvarının üzerinden uçtu ve nehre düştü. More Sentences
8	General	düşmek	crash v.
We have heard on the news that a Russian commercial airliner has crashed into the Black Sea. Haberlerde bir Rus ticari uçağının Karadeniz'e düştüğünü duyduk. More Sentences
9	General	düşmek	descend v.
He descended to stealing. Hırsızlığa kadar düştü. More Sentences
10	General	düşmek	go v.
We went from 6 to 4 kilograms. 6 kilogramdan 4 kilograma düştük. More Sentences
11	General	düşmek	fall over v.
The speed at which malnutrition has been falling over the past decade is disappointing. Yetersiz beslenmenin son on yılda düşme hızı hayal kırıklığı yaratmaktadır. More Sentences
12	General	düşmek	land v.
I thought that everything was sorted out, but then this news lands on my desk. Her şeyin hallolduğunu sanıyordum ama bu haber masama düştü. More Sentences
13	General	düşmek	fall on v.
Without the United States the burden will fall on Japan, Germany, the United Kingdom, France, Canada and Australia. Amerika Birleşik Devletleri olmadan yük Japonya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, Kanada ve Avustralya'ya düşecektir. More Sentences
14	General	düşmek	fall from v.
The proportion of Community aid spent in low-income countries has fallen from 70% in 1990 to 38% now. Düşük gelirli ülkelerde harcanan Topluluk yardımlarının oranı 1990'da %70 iken şimdi %38'e düşmüştür. More Sentences
15	General	düşmek	end up in v.
People without this opportunity end up in the position of second-class citizens. Bu imkana sahip olmayan insanlar ikinci sınıf vatandaş konumuna düşerler. More Sentences
16	General	düşmek	come off v.
With this war, the masks have come off. Bu savaşla birlikte maskeler düştü. More Sentences
17	General	düşmek	pitch v.
He suddenly pitched forward. Aniden öne doğru düştü. More Sentences
18	General	düşmek	drop off v.
One of her shoes dropped off. Onun ayakkabılarından biri düştü. More Sentences
19	General	düşmek	sink v.
Even the strongest personalities can sink into depression. En güçlü şahsiyetler bile bunalıma düşebilirler. More Sentences
20	General	düşmek	plummet v.
Tom's grades soon plummeted. Tom'un notları kısa sürede düştü. More Sentences
21	General	düşmek	come v.
It will now be up to the fifteen heads of government to come up with the goods. Şimdi iş on beş hükümet başkanına düşüyor. More Sentences
22	General	düşmek	end up v.
Nowadays, when every public directory ends up on the Internet, we have no way of protecting ourselves. Günümüzde, herkese açık tüm rehberler internete düştüğünde, kendimizi korumamızın hiçbir yolu kalmıyor. More Sentences
23	General	düşmek	stoop v.
I won't stoop to his level. Onun seviyesine düşmeyeceğim. More Sentences
24	General	düşmek	plunge v.
The plane exploded and plunged into the ocean, killing all the people on board. Uçak patladı ve okyanusa düşerek içindeki tüm insanları öldürdü. More Sentences
25	General	düşmek	go down v.
It would be a shame if the report were to go down. Raporun düşmesi utanç verici olur. More Sentences
26	General	düşmek	deduct v.
Notably, it results in an inability to deduct input VAT, which in turn discourages investment. Özellikle de KDV'nin düşülememesine yol açmakta ve bu da yatırımları caydırmaktadır. More Sentences
27	General	düşmek	decline v.
Everyone hopes that the gas prices would decline. Herkes benzin fiyatlarının düşeceğini umuyor. More Sentences
28	General	düşmek	tumble v.
The stock market tumbled. Borsa düştü. More Sentences
29	General	düşmek	fall v.
He tripped on a stone and fell. Ayağı bir taşa takıldı ve düştü. More Sentences
30	General	düşmek	recede v.
Regrettably, the General Affairs Council has very much receded into the background in terms of its effectiveness. Ne yazık k, Genel İşler Konseyi etkinliği bakımından büyük ölçüde geri plana düşmüştür. More Sentences
31	General	düşmek	dip v.
The price of oil has dipped below $30 a barrel. Petrolün varil fiyatı 30 doların altına düştü. More Sentences
32	General	düşmek	fall off v.
Look, that's where we fell off the roof last year. Bak, geçen sene çatıdan düştüğümüz yer burası. More Sentences
33	General	düşmek	fail v.
She failed and felt humiliated. O düştü ve utanmış hissetti. More Sentences
34	General	düşmek	plunge to v.
Stock prices plunged to a record low. Hisse senedi fiyatları rekor seviyede düştü. More Sentences
Phrasals
35	Phrasals	düşmek	go down v.
No doubt, also as a result of competition, prices will go down. Hiç şüphesiz, rekabetin bir sonucu olarak fiyatlar da düşecektir. More Sentences
Trade/Economic
36	Trade/Economic	düşmek	decline v.
Furthermore, as the coffee is being produced at too high a yield, its very quality is declining. Dahası, kahve çok yüksek verimle üretildiği için kalitesi de düşüyor. More Sentences
