faydalanmak - Turkish English Dictionary

faydalanmak

Meanings of "faydalanmak" in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

Turkish English
Common Usage
faydalanmak exploit v.
It is there for us to exploit and it is there for us to do something about.
Bu durumdan faydalanmamız ve bu konuda bir şeyler yapmamız gerekiyor.

More Sentences
faydalanmak make use of v.
We must make use of the Community institutions and work together in them!
Topluluk kurumlarından faydalanmalı ve bu kurumlarda birlikte çalışmalıyız!

More Sentences
faydalanmak take advantage of v.
We should take advantage of that.
Bundan faydalanmalıyız.

More Sentences
General
faydalanmak utilize v.
We had better utilize our natural resources.
Doğal kaynaklarımızdan faydalansak iyi olur.

More Sentences
faydalanmak benefit from v.
If we are to benefit from this we will have to change our attitude towards Russia.
Eğer bundan faydalanmak istiyorsak Rusya'ya karşı tutumumuzu değiştirmemiz gerekecektir.

More Sentences
faydalanmak take v.
This amounts to taking fraudulent advantage of the present situation and has to be stopped.
Bu, mevcut durumdan hileli bir şekilde faydalanmak anlamına gelmektedir ve durdurulmalıdır.

More Sentences
faydalanmak profit by v.
A wise person profits by his mistakes.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.

More Sentences
faydalanmak make use of v.
In allocating its control efforts, the Commission makes use of risk analysis.
Komisyon, kontrol çabalarını tahsis ederken risk analizinden faydalanmaktadır.

More Sentences
faydalanmak take advantage of v.
New reforms will come, and we must take advantage of that.
Yeni reformlar gelecek ve biz de bundan faydalanmalıyız.

More Sentences
faydalanmak use v.
If such an opportunity occurs, it will certainly be used.
Böyle bir fırsat ortaya çıkarsa kesinlikle bundan faydalanılacaktır.

More Sentences
faydalanmak tap into v.
We can tap into the expertise of the various nations in the various regions of the world.
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki farklı ulusların uzmanlıklarından faydalanabiliriz.

More Sentences
faydalanmak stand to benefit v.
We all stand to benefit from that.
Bundan hepimiz faydalanacağız.

More Sentences
faydalanmak take v.
She took full advantage of the opportunity.
Fırsattan tam olarak faydalandı.

More Sentences
faydalanmak tap v.
If science can tap these alternative sources of protein, the dream for aquaculture may yet come true.
Eğer bilim bu alternatif protein kaynaklarından faydalanabilirse, su ürünleri yetiştiriciliği hayali gerçek olabilir.

More Sentences
faydalanmak benefit v.
The whole neighborhood will benefit from the new community center.
Yeni toplumsal merkezlerden tüm mahalle faydalanacak.

More Sentences
faydalanmak draw advantage from v.
faydalanmak milk v.
faydalanmak capitalize v.
faydalanmak nap v.
faydalanmak turn v.
faydalanmak trade on v.
faydalanmak rejoice in v.
faydalanmak cash in on v.
faydalanmak cash in v.
faydalanmak drive profit v.
faydalanmak make advantage of v.
faydalanmak make profit v.
faydalanmak make use v.
faydalanmak take advantage of something v.
faydalanmak capitalise v.
faydalanmak utilise v.
faydalanmak make much of v.
faydalanmak embrace v.
faydalanmak enjoy the benefit v.
faydalanmak countervail v.
faydalanmak fee [dialect] [uk] v.
faydalanmak pounce v.
faydalanmak practice [obsolete] v.
Phrasals
faydalanmak capitalize upon v.
faydalanmak capitalize on v.
faydalanmak pander to v.
faydalanmak trade upon v.
faydalanmak call upon v.
Colloquial
faydalanmak work v.
Idioms
faydalanmak avail one's self of v.
faydalanmak come over v.
faydalanmak make a convenience of v.
Trade/Economic
faydalanmak profit v.
Archaic
faydalanmak improve v.
faydalanmak subserve v.
Slang
faydalanmak frack (fuck) v.

Meanings of "faydalanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 108 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şeyden) faydalanmak play on (something) v.
You should not play on his generous nature.
Onun cömert yapısından faydalanmamalısın.

More Sentences
(birinden/bir şeyden) faydalanmak prey on (someone or something) v.
I want you to stop preying on people's weaknesses.
İnsanların zayıflıklarından faydalanmayı bırakmanı istiyorum.

More Sentences
(bir şeyden) faydalanmak profit from (something) v.
These rogues are only too easily able to profit from the lack of a single European civil area of justice.
Bu düzenbazlar, tek bir Avrupa sivil adalet alanının olmamasından çok kolay bir şekilde faydalanabilmektedir.

