|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
gösteri yapmak |
demonstrate v.
|
|
The supporters who were against the government's policies demonstrated outside the government offices.
Hükümetin politikalarına karşı çıkan destekçiler devlet binalarının dışında gösteri yaptı.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
gösteri dünyası |
show business n.
|
|
Janet was seeking for fame in the world of show business.
Janet, gösteri dünyasında şöhret peşindeydi.
More Sentences
|
3 |
General |
savaş karşıtı gösteri |
anti-war demonstration n.
|
|
Hundreds of thousands of people have gathered for anti-war demonstrations across the European Union.
Avrupa Birliği genelinde yüz binlerce insan savaş karşıtı gösteriler için bir araya geldi.
More Sentences
|
4 |
General |
kısa bir gösteri |
spot n.
|
|
My manager arranged me a spot on a talk show.
Menajerim bana bir söyleşi programında kısa bir gösteri ayarladı.
More Sentences
|
5 |
General |
(sirkte gösteri yapan) iri yarı adam |
strongman n.
|
|
The circus featured a strongman who lifted heavy weights with ease.
Sirkte kolaylıkla ağır sıklet kaldırabilen iri yarı bir adam vardı.
More Sentences
|
6 |
General |
gösteri yapmak |
demonstrate v.
|
|
The supporters who were against the government's policies demonstrated outside the government offices.
Hükümetin politikalarına karşı çıkan destekçiler devlet binalarının dışında gösteri yaptı.
More Sentences
|
7 |
General |
gösteri düzenlemek |
demonstrate v.
|
|
More and more people in Europe and America are demonstrating under the slogan 'No blood for oil'.
Avrupa ve Amerika'da giderek daha fazla sayıda insan 'Petrol için Kan Dökülmesin' sloganı altında gösteriler düzenliyor.
More Sentences
|
8 |
General |
gösteri düzenlemek |
protest v.
|
|
I understand that there has been a protest outside this Parliament.
Anladığım kadarıyla Parlamento önünde bir protesto gösterisi düzenlenmiş.
More Sentences
|
9 |
General |
(gösteri) yapmak |
throw v.
|
|
I love to throw curveballs.
Ters köşe yapmayı severim.
More Sentences
|
10 |
General |
(hayvan) kur amaçlı gösteri yapmak |
display v.
|
|
These birds display by extending wings to impress their mates.
Bu kuşlar eşlerini etkilemek için kanatlarını uzatıp açarak kur yaparlar.
More Sentences
|
Common Usage |
|
11 |
Common Usage |
sirkte gösteri yapan iri yarı adam |
strongman n.
|
|
General |
|
12 |
General |
gösteri sanatı |
showmanship n.
|
|
13 |
General |
gösteri yapan kişi |
demonstrationist n.
|
|
14 |
General |
gösteri alayı |
pageant n.
|
|
15 |
General |
gösteri uçuşu |
stunt flying n.
|
|
16 |
General |
büyük gösteri (genellikle açık havada yapılan) |
spectacle n.
|
|
17 |
General |
gösteri uçuşu |
stunt n.
|
|
18 |
General |
gösteri salonu |
showroom n.
|
|
19 |
General |
korsan gösteri |
illegal demonstration n.
|
|
|
20 |
General |
gösteri uçuşu |
circus n.
|
|
21 |
General |
gösteri salonu |
hippodrome n.
|
|
22 |
General |
gösteri sanatı |
performance art n.
|
|
23 |
General |
değişik gösteri |
variety show n.
|
|
24 |
General |
gösteri veya konser vb yerine ilerisi için verilen bilet |
rain check n.
|
|
25 |
General |
piroteknik gösteri |
pyrotechnics n.
|
|
26 |
General |
gösteri alanı |
ring n.
|
|
27 |
General |
uçakların havada yaptığı gösteri |
air show n.
|
|
28 |
General |
gösteri toplumu |
society of the spectacle n.
|
|
29 |
General |
gösteri uçuşu |
flyby n.
|
|
30 |
General |
gösteri (sahte bir) |
masquerade n.
|
|
31 |
General |
büyük gösteri |
spectacle n.
|
|
32 |
General |
karşı gösteri |
counterdemonstration n.
|
|
33 |
General |
gösteri yürüyüşü |
protest march n.
|
|
34 |
General |
bisiklet veya motorsikletin ön tekerleklerini kaldırarak yapılan gösteri |
wheelie n.
|
|
35 |
General |
yahudi gösteri sanatçıları |
jewish entertainers n.