Technical
37	Technical	düşmek	fall v.
Even if the dictator falls, I must stress we have lost. Diktatör düşse bile vurgulamalıyım ki biz kaybettik. More Sentences
38	Technical	düşmek	decrease v.
However, the thing that worries us most is the decrease in prices, by 30%, owing to imports. Ancak bizi en çok endişelendiren şey, ithalat nedeniyle fiyatların %30 oranında düşmesidir. More Sentences
Sport
39	Sport	düşmek	fall down v.
Tom missed a step and fell down the stairs. Tom bir basamağı kaçırdı ve merdivenlerden düştü. More Sentences
General
40	General	düşmek	fall among v.
41	General	düşmek	step down v.
42	General	düşmek	condescend v.
43	General	düşmek	dive v.
44	General	düşmek	degrade v.
45	General	düşmek	spill v.
46	General	düşmek	plump down v.
47	General	düşmek	droop v.
48	General	düşmek	tumble down v.
49	General	düşmek	fall in a heap v.
50	General	düşmek	subside into v.
51	General	düşmek	reverie v.
52	General	düşmek	flow v.
53	General	düşmek	crumple up v.
54	General	düşmek	lapse v.
55	General	düşmek	dump v.
56	General	düşmek	whap v.
57	General	düşmek	trail v.
58	General	düşmek	prolapse v.
59	General	düşmek	plunk v.
60	General	düşmek	sink into v.
61	General	düşmek	crumple v.
62	General	düşmek	ebb v.
63	General	düşmek	fell v.
64	General	düşmek	subtract v.
65	General	düşmek	decay v.
66	General	düşmek	scale down v.
67	General	düşmek	drop down v.
68	General	düşmek	flat v.
69	General	düşmek	blow v.
70	General	düşmek	crumble v.
71	General	düşmek	come down in the world v.
72	General	düşmek	falter v.
73	General	düşmek	plonk v.
74	General	düşmek	create v.
75	General	düşmek	face joint v.
76	General	düşmek	whop v.
77	General	düşmek	run into v.
78	General	düşmek	topple v.
79	General	düşmek	dove v.
80	General	düşmek	tipple [dialect] v.
81	General	düşmek	avale [obsolete] v.
82	General	düşmek	wop v.
83	General	düşmek	hang v.
84	General	düşmek	wop v.
85	General	düşmek	delapse v.
86	General	düşmek	onfall v.
87	General	düşmek	infall v.
88	General	düşmek	downcome v.
89	General	düşmek	drap [dialect] v.
90	General	düşmek	pick [dialect] [uk] v.
91	General	düşmek	curl up v.
92	General	düşmek	fester v.
93	General	düşmek	shed [dialect] v.
94	General	düşmek	slidder v.
95	General	düşmek	slip up v.
96	General	düşmek	slough v.
97	General	düşmek	stack [australia] [us] v.
98	General	düşmek	slump v.
Phrasals
99	Phrasals	düşmek	drop away v.
100	Phrasals	düşmek	sag down v.
101	Phrasals	düşmek	wipe out v.
102	Phrasals	düşmek	come out v.
Colloquial
103	Colloquial	düşmek	head south v.
Idioms
104	Idioms	düşmek	hit the deck (us) v.
105	Idioms	düşmek	ebb off v.
106	Idioms	düşmek	ebb down v.
107	Idioms	düşmek	ebb v.
108	Idioms	düşmek	ebb away v.
109	Idioms	düşmek	hit the dirt (us) v.
110	Idioms	düşmek	ebb out v.
111	Idioms	düşmek	come down in the world v.
112	Idioms	düşmek	go down in the world v.
113	Idioms	düşmek	head south v.
Sport
114	Sport	düşmek	wipe out v.
Slang
115	Slang	düşmek	take a fall v.
116	Slang	düşmek	take a spill v.
117	Slang	düşmek	eat (someone or something) v.
British Slang
118	British Slang	düşmek	go tits-up v.

Meanings of "düşmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	düşmek (dikine ve büyük bir hızla)	plunge down v.
The benefits of the currency plunged down and started to trade in the red. Para biriminin faydaları düşerek kırmızıda işlem görmeye başladı. More Sentences
2	General	suya düşmek	fail v.
She failed in her attempt to swim the Channel. Kanal'ı yüzerek geçme planları suya düştü. More Sentences
3	General	suya düşmek	fall through v.
The project to build a new sports center has fallen through for lack of adequate funds. Yeni bir spor merkezi inşa etme projesi, yeterli kaynak bulunamadığı için suya düşmüştür. More Sentences
4	General	dehşete düşmek	be terrified v.
You must be terrified. Dehşete düşmüş olmalısın. More Sentences
5	General	düşmek (değer)	slip v.
This will enable us to prevent the percentage of women Members in the European Parliament slipping even further. Bu sayede Avrupa Parlamentosundaki kadın üye oranının daha da düşmesini engelleyebileceğiz. More Sentences
6	General	dehşete düşmek	be horrified v.
I know that Tom was horrified. Tom'un dehşete düştüğünü biliyorum. More Sentences
