Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
ministerial quarter
favor of
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"favor of"
in Turkish English Dictionary : 1 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
favor of
v.
lehte olmak
Meanings of
"favor of"
with other terms in English Turkish Dictionary : 147 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
in favor of
prep.
lehine
The address was
in favor of
their social movement.
Konuşma sosyal hareketlerinin
lehineydi.
More Sentences
Phrases
2
Phrases
in favor of
prep.
adına
Some students neglect their studies
in favor of
sports.
Bazı öğrenciler spor
adına
derslerini ihmal ederler.
More Sentences
3
Phrases
in favor of
expr.
lehine
The address was
in favor of
their social movement.
Konuşma onların sosyal hareketinin
lehineydi.
More Sentences
4
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) yana
The governor came out
in favor of
tax breaks.
Vali vergi indiriminden
yana
olduğunu açıkladı.
More Sentences
5
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) taraftarı
To tell the truth, I'm not
in favor of
it at all.
Gerçeği söylemek gerekirse, ben hiç
taraftar
değilim.
More Sentences
6
Phrases
in favor of (something)
expr.
(bir şey) uğruna
Some students neglect their studies
in favor of
sports.
Bazı öğrenciler spor
uğruna
derslerini ihmal ediyor.
More Sentences
7
Phrases
in favor of (something)
expr.
(bir şey) için
Almost everyone in the class voted
in favor of
having a thank-you party for the teachers.
Sınıftaki hemen hemen herkes öğretmenler
için
bir teşekkür partisi düzenlenmesi yönünde oy kullandı.
More Sentences
Trade/Economic
8
Trade/Economic
in favor of
expr.
lehine
Tom is
in favor of
gun control.
Tom silah kontrolünün
lehinde.
More Sentences
General
9
General
prejudice someone in favor of
v.
lehine çevirmek (birini)
10
General
decide in favor of something
v.
bir şeyin lehinde karar vermek
11
General
ask a favor of
v.
ricada bulunmak
12
General
be out of favor with
v.
birinin gözünden düşmüş olmak
13
General
fall out of favor
v.
ikbalden düşmek
14
General
prejudice someone in favor of
v.
birine (bir konu hakkında) olumlu fikirler aşılamak
15
General
militate in favor of
v.
lehine olmak
16
General
discriminate favor of somebody
v.
ayrıcalık yapmak
17
General
fall out of favor
v.
gözden düşmek
18
General
militate in favor of
v.
-e yararlı olmak
19
General
fall out of favor with
v.
gözden düşmek
20
General
decide in favor of
v.
lehine karar vermek
21
General
discriminate in favor of
v.
ayrımcılık yapmak
22
General
win back the favor of
v.
gönlünü/beğenisini/takdirini tekrar kazanmak
23
General
win back the favor of
v.
tekrar gözüne girmek
24
General
find favor in the eyes of
v.
(birinin) şifalı ellerinde iyileşmek
25
General
find favor in the eyes of
v.
merhametle tedavi edilmek
26
General
out of favor
adj.
gözden düşmüş
27
General
in favor of
prep.
beraat etmesi için
28
General
in favor of
prep.
yararına
29
General
in favor of
prep.
faydasına
30
General
in favor of
prep.
(çek) bir kimsenin emrine
31
General
in favor of
prep.
seçmek için
32
General
in favor of
prep.
bir şeyi tercih ederek
Phrasals
33
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) desteğini açıklamak
34
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak
35
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
36
Phrasals
come out in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) arkasında olduğunu dile getirmek
37
Phrasals
decide in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
38
Phrasals
decide in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
Phrases
39
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
40
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana olmak
41
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
42
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
43
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafında olmak
44
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
45
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
46
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
47
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
taraflı yazı yazmak
48
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
taraflı bir şey sunmak
49
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
50
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
51
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
52
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
53
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
54
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
55
Phrases
slant in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
56
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
57
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
58
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
59
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
60
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
61
Phrases
slant something in favor of someone or something
v.
bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
62
Phrases
in favor of
expr.
emrine
63
Phrases
in favor of
expr.
lehinde
64
Phrases
in favor of
expr.
