gizli - Turkish English Dictionary

gizli

Meanings of "gizli" in English Turkish Dictionary : 161 result(s)

Turkish English
Common Usage
gizli hidden adj.
Discrimination against untouchables is, according to them, a hidden form of apartheid.
Dokunulmazlara karşı ayrımcılık onlara göre apartheidın gizli bir biçimidir.

More Sentences
gizli secret adj.
Perhaps we can now proceed in a way that is really secret.
Belki de şimdi gerçekten gizli bir şekilde ilerleyebiliriz.

More Sentences
General
gizli occult adj.
Tom has studied the occult sciences.
Tom gizli bilimler eğitimi aldı.

More Sentences
gizli undercover adj.
I'm an undercover cop.
Ben gizli bir polisim.

More Sentences
gizli classified adj.
However, the information was classified, and the factory was only closed after the Communist system had collapsed.
Ancak bu bilgiler gizliydi ve fabrika ancak Komünist sistem çöktükten sonra kapatıldı.

More Sentences
gizli closet adj.
Tom is a closet case.
Tom gizli bir eşcinsel.

More Sentences
gizli quiet adj.
It makes no sense to keep any of this quiet.
Bunların hiçbirini gizli tutmanın bir anlamı yok.

More Sentences
gizli stealthy adj.
This aircraft is stealthy and carries cruise missiles.
Bu uçak gizlidir ve seyir füzeleri taşımaktadır.

More Sentences
gizli private adj.
Do you promise to keep my secrets private?
Sırlarımı gizli tutacağına söz veriyor musun?

More Sentences
gizli covert adj.
There are also suspicions that both countries are helping Iran's covert weapons proliferation programme.
Ayrıca her iki ülkenin de İran'ın gizli silah yayma programına yardım ettiğine dair şüpheler var.

More Sentences
gizli clandestine adj.
This floating, unchecked population is growing every year and adding to other sources of clandestine immigration.
Bu yüzen, kontrolsüz nüfus her yıl artmakta ve diğer gizli göç kaynaklarına eklenmektedir.

More Sentences
gizli latent adj.
The ill-defined status of Kosovo is a latent source of uncertainty.
Kosova'nın tam olarak tanımlanmamış statüsü gizli bir belirsizlik kaynağıdır.

More Sentences
gizli secret adj.
Perhaps we can now proceed in a way that is really secret.
Belki de artık gerçekten gizli bir şekilde ilerleyebiliriz.

More Sentences
gizli hidden adj.
There are so many powerful but hidden forces at work!
İş başında çok güçlü ama gizli güçler var!

More Sentences
gizli concealed adj.
We cannot approve of a statute that contains possible elements in the form of concealed pay.
Gizli ödeme şeklinde olası unsurlar içeren bir tüzüğü onaylayamayız.

More Sentences
gizli secretly adv.
They continued to export goods secretly.
Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.

More Sentences
gizli sub rosa adv.
Let's keep this conversation sub rosa.
Bu konuşmayı gizli tutalım.

More Sentences
Trade/Economic
gizli concealed adj.
Free trade is not a one-way street, and more or less concealed protectionism should be a thing of the past.
Serbest ticaret tek yönlü bir yol değildir ve az ya da çok gizli korumacılık geçmişte kalmalıdır.

More Sentences
gizli anonymous adj.
I'd like to remain anonymous.
Kimliğimin gizli kalmasını istiyorum.

More Sentences
Law
gizli concealed adj.
This is clearly a matter of a concealed reserve which, indeed, contravenes the Financial Regulation.
Bu açıkça gizli bir rezerv meselesidir ve aslında Mali Yönetmeliğe aykırıdır.

More Sentences
Technical
gizli latent adj.
The ill-defined status of Kosovo is a latent source of uncertainty.
Kosova'nın tanımlanmamış statüsü gizli bir belirsizlik kaynağıdır.

More Sentences
Computer
gizli secret adj.
I would add that the British Secret Services also claimed that they had no knowledge of them.
İngiliz Gizli Servislerinin de bu konuda hiçbir bilgileri olmadığını iddia ettiklerini eklemek isterim.

More Sentences
gizli hidden adj.
National marking often acts as a hidden barrier to trade.
Ulusal markalama çoğu zaman ticaretin önünde gizli bir engel teşkil eder.

More Sentences
Common Usage
gizli confidential adj.
General
gizli camera n.
gizli backroom n.
gizli unseen adj.
gizli snug adj.
gizli in camera adj.
gizli cryptical adj.
gizli huggermugger adj.
gizli sneaking adj.
gizli slinky adj.
gizli perdu adj.
gizli shrouded adj.
gizli masked adj.
gizli blind adj.
gizli teteàtete adj.
gizli undisclosed adj.
gizli intimate adj.
gizli submersed adj.
gizli under one's hat adj.
gizli esoterical adj.
gizli unsearchable adj.
gizli sealed adj.
gizli underarm adj.
gizli shady adj.
gizli subterraneous adj.
gizli surreptitious adj.
gizli delitescent adj.
gizli unknown adj.
gizli disguised adj.
gizli underground adj.
gizli mystic adj.
gizli under cover adj.
gizli restricted adj.
gizli underhand adj.
gizli underhanded adj.
gizli potential adj.
gizli subterranean adj.
gizli sneaky adj.
gizli sneak adj.
gizli ulterior adj.
gizli perdue adj.
gizli furtive adj.
gizli inner adj.
gizli cryptic adj.
gizli submerged adj.
gizli dark adj.
gizli secluded adj.
gizli recondite adj.
gizli esoteric adj.
gizli privy adj.
gizli arcane adj.
gizli backdoor adj.
gizli confidential adj.
gizli incognita adj.
gizli back-door adj.
gizli hush-hush adj.
gizli hugger-mugger adj.
gizli hole-and-corner adj.
gizli invisible adj.
gizli close adj.
gizli backstairs adj.
gizli backstair adj.
gizli subtler adj.
gizli backstage adj.
gizli underlying adj.
gizli unrevealed adj.
gizli out of one's way adj.
gizli underhand adj.
gizli latescent adj.
gizli virtual adj.
gizli hid adj.
gizli hideaway adj.
gizli hidlings [scotland] adj.
gizli hugger mugger adj.
gizli retruse adj.
gizli hush adj.
gizli hushed adj.
gizli clancular [obsolete] adj.
gizli darn adj.
gizli offscreen adj.
gizli off-the-record adj.
gizli on the side adj.
gizli opertaneous adj.
gizli in petto adj.
gizli dormant adj.
gizli coverslip [obsolete] adj.
gizli covert [rare] adj.
gizli fameless adj.
gizli inly [obsolete] adj.
gizli intrinsic [obsolete] adj.
gizli inward [obsolete] adj.
gizli postern adj.
gizli coded adj.
gizli filthy adj.
gizli self-one adj.
gizli shy adj.
gizli silent adj.
gizli singular [obsolete] adj.
gizli sneakish adj.
gizli sotto voce adj.
gizli submarine adj.
gizli subreptitious [obsolete] adj.
gizli subreptive adj.
gizli confidentially adv.
gizli in confidence adv.
gizli sneakingly adv.
gizli off the record adv.
gizli secrely adv.
gizli crypto pref.
Colloquial
gizli the dl (down low) n.
gizli the down low n.
gizli underarm adj.
gizli dern adj.
gizli behind closed doors expr.
Idioms
gizli back door adj.
gizli backdoor adj.
gizli back room adj.
gizli closed-door adj.
gizli hole-in-the-corner expr.
gizli in purdah expr.
gizli on the hush expr.
gizli on the hush-hush expr.
gizli under hat expr.
Trade/Economic
gizli confidential adj.
gizli implicit adj.
Law
gizli clandestine adj.
gizli in camera adj.
gizli confidential adj.
Computer
gizli invisible adj.
Medical
gizli larvate adj.
Military
gizli cache adj.
gizli surreptitious adj.
gizli esoteric adj.
gizli underground adj.
gizli confidential adj.
Archaic
gizli secre adj.
Slang
gizli under the table expr.
gizli on the low (on the down low) expr.

Meanings of "gizli" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
gizli anlaşma collusion n.
There's some collusion going on.
Devam eden bir gizli anlaşma var.

More Sentences
gizli tutmak keep confidential v.
Such documents must be kept confidential.
Bu tür belgeler gizli tutulmalıdır.

More Sentences
General
gizli kamera candid camera n.
Smile, you're on candid camera!
Gülümse, gizli kameradasın!

More Sentences
gizli plan secret plan n.
She is aware of my secret plan.
Gizli planımın farkında.

More Sentences
gizli kamera hidden camera n.
There were hidden cameras everywhere.
Her yerde gizli kameralar vardı.