|
|
36 |
General |
zenci gösteri sanatçıları |
blackface entertainers n.
|
|
37 |
General |
gösteri sanatları |
performance arts n.
|
|
38 |
General |
gösteri merkezi |
exhibition centre n.
|
|
39 |
General |
parlak gösteri |
pageantry n.
|
|
40 |
General |
gösteri merkezi |
exhibition center n.
|
|
41 |
General |
gösteri merkezi |
show center n.
|
|
42 |
General |
gösteri merkezi |
performance center n.
|
|
43 |
General |
buzda yapılan gösteri |
icer n.
|
|
44 |
General |
gösteri zamanı |
showtime n.
|
|
45 |
General |
bir sanatçıyı belli bir gösteri için kiralayan kişi |
booker n.
|
|
46 |
General |
gösteri uçuşu |
fly-past n.
|
|
47 |
General |
toplu gösteri |
mass demonstration n.
|
|
48 |
General |
toplu gösteri |
mass meeting n.
|
|
49 |
General |
gösteri salonlarında orkestraya bitişik bölüm |
parquet n.
|
|
50 |
General |
gösteri salonlarında yerkatı |
parterre n.
|
|
51 |
General |
gösteri platformu |
podium n.
|
|
52 |
General |
sahne ve gösteri sanatları |
stage and performing arts n.
|
|
53 |
General |
ateşle yapılan gösteri |
fire performance n.
|
|
54 |
General |
ateşle yapılan gösteri |
fire spinning n.
|
|
55 |
General |
ateşle yapılan gösteri |
fire dancing n.
|
|
56 |
General |
ateşle yapılan gösteri |
fire twirling n.
|
|
57 |
General |
ateşle yapılan gösteri |
fire manipulation n.
|
|
58 |
General |
gösteri uçuşu |
demonstration flight n.
|
|
59 |
General |
gösteri grubu |
demonstration group n.
|
|
60 |
General |
gösteri salonu |
performance hall n.
|
|
61 |
General |
sokakta gösteri yapan kimse |
street performer n.
|
|
62 |
General |
renkli bir gösteri |
a colorful show n.
|
|
63 |
General |
iki kişilik gösteri |
double act n.
|
|
64 |
General |
tek kişilik gösteri |
one-man show n.
|
|
65 |
General |
gösteri gemisi |
showboat n.
|
|
66 |
General |
gösteri müziği |
show tune n.
|
|
67 |
General |
cılız gösteri |
ripple of protest n.
|
|
68 |
General |
ertelenen gösteri için seyirciye verilen bilet |
rain check n.
|
|
69 |
General |
konser/gösteri izleme hakkını daha sonra kullanma hakkı |
rain check n.
|
|
70 |
General |
gösteri merkezi |
venue n.
|
|
71 |
General |
gösteri sanatçısı |
performance artist n.
|
|
72 |
General |
ip üstünde yürüyerek çeşitli numaralar yapan gösteri sanatçısı |
tightrope artist n.
|
|
73 |
General |
gösteri uçuşu |
flypast n.
|
|
74 |
General |
ölüme meydan okuyan gösteri |
death defying stunt n.
|
|
75 |
General |
ölümü umursamayıp yapılan gösteri |
death defying stunt n.
|
|
76 |
General |
canlı gösteri |
live show n.
|
|
77 |
General |
izinsiz gösteri |
unauthorized demonstration n.
|
|
78 |
General |
gösteri yürüyüşü |
demonstration march n.
|
|
79 |
General |
illegal gösteri |
illegal demonstration n.
|
|
80 |
General |
yasa dışı gösteri |
illegal demonstration n.
|
|
81 |
General |
gürültülü/gösterişli gösteri |
razzmatazz n.
|
|
82 |
General |
(gösteri salonunda/stadyumda) en arkadaki/üstteki sıra |
row z n.
|
|
83 |
General |
gösteri adamı |
show man n.
|
|
84 |
General |
gösteri haline getirme |
spectacularization n.
|
|
85 |
General |
kitlesel gösteri |
mass demonstration n.
|
|
86 |
General |
gösteri uçağı |
aerobatic plane n.
|
|
87 |
General |
gösteri grubu |
act n.
|
|
88 |
General |
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri |
singing telegram n.
|
|
89 |
General |
(hindistan) büyük gösteri/eğlence |
tamasha n.
|
|
90 |
General |
gösteri yapan grup |
act n.
|
|
91 |
General |
gösteri grubu |
act n.
|
|
92 |
General |
kısa gösteri |
act n.
|
|
93 |
General |
ufak gösteri |
act n.