7	General	üstüne düşmek	coddle v.
Stop coddling these people. Bu insanların üstüne düşmekten vazgeç. More Sentences
8	General	ters düşmek	go against v.
This goes against the somewhat unrealistic assertions of the reports we are considering this evening. Bu durum, bu akşam değerlendirdiğimiz raporların gerçekçi olmayan iddialarına ters düşmektedir. More Sentences
9	General	payına düşmek	fall to v.
Likewise also, the right shoulder of the victim of peace offerings shall fall to the priest as first-fruits. Aynı şekilde, esenlik kurbanının sağ omzu da ilk ürün olarak kâhinin payına düşecektir. More Sentences
10	General	yenik düşmek	succumb v.
It was a temptation, Mary, and you succumbed. Bu bir ayartmaydı, Mary, ve sen yenik düştün. More Sentences
11	General	hattan düşmek	get cut off v.
I got cut off. Hattan düştüm. More Sentences
12	General	hayrete düşmek	be amazed v.
He was amazed at the sight. Gördüğü manzara karşısında hayrete düştü. More Sentences
13	General	peşine düşmek	chase v.
Both reporters were chasing after the same story. İki muhabir de aynı hikayenin peşine düşmüştü. More Sentences
14	General	dehşete düşmek	be appalled v.
Tom was appalled by what Mary did. Tom, Mary'nin yaptığı şey karşısında dehşete düşmüştü. More Sentences
15	General	tansiyonu düşmek	(blood pressure) go down v.
My blood pressure probably went down, but I'm fine now. Tansiyonum düşmüş olabilir ama şimdi iyiyim. More Sentences
16	General	hasta düşmek	fall ill v.
He fell ill three years ago. O üç yıl önce hasta düştü. More Sentences
17	General	yatağa düşmek	come down with v.
The twins have come down with measles. İkizler kızamıktan dolayı yatağa düştü. More Sentences
18	General	peşine düşmek	pursue v.
Perhaps the drivers should be pursued, but certainly not the victims of the accidents. Belki sürücülerin peşine düşülmeli ama kesinlikle kazaların mağdurlarının değil. More Sentences
19	General	aşağı düşmek	fall down v.
Why doesn't the moon fall down? Ay neden aşağıya düşmüyor? More Sentences
20	General	bunalıma düşmek	become depressed v.
Because of Tom, Mary has become depressed. Mary Tom'dan dolayı bunalıma düştü. More Sentences
21	General	ters düşmek	contradict v.
I hate to contradict you. Seninle ters düşmekten nefret ediyorum. More Sentences
22	General	geriye düşmek	fall behind v.
Chris risks falling behind in the science class. Chris fen dersinde geriye düşme riskinde. More Sentences
23	General	güçten düşmek	get weak v.
Tom is getting weaker. Tom güçten düşüyor. More Sentences
24	General	suya düşmek	flop v.
Our plan flopped. Planımız suya düştü. More Sentences
25	General	uygun düşmek	apply v.
"Thoughtful" is not a term that could be applied to her behavior. "Düşünceli" onun davranışlarına uygun düşebilecek bir terim değil. More Sentences
26	General	düşmek (yıldırım)	strike v.
Nevertheless, I wish to strike a note of realism. Bununla birlikte, gerçekçi bir not düşmek istiyorum. More Sentences
27	General	küçük düşmek	lose face v.
To lose face means to be humiliated. İtibar kaybetmek, küçük düşmek demektir. More Sentences
28	General	yorgun düşmek	be worn out v.
His wife is worn out after looking after the children. Karısı çocuklara bakmaktan yorgun düşmüş. More Sentences
29	General	hayrete düşmek	be astonished v.
We were astonished by his bold attempt. Cesur girişimi karşısında hayrete düştük. More Sentences
30	General	bitkin düşmek	wear out v.
Tom is clearly worn out. Tom belli ki bitkin düşmüş. More Sentences
31	General	altına düşmek	go down below v.
The thermometer went down below zero. Termometre sıfırın altına düştü. More Sentences
32	General	aşağıya düşmek	fall down v.
Two tears fell down her cheeks. İki damla gözyaşı onun yanaklarından aşağıya düştü. More Sentences
33	General	esir düşmek	be captured v.
Sami's grandfather was captured during the Mexican Revolution. Sami'nin büyükbabası Meksika Devrimi sırasında esir düşmüştü. More Sentences
34	General	takılarak düşmek	trip and fall v.
I saw Tom trip and fall. Tom'un takılıp düştüğünü gördüm. More Sentences
35	General	denk düşmek	correspond to v.
The French origin word corresponds to a rule in the aviation industry. Fransızca kökene sahip bu kelime, havacılık sektöründe bir kurala denk düşmektedir. More Sentences
36	General	ihtilafa düşmek	come into conflict v.
Not only do we lack scientific rigour in our approach, but we are possibly going to come into conflict with the WTO. Yaklaşımımızda bilimsel titizlikten yoksun olmakla kalmayıp, muhtemelen DTÖ ile de ihtilafa düşeceğiz. More Sentences