-in lehine
65
Phrases
in return of the favor
expr.
yapılan iyiliğin karşılığında
66
Phrases
in favor of
expr.
-den yana
67
Phrases
in favor of
expr.
-in lehinde
68
Phrases
in favor of
expr.
-in taraftarı
69
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(birinden/bir şeyden) taraf
70
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) lehinde
71
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) lehine
72
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) adına
73
Phrases
in favor of (someone or something)
expr.
çekin alıcısı (biri/bir şey) olarak
74
Phrases
in favor of (something)
expr.
(bir şeyi) seçerek/tercih ederek
Idioms
75
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak
76
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
düzen veya avantaj (başkasına göre birinden) yana olmak
77
Idioms
fall out of favor with someone
v.
birinin gözünden düşmek
78
Idioms
request a favor of someone
v.
birinden bir iyilik istemek
79
Idioms
opt in favor of someone or something
v.
belli birini ya da bir şeyi seçmek/tercih etmek
80
Idioms
come out in favor of someone
v.
birine desteğini açıklamak
81
Idioms
rule in favor of someone
v.
lehine karar vermek
82
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
83
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
84
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
85
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
86
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
87
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
88
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
89
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
90
Idioms
stack the cards in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
91
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
92
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
93
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
94
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
95
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
96
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
97
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
98
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
99
Idioms
stack the deck in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
100
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
101
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
102
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
103
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
104
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
105
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
106
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
107
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
108
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
109
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
110
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
111
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
112
Idioms
stack the odds in the favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
113
Idioms
be in favor of (something)
v.
(bir şeyi) desteklemek
114
Idioms
be in favor of (something)
v.
(bir şeyin) destekçisi/taraftarı olmak
115
Idioms
be in favor of (something)
v.
(bir şeyden) yana olmak
116
Idioms
be out of favor (with one)
v.
(birinin) gözünden düşmek
117
Idioms
be out of favor (with one)
v.
(birinin) gözünde değerini kaybetmek
118
Idioms
fall out of favor (with one)
v.
(birinin) gözünden düşmek
119
Idioms
go out of favor
v.
rağbetini kaybetmek
120
Idioms
go out of favor
v.
gözden düşmek
121
Idioms
go out of favor (with one)
v.
(birinin) rağbetini/desteğini kaybetmek
122
Idioms
go out of favor (with one)
v.
(birinin) gözünden düşmek
123
Idioms
opt in favor of
v.
-i seçmek/tercih etmek
124
Idioms
rule in favor of
v.
-in lehine karar vermek
125
Idioms
rule in favor of
v.
-den yana karar vermek
126
Idioms
rule in favor of (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) lehine karar vermek
127
Idioms
rule in favor of (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
128
Idioms
the odds are in favor of something
expr.
gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel
129
Idioms
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
130
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
kartlar/şans (birinden) yana
131
Idioms
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
şansı yaver gidiyor
132
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
şansı yaver gidiyor
133
Idioms
the cards are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
134
Idioms
the odds are stacked in favor of somebody/something
expr.
(birinin) kazanma şansı/olasılığı daha yüksek
135
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
her şey (birinin/bir şeyin) lehine
136
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin/bir şeyin) başarılı olması için uygun
137
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
tüm şartlar (birinin) bir şeyin lehine
138
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) şartları başarmak için çok uygun
139
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(biri/bir şey) başarmak için tüm şartlara sahip
140
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
kartlar/şans (birinden/bir şeyden) yana
141
Idioms
the odds are stacked in favor of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) bu şartlarda başarılı olma olasılığı çok yüksek
142
Idioms
out of favor (with one)
expr.
(birinin) gözünden düşmüş
143
Idioms
out of favor (with one)
expr.
(birinin) gözünde değerini kaybetmiş
144
Idioms
out of favor (with one)
expr.
(birinin) rağbetini/desteğini kaybetmiş
Speaking
145
Speaking
the pleasure of doing a favor
expr.
iyilik yapmanın zevki
146
Speaking
can I ask a favor of you?
expr.
senden bir iyilik isteyebilir miyim?
Trade/Economic
147
Trade/Economic
in favor of
expr.
emrine
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of favor of
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy