hava - Turkish English Dictionary

hava

Meanings of "hava" in English Turkish Dictionary : 61 result(s)

Turkish English
Common Usage
hava weather n.
General
hava atmosphere n.
hava climate n.
hava mood n.
hava airs n.
hava weather n.
hava expression n.
hava aerial adj.
Technical
hava sky n.
hava weather n.
hava aerial adj.
Linguistics
hava climate n.
Common Usage
hava air n.
hava air adj.
General
hava flavour n.
hava cavatina n.
hava music n.
hava splurge n.
hava splash n.
hava service n.
hava style n.
hava tune n.
hava mien n.
hava tone n.
hava swank n.
hava shades n.
hava aura n.
hava side n.
hava nothing n.
hava ambience n.
hava ambiance n.
hava aroma n.
hava ostentation n.
hava flavor n.
hava spirit n.
hava strain n.
hava vanity n.
hava naught n.
hava wind n.
hava air n.
hava showing-off n.
hava ether n.
hava surrounding air n.
hava aether n.
hava ambiente n.
hava eyr n.
hava smell n.
hava feel n.
hava atmospheric adj.
hava air adj.
hava aero pref.
hava wea (weather) abrev.
Colloquial
hava energy n.
Idioms
hava cut of one's jib n.
Trade/Economic
hava common property n.
Automotive
hava aero n.
hava air n.
Meteorology
hava air n.
Slang
hava blue n.
hava flex n.
hava drip n.

Meanings of "hava" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
hava durumu weather n.
General
açık hava outdoors n.
hava trafik kontrol air traffic control n.
hava yolu airline n.
iyi hava good weather n.
arktik hava arctic air n.
hava gemisi airship n.
hava sahası sky n.
hava yolları airlines n.
sıcak hava balonu hot air balloon n.
açık hava clear weather n.
dolaşım (kan/hava için) circulation n.
sıcak hava dalgası heat wave n.
hava kuvvetleri air forces n.
soğuk hava cold weather n.
kötü hava bad weather n.
hava tahmincisi weatherman n.
hava durumu weather forecast n.
hava tahmincisi weather forecaster n.
kötü hava bad air n.
hava akımı draught n.
açık hava fresh air n.
hava saldırısı strike n.
hava akımı draft n.
hava değişimi change of air n.
hava postası airmail n.
hava korsanı hijacker n.
hava direnci drag n.
hava ulaşımı air n.
hava fotoğrafları aerial photographs n.
hava raporu weather report n.
kirli hava smog n.
güzel hava fine weather n.
hava durumu tahmini weather forecasting n.
hava tahmini weather forecast n.
hava dalışı skydiving n.
hava kuvvetleri airforce n.
hava taşıtı aircraft n.
hava muhalefeti adverse weather conditions n.
hava sahası kontrolü airspace control n.
hava kalitesi air quality n.
yağışlı hava rainy weather n.
hava sıcaklığı air temperature n.
hava değişikliği change of air n.
temiz hava clean air n.
temiz hava fresh air n.
hava tahmini forecast n.
açık hava müzesi open-air museum n.
sıcak hava hot air n.
hava limanı airport n.
anormal hava koşulları abnormal weather conditions n.
hava koşulları weather conditions n.
hava şartları weather conditions n.
ılık hava warm weather n.
bunaltıcı hava muggy weather n.
yağmurlu hava rainy weather n.
öngörülemeyen hava (durumu) unpredictable weather n.
hava durumu raporu weather report n.
açık hava etkinlikleri outdoor activities n.
yağmurlu hava rain n.
fırtınalı hava stormy weather n.
Common Usage
hava verme ventilation n.
hava filosu squadron n.
taşımak (hava/su) waft v.
General
hava borusu breather n.
yerel hava local weather n.
hava tahmin haritası synoptic weather chart n.
soğuk hava deposu chill store n.
ana hava dönüş yolu main return airway n.
hava akını air raid n.
hava hukuku air law n.
hava fotogrametrisi aerial photogrammetry n.
hava payı margin of safety n.
durgun hava still air n.
türk hava kurumu turkish air association n.
hava boşluğu air shaft n.
hava nemi atmospheric moisture n.
hava gazı hot air n.
hava durumu radarı weather radar n.
hava geçidi airlane n.
hava gazı coal gas n.
püskürtmeli kurutucularda hava besleme düzenleri spray dryers n.
hava hattından elektrik alarak çalışan otobüs trolley n.
sıcak hava kütlesi warm front n.
hava mili air miles n.
soğuk hava kütlesi mass of cold air n.