37	General	bitap düşmek	get exhausted v.
I get exhausted after running for less than a minute. Bir dakikadan daha az süre koştuktan sonra bitap düşerim. More Sentences
38	General	fiyatı düşmek	(one's price) drop v.
The price of meat dropped. Etin fiyatı düştü. More Sentences
39	General	fiyatı düşmek	(one's price) fall v.
The oil price is falling. Petrol fiyatı düşüyor. More Sentences
40	General	fiyatı düşmek	(one's price) go down v.
The price of oil went down. Petrol fiyatı düştü. More Sentences
Common Usage
41	Common Usage	anlaşmazlığa düşmek	conflict v.
42	Common Usage	(fiyat) düşmek	sag v.
General
43	General	küçük düşmek	feel small v.
44	General	adamına düşmek	be given to the right man v.
45	General	aykırı düşmek	go counter to v.
46	General	gözden düşmek	come down v.
47	General	küme düşmek	be relegated v.
48	General	payına düşmek	fall to one's share v.
49	General	zor duruma düşmek	get into a scrape v.
50	General	dile düşmek	be oneself talked about v.
51	General	ayrı düşmek	be separated from each other v.
52	General	saçına ak düşmek (saç)	turn grey v.
53	General	gurbete düşmek	be far from home v.
54	General	hesaptan düşmek	deduct v.
55	General	aykırı düşmek	be incongruous v.
56	General	çaptan düşmek	go to seed v.
57	General	ters düşmek	be contrary to v.
58	General	çaptan düşmek	go downhill v.
59	General	tam adamına düşmek	find the very man v.
60	General	şehit düşmek	martyrize v.
61	General	(kararı vermek vb) düşmek	rest with v.
62	General	zayıf düşmek	languish v.
63	General	fenalık geçirerek yere düşmek	fall down in a fit v.
64	General	dillere düşmek	be oneself talked about v.
65	General	güçten kuvvetten düşmek	pine away v.
66	General	ters düşmek	fall foul v.
67	General	dört ayak üzerine düşmek	fall on all fours v.
68	General	suya düşmek	come to naught v.
69	General	dört ayak üzerine düşmek	land on one's feet v.
70	General	ateşi düşmek	one's fever go down v.
71	General	çıkarlarına ters düşmek	conflict with one's interests v.
72	General	kuşkuya düşmek	become suspicious v.
73	General	aykırı düşmek	run counter to v.
74	General	değeri düşmek	go down in value v.
75	General	dara düşmek	be in a difficulty v.
76	General	pat diye düşmek	keel over v.
77	General	komik duruma düşmek	be a laughing stock v.
78	General	acze düşmek	be incapable of doing something v.
79	General	kırağı düşmek	frost v.
80	General	suya düşmek	go by the board v.
81	General	zor bir duruma düşmek	be in a fix v.
82	General	yatağa düşmek	go down v.
83	General	can derdine düşmek	fight for one's life v.
84	General	telaşa düşmek	flap v.
85	General	kar düşmek	fall v.
86	General	yenik düşmek (hastalığa)	succumb v.
87	General	alacaktan düşmek	deduct something from accounts receivable v.
88	General	fiyatı veya değeri düşmek	disembark v.
89	General	gaflete düşmek	be unaware v.
90	General	yatağa düşmek	take ill v.
91	General	gözden düşmek	disfavor v.
92	General	ters düşmek	be contrary v.
93	General	güçten düşmek	lose one's power v.
94	General	can derdine düşmek	strive for one's life v.
95	General	yatağa düşmek	take to one's bed v.
96	General	bir şeyin fiyatı düşmek	come down in price v.
97	General	zayıf düşmek	get thin v.
98	General	yere düşmek	fall into place v.
99	General	içeri düşmek	go to jail v.
100	General	güçten düşmek	weaken v.
101	General	üzerine düşmek	cosset v.
102	General	not düşmek	write down v.
103	General	gündeme bomba gibi düşmek	become a very hot issue v.
104	General	ardına düşmek	pursue v.
105	General	gündemden düşmek	be no longer the main topic of conversation v.
106	General	yenik düşmek	be defeated v.
107	General	takılıp düşmek	trip over v.
108	General	üzerine düşmek	light v.
109	General	çenesi düşmek	start talking incessantly v.
110	General	adamına düşmek	meet with a competent person v.
111	General	telaşa düşmek	get flurried v.
112	General	pat diye düşmek	thud v.
113	General	şüpheye düşmek	begin to suspect v.
114	General	hayrete düşmek	astonish v.
115	General	düşmek (kaza sonucu)	crash v.
116	General	iyice düşmek	bottom out v.
117	General	gözden düşmek	fall into disfavor v.
118	General	ters düşmek	differ v.
119	General	can derdine düşmek	struggle for one's life v.
120	General	kötü yola düşmek	be on the streets v.
121	General	suya düşmek	go to pot v.
122	General	tasarı vb suya düşmek	go by the board v.
123	General	birdenbire düşmek	slump v.
124	General	yenik düşmek (duygulara)	be overwhelmed by v.