More Sentences
gizli belge confidential document n.
What value do meetings involving confidential documents held behind closed doors have?
Kapalı kapılar ardında yapılan gizli belgeleri içeren toplantıların ne değeri var?

More Sentences
gizli cemiyet secret society n.
I'd never join a secret society.
Gizli cemiyetlere asla girmem.

More Sentences
gizli polis secret police n.
Undercover secret police officers dressed as demonstrators mounted particularly brutal attacks.
Gösterici kılığına girmiş gizli polis memurları özellikle acımasız saldırılar düzenledi.

More Sentences
gizli bilgi confidential information n.
The risk of fraudulent use of confidential information increases if information is not properly disseminated.
Bilgilerin uygun şekilde yayılmaması halinde gizli bilgilerin hileli kullanım riski artmaktadır.

More Sentences
gizli anlaşma collusion n.
There's some collusion going on.
Bazı gizli anlaşmalar dönüyor.

More Sentences
gizli anlam hidden meaning n.
Paper is accommodating, but one must also learn to read between the lines and look for the hidden meaning.
Kağıt uzlaşmacıdır ancak satır aralarını okumayı ve gizli anlamı aramayı da öğrenmek gerekir.

More Sentences
gizli kapı back door n.
That is why definitions must not be imposed through the back door.
Bu nedenle tanımlar gizli kapılar ardında dayatılmamalıdır.

More Sentences
gizli bilgi classified information n.
Tom has been accused of selling classified information.
Tom gizli bilgileri satmakla suçlanıyor.

More Sentences
gizli yetenek hidden talent n.
You have hidden talents.
Gizli yeteneklerin var.

More Sentences
gizli ilişki secret relationship n.
Mary found out about Tom's secret relationship.
Mary Tom'un gizli ilişkisi hakkında öğrendi.

More Sentences
gizli belge secret document n.
The secret documents were shredded.
Gizli belgeler lime lime edildi.

More Sentences
gizli saklanma yeri secret hiding place n.
Where's the secret hiding place?
Gizli saklanma yeri neresi?

More Sentences
gizli noel baba secret santa n.
Did you find out who your secret Santa was?
Gizli Noel Baba'nın kim olduğunu öğrendin mi?

More Sentences
gizli tarif secret recipe n.
Tom wouldn't share his secret recipe with me.
Tom gizli tarifini benimle paylaşmadı.

More Sentences
gizli hayran secret admirer n.
I know who your secret admirer is.
Gizli hayranının kim olduğunu biliyorum.

More Sentences
gizli hesap secret account n.
Why have they not been obtained straight away, and where are the banks’ copies for the secret accounts?
Neden bunlar hemen elde edilmedi ve gizli hesaplar için bankaların kopyaları nerede?

More Sentences
gizli tutmak keep secret v.
Why is there this fear, this wish to keep secret a document that is already half-known?
Neden bu korku, zaten yarısı bilinen bir belgeyi gizli tutma isteği var?

More Sentences
(gizli) bilgileri satmak retail v.
He retailed the company's activities to its competitor.
Şirketin faaliyetlerine dair bilgileri rakibine sattı.