hava şartlarına dayanıklılık weatherability n.
akım (hava/sıvı için) circulation n.
hava bacası upcast n.
hava durumu weather condition n.
hava mühendisi aeronautical engineer n.
hava motoru atmospheric engine n.
hava şirketi air company n.
belirli hava şartlarında güneşin veya ayın etrafında beliren ışık çemberi corona n.
gezilip hava alınacak yer journey n.
sıcak hava ve gaz karışımlı balon rozier n.
hava bacası shaft n.
evrensel hava yolculuğu planı universal air travel plan n.
hava taşıyıcılarının sorumluluğu air carriers' liability n.
değişken hava unsettled weather n.
hava geçirmezlik airtightness n.
hava savaşı air battle n.
hava atma flatulence n.
hava inversiyonu air inversion n.
içe çekilen hava sniff n.
rezidüel hava residual air n.
hava deliği blowhole n.
hava aralığı airspace n.
soğuk hava deposu cold storage depot n.
iyi hava fair weather n.
hava tuzağı aerial trap n.
hava fotoğrafcılığı aerial photography n.
hava ve gazlar mekaniği bilimi pneumatics n.
hava basılmış lastik pneumatic n.
hava bilgisi meteorology n.
hava cereyanı draft n.
satıhtan hava hedeflerine atılan füze surface to air missile n.
hava haritası weather chart n.
hava savaşı air war n.
hava savaşı aerial warfare n.
sahne (geçici açık hava sahnesi) stand n.
kirli hava kütlesi smog n.
hava savaşı aerial war n.
hava rutubeti atmospheric moisture n.
ılıman enlemlerde görülen alçak basınçlı hava döngüsü depression n.
çevrinti (hava akıntısının oluşturduğu) whirlwind n.
kuru hava dry air n.
hava verme insufflation n.
hava karıştırma yöntemi air stirring method n.
kanadın kenarındaki hava çalkantısı burble n.
yatay hava akımları ile ısının aktarılması advection n.
su veya hava gibi bir ortamda taşıma wafting n.
hava deliği air bleed n.
hava boşluğu turbulence n.
hava savaşı serial war n.
hava perisi sylph n.
hava bakanlığı air ministry n.
hava saldırısı blitz n.
normal hava koşulları normal weather conditions n.
hava borusu vent stack n.
soğuk hava gemisi reefer n.
hava savunması aerial defense n.
hava meydanı airfield n.
hava bacası uptake n.
bir yüksek basınç alanından dışa doğru dairesel esen ve genellikle güzel hava getiren rüzgar sistemi anticyclone n.
elverişsiz hava unfavorable weather n.
hava atan bragger n.
hava pisti airstrip n.
su ve hava gibi bir ortamda taşıma waftage n.
hava gözlemi meteorological observation n.
hava gemisi zeppelin n.
hava gazı town gas n.
hava fotoğrafları aerial photos n.
hava mektubu aerogramme n.
hava haritası weather map n.
hava taşıması air transportation n.
hava mili air mileage n.
hava parası key money n.
pis hava miasma n.
kuruluk (iklim/hava için) aridity n.
yatay akım (su/hava vb) advection n.
aniden gelen soğuk hava cold snap n.
hava triyangulasyonu aerial triangulation n.
hava supabı air valve n.
açık hava toplantısı public protest meeting n.
alçak basınçlı dar ve uzun hava sahası low pressure trough n.
hava yönetimi greenhouses management n.
hava borusu flue n.
hava emişli temizleyici vacuum cleaner n.
hava radarı airborne radar n.
hava bacası airway n.
hava parası ingoing n.
hava besleme air supply n.
hava raporu weather forecast n.
çok nemli hava damp air n.
sıvı hava liquid air n.
esrarlı hava mystique n.
hava (bir yere özgü manevi) tone n.
hava şartlarına dayanıklılık sağlama weatherproofing n.
hava hukuku air law and legislation n.
hava gücü air power n.
hava tahmin raporu weather forecast n.
açık hava ocağı opencast mine n.
hava gazı nonsense n.
hava alma airing n.
hava kamerası aerial camera n.
hava düzenleme air conditioning n.
hava hukuku air legislation n.
hava şartlarından koruma da sağlayan küçük motosiklet motor scooter n.
mikroplu hava miasma n.
hava tüfeği air rifle n.
hava menfezi vent n.
oynak hava lilt n.
hava tazyiki ölçen alet barograph n.
hava yalıtımı air insulation n.
hava durumu haritaları weather map n.
yağmurlu hava wet n.