|
|
94 |
General |
küçük bir delik ya da büyüteçten izlenen erotik gösteri |
raree show n.
|
|
95 |
General |
küçük bir delik ya da büyüteçten izlenen erotik gösteri |
raree-show n.
|
|
96 |
General |
gürültülü ve gösterişli gösteri |
razmataz n.
|
|
97 |
General |
tekli gösteri |
recital n.
|
|
98 |
General |
gösteri yapan kimse |
performer n.
|
|
99 |
General |
halka açık gösteri/kutlama |
triumph [obsolete] n.
|
|
100 |
General |
ön gösteri |
undercard n.
|
|
101 |
General |
sıkıcı gösteri |
yawner n.
|
|
102 |
General |
dikkat çekmeye yönelik gösteri veya konuşma |
bally n.
|
|
103 |
General |
oyunculara yüksek ödeme yapan gösteri merkezi |
big time n.
|
|
104 |
General |
göstericileri kullanarak kalabalığın ilgisini çekip kocakarı ilaçları satmayı amaçlayan gezici gösteri |
medicine show n.
|
|
105 |
General |
özellikle gösteri sanatçıları tarafından icra edilen, zihin okuma gibi faaliyetler |
mentalism n.
|
|
106 |
General |
bir kimseyi veya şirketi gösteri için tutan kimse |
booking agent n.
|
|
107 |
General |
sirkte gösteri yapan iri yarı adam |
hulk n.
|
|
108 |
General |
grup üyelerine samimi ve gayriresmi olarak tanışma fırsatı vermek için bir partide yapılan oyun, gösteri veya dans |
mixer n.
|
|
109 |
General |
tekrarlanan gösteri |
re-petition n.
|
|
110 |
General |
(sirkte) sözlü talimatlar doğrultusunda belirli figürleri sergileyerek gösteri yapan binicisiz at |
liberty horse n.
|
|
111 |
General |
gösteri salonu |
garden n.
|
|
112 |
General |
yanıltıcı gösteri |
gloze [obsolete] n.
|
|
113 |
General |
rekabetçi gösteri |
muster n.
|
|
114 |
General |
yarışmaya dayanan gösteri |
muster n.
|
|
115 |
General |
gösteri yapan kimse |
gigman n.
|
|
116 |
General |
gösteri (çoğul) |
demos n.
|
|
117 |
General |
gösteri sanatçısının tek seferlik sahne performansı |
one-shot n.
|
|
118 |
General |
rutin gösteri |
routine n.
|
|
119 |
General |
insanların saflığından veya eğlenme isteğinden yararlanılarak yapılan gösteri |
barnumism n.
|
|
120 |
General |
resmi gösteri |
circumstance n.
|
|
121 |
General |
gösteri hayvanından hata sonucu kırılan puan |
cut n.
|
|
122 |
General |
gösteri yürüyüşü yapan at |
padnag [obsolete] n.
|
|
123 |
General |
zafer şarkısı söylenen gösteri |
paeanism n.
|
|
124 |
General |
gösteri alayı |
pomp n.
|
|
125 |
General |
ara gösteri yapan oyuncu |
interluder n.
|
|
126 |
General |
şatafatlı gösteri |
pageant n.
|
|
127 |
General |
saçma gösteri |
pageant n.
|
|
128 |
General |
gösteri alayları |
pageantry [obsolete] n.
|
|
129 |
General |
boş gösteri |
pageantry n.
|
|
130 |
General |
karmaşık gösteri |
dog-and-pony show n.
|
|
131 |
General |
yüksek sesli gösteri |
firework n.
|
|
132 |
General |
yüksek sesli gösteri |
fireworks n.
|
|
133 |
General |
heyecan uyandıran gösteri |
fireworks n.
|
|
134 |
General |
havada gösteri yapan amigo |
flyer n.
|
|
135 |
General |
gösteri uçuşu |
flyover [us] n.
|
|
136 |
General |
gösteri veya etkinliğe davetsiz veya biletsiz katılan kimse |
gate-crasher n.
|
|
137 |
General |
canlı gösteri |
performance n.
|
|
138 |
General |
esas eğlenceden önce izletilen ikincil önemdeki gösteri |
preshow n.
|
|
139 |
General |
ihtişamlı gösteri |
shine n.
|
|
140 |
General |
gösteri kabini |
show box n.
|
|
141 |
General |
gösteri müdürü |
showboater n.
|
|
142 |
General |
gösteri havai fişeği |
shower n.
|
|
143 |
General |
gösteri merkezi |
showplace n.