125	General	üzerine düşmek	persist v.
126	General	eski seviyesinden aşağı düşmek	suffer v.
127	General	kuşkuya düşmek	be doubtful of v.
128	General	gürültüyle düşmek	crash v.
129	General	suya düşmek	come to grief v.
130	General	dile düşmek	get oneself talked about v.
131	General	bitkin düşmek	zonk out v.
132	General	hesaptan düşmek	discount v.
133	General	öne düşmek	lead the way v.
134	General	düşmek (dikine ve büyük bir hızla)	plummet v.
135	General	yenik düşmek (duygulara)	be overwhelmed with v.
136	General	dipnot düşmek	gloss v.
137	General	çırpınır gibi düşmek	flutter v.
138	General	dibi düşmek	enviously admire something v.
139	General	bitap düşmek	be tired out v.
140	General	ikbalden düşmek	fall out of favor v.
141	General	suya düşmek	miscarry v.
142	General	telaşa düşmek	take alarm v.
143	General	umutsuzluğa düşmek	sink into despair v.
144	General	cup diye düşmek	plop into v.
145	General	çok düşmek (fiyat)	sink low v.
146	General	ak düşmek	become grey v.
147	General	çıkmaza düşmek	reach deadlock v.
148	General	düşmek (fiyat)	sag v.
149	General	kendi derdine düşmek	be preoccupied with one's own troubles v.
150	General	hataya düşmek	be mistaken v.
151	General	suya düşmek	fizzle out v.
152	General	hastalığa yenik düşmek	succumb to disease v.
153	General	başı öne düşmek	nod v.
154	General	atın sırtından düşmek	take a spill v.
155	General	hızı kesilerek düşmek	stall v.
156	General	gündemden düşmek	be off the agenda v.
157	General	alaca düşmek	become freckled v.
158	General	birden devrilip düşmek	keel over v.
159	General	kıymetten düşmek	depreciate v.
160	General	olumsuz bir duruma düşmek	be enmeshed in v.
161	General	bir şey uygun düşmek	be in good taste v.
162	General	anlaşmazlığa düşmek	conflict v.
163	General	dehşete düşmek	be terrified of v.
164	General	zıt düşmek	confront v.
165	General	güçten düşmek	fail v.
166	General	jetonu düşmek	click v.
167	General	küt diye düşmek	plump v.
168	General	attan düşmek	fall off a horse v.
169	General	küçük düşmek	look small v.
170	General	suya düşmek	peter out v.
171	General	bitkin düşmek	faint v.
172	General	yatağa düşmek	be laid up v.
173	General	zayıf düşmek	weaken v.
174	General	geçim derdine düşmek	struggle to make a living v.
175	General	gitgide pençesine düşmek (kötü bir şeyin)	sink into v.
176	General	karasevdaya düşmek	suffer from melancholia v.
177	General	dehşete düşmek	wig out v.
178	General	zıt düşmek	fall foul v.
179	General	adamına düşmek	fall into the hands of an expert v.
180	General	cup diye düşmek	flop v.
181	General	çıkmaza düşmek	reach a stalemate v.
182	General	ters düşmek	jar with v.
183	General	kötü yola düşmek	slide v.
184	General	kuvvetten düşmek	lose strength v.
185	General	gaflete düşmek	be careless v.
186	General	kuvvetten düşmek	run down v.
187	General	güçten düşmek	fade v.
188	General	ters düşmek	belie v.
189	General	birdenbire ve şiddetle düşmek	slump v.
190	General	dört ayağının üstüne düşmek	fall on one's feet v.
191	General	dibi düşmek	crave v.
192	General	ters düşmek	fall afoul v.
193	General	gözden düşmek	disfavour v.
194	General	cansız düşmek	be exhausted v.
195	General	kötü yola düşmek	become a prostitute v.
196	General	üzerine düşmek	dote on v.
197	General	yüzüstü düşmek	fall prostrate v.
198	General	düşmek (karar birine)	be up to v.
199	General	göbeği düşmek	be shed v.
200	General	ters düşmek	be at variance with v.
201	General	cumbadak düşmek	plop into v.
202	General	kır düşmek	turn grey v.
203	General	tansiyonu düşmek	(blood pressure) drop v.
204	General	başı dara düşmek	get into trouble v.
205	General	dimdik düşmek	plummet v.
206	General	uygun düşmek (bir yere/çevreye/gruba vb'ne)	fit in v.
207	General	mahkemeye düşmek	sue one another v.
208	General	komik duruma düşmek	be laughed at v.
209	General	güçten düşmek	crack up v.
210	General	suya düşmek (proje/plan)	collapse v.
211	General	zayıf düşmek	pine v.
212	General	kuvvetten düşmek	go into a decline v.
213	General	avın kokusunu alıp peşine düşmek (av köpeği)	give chase v.
214	General	sıkıntıya düşmek	be hard up v.
215	General	aşka düşmek	fall for somebody v.
216	General	atın sırtından düşmek	have a spill v.
217	General	dehşete düşmek	appall v.
218	General	ocağına düşmek	be at the mercy of v.
219	General	gurbete düşmek	be in a foreign land v.
220	General	suya düşmek	fizzle v.
221	General	kuvvetten düşmek	lose one's power v.
222	General	halsiz düşmek	fall loosely v.