gizemli bir hava verme mystification n.
hava gözlem istasyonu meteorological observation station n.
hava cıva gas n.
hava mühendisliği aeronautical engineering n.
hafif hava light air n.
pozitif hava sistemi positive air system n.
hava köprüsü airlift n.
ev içi hava kirliliği indoor air pollution n.
ana hava girişi main intake n.
hava azotu atmospheric nitrogen n.
soğuk hava vagonu reefer n.
hava çarter sözleşmeleri air charter contracts n.
hava dalgası air wave n.
hava subayı air officer n.
hava kirlenmesi air pollution n.
hava kütlesi farklılaşımı air mass modification n.
hava kelebeği choke n.
hava bacası jackhead pit n.
hava korsanı skyjacker n.
hava gazı wind n.
hava haritası aerial map n.
hareket nedeniyle hava akımı oluşan yüzey periptery n.
hava boşluğu vacuum n.
uzun süreli hava tahmini long range forecast n.
hava seyrüseferi aerial navigation n.
hava ızgarası air grill n.
hava fotoğrafı aerial photo n.
hava hattı aerial line n.
güneşle hava düzenleme solar air conditioning n.
çok özel hava koşullarında güneş veya ay etrafında ışık çemberi halo n.
temiz hava kanalı clean air duct n.
hava alanları airports n.
hava kabarcığı bead n.
olumlu hava positive atmosphere n.
deniz araçlarında zor hava şartlarına ve uzun fırtınalara dayanıklılık seakeeping n.
hava dalışçısı skydiver n.
hava durumu tahlili weather analysis n.
hava gemisi air's ship n.
hava trafiği air navigation n.
hava yoluyla gönderilen posta airmail n.
hava taşımacılığı aerial transportation n.
çalkantılı hava turbulence n.
hava kabarcığı bubble n.
hava gemisi dirigible n.
havadurumu (hava tahmini) weather forecast n.
hava durumu (hava tahmini) weather forecast n.
hava taşıtları aeroplanes n.
üç motorlu hava taşıtı trimotor n.
üç jetli hava taşıtı trijet n.
açık hava konseri open air concert n.
açık hava etkinlikleri outdoor recreation n.
açık hava eğitimi outdoor education n.
iskandinav hava yolları sistemi scandinavian airlines system n.
açık hava yüzme havuzu outdoor pool n.
kötü hava vitiated air n.
hava muhalefeti adverse weather condition n.
hava savunma maksatlı air defense purpose n.
hava alma deliği vent hole n.
hava boşaltma vidası vent screw n.
tabakalı hava akışı stratified air flow n.
hava boşaltma tapası vent plug n.
hava tahliye vanası venting device n.
hava penceresi ventlight n.
hava boşaltma deliği vent hole n.
açık hava trafosu open air transformer n.
hava girişi kanalı air inlet duct n.
hava tedavisi aerotherapy n.
hava kuvvetleri üssü air force base n.
hava kargosu aircraft cargo n.
hava kargosu plane cargo n.
gizemli bir hava verme bemusement n.
tüp içine basınç altında hava verilmesi pertubation n.
hava gösterisi air show n.
açık hava tiyatrosu open air theatre n.
iç hava basıncı internal air pressure n.
hava durumu sunucusu weather man n.
hava durumu sunucusu weather presenter n.
hava kabarcıklı naylon bubblewrap n.
şiddetli hava akımı blast n.
ilave hava additional air n.
hava haritası air map n.
kötü hava asperity n.
sert hava asperity n.
basınçlı hava üfleci blower n.
hava deliği breather n.
bulutlu hava cloudy sky n.
soğuk hava önlemleri cold weather precautions n.
soğutulmuş hava cooled air n.
krikete benzer bir açık hava oyunu croquet n.
hava kaçırma deflation n.
fazla hava excess air n.
sürüklenen hava entrained air n.
katılmış hava entrained air n.
hava fazlalığı excess air n.
taze hava fresh air n.
bozuk hava foul air n.
pis hava foul air n.
soğuk hava freeze n.
her türlü hava koşullarında uçabilen uçak all-weather aircraft n.
hava alarm görevlisi air-raid warden n.
kirli hava kanalı foul-air flue n.
toz yüklü hava dust-loaden air n.
tozlu hava dust-loaden air n.
toz yüklü hava dust-laden air n.