More Sentences
Common Usage
gizli (bilgi) classified adj.
General
gizli ve kişiye özel bilgiler confidential and privileged information n.
gizli işsizlik concealed unemployment n.
gizli sistem dosyaları hidden system files n.
gizli işlev latent function n.
gizli ilişki (cinsel) liaison n.
abd'de gizli bir yasadışı grup cosa nostra n.
gizli yer recesses n.
kötü amaçla yapılan gizli anlaşma conspiracy n.
gizli güç potential n.
gizli topluluklar secret societies n.
gizli etki undercurrent n.
gizli yapı analizleri latent structure analysis n.
gizli değişkenler latent variables n.
gizli aşk macerası intrigue n.
gizli operasyon covert operation n.
gizli haber alma teşkilatı secret service n.
gizli bir şeyi açığa vuran exposer n.
gizli şifre secret code n.
gizli etki backstairs influence n.
gizli polis teşkilatı secret service n.
gizli oda closet n.
gizli polis teşkilatı secret police n.
gizli işleri açığa vuran makale exposé n.
gizli görüşmeler confidential communications n.
gizli duygu undertone n.
gizli yer cache n.
esrarkeşlere mahsus gizli kahvehane opium den n.
çin gizli derneği tong n.
gizli işsizlik disguised unemployment n.
gizli gündem a hidden agenda n.
gizli danışmanlar grubu camarilla n.
gizli etki back influence n.
gizli barınak lair n.
gizli görüntü latent image n.
gizli zaman latent period n.
gizli düzen scheme n.
gizli çekim secret videotaping n.
gizli celse secret cession n.
gizli oturum secret cession n.
gizli kusurları meydana çıkaran exposer n.
gizli kamera secret filming n.
gizli ajan secret agent n.
gizli tutma stealth n.
gizli cereyan undercurrent n.
gizli nesneler invisible objects n.
gizli plan plot n.
gizli iş wave n.
gizli alay sarcasm n.
gizli ajan agent n.
gizli iş undercover work n.
gizli tehlike pitfall n.
gizli anlaşma conspiracy n.
gizli yazışma secret writing n.
gizli tutma suppression n.
gizli oylama ballot n.
gizli eğilim undercurrent n.
gizli iş stealth n.
gizli kapaklı tarafı behind the scenes n.
gizli örgüt underground n.
gizli dernek secret society n.
gizli hareket stealth n.
gizli duruşma private hearing n.
gizli komünist closet communist n.
gizli yer recess n.
gizli oy secret vote n.
gizli pençe half sole n.
gizli çekim hidden cam n.
gizli alay irony n.
gizli mikrofon bug n.
gizli görevli secret agent n.
gizli dini toplantı conventicle n.
elektronik gizli dinleme ve görüntüleme electronic eavesdropping and visualization n.
gizli operasyon clandestine operation n.
gizli yer retirement n.
gizli antlaşma collusion n.
gizli bir tuzak hidden catch n.
gizli açma mekanizması (mücevher kutusu vb) hidden catch n.
gizli şart hidden catch n.
gizli soru secret question n.
gizli meraklı lurker n.
gizli kayıtlar confidential records n.
rakamların gizli gücü bilimi numerology n.
gizli gündem hidden agenda n.
gizli isim cryptonym n.
gizli dinleme eavesdropping n.
özellikle düşman bölgesinde görev yapan gizli ajan action officer n.
gizli kahraman secret hero n.
gizli dinleme aygıtı bug n.
gizli şey confidence n.
gizli geçme blind joint n.
gizli metin blind text n.
gizli bilgi blind text n.
gizli ajan emissary n.
gizli maksat arrière-pensée n.
gizli düşünce arrière-pensée n.
gizli yol by-way n.
gizli anlamı olma left-handedness n.
gizli güç secret-concealed-natural power n.
gizli kusur hidden defect n.
gizli ve sessiz gülme chuckle n.
gizli kalma latency n.
gizli soruşturma confidential investigation n.
gizli iş ya da eylem stealth n.
gizli yapı latent structure n.
gizli örgüt lodge n.
gizli benzerlik latent ambiguity n.
gizli buluşma secret rendezvous n.
gizli randevu secret rendezvous n.
gizli tehlike potential danger n.
gizli lider secret leader n.
gizli icat secret invention n.
gizli tuzaklar pitfalls n.
gizli tehlikeler pitfalls n.
gizli tehlike a hidden hazard n.
gizli sözcük secret word n.
gizli kelime secret word n.
gizli cevap secret answer n.
gizli kamera şakası hidden camera prank n.