223	General	uygun düşmek	suit v.
224	General	dalgaya düşmek	get somebody to fall for it v.
225	General	hayrete düşmek	puzzle v.
226	General	acze düşmek	be unable to do something v.
227	General	üstüne düşmek	be very interested in v.
228	General	yere düşmek (yağmur/kar şeklinde)	precipitate v.
229	General	geçim derdine düşmek	struggle just to scrape v.
230	General	kötü yola düşmek	backslide v.
231	General	suya düşmek	slump v.
232	General	esir düşmek	be taken captured v.
233	General	uygun düşmek	be suitable v.
234	General	aşka düşmek	fall in love v.
235	General	şüpheye düşmek	have a suspicion v.
236	General	yatağa düşmek	fall v.
237	General	düşmek (fiyat/oy/müşteri sayısı vb)	slump v.
238	General	sapa düşmek	be out of the way v.
239	General	komik duruma düşmek	be ridiculed v.
240	General	gözünden düşmek	be in bad odor with v.
241	General	elden ayaktan düşmek	be unable to work v.
242	General	karaborsaya düşmek	go on the black market v.
243	General	çenesi düşmek	yak v.
244	General	çamura düşmek	have one's reputation besmirched v.
245	General	ufak şeyler yüzünden telaşa düşmek	fuss v.
246	General	gemiden denize düşmek	fall overboard v.
247	General	bir şeye takılıp düşmek	trip on v.
248	General	birisiyle ters düşmek	conflict v.
249	General	pat diye düşmek	slump v.
250	General	kötü yola düşmek	go astray v.
251	General	suya düşmek	collapse v.
252	General	cup diye düşmek	plop v.
253	General	rahata düşmek	overcome by languor v.
254	General	gözden düşmek	fall from favour v.
255	General	güçten düşmek	become weak v.
256	General	düşmek (seviye/kalite)	go down v.
257	General	tuzağa düşmek	fall into a trap v.
258	General	güçten düşmek	run to seed v.
259	General	ters düşmek	contrast with v.
260	General	değerden düşmek	lose its value v.
261	General	halsiz düşmek	decay v.
262	General	çıkarlarına ters düşmek	conflict one's interest v.
263	General	bitkin düşmek	collapse from exhaustion v.
264	General	rağbetten düşmek	be no longer in demand v.
265	General	ters düşmek	be contradictory v.
266	General	kuvvetten düşmek	go to seed v.
267	General	payına düşmek	accrue v.
268	General	payına düşmek	come to v.
269	General	tedricen ayrı düşmek	drift apart v.
270	General	mahkemeye düşmek	go to court v.
271	General	aykırı düşmek	contradict v.
272	General	verimden düşmek	lose productivity v.
273	General	darasını düşmek	deduct the tare of v.
274	General	ak düşmek	go grey v.
275	General	tereddüde düşmek (karara vardıktan sonra)	waver v.
276	General	zıt düşmek	collide v.
277	General	fakir düşmek	become poor v.
278	General	aklar düşmek	gray v.
279	General	ardına düşmek	follow v.
280	General	suya düşmek	come to nought v.
281	General	yatağa düşmek	be taken ill v.
282	General	çöküp düşmek	slump v.
283	General	birdenbire düşmek	pitch v.
284	General	peşine düşmek	hunt down v.
285	General	yatağa düşmek	fall ill v.
286	General	aklar düşmek	turn gray v.
287	General	eline düşmek	fall into the hands of v.
288	General	maskesi düşmek	show one's true colours v.
289	General	bitkin düşmek	be used up v.
290	General	geçim derdine düşmek	scratch a living and pay one's bills v.
291	General	cup diye düşmek	splash v.
292	General	attan düşmek	unhorse v.
293	General	hataya düşmek	fall into error v.
294	General	uygun düşmek	befit v.
295	General	yatağa düşmek	be laid up with v.
296	General	düşmek (fiyat)	come down v.
297	General	göbeği düşmek	shed v.
298	General	gözünden düşmek	be disenchanted with v.
299	General	kuvvetten düşmek	droop v.
300	General	içine kurt düşmek	feel suspicious v.
301	General	hızla düşmek	hurtle v.
302	General	aykırı düşmek	be incongruous with v.
303	General	gündeme bomba gibi düşmek	fall like a bombshell v.
304	General	suya düşmek	come to nothing v.
305	General	dehşete düşmek	revolt v.
306	General	pat diye düşmek	flump v.
307	General	zıt düşmek	fall afoul v.
308	General	birden düşmek	slump v.
309	General	dışarıya düşmek	fall out v.
310	General	açmaza düşmek	come to dead end v.
311	General	açmaza düşmek	be caught in a cleft stick v.
312	General	açmaza düşmek	get into a tight corner v.
313	General	açmaza düşmek	lead to a stalemate v.
314	General	peşine düşmek (bir işin)	take up v.
315	General	değeri düşmek	depreciate v.
316	General	dikine büyük bir hızla düşmek	plunge down v.
317	General	kafa üstü düşmek	fall headlong v.
318	General	kara borsaya düşmek	be on the black market v.