|
|
144 |
General |
gösteri alanı |
showplace n.
|
|
145 |
General |
kadın gösteri sanatçısı |
showwoman n.
|
|
146 |
General |
düzenli gösteri |
shtick n.
|
|
147 |
General |
düzenli gösteri |
schtick n.
|
|
148 |
General |
düzenli gösteri |
shtik n.
|
|
149 |
General |
yan gösteri |
sideshow n.
|
|
150 |
General |
hazırlıksız veya provasız gösteri sunan sanatçı |
sightreader n.
|
|
151 |
General |
tek kişilik gösteri |
single n.
|
|
152 |
General |
açık saçık gösteri |
priapism n.
|
|
153 |
General |
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri |
slam n.
|
|
154 |
General |
göz kamaştıran gösteri |
pyrotechnics n.
|
|
155 |
General |
göz kamaştıran gösteri |
pyrotechny n.
|
|
156 |
General |
cömert gösteri |
sumptuosity n.
|
|
157 |
General |
şaşaalı gösteri |
supershow n.
|
|
158 |
General |
muhteşem gösteri |
spectacular n.
|
|
159 |
General |
dövizli gösteri yapmak |
protest with placards v.
|
|
160 |
General |
gösteri yapmak |
parade v.
|
|
161 |
General |
gösteri düzenlemek |
organise a protest v.
|
|
162 |
General |
gösteri düzenlemek |
gather to protest v.
|
|
163 |
General |
gösteri düzenlemek |
hold a demonstration v.
|
|
164 |
General |
gösteri düzenlemek |
organize a demonstration v.
|
|
165 |
General |
gösteri düzenlemek |
stage a demonstration v.
|
|
166 |
General |
gösteri düzenlemek |
organise a demonstration v.
|
|
167 |
General |
izinsiz gösteri yapmak |
hold/stage an unpermitted demonstration v.
|
|
168 |
General |
izinsiz gösteri yapmak |
hold/stage a demonstration without permission v.
|
|
169 |
General |
gösteri sunmak |
display a show v.
|
|
170 |
General |
gösteri salonundaymış gibi davranmak |
hippodrome v.
|
|
171 |
General |
gösteri için donatmak |
mount v.
|
|
172 |
General |
(eğlence ve medya sektöründe) bedava gösteri ve atıştırmalıktan faydalanmak için bir işe dahil olmak |
lig v.
|
|
173 |
General |
gösteri veya sergi ile sunmak |
display v.
|
|
174 |
General |
gösteri veya sergi ile reklam etmek |
display v.
|
|
175 |
General |
ara gösteri sergilemek |
interlude v.
|
|
176 |
General |
gösteri yapmak |
showboat v.
|
|
177 |
General |
gösteri (atı) |
trick adj.
|
|
178 |
General |
sanatçının kendi yazıp oynadığı (gösteri) |
vanity adj.
|
|
179 |
General |
gösteri salonuna ait |
hippodromic adj.
|
|
180 |
General |
gösteri salonuyla ilgili |
hippodromic adj.
|
|
181 |
General |
gösteri salonuna özgü |
hippodromic adj.
|
|
182 |
General |
süresi uzatılmış (oyun, gösteri) |
holdover adj.
|
|
183 |
General |
gösteri yapan |
on adj.
|
|
184 |
General |
gösteri sonrası |
postshow adj.
|
|
185 |
General |
gösteri sonrası gerçekleşen |
postshow adj.
|
|
186 |
General |
gösteri veya etkinliğe davetsiz veya biletsiz katılan |
gate-crashing adj.
|
|
187 |
General |
(hayvan) gösteri için eğitilmiş |
performing adj.
|
|
188 |
General |
gösteri öncesine ait |
preshow adj.
|
|
189 |
General |
tek kişilik gösteri sergileyen |
standup adj.
|
|
190 |
General |
tek kişilik gösteri sergileyen sanatçıya ait veya ilgili |
standup adj.
|
|
191 |
General |
özel bir gösteri fırsatı bulmadan |
on the hoof adv.
|
|
192 |
General |
toplu gösteri anlamı veren son ek |
-in suf.
|
|
193 |
General |
gösteri sonunda alkış isteği |
plaudite expr.
|
|
194 |
General |
gösteri mekanının halka açık kısmı |
foh (front-of-house) abrev.
|
|
Phrasals |
|
195 |
Phrasals |
birini ya da bir şeyi desteklemek üzere gösteri yapmak |
clamor for someone or something v.