gizli köşe hidden corner n.
gizli delil secret evidence n.
gizli kanıt secret evidence n.
gizli seçim secret election n.
gizli yetenek secret talent n.
gizli cevher secret/hidden potential n.
birisindeki gizli cevher secret/hidden potential n.
birisindeki gizli cevher hidden talent n.
gizli cevher hidden talent n.
vatikan'ın gizli arşivleri archivum secretum vaticanum n.
vatikan'ın gizli arşivleri vatican secret archives n.
gizli gündem unspoken agenda n.
gizli ilişki confidential relationship n.
gizli/örtülü savaş covert war n.
çok gizli bir birim a top-secret unit n.
çok gizli rapor confidential report n.
gizli bütçe black budget n.
gizli bütçe secret budget n.
gizli bir laboratuvar a secret laboratory n.
bilinçaltına gönderilen gizli mesaj subliminal message n.
muhtemel sonucun gizli kanunu the hidden law of probable outcome n.
mesaj ve çeşitli dokümanların değiş-tokuş edildiği gizli yer dead drop n.
mesaj ve çeşitli dokümanların değiş-tokuş edildiği gizli yer dead letter box n.
gizli doküman secret document n.
gizli üs secret base n.
gizli bir operasyon a sting operation n.
gizli tehlike hidden danger n.
gizli kamera çekimi hidden camera shooting n.
çok gizli bir muhbir a well-hidden informer n.
gizli bebek bakıcısı kamerası hidden babysitter cam n.
gizli dadı kamerası hidden nanny cam n.
gizli bir mağara a secret cave n.
gizli anlam secret meaning n.
gizli hazine hidden treasure n.
gizli kayar kapı pocket door n.
gizli tanık secret witness n.
gizli tanık anonymous witness n.
gizli pencere secret window n.
gizli alkolik secret alcoholic n.
(alkol) gizli içici secret drinker n.
gizli alkolizm secret alcoholism n.
gizli bölme false bottom n.
gizli aşk secret love n.
gizli aşık secret lover n.
gizli tanrı deus absconditus n.
gizli çember the secret circle n.
gizli bilgi need-to-know n.
gizli giriş backdoor n.
gizli oda backroom n.
gizli geçit secret passage n.
gizli buzlanma black ice n.
gizli amaç arriere pensee n.
gizli iş çevrilen yol backstairs n.
gizli yerde saklanan şey cache n.
gizli bilgiler classified information n.
gizli santa secret santa n.
kapalı/gizli olmama aletheia n.
gizli bir bölme a hidden compartment n.
gizli kimlik covert identity n.
gizli giriş surreptitious entry n.
gizli/belirtilmemiş yer undisclosed location n.
gizli tarih cryptohistory n.
gizli dosya secret file n.
gizli güç secret power n.
gizli yemek tarifi secret recipe n.
gizli gündem secret agenda n.
gizli kural secret rule n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi train hopping n.
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi freighthopping n.
batman'in gizli merkezi batcave n.
gizli olmayan ek non-confidential annex n.
gizli hesap hidden account n.
gizli numara unknown caller n.
gizli arkadaş secret friend n.
gizli cennet hidden paradise n.
gizli cemiyetler secret societies n.
gizli dernekler secret societies n.
gizli ırkçı closet racist n.
gizli ırkçılık closet racism n.
gizli bilgileri veren isimsiz kaynak deep throat n.
gizli, zor ve ezoterik konularda uzmanlaşmış kişi cabalist n.
gizli kasa secret safe n.
gizli kasa hidden safe n.
gizli işbirliği cahoots n.
gizli takip tailing n.
gizli takip shadowing n.
gizli düşman secret enemy n.
gizli düşman backfriend n.
gizli ve hassas bilgiler silinerek yayıma hazırlanmış doküman redaction n.
yayıma hazırlanmış dokümandan (gizli veya hassas bilgiyi) silme redaction n.
gizli işlerin döndüğü yer backroom n.
gizli dedikodu backstairs gossip n.
gizli ifade note n.
sayıların gizli anlamları ve insan hayatı üzerindeki doğaüstü etkisini inceleyen kimse numerologist n.
bireyler/gruplar arasında gizli düşmanlık tension n.
gizli durum the dark n.
italya'da gizli bir suç örgütü the mafia n.
gizli bağlantı tie-in n.
gizli hazine treasure-trove n.
gizli işler yapan kimse trinketer [obsolete] n.
gizli gizli yapılan iş trinketing n.