More Sentences
General
yüksek uçan kuşların dairesel yukarı yönlü hava akımından faydalanmak için bir araya gelmesi kettle n.
zaafından faydalanmak take advantage of v.
bir şeyden azami derecede faydalanmak make the most of something v.
avantajdan faydalanmak make use of an advantage v.
avantajdan faydalanmak take the advantage of v.
avantajdan faydalanmak benefit from v.
avantajdan faydalanmak use an advantage v.
bir haktan faydalanmak avail oneself of the right to v.
bir haktan faydalanmak enjoy a right v.
haktan faydalanmak take advantage of a right v.
tecrübesinden faydalanmak benefit from one's experience v.
deneyiminden faydalanmak benefit from one's experience v.
deneyiminden faydalanmak make use of someone's experience v.
tecrübesinden faydalanmak make use of someone's experience v.
deneyiminden faydalanmak make use of someone's knowledge v.
tecrübesinden faydalanmak make use of someone's knowledge v.
birisinden faydalanmak take advantage of someone v.
birisinden faydalanmak make use of someone v.
hizmetlerden faydalanmak benefit from the services v.
-den faydalanmak avail oneself of v.
-den faydalanmak benefit from v.
-den faydalanmak capitalize on v.
-den faydalanmak take advantage of v.
(bir şeyden) faydalanmak take advantage of v.
teknolojinin nimetlerinden faydalanmak make the most of technological opportunities v.
nimetlerinden faydalanmak make use of v.
nimetlerinden faydalanmak make the most of v.
durumdan faydalanmak exploit the situation v.
durumdan faydalanmak make the most of an opportunity v.
durumdan faydalanmak make use of the situation v.
durumdan faydalanmak take advantage of the situation v.
sunduğu avantajdan faydalanmak reap the benefit of v.
örneklerden faydalanmak make use of examples v.
tecrübesinden faydalanmak benefit from someone's experience v.
eşit derecede faydalanmak benefit from equally v.
imkanından faydalanmak benefit from the advantage of v.
imkanından faydalanmak benefit from the opportunity of v.
hakkından faydalanmak benefit from the right of v.
yetersiz faydalanmak underexploit v.
diğerlerini engelleyerek faydalanmak monopolize v.
diğerlerini engelleyerek faydalanmak monopolise v.
(bir şeyden) faydalanmak gain v.
(eğlence ve medya sektöründe) bedava gösteri ve atıştırmalıktan faydalanmak için bir işe dahil olmak lig v.
fırsattan faydalanmak grab v.
mantıktan faydalanmak logicize v.
mantıktan faydalanmak logicise v.
aşırı faydalanmak overutilise v.
sürekli faydalanmak overwork v.
palpasyon tekniğinden faydalanmak palpate v.
iyi yönlerinden azami derecede faydalanmak flatter v.
sorumluluk almaksızın imkanlardan faydalanmak freeload v.
sembollerden faydalanmak symbol v.
sembollerden faydalanmak symbolise v.
sembollerden faydalanmak symbolize v.
Phrasals
bir şeyden faydalanmak benefit from something v.
bir şeyden faydalanmak benefit by something v.
bir şeyden faydalanmak/yararlanmak gain from something v.
birinin/bir şeyin bir şeyinden faydalanmak milk someone/something for something v.
'-den faydalanmak benefit by v.
(bir şeyden) faydalanmak call upon (something) v.
(bir şeyden) yararlanmak/faydalanmak capitalize on (something) v.
(bir şeyden) faydalanmak play upon (something) v.
(birinden/bir şeyden) faydalanmak prey upon (someone or something) v.
(bir şeyden) faydalanmak profit by (something) v.
(bir şeyden) faydalanmak ride (on) a wave of (something) v.
(bir şeyden) faydalanmak tap into (something) v.
(bir şeyden) faydalanmak trade on (something) v.
…den faydalanmak cotton on v.
Colloquial
-den faydalanmak tap v.
karşılıksız almak/faydalanmak take a free ride v.
'-den faydalanmak milk it v.
birinden faydalanmak jerk over v.
bir şeyden sonuna kadar faydalanmak milk v.
etinden sütünden faydalanmak milk v.
etinden sütünden faydalanmak be milking v.
Idioms
birinin avantajlarından sonuna kadar yararlanmak/faydalanmak press home (one's) advantage v.
birinden faydalanmak make capital out of v.
bir şeyden olabileceğince faydalanmak make the most of something v.
(zayıflığından) faydalanmak play upon v.
zaafından faydalanmak scent blood v.
zaafından faydalanmak take advantage of v.
karşılıksız almak/faydalanmak get/take a free ride v.
etinden sütünden faydalanmak squeeze an orange v.
etinden sütünden faydalanmak suck an orange v.
(bir şeyden) faydalanmak cash in on (something) v.
evlilik yasalarındaki özgürlükten faydalanmak için bir bölgeye gitmek elope to gretna green v.
(bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmak get the most out of (something) v.
(birinden) faydalanmak give (one) the shaft v.
birinden faydalanmak give somebody the shaft [us] v.
(birinden/bir şeyden) faydalanmak make use of (someone or something) v.
(bir şeyden) sonuna kadar faydalanmak/istifade etmek play (something) for all (something) is worth v.
(bir şeyden) faydalanmak ride (on) the wave (of something) v.
(birinden/bir şeyden) faydalanmak take advantage of (someone or something) v.
içinde bulunulan durumdan faydalanmak find oneself v.
(bir şeyden) faydalanmak için içinde in (something) for (someone) expr.
Politics
uygunluk şartları (bir yasal haktan faydalanmak için) eligibility requirements n.
Technical
(boştaki sermaye veya eşyadan) faydalanmak desterilize v.
(boştaki sermaye veya eşyadan) faydalanmak desterilise v.
Marine
(seyir halindeki başka geminin) daha büyük yelken kapasitesinden faydalanmak overbear v.
Botanic
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç maple-leaved bayur n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç mayeng n.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç pterospermum acerifolium n.
Literature
hitabet sanatından faydalanmak rhetorize v.
hitabet sanatından faydalanmak rhetorise v.
Engineering
plançeteden faydalanmak plane-table v.