|
|
196 |
Phrasals |
için gösteri düzenlemek |
demonstrate for v.
|
|
197 |
Phrasals |
-e karşı gösteri düzenlemek |
demonstrate against v.
|
|
198 |
Phrasals |
(bir şey ya da birisi) için kampanya ya da gösteri yapmak |
crusade for (someone or something) v.
|
|
199 |
Phrasals |
için kampanya ya da gösteri yapmak |
crusade for v.
|
|
200 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) karşı gösteri düzenlemek |
demonstrate against (someone or something) v.
|
|
201 |
Phrasals |
(biri/bir şey) için gösteri düzenlemek |
demonstrate for (someone or something) v.
|
|
202 |
Phrasals |
(biri/bir şey) için gösteri yapmak |
demonstrate for (someone or something) v.
|
|
203 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) karşı yürüyüş/gösteri yapmak |
march against (someone or something) v.
|
|
Phrases |
|
204 |
Phrases |
gösteri/konser vs. sona erdi |
elvis has left the building expr.
|
|
Colloquial |
|
205 |
Colloquial |
tek günlük gösteri |
a one-night stand n.
|
|
206 |
Colloquial |
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri |
open mic n.
|
|
207 |
Colloquial |
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri |
open-mike n.
|
|
208 |
Colloquial |
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri |
open mike n.
|
|
209 |
Colloquial |
son gösteri |
swan song n.
|
|
210 |
Colloquial |
son gösteri |
last hurrah n.
|
|
211 |
Colloquial |
erkek kılığına girmiş kadın gösteri sanatçısı |
faux queen n.
|
|
212 |
Colloquial |
drag queen/traliçe kılığına girmiş kadın gösteri sanatçısı |
faux queen n.
|
|
213 |
Colloquial |
son gösteri |
final hurrah n.
|
|
214 |
Colloquial |
açık saçık gösteri |
girlie show n.
|
|
215 |
Colloquial |
çıplak kadınların dans edip şarkı söylediği ettiği gösteri |
girlie show n.
|
|
216 |
Colloquial |
erotik gösteri |
girlie show n.
|
|
217 |
Colloquial |
gülünç gösteri |
object n.
|
|
218 |
Colloquial |
acınası gösteri |
object n.
|
|
219 |
Colloquial |
özellikle afrikalı amerikalılara yönelik bir gösteri turnesi |
chitlin circuit n.
|
|
220 |
Colloquial |
esas (gösteri) |
big top adj.
|
|
221 |
Colloquial |
gösteri) |
no-brow adj.
|
|
222 |
Colloquial |
gösteri başlasın |
(it's) showtime expr.
|
|
223 |
Colloquial |
gösteri zamanı |
(it's) showtime expr.
|
|
Idioms |
|
224 |
Idioms |
kraliyetin emriyle gerçekleştirilen gösteri (bale, oyun, opera) |
command performance n.
|
|
225 |
Idioms |
basit/ucuz gösteri |
dog and pony show n.
|
|
226 |
Idioms |
oynana oynana veya gösterile gösterile suyu çıkmış (eser/oyun/gösteri) |
old warhorse n.
|
|
227 |
Idioms |
son bir gösteri |
a last hurrah n.
|
|
228 |
Idioms |
bilindik eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse n.
|
|
229 |
Idioms |
uzun zamandır oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse n.
|
|
230 |
Idioms |
eskiden beri oynanan eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse n.
|
|
231 |
Idioms |
herkesin bildiği bir eser, oyun, gösteri, müzikal |
old warhorse n.
|
|
232 |
Idioms |
basit/ucuz bir gösteri |
a dog and pony show [us] n.
|
|
233 |
Idioms |
içeriği pek gerçek olmayan ve insanların ilgisini çekmek için yapılan karmaşık sunum/gösteri |
a dog and pony show [us] n.
|
|
234 |
Idioms |
insanların dikkatini çekmek için yapılan gösteri/sunum |
a dog and pony show [us] n.
|
|
235 |
Idioms |
son gösteri |
a swan song n.
|
|
236 |
Idioms |
ertelenen gösteri için seyirciye verilen bilet |
rain check (on something) n.
|
|
237 |
Idioms |
(bir gösteri/film) olumlu tepkiler almak |
go down a storm v.
|
|
238 |
Idioms |
gösteri yapmak |
man the barricades v.
|
|
239 |
Idioms |
gösteri yapmak |
go to the barricades v.
|
|
Speaking |
|
240 |
Speaking |
gösteri başlamak üzere |
the show's about to begin expr.
