gerekmek

Meanings of "gerekmek" in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	gerekmek	require v.
Regarding energy, equivalent funding for renewables and nuclear is required. Enerji konusunda yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer için eşdeğer finansman gerekmektedir. More Sentences
General
2	General	gerekmek	get to v.
Sometimes it requires a bit of knowledge to get to the bottom of the problem. Bazen sorunun kaynağına inmek için biraz bilgi sahibi olmak gerekir. More Sentences
3	General	gerekmek	have to v.
I do not have to go into that in any more detail. Bu konuda daha fazla ayrıntıya girmeme gerek yok. More Sentences
4	General	gerekmek	be necessary v.
It is necessary for you to work hard. Çok çalışman gerekiyor. More Sentences
5	General	gerekmek	need to v.
The involvement of the European Parliament certainly needs to be improved. Avrupa Parlamentosu'nun katılımının kesinlikle geliştirilmesi gerekmektedir. More Sentences
6	General	gerekmek	be needed v.
Immediate measures are needed. Acil önlemler alınması gerekiyor. More Sentences
7	General	gerekmek	want v.
Your shoes want mending. Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor. More Sentences
8	General	gerekmek	must v.
These are legal fundamentals that a candidate for accession must acknowledge. Bunlar bir katılım adayının kabul etmesi gereken hukuki temellerdir. More Sentences
9	General	gerekmek	need v.
In order to finance this concept, we need first and foremost to reprogramme the existing structural programmes. Bu konsepti finanse edebilmek için öncelikle mevcut yapısal programların yeniden programlanması gerekmektedir. More Sentences
10	General	gerekmek	should v.
So too might I suggest should the United States and Britain. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'nin de öyle yapması gerektiğini söyleyebilirim. More Sentences
11	General	gerekmek	be supposed to v.
You were supposed to call me. Beni araman gerekiyordu. More Sentences
12	General	gerekmek	take v.
This time it took three occasions before we had a result. Bu sefer bir sonuca ulaşmamız için üç kez görüşmemiz gerekti. More Sentences
13	General	gerekmek	call for v.
These issues call for more detailed consideration in the future. Bu konuların gelecekte daha ayrıntılı olarak ele alınması gerekmektedir. More Sentences
14	General	gerekmek	behove v.
15	General	gerekmek	behoove v.
16	General	gerekmek	presuppose v.
17	General	gerekmek	got to v.
18	General	gerekmek	necessitate v.
19	General	gerekmek	entail v.
20	General	gerekmek	mister [obsolete] v.
21	General	gerekmek	mun v.
Colloquial
22	Colloquial	gerekmek	be asposed to (supposed to) v.

Meanings of "gerekmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	tamir edilmesi gerekmek	need fixing v.
What else needs fixing? Tamir edilmesi gereken başka ne var? More Sentences
Colloquial
2	Colloquial	(bir şeyi) yapması gerekmek	have (something) to do v.
Perhaps Europe will have to do something about it. Belki de Avrupa'nın bu konuda bir şeyler yapması gerekecek. More Sentences
3	Colloquial	yapılması gerekmek	need doing v.
I'll do whatever you need done. Ne yapılması gerekiyorsa yapacağım. More Sentences
