doyurmak - Turkish English Dictionary

doyurmak

Meanings of "doyurmak" in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
General
doyurmak fill v.
There is no doubt some truth in that, but trade does not fill stomachs.
Şüphesiz bunda doğruluk payı var ama ticaret karın doyurmuyor.

More Sentences
doyurmak feed v.
She had enough food to feed a dozen people.
Bir düzine insanı doyuracak kadar yiyeceği vardı.

More Sentences
doyurmak support v.
This land has been supporting my family for many generations.
Bu topraklar nesillerdir benim ailemi doyuruyor.

More Sentences
Technical
doyurmak feed v.
The Land Acquisition Act is even now preventing the harvesting of the crops to feed the hungry.
Arazi Edinme Yasası şu anda bile açları doyurmak için ekinlerin hasat edilmesini engelliyor.

More Sentences
Common Usage
doyurmak saturate v.
General
doyurmak satiate v.
doyurmak charge v.
doyurmak impregnate v.
doyurmak stay v.
doyurmak satisfy v.
doyurmak embrue v.
doyurmak steep v.
doyurmak sate v.
doyurmak fill up v.
doyurmak saturate v.
doyurmak appease v.
doyurmak carry v.
doyurmak tincture v.
doyurmak englut v.
doyurmak meet v.
doyurmak grain v.
doyurmak impregn [obsolete] v.
doyurmak infuse v.
doyurmak flesh [obsolete] v.
doyurmak sodden v.
doyurmak sog [dialect] v.
doyurmak stall [dialect] [uk] v.
doyurmak still v.
Technical
doyurmak saturate v.
Dyeing
doyurmak tinct v.
Medical
doyurmak saturate v.

Meanings of "doyurmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 99 result(s)

Turkish English
General
aç doyurmak feed the poor v.
aç doyurmak help and nurture the poor v.
tıka basa doyurmak englut v.
fazla doyurmak glut v.
çürümesini engellemek için tahtaları cıva klorid ile doyurmak kyanise v.
aşırı doyurmak supersaturate v.
karnını doyurmak eat one's fill v.
kızıl ötesiyle doyurmak jecorise v.
aç doyurmak help the poor v.
çürümesini engellemek için tahtaları cıva klorid ile doyurmak kyanize v.
yeniden doyurmak refeed v.
karnını doyurmak make v.
nefsini doyurmak batten v.
aşırı doyurmak oversaturate v.
ıslatarak doyurmak imbrue (with) v.
ıslatarak doyurmak imbrue (in) v.
fazla doyurmak inglut [obsolete] v.
(deriyi) yağa doyurmak pad v.
(bitki çevresindeki toprağı) doyurmak puddle v.
sıvıyla doyurmak seethe v.
neme doyurmak slock [dialect] [uk] v.
tıka basa doyurmak stall [dialect] [uk] v.
iyice doyurmak superinfuse v.
doyurmak anlamı veren son ek -ize suf.
doyurmak anlamı veren son ek -ise suf.
Phrasals
ile doyurmak satiate with v.
(bir şeye) doyurmak gorge with (something) v.
(bir maddeyi bir maddeyle) doyurmak saturate (something) with (something) v.
birini/bir şeyi bir şeye doyurmak saturate someone or something with something v.
bir şeyi bir şeye doyurmak suffuse something with something v.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) doyurmak satisfy (someone, something, or oneself) with (something) v.
bir şeyi bir şeye doyurmak permeate something with something v.
kendini (bir şeyle) doyurmak load up on (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) aşırı doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) tıka basa doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) fazla doldurmak/doyurmak glut (someone or something) with (something) v.
ile tıka basa doldurmak/doyurmak glut with v.
bir şeyle karnını tıka basa doyurmak gorge oneself on something v.
bir şeyle karnını doyurmak gorge oneself on something v.
bir şeyle karnını tıka basa doyurmak gorge oneself with something v.
bir şeyle karnını doyurmak gorge oneself with something v.
birini/bir şeyi bir şeyle doyurmak gorge someone or something with something v.
birini/bir şeyi bir şeyle tıka basa doyurmak gorge someone or something with something v.
ile karnını tıka basa doyurmak gorge on v.
ile karnını doyurmak gorge on v.
(bir şeyle) karnını tıka basa doyurmak gorge on (something) v.
(bir şeyle) karnını doyurmak gorge on (something) v.
(bir şeye) doyurmak permeate with v.
(bir şeyi) avlayıp yemek/karnını doyurmak prey upon (something) v.
(bir şeyi) avlayıp yemek/karnını doyurmak prey on (something) v.
(birini/kendini/bir şeyi bir şeyle) tıka basa doyurmak satiate (someone, something, or oneself) with (something) v.
ile doyurmak saturate with v.
Colloquial
karnını tıka basa doyurmak tank up v.
gözünü gönlünü doyurmak feast one's eyes on v.
gözünü gönlünü doyurmak feast one's eyes upon v.
Idioms
kazandığıyla ancak karnını doyurmak live from hand to mouth v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to one's ribs v.
karnını doyurmak put on the feed bag v.
karnını doyurmak put the (old) feedbag on v.
karnını doyurmak put the feed bag on v.
karnını doyurmak put the nose-bag on v.
karnını doyurmak eat fill v.
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak feast (one's) eyes on (someone or something) v.
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak feast one's eyes (on someone or something) v.
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak feast one's eyes (upon someone or something) v.
(birine/bir şeye bakarak) gözünü gönlünü doyurmak feast your eyes (on somebody/something) v.
birine/bir şeye bakarak gözünü gönlünü doyurmak feast your eyes on something/someone v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to ribs v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to the ribs v.
tıka basa doyurmak (yiyecekler için) stick to your ribs v.
Technical
aşırı doyurmak supersaturate v.
doyurmak (yağ/buhar) saturate v.
fosfor ile birleştirmek veya doyurmak phosphorate v.
tartarla doyurmak veya işba haline getirmek ya da tartarla birleştirmek tartarise v.
tartarla doyurmak veya işba haline getirmek ya da tartarla birleştirmek tartarize v.
mineral gibi inorganik bileşiklerle doyurmak mineralize v.
mineral gibi inorganik bileşiklerle doyurmak mineralise v.
parafin ile doyurmak paraffin v.
(yağlı kumu) su ile doyurmak flood v.
Electric
transistörü doyurmak bottom v.
Medical
aşırı doyurmak supersaturate v.
Chemistry
havayla doyurmak air out v.
sıvıyı havayla doyurmak air out v.
neft ile doyurmak naphthalize v.
neft ile doyurmak naphthalise v.
alkole doyurmak alcoholise v.
alkole doyurmak alcoholize v.
azotla doyurmak azotise v.
azotla doyurmak azotize v.
sıvıyı havayla doyurmak aerate v.
arseniğe doyurmak arsenicate v.
kükürt ile doyurmak supersulphurize v.
Agriculture
(toprağı) nitrojene/azotlu bileşimlere doyurmak nitrify v.
Geography
çürümesini engellemek için tahtaları cıva klorid ile doyurmak kyanize v.
çürümesini engellemek için tahtaları cıva klorid ile doyurmak kyanise v.
Archaic
tam doyurmak gormandize v.
tam doyurmak gormandise v.
tıka basa doyurmak pamper v.
Slang
karnını doyurmak feed the beast v.