|
|
241 |
Speaking |
gösteri devam etmeli |
the show must go on expr.
|
|
242 |
Speaking |
gösteri başlasın |
it's show time expr.
|
|
243 |
Speaking |
gösteri başlamak üzere |
the show is about to start expr.
|
|
244 |
Speaking |
gösteri başlamak üzere |
the show's about to start expr.
|
|
245 |
Speaking |
gösteri başlamak üzere |
the show is about to begin expr.
|
|
246 |
Speaking |
gösteri bitti |
the show is up expr.
|
|
247 |
Speaking |
gösteri bitti |
the show is over expr.
|
|
Trade/Economic |
|
248 |
Trade/Economic |
perakende katalog gösteri yeri |
retail catalog showroom n.
|
|
249 |
Trade/Economic |
ticari gösteri |
trade show n.
|
|
Law |
|
250 |
Law |
gösteri vergisi |
admission tax n.
|
|
251 |
Law |
toplantı ve gösteri yapma hakkı |
right to assembly and demonstration n.
|
|
252 |
Law |
toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası |
law on meetings and demonstrations n.
|
|
253 |
Law |
toplantı ve gösteri yasası |
law on meetings and demonstrations n.
|
|
Politics |
|
254 |
Politics |
barışçıl gösteri |
peaceful rally n.
|
|
255 |
Politics |
karşı toplu gösteri yapma |
counterrallying n.
|
|
256 |
Politics |
karşı gösteri |
counter demonstration n.
|
|
257 |
Politics |
karşı toplu gösteri |
counterrally n.
|
|
258 |
Politics |
muhalif gösteri |
counter demonstration n.
|
|
259 |
Politics |
toplantı ve gösteri yapma hakkı |
right to congregate and demonstrate n.
|
|
260 |
Politics |
(uzun) gösteri yürüyüşü |
hikoi [new zealand] n.
|
|
261 |
Politics |
hükümete karşı yapılan düşmanca gösteri |
morcha [india] n.
|
|
262 |
Politics |
(hindistan'da) gösteri salonu |
durbar [india] n.
|
|
263 |
Politics |
uzun gösteri yürüyüşüne katılmak |
hikoi [new zealand] v.
|
|
Industry |
|
264 |
Industry |
(eğlence ve medya sektöründe) gösteri ve atıştırmalığın bedava olduğu iş |
lig n.
|
|
Tourism |
|
265 |
Tourism |
toplu gösteri |
serial show n.
|
|
Technical |
|
266 |
Technical |
ışık ve renklerin müzik ve ses efektleri eşliğinde değişik desenler oluşturmasından meydana gelen gösteri şekli |
light show n.
|
|
Computer |
|
267 |
Computer |
gösteri sürümü |
demo n.
|
|
268 |
Computer |
gösteri kılavuzu |
demo guidance n.
|
|
269 |
Computer |
gösteri büyük başlığı |
pageant banner n.
|
|
270 |
Computer |
gösteri sayfası |
demo sheet n.
|
|
271 |
Computer |
gösteri sonu |
end show n.
|
|
272 |
Computer |
gösteri hızı |
demo speed n.
|
|
273 |
Computer |
özel gösteri |
custom show n.
|
|
274 |
Computer |
slayt gösteri kutusu |
slide show well n.
|
|
275 |
Computer |
slayt gösteri yardımı |
slide show help n.
|
|
276 |
Computer |
gösteri görüntüle |
view show expr.
|
|
277 |
Computer |
gösteri ayarla |
set up show expr.
|
|
Television |
|
278 |
Television |
program, gösteri veya tanıtım süpervizörü |
ringmaster n.
|
|
279 |
Television |
program, gösteri veya tanıtım moderatörü |
ringmaster n.
|
|
280 |
Television |
(gösteri veya filmde) kapanış sırasında gösterilen klip |
stinger n.
|
|
Automotive |
|
281 |
Automotive |
gösteri turu |
parade lap n.
|
|
282 |
Automotive |
uluslararası gösteri otomobilleri birliği |
international show car association n.
|
|
Aeronautic |
|
283 |
Aeronautic |
gösteri uçağı |
acrobat plane n.
|
|
284 |
Aeronautic |
gösteri uçağı |
acrobatic plane n.
|
|
285 |
Aeronautic |
gösteri uçağı |
show plane n.
|
|
286 |
Aeronautic |
gösteri atlayışı |
exhibition jumping n.
|
|
287 |
Aeronautic |
uçakla yapılan gösteri |
aerobatics n.