gizli toplantı trist [obsolete] n.
gizli kapaklı eylem trunkwork n.
gizli toplantı confidential meeting n.
gizli toplantı confidential record n.
gizli örgüt underground n.
gizli anlam undersong n.
bir imalat tekniği hakkında gizli bilgileri olan kimse arcanist n.
gizli şüphe mental reservation n.
gizli amaç mental reservation n.
gizli olma ulteriority n.
gizli görevli undercover agent n.
gizli operasyon undercover operation n.
gizli teşkilat secret organization n.
gizli kamera concealed camera n.
iktidardaki hükümeti devirmeye çalışan veya düşmanca planlar kuran, genellikle milliyetçi olan gizli örgüt underground n.
kaçaklara yardım ve yataklık eden gizli bir ağ underground railroad n.
gizli duygu undernote n.
gizli tutku underpassion n.
gizli hırs underpassion n.
gizli ihtiras underpassion n.
gizli numara underplot n.
gizli etki underrun n.
gizli eğilim underrun n.
gizli cereyan underrun n.
bir ucu birine/bir şeye, diğer ucu da yükselebilen ve alçak uçan bir hava aracının yakalayıp havalandırdığı büyük bir balona bağlı kablo (askeri veya gizli servislerin kişileri tehlikeli durumlardan kurtarmak için kullandığı bir yöntem) skyhook n.
gizli/göze çarpmayan durum kicker n.
gizli şeyler enwrappings n.
gizli şeyler inwrappings n.
gizli bir sistemin sırlarının öğretildiği kimse epopt n.
gizli inançları olan kimse esoteric n.
gizli düşmanlık latent hostility n.
1864'te kurulmuş gizli bir hayır kurumuna mensup kimse knight of pythias n.
gizli saklanma yeri latibulum n.
gizli haberleşme materyallerinin veya yasadışı malların tutulduğu ve sonrasında hemen elden çıkarıldığı önceden belirlenmiş yer mail drop n.
gizli haberleşme materyallerini veya yasadışı malları depolama faaliyeti mail drop n.
gizli haberleşme materyallerinin veya yasadışı malların tutulup sonrasında hemen elden çıkarıldığı önceden belirlenmiş yer maildrop n.
gizli haberleşme materyallerini veya yasadışı malları depolama faaliyeti maildrop n.
gizli bilgi bibful n.
tüm teklifler alınana kadar açılmayan gizli yazılı teklif bid n.
italya'da şantaj ve şiddet uygulayan gizli bir suç örgütü black hand n.
gizli sorun hair shirt n.
gizli dert hair shirt n.
çok gizli rapor whisper n.
gizli içerikli iletişim whisper n.
gizli koz wildcard n.
gizli bilgi wind n.
gizli dikiş blind stitching n.
kendilerini doğaüstü varlıkları yatıştırmaya adamış kuzey amerika yerlilerinin kurduğu gizli bir topluluk medicine lodge n.
aşırı derecede ince veya gizli akıl yürütme metaphysics n.
gizli yer mew n.
gizli duyum anonymous tip n.
gizli problemlerle karşılaşılan konu minefield n.
gizli etken hidden hand n.
gizli anlamlı sembol hieroglyph n.
gizli anlamlı resim hieroglyph n.
gizli olmayıp yazılabilen eser metni monitor n.
gizli olmayıp yazılabilen talimat metni monitor n.
gizli bilgi verilmiş kimse repository n.
hile amaçlı kullanan gizli cihaz gaff n.
kutsal nesnelerin tapınan kişilere gösterildiği, kaidelerin okunduğu, yıkama, yeme, içme ve kurban etme gibi törensel faaliyetlerin yapıldığı gizli bir dini ayin mystery n.
sadece üyelerine açıklanan ritüel, faaliyet veya öğretileri bulunan gizli bir topluluğa kabul edilmiş kimse mystic n.
gizli şey obscure n.
gizli olma obscurement n.
gizli köşe by-corner n.
gizli yer byplace n.
gizli yer by-place n.
gizli oda byroom n.
gizli oda by-room n.
gizli daire by-room n.
gizli sokak bystreet n.
gizli yol bystreet n.
gizli yol by-turning n.
gizli yol by-walk n.
gizli yer hideout n.
hayatını gizli tutan kimse dark horse n.
şifrelenmiş gizli mesaj decipher n.
gizli mesaj çözen kimse decoder n.
gizli işlerin çevrildiği küçük ve az aydınlatılmış yer den n.
düşmanca ve genellikle hile barındıran gizli kapaklı proje veya tertip design n.
düşmanlarını yok etmek için şiddete başvuran gizli bir mormon örgütüne mensup kimse destroying angel n.
(nazi rejiminde) alman gizli devlet polisi gestapo n.
gizli polis aracı ghost car [canada] n.