319	General	kara borsaya düşmek	be available on the black market v.
320	General	en alt seviyeye düşmek	hit rock bottom v.
321	General	birine işi düşmek	need somebody's help v.
322	General	çenesi düşmek	let one's tongue run v.
323	General	güçten düşmek	wilt v.
324	General	ansızın düşmek	slump v.
325	General	dikine düşmek	plummet v.
326	General	gözden düşmek	fall from grace v.
327	General	gözünden düşmek	fall from someone's grace v.
328	General	kayıttan düşmek	delete an entry in a register v.
329	General	yorgun düşmek	be dead tired v.
330	General	yorgun düşmek	be tired out v.
331	General	verimden düşmek	lose productiveness v.
332	General	verimden düşmek	lose fruitfulness v.
333	General	bir şey üzerinde fikir ayrılığına düşmek	clash over v.
334	General	gözden düşmek	fall out of favor v.
335	General	gözden düşmek	be disgraced v.
336	General	gözden düşmek	fall in disfavor v.
337	General	zayıf düşmek	lose weight v.
338	General	zayıf düşmek	get weak v.
339	General	çelişkiye düşmek	run into a contradiction v.
340	General	dile düşmek	become a subject of gossip v.
341	General	çukura düşmek	fall into a pit v.
342	General	çukura düşmek	fall into a hole v.
343	General	derde düşmek	have troubles v.
344	General	derde düşmek	be troubled v.
345	General	denk düşmek	coincide with v.
346	General	derde düşmek	occupy oneself with (a worrisome problem) v.
347	General	denk düşmek	be timely v.
348	General	çukura düşmek	fall into a hollow v.
349	General	maktül düşmek	be killed v.
350	General	maktül düşmek	be murdered v.
351	General	hesaptan düşmek	deduct from one's account v.
352	General	hesabından düşmek	deduct from one's bill v.
353	General	hesaptan düşmek	deduct from one's bill v.
354	General	hesabından düşmek	deduct from one's account v.
355	General	hasta düşmek	fall sick v.
356	General	yataklara düşmek	be as sick as a dog v.
357	General	karı kıza düşmek	philander v.
358	General	içine düşmek	gaze at (him/her) with pure adoration v.
359	General	muhtaç hale düşmek	become dependent v.
360	General	muhtaç hale düşmek	become needy v.
361	General	muhtaç duruma düşmek	become dependent v.
362	General	muhtaç duruma düşmek	become needy v.
363	General	ateşi düşmek	one's fever die of v.
364	General	ateş düşmek	reduce the fever v.
365	General	ateş düşmek	die of the fever v.
366	General	ateşi düşmek	one's fever reduce v.
367	General	ateş düşmek	bring down the fever v.
368	General	zamana yenik düşmek	be defeated by time v.
369	General	zamana yenik düşmek	fall a prey to time v.
370	General	hastalığa yenik düşmek	be defeated by disease v.
371	General	altına düşmek	drop below v.
372	General	amansız bir hastalığın pençesine düşmek	contract a serious disease v.
373	General	belli bir seviyenin altına düşmek	drop down below a certain level v.
374	General	amansız bir hastalığın pençesine düşmek	contract a serious illness v.
375	General	ligden düşmek	withdraw from league v.
376	General	tepetaklak düşmek	fall head over heels v.
377	General	dizlerinin üzerine düşmek	fall down into one's knees v.
378	General	ters düşmek	come into conflict with v.
379	General	yüksekten düşmek	fall from high v.
380	General	yüksekten düşmek	fall off v.
381	General	aşağıya düşmek	fall v.
382	General	sıkıntıya düşmek	become hard up for money v.
383	General	karı düşmek	(one's profit) plummet v.
384	General	aciz duruma düşmek	become incapable v.
385	General	aciz duruma düşmek	become helpless v.
386	General	karı düşmek	(one's profit) plunge v.
387	General	aciz durumuna düşmek	become incapable v.
388	General	aciz duruma düşmek	lie helpless v.
389	General	motordan düşmek	fall off motorbike v.
390	General	motordan düşmek	come off motorbike v.
391	General	aciz durumuna düşmek	become unable v.
392	General	motosikletten düşmek	come off motorcycle v.
393	General	karı düşmek	(one's profit) fall v.
394	General	aciz durumuna düşmek	become helpless v.
395	General	aciz duruma düşmek	become unable v.
396	General	esir düşmek	be taken prisoner v.
397	General	çaresizliğe düşmek	sink into despair v.
398	General	tutardan düşmek	deduct from the sum v.
399	General	tutardan düşmek	deduct from the amount v.
400	General	yanılgı içine düşmek	make a mistake v.
401	General	yorgun düşmek	grow weary v.
402	General	yanılgıya düşmek	make a mistake v.
403	General	yorgun düşmek	be tired v.
404	General	yorgun düşmek	become tired v.
405	General	yanılgıya düşmek	be mistaken v.
406	General	yorgun düşmek	get tired v.