|
|
288 |
Aeronautic |
gösteri uçuşu yapan pilot grubu |
circus n.
|
|
289 |
Aeronautic |
gösteri uçuşu yapan pilot grubu |
flying circus n.
|
|
290 |
Aeronautic |
akrobasi uçaklarının sergilediği gösteri |
flying circus n.
|
|
291 |
Aeronautic |
gösteri uçuşuna dahil olan uçak ve personel |
flying circus n.
|
|
292 |
Aeronautic |
(pilot) kırsal bölgelerdeki turne sırasında gösteri uçuşu yapmak veya yarışa katılmak |
barnstorm v.
|
|
Botanic |
|
293 |
Botanic |
cömert gösteri |
iva annua n.
|
|
294 |
Botanic |
cömert gösteri |
marshelder n.
|
|
295 |
Botanic |
cömert gösteri |
sumpweed n.
|
|
Breeding |
|
296 |
Breeding |
gösteri amaçlı yetiştirilen süslü evcil güvercin |
show tippler n.
|
|
Education |
|
297 |
Education |
türkiye'de gösteri sanatları tarihi |
history of performing arts in turkey n.
|
|
Linguistics |
|
298 |
Linguistics |
gösteri dağarcığı |
repertoire n.
|
|
History |
|
299 |
History |
(antik roma'da) büyük bir arenada sergilenen oyun veya gösteri |
circus n.
|
|
Religious |
|
300 |
Religious |
hz. hüseyin ile yakınlarının kerbela'da şehit edilmesini konu alan iran menşeli müzikli gösteri |
ta'ziyeh n.
|
|
Environment |
|
301 |
Environment |
nükleer karşıtı gösteri |
anti-nuclear demonstration n.
|
|
Military |
|
302 |
Military |
amfibi gösteri |
amphibious demonstration n.
|
|
303 |
Military |
gösteri alayı |
parade n.
|
|
304 |
Military |
idman, tatbikat veya gösteri yapılan gün |
field day n.
|
|
Sport |
|
305 |
Sport |
trambolin üzerinde gösteri yapan kimse |
trampolinist n.
|
|
306 |
Sport |
gösteri maçı |
exhibition game n.
|
|
307 |
Sport |
gösteri maçı |
exhibition match n.
|
|
308 |
Sport |
gösteri dalışları |
exhibition dives n.
|
|
309 |
Sport |
boks maçından önceki gösteri |
undercard n.
|
|
310 |
Sport |
akrobatların üzerinde gösteri yaptığı ip |
wire n.
|
|
311 |
Sport |
akrobatların üzerinde gösteri yaptığı tel |
wire n.
|
|
312 |
Sport |
ragbi takımınca sergilenen haka dansı benzeri gösteri |
haka n.
|
|
313 |
Sport |
gösteri salonunda sunulan gösteri |
hippodrome n.
|
|
314 |
Sport |
insan bedeninin aşırı derecede esnetilip büküldüğü akrobatik gösteri |
contortionism n.
|
|
315 |
Sport |
simultane gösteri |
simul n.
|
|
316 |
Sport |
bir oyuncunun aynı anda birden fazla rakibe karşı oynadığı gösteri |
simul n.
|
|
317 |
Sport |
kırsal bölgelerdeki fuarlarda gösteri uçuşu yapmak |
barnstorm v.
|
|
318 |
Sport |
(atla gösteri atlayış çemberi) devrilecek çitin veya puan kaybının olmadığı |
clear adj.
|
|
Basketball |
|
319 |
Basketball |
hem spor hem de gösteri amacıyla oluşturulmuş takım |
all stars n.
|
|
Chess |
|
320 |
Chess |
bir oyuncunun aynı anda birden fazla rakibe karşı oynadığı gösteri |
simultaneous n.
|
|
Art |
|
321 |
Art |
(sanatsal gösteri) ayırt edici ince özellik |
bouquet n.
|
|
322 |
Art |
etkileyici (gösteri tekniği) |
bravura adj.
|
|
323 |
Art |
etkileyici (gösteri tarzı) |
bravura adj.
|
|
Music |
|
324 |
Music |
dans tek başına yapılan gösteri |
solo n.
|
|
325 |
Music |
gösteri sırasında davulcunun çaldığı beklenmedik ses |
bomb n.
|
|
326 |
Music |
hiciv şakaları, şarkılar ve danslardan oluşan müzikal gösteri |
review n.
|
|
327 |
Music |
(balede) planlı gösteri hareketleri |
choregraphy n.
|
|
328 |
Music |
kurdelelerin kıvrılacak şekilde sallandığı bir gösteri dansı |
serpentine n.