gizli danışman grey eminence n.
gizli karar verici grey eminence n.
(gizli cemiyetin) birbirlerini tanımak için kullandıkları özel tokalaşma şekli grip n.
gizli nefret heartburning n.
cahil papaz tarafından kıyılan gizli nikah hedge marriage n.
18. yüzyılda ingiltere'de kurulan gizli bir yardımlaşma derneğinin üyesi odd fellow n.
18. yüzyılda ingiltere'de kurulan gizli bir yardımlaşma derneğinin üyesi oddfellow n.
gizli olmama open n.
gizli olması gerekirken herkesin bildiği şey open secret n.
kötü veya yasadışı amaca ulaşmak için yapılan gizli plan connivence n.
gizli anlaşma connivery n.
gizli anlam deuteroscopy n.
gizli iş disingenuity n.
gizli saklı olma inexposure n.
(hükümete ait) ihbarcının kimliğini gizli tutma hakkı informer's privilege n.
gizli mesaj cipher n.
gizli mesaj cypher n.
gizli günah closet sin n.
gizli bilgi concealment [obsolete] n.
gizli kilise meclisi conciliabule n.
kilise veya devletin mevcut otoritesine karşı komplo tertipleyenlerin yaptığı gizli toplantı conciliabule n.
gizli oda conclave [obsolete] n.
gizli mektup veya paketlerin dikkat çekmeden bırakılıp teslim alınabildiği, önceden kararlaştırılmış yer drop n.
gizli niyet counsel n.
gizli veya yasa dışı evlilik düzenleyen kimse couple-beggar [obsolete] n.
gizli yer fastness n.
yeni katılan üyeye topluluk hakkında gizli bilgi verme initiation ceremony n.
gizli yer penetrail n.
gizli bölüm penetrail n.
gizli şeyler penetrail n.
gizli yer penetralia n.
gizli bölüm penetralia n.
gizli şeyler penetralia n.
gizli hizmet için yapılan ödeme pension n.
gizli bahçe pleasance n.
gizli giriş postern n.
gizli kaçış postern n.
gizli çıkış postern n.
gizli dini toplantılara sık katılan kimse conventicler n.
gizli çalışma conveyance [obsolete] n.
en gizli nokta core n.
gizli yer corner n.
gizli şey corner n.
pagan tanrısının gizli bilgisini veya ilahi amacını bildiren aracı oracle n.
(bazı gizli cemiyetlerde) memur orator n.
deist ve cumhuriyetçi ilkeleri savunan bir 18. yüzyıl alman gizli topluluğu üyesi perfectibilist n.
gizli mesaj private [obsolete] n.
gizli iletişim private [obsolete] n.
gizli karargah preceptory n.
gizli örgüt preceptory n.
gizli karargahın bulunduğu arazi preceptory n.
gizli olasılık pregnancy n.
gizli ilişki secrecy [obsolete] n.
yetkili makamca düzenlenen gizli belgeye erişim yetki belgesi security certification n.
gizli duygular shades n.
gizli bina secret building n.
gizli bina hidden building n.
gizli nesneler koleksiyonu cryptadia n.
gizli cemaat üyesi crypto n.
gizli tarikatçı crypto n.
devlet memuriyeti sırasında gerçekleşen gizli suiistimal prevarication n.
mahkemede gizli anlaşma yapma suçu işlemiş kimse prevaricator n.
gizli kaçış slip n.
gizli cevher hidden gem n.
gizli hazine hidden gem n.
gizli kamera spycam n.
gizli çizim stairwork n.
(doğu almanya'da) gizli polis stasi n.
gizli giriş subingression [obsolete] n.
gizli giriş noktası subingression [obsolete] n.
çok gizli şey supersecret n.
gizli buluşma assignation n.
gizli plan scheme n.
gizli tutmak conceal v.
birinden gizli yapmak do something behind one's back v.
faaliyetlerini gizli olarak sürdürmeye başlamak go underground v.
gizli gizli dolaşmak lurk about v.
ardında gizli olmak lie behind v.
fenalıklar geçirmeye veya o zamana kadar gizli tuttuğu her şeyi ifşa etmeye başlamak go to pieces v.
gizli tutmak suppress v.
gizli dinleme aygıtını sökmek debug v.
gizli plan kurmak compass v.
gizli dinleme aygıtı yerleştirmek bug v.
gizli konuşmak collogue v.
gizli hazırlık yapmak brew v.
gizli bir yere saklamak cache v.
gizli mikrofon yerleştirmek bug v.
gizli bir mevziden ateş açmak snipe at v.
gizli tutmak hush up v.
kaynamak (gizli bir iş) simmer v.
gizli gizli dolaşmak lurk around v.
gizli tutmak hide v.
gizli tutmak keep something secret v.
bir şeyi gizli tutmak keep something under one's hat v.
gizli tutmak keep something under wraps v.