General
4	General	belirli bir zamanda olması gerekmek	be due v.
5	General	verilmesi gerekmek	be due v.
6	General	gerekmek (bir şeyin çalıştırılması veya tamamlanması için belirli bir şey)	take v.
7	General	belirli bir duruma göre olması gerekmek	be due v.
8	General	ödenmesi gerekmek	be due v.
9	General	-in izlenmesi gerekmek	bear watching v.
10	General	-in ödenmesi gerekmek	be due v.
11	General	tamir edilmesi gerekmek	need fixed v.
12	General	imzası gerekmek	need one’s signature v.
13	General	uçağa yetişmesi gerekmek	have a plane to catch v.
14	General	ödenmesi gerekmek	fall v.
15	General	(bir şeyi) yapması gerekmek	fall [dialect] [uk] v.
16	General	aşırı gerekmek	compel v.
Colloquial
17	Colloquial	(bir şeyi) yapması gerekmek	be meant to (do something) v.
18	Colloquial	bir fırın ekmek yemesi gerekmek	have to go some v.
19	Colloquial	çok emek vermesi gerekmek	have to go some v.
20	Colloquial	için çok uğraşması gerekmek	have to go some v.
21	Colloquial	için çok gayret sarf etmesi gerekmek	have to go some v.
22	Colloquial	için çok çabalaması gerekmek	have to go some v.
23	Colloquial	için çok çalışması gerekmek	have to go some v.
Idioms
24	Idioms	hemen koşması gerekmek (tuvalete)	not able to wait v.
25	Idioms	tekrar düşünmesi gerekmek	have another think v.
26	Idioms	tekrar düşünmesi gerekmek	have another guess coming v.
27	Idioms	tekrar düşünmesi gerekmek	have another think coming v.
28	Idioms	yeniden düşünmesi gerekmek	have another guess coming v.
29	Idioms	yeniden düşünmesi gerekmek	have another think coming v.
30	Idioms	yeniden düşünmesi gerekmek	have another think v.
31	Idioms	(bir şeyi) yapması gerekmek	have occasion to (do something) v.
32	Idioms	(bir şeyi yapmak) için bir fırın ekmek yemesi gerekmek	have to go some to (do something) v.
33	Idioms	(bir şeyi yapmak) için çok emek vermesi gerekmek	have to go some to (do something) v.
34	Idioms	(bir şeyi yapmak) için çok uğraşması gerekmek	have to go some to (do something) v.
35	Idioms	(bir şeyi yapmak) için çok gayret sarf etmesi gerekmek	have to go some to (do something) v.
36	Idioms	(bir şeyi yapmak) için çok çabalaması gerekmek	have to go some to (do something) v.
37	Idioms	(bir şeyi yapmak) için çok çalışması gerekmek	have to go some to (do something) v.
38	Idioms	(bir şeyi yapmak için) çok kararlı olması gerekmek	take some nerve (to do something) v.
39	Idioms	(bir şeyi yapmak için) çok azimli olması gerekmek	take some nerve (to do something) v.
40	Idioms	(bir şeyi yapmak) çok sağlam olması gerekmek	take some nerve (to do something) v.
41	Idioms	(bir şeyi yapmak için) sağlam bir duruşa sahip olması gerekmek	take some nerve (to do something) v.
42	Idioms	40 fırın ekmek yemesi gerekmek	be 100 years too early v.
43	Idioms	acilen tuvalete gitmesi gerekmek	be caught short [uk] v.
44	Idioms	acilen tuvalete gitmesi gerekmek	be taken short [uk] v.
45	Idioms	birinin bir şey yapması gerekmek	behoove one to do v.
46	Idioms	kırk fırın ekmek yemesi gerekmek	have a long way to go v.
47	Idioms	tekrar düşünmesi gerekmek	have (got) another think coming v.
48	Idioms	yeniden düşünmesi gerekmek	have (got) another think coming v.
49	Idioms	bir psikoloğa görünmesi gerekmek	need (one's) head examined v.
50	Idioms	bir doktora görünmesi gerekmek	need (one's) head examined v.
51	Idioms	bir psikoloğa görünmesi gerekmek	need (one's) head tested v.
52	Idioms	bir doktora görünmesi gerekmek	need (one's) head tested v.
53	Idioms	bir doz alması gerekmek	need a fix v.
54	Idioms	(bir şeyden) bir doz alması gerekmek	need a fix of (something) v.
55	Idioms	yapılması gerekmek	need to be done v.
56	Idioms	(bir şey yapmak) için yüzsüz/arsız/utanmaz olmak gerekmek	take a lot of nerve (to do something) v.
57	Idioms	(işi) hemen yapması gerekmek	have on one's plate v.
Slang
58	Slang	acilen tuvalete gitmesi gerekmek	be caught short [uk/australia] v.