|
|
Theatre |
|
329 |
Theatre |
büyük gösteri oyunu |
spectacle n.
|
|
330 |
Theatre |
ön gösteri |
curtainraiser n.
|
|
331 |
Theatre |
parasız gösteri |
free show n.
|
|
332 |
Theatre |
bale benzeri gösteri |
ballet n.
|
|
333 |
Theatre |
bir dizi ilgisiz kısa performanstan oluşan gösteri |
variety n.
|
|
334 |
Theatre |
bir sanatçının düzenli olarak yaptığı gösteri |
bit n.
|
|
335 |
Theatre |
1883'te william f. cody tarafından düzenlenen gezici bir gösteri |
wild west show n.
|
|
336 |
Theatre |
1883'te william f. cody tarafından düzenlenen gezici bir gösteri |
buffalo bill's wild west show n.
|
|
337 |
Theatre |
oyuncunun birçok karakteri canlandırdığı gösteri |
monopolylogue n.
|
|
338 |
Theatre |
dramatik gösteri |
representation n.
|
|
339 |
Theatre |
new york city bölgesinde tiyatro sendikaları altında faaliyet göstermeyen broadway dışı bir gösteri |
off off broadway n.
|
|
340 |
Theatre |
yalnızca bir kez sahnelenen gösteri |
one shot n.
|
|
341 |
Theatre |
sahnenin yüzü seyirciye dönük gösteri sanatçısına göre sağında kalan bölümü |
opposite prompt n.
|
|
342 |
Theatre |
(tiyatroda) ilk gösteri |
curtain raising n.
|
|
343 |
Theatre |
gösteri sonrası kapanış konuşması |
curtain speech n.
|
|
344 |
Theatre |
ana oyundan önce sahnelenen kısa gösteri |
curtain-raiser n.
|
|
345 |
Theatre |
16 ve 17. yüzyıllarda fransız tiyatro ve opera oyunlarının perdeleri arasında sergilenen bir ara gösteri |
intermede n.
|
|
346 |
Theatre |
(ingiltere'de) noel dönemi sergilenen tiyatral bir gösteri türü |
christmas pantomime n.
|
|
347 |
Theatre |
(vodvil sahnelenen tiyatroda) ortak yönetilen ve günde iki veya daha fazla gösteri sergileyen küçük tiyatrolar |
small time n.
|
|
348 |
Theatre |
gösteri yapmak |
theatricalize v.
|
|
349 |
Theatre |
gösteri yapmak |
theatricalise v.
|
|
Cinema |
|
350 |
Cinema |
bir yapımdaki müzikli ve danslı gösteri |
production number n.
|
|
351 |
Cinema |
görkemli sinematik gösteri |
superspectacle n.
|
|
352 |
Cinema |
gezici gösteri olarak sunmak |
road-show v.
|
|
Archaic |
|
353 |
Archaic |
değişik gösteri |
melodeon n.
|
|
354 |
Archaic |
büyük gösteri |
device n.
|
|
355 |
Archaic |
kırsal bölgelerde turne ve gösteri uçuşu yapan pilot birliği |
flying circus n.
|
|
356 |
Archaic |
gösteri alaylarına ait |
pageant adj.
|
|
357 |
Archaic |
gösteri alayları ile ilgili |
pageant adj.
|
|
358 |
Archaic |
gösteri alaylarına özgü |
pageant adj.
|
|
Ornithology |
|
359 |
Ornithology |
(erkek çulluk) üreme mevsimi boyunca alacakaranlıkta gösteri uçuşu yapmak |
rode v.
|
|
Slang |
|
360 |
Slang |
harika gösteri |
a kick-ass show n.
|
|
361 |
Slang |
inanılmaz gösteri |
a kick-ass show n.
|
|
362 |
Slang |
muhteşem gösteri |
a kick-ass show n.
|
|
363 |
Slang |
süper gösteri |
a kick-ass show n.
|
|
364 |
Slang |
karnavallarda bir gösteri devam ederken yan gösteriyi anons eden kimse |
grinder n.
|
|
365 |
Slang |
yaşı küçük gösteri kızı |
pony n.
|
|
366 |
Slang |
göz boyamak için yapılan şatafatlı gösteri |
flubdub n.
|
|
367 |
Slang |
gösteri zamanı |
show time n.
|
|
368 |
Slang |
gösteri süresi |
stanza n.
|
|
369 |
Slang |
(gösteri) düzenli sergilenen |
shticky [us] adj.
|
|