gizli bir bilgiyi açıklamak take the lid off v.
gizli tutmak keep under one's hat v.
kelimedeki gizli anlamı çözmek için harflerin yerini değiştirerek okumak anagram v.
gizli bir beraberlik (aşk ilişkisi) yaşamak be having a secret love affair v.
gizli tutmak keep something hidden v.
bir şeyi gizli tutmak keep (something) close to one's chest v.
gizli kalmak lie snug v.
-de gizli olmak lurk in v.
(gizli bilgilere vb) ulaşmak get access v.
(gizli bir yere vb) erişmek get access v.
arkasında gizli olmak lie behind v.
(odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek install a hidden camera v.
(odaya vb) (gizli) kamera koymak install a hidden camera v.
(odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek secretly install a hidden camera in a room v.
(odaya vb) (gizli) kamera koymak secretly install a hidden camera in a room v.
gizli numaradan çağrı atmak ring from a withheld number v.
gizli numaradan çağrı atmak ring from a private number v.
gizli numaradan çağrı atmak make a missed call from a private number v.
gizli numaradan çağrı bırakmak ring from a private number v.
gizli numaradan çağrı bırakmak give a missed call v.
gizli kamera koymak place a hidden camera v.
gizli kamera yerleştirmek place a hidden camera v.
gizli kamera yerleştirmek install a hidden camera v.
gizli kamera koymak install a hidden camera v.
kişiye özel ve gizli tutmak keep confidential and secret v.
gizli gücü ortaya çıkarmak potentise v.
gizli gücü ortaya çıkarmak potentize v.
gizli olduğunu duyurmak classify v.
gizli gizli yudumlamak sneak a sip from v.
gizli gizli yudumlamak sneak sips from v.
gizli gizli yudumlamak sneak sip v.
ismi gizli/saklı kalmak remain anonymous v.
isminin/kimliğinin gizli/saklı kalmasını istemek wish/want to remain anonymous v.
gizli tutmak keep private v.
birisi hakkında gizli bilgiler vermeyi teklif etmek overshare v.
haddinden fazla gizli bilgi ifşa etmek overshare v.
gizli gizli böbürlenmek humblebrag v.
gizli işler çevirmek tamper v.
gizli bağlantı yaparak telefonu dinlemek tap v.
yayıma hazırlanmış dokümandan (gizli veya hassas bilgiyi) silmek redact v.
gizli toplantı yapmak be in conclave v.
(düşüncelerini, amaçlarını) gizli tutmak keep counsel v.
gizli bir şekilde ilerlemek steal a march v.
gizli bir şekilde üstünlük sağlamak steal a march v.
gizli iş çevirmek trinkle [obsolete] v.
kelimedeki gizli anlamı çözmek için harflerin yerini değiştirerek okumak anagrammatise v.
kelimedeki gizli anlamı çözmek için harflerin yerini değiştirerek okumak anagrammatize v.
gizli tutmak undisclose v.
(bir şeyi) gizli yerinden çıkarmak untuck v.
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkarıp tehlikeye atmak blow v.
gizli bir istihbarat operasyonunu ortaya çıkaran gazete haberi blow v.
gizli tutmak hele [dialect] v.
(mekanizma yüzeyinin bir bölümünü) normalde gizli olan detayları ortaya çıkarmak için kırılmış gibi çizmek veya boyamak break out v.
gizli kalmak hide v.
gizli gizli hareket etmek hint [scotland] v.
gizli tutmak hugger mugger v.
gizli tutmak huggermugger v.
gizli tutmak hush-hush v.
gizli bir yere koymak deposit v.
gizli tutmak dern v.
gizli tutmak hoard v.
gizli tutmak overhele [obsolete] v.
(gizli unsurları) yetkisiz kimselere veya düşmana ifşa etmek compromise v.
(belgeyi) daha az gizli güvenlik sınıflandırmasına sokmak downgrade v.
gizli anlaşma yapmak pack [obsolete] v.
gizli kapaklı işler çevirmek pack [obsolete] v.
gizli tutmak feal [dialect] v.
gizli kalanı görmek penetrate v.
gizli dini toplantıya katılmak conventicle v.
sık sık gizli dini toplantıya katılmak conventicle v.
gizli tutmak shadow [obsolete] v.
gizli kalmak slumber v.
gizli maksadı olmayan undesigning adj.
gizli kapaklı secretive adj.
çok gizli top secret adj.
gizli çalışan undercover adj.
gizli yapılan undercover adj.
gizli anlaşma ile ilgili collusive adj.
anlamı gizli abstruse adj.
gizli kapaklı obscure adj.