407	General	yanılgı içine düşmek	be mistaken v.
408	General	kayıp düşmek	slide down v.
409	General	ödeme aczine düşmek	become insolvent v.
410	General	geçim derdine düşmek	try to make ends meet v.
411	General	üzerine çok düşmek	pamper v.
412	General	karasevdaya düşmek	be infatuated with v.
413	General	takılarak düşmek	stumble and fall v.
414	General	takılıp düşmek	trip and fall v.
415	General	takılıp düşmek	stumble and fall v.
416	General	bomba gibi düşmek	drop like a bombshell v.
417	General	denk düşmek	occur at the same time as v.
418	General	denk düşmek	equal to v.
419	General	denk düşmek	be suitable for v.
420	General	denk düşmek	be suited to v.
421	General	yolu düşmek	be at hand v.
422	General	yolu düşmek	happen to pass (a place) v.
423	General	yola düşmek	set off (on a journey) v.
424	General	yoluna düşmek	set out for (somewhere) v.
425	General	yolu düşmek	happen on v.
426	General	yolu düşmek	chance on v.
427	General	derde düşmek	fall into trouble v.
428	General	derdine düşmek	be deeply occupied with v.
429	General	darasını düşmek	allow for tare v.
430	General	darasını düşmek	deduct tare v.
431	General	dara düşmek	feel the draught v.
432	General	dara düşmek	fall on evil days v.
433	General	gökten düşmek	drop out of the sky v.
434	General	netten düşmek	disconnect from the internet v.
435	General	ihtilafa düşmek	conflict v.
436	General	netten düşmek	disconnect v.
437	General	ihtilafa düşmek	be in conflict with v.
438	General	ihtilafa düşmek	disagree v.
439	General	ihtilafa düşmek	have dispute with v.
440	General	ihtilafa düşmek	fall into dispute v.
441	General	ihtilafa düşmek	have a dispute with v.
442	General	hırsına yenik düşmek	be overwhelmed by one's ambition v.
443	General	fiyatı düşmek	(one's price) slump v.
444	General	(fiyat) düşmek	come down v.
445	General	aşka düşmek	become infatuated with v.
446	General	aşka düşmek	fall in love with v.
447	General	aşka düşmek	fall for v.
448	General	yanılgıya düşmek	be under the illusion that v.
449	General	yanılgıya düşmek	fall into error v.
450	General	yanılgıya düşmek	believe mistakenly that v.
451	General	ikinci plana düşmek	become of secondary importance v.
452	General	yanılgıya düşmek	err v.
453	General	birdenbire düşmek	flop v.
454	General	-e takılıp tereddüde düşmek	boggle at v.
455	General	-e takılıp tereddüde düşmek	boggle over v.
456	General	-e uygun düşmek	accord with v.
457	General	baygın düşmek	be dog-tired v.
458	General	-e düşmek	be incumbent on v.
459	General	neredeyse düşmek	half-fall v.
460	General	-in yüzünden telaşa düşmek	stew over v.
461	General	aniden düşmek	nose-dive v.
462	General	not düşmek	get down v.
463	General	çok üstüne düşmek	coddle v.
464	General	güçten düşmek	collapse v.
465	General	telaşa düşmek	disturb v.
466	General	aşağı düşmek	droop v.
467	General	yorgun düşmek	exhaust v.
468	General	kuvvetten düşmek	fade v.
469	General	devrilip düşmek	keel over v.
470	General	kardan düşmek	deduct from the profit v.
471	General	kuvvetten düşmek	pine v.
472	General	maskesi düşmek	unmask v.
473	General	kötü ellere düşmek	get/fall in the wrong hands v.
474	General	yanlış ellere düşmek	get/fall in the wrong hands v.
475	General	karamsarlığa düşmek	sink into desperation v.
476	General	istikrarsızlığa düşmek	fall into instability v.
477	General	istikrarsızlığa düşmek	become instable v.
478	General	karamsarlığa düşmek	slip into a mood of pessimism v.
479	General	karamsarlığa düşmek	sink into pessimism v.
480	General	karamsarlığa düşmek	descent into desperation v.
481	General	karamsarlığa düşmek	descend into a mood of pessimism v.
482	General	çenesi düşmek	yack v.
483	General	çenesi düşmek	yakety-yak v.
484	General	hataya düşmek	stumble v.
485	General	çenesi düşmek	chatter v.
486	General	hızla not düşmek	jot down v.
487	General	gözden düşmek	lapse from grace v.
488	General	çenesi düşmek	cackle v.
489	General	çenesi düşmek	talk continuously v.
490	General	çenesi düşmek	talk incessantly v.
491	General	dört ayak üstüne düşmek	land on one's feet v.
492	General	jetonu düşmek	latch on v.
493	General	darasını düşmek	tare v.
494	General	ayaktan düşmek	crock up v.
495	General	suya düşmek	founder v.
496	General	hesaptan düşmek	make a deduction of v.
497	General	değerden düşmek	lose usefulness v.
498	General	bitkin düşmek	break up v.
499	General	gerisine düşmek	trail v.
500	General	gerisine düşmek	drag v.