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri açık hava sineması drive-in n.
hava terminalinde bilet ve bagajın kontrol edildiği tezgah check-in desk n.
açık hava türbülansı clear-air turbulence n.
tozlu hava dust-laden air n.
açık hava toplantısı open-air meeting n.
açık hava sineması open-air cinema n.
açık hava yüzme havuzu open-air pool n.
açık hava tiyatrosu open-air theater n.
açık hava tiyatrosu open-air theatre n.
gerçek zamanda hava radyoaktivitesi gözlemi real-time air monitoring n.
ünlü insanları tanıyormuş gibi hava atan name-dropper n.
kötü hava şartlarından dolayı limanda mahsur kalmış (gemi) weather-bound n.
yer-hava iletişimi ground air communications n.
soğuk hava inclement weather n.
yaş hava humid air n.
nemli hava humid air n.
kötü hava inclement weather n.
hava yoluyla taşıma airlift n.
hava fişeği firework n.
açık hava yüzme havuzu lido n.
nemli hava moist air n.
dış hava outside air n.
dış hava outdoor air n.
hava boşluğu pocket n.
hava toplama kutusu plenum n.
hava panjuru register n.
açık hava müzesi outdoor museum n.
hava deliği vent n.
hava etkisiyle aşınma weathering n.
hava etkisiyle parçalanma weathering n.
hava etkisi weather n.
hava bükücü air bender n.
anormal hava şartları abnormal weather conditions n.
değişken hava changeable weather n.
normalin dışında hava şartları marginal weather n.
kötü hava koşulları adverse weather conditions n.
hava atma flaunting n.
hava durumu programı sunan kimse forecastman n.
dumansız hava sahası smoke-free air zone n.
dumansız hava sahası smoke-free zone n.
dumansız hava sahası smokeless zone n.
rüzgarlı hava windy weather n.
taze hava ihtiyacı fresh air need n.
hava durumu sunucusu weather reporter n.
sıcak hava hot spell n.
hava değişikliği change of scenery n.
karanlık hava dark weather n.
karanlık hava dark sky n.
bunaltıcı bir hava a muggy weather n.
sert hava şartları severe weather conditions n.
sert hava şartları harsh weather conditions n.
sert hava koşulları severe weather conditions n.
sert hava koşulları harsh weather conditions n.
ılık hava warm air n.
ılık hava mild air n.
tanımlanamayan hava aracı/taşıtı bogy n.
tanımlanamayan hava aracı/taşıtı bogie n.
tanımlanamayan hava aracı/taşıtı bogey n.
bunaltıcı hava sultry weather n.
hava kurtarma air rescue n.
yerel hava durumu local weather forecast n.
büyük bir soğuk hava cephesi a massive cold front n.
açık hava dans pisti open-air dance floor n.
sibirya üzerinden gelen soğuk hava dalgası siberian cold front (to affect) n.
hava öfkesi air rage n.
yağmurlu hava wet weather n.
şiddetli/ağır/sert hava şartları extreme weather conditions n.
kamu oyunda hakim olan hava public mood n.
kamu oyunda hakim olan hava the public's mood n.
bir tür hava keseli su yosunu bladderwrack n.
kapalı hava overcast n.
kapalı hava overcast weather n.
olumsuz hava şartları unfavorable weather conditions n.
kötü hava koşulları unfavorable weather conditions n.
olumsuz hava şartları bad weather conditions n.
olumsuz hava koşulları bad weather conditions n.
olumsuz hava koşulları unfavorable weather conditions n.
kötü hava şartları unfavorable weather conditions n.
kötü hava şartları bad weather conditions n.
kötü hava koşulları bad weather conditions n.
hava ve iklim olayları weather and climate events n.
hava elementi air element n.
hava durumu sunucusu weathergirl n.
hava durumu sözlüğü weather dictionary n.
insansız hava aracı drone n.
hava sörfü skysurfing n.
hava sörfü sky surfing n.
olumlu hava mood of optimism n.
iyimser hava mood of optimism n.
hava radyo farı air beacon n.
hava haznesi air chamber n.
hava değiştirici air exhauster n.
hava koruması air cover n.
hava savaşı aerial combat n.
hava alarmı air alert n.
hava kapağı air flap n.
açık hava banyosu air bath n.
hava mareşali air marshal n.
abd hava kuvvetleri air corps n.
hava girdabı air eddy n.
hava baskını blitz n.
hava tabancası blowgun n.
balinanın hava deliği blowhole n.
hava savaşı dogfight n.
hava kuyusu downcast n.
soğuk hava odası walk-in box n.
soğuk hava deposu walk-in box n.
açık hava hayvanat bahçesi open-air zoo n.
hava olayı weather event n.
yukarı yönlü hava akımı updraught n.
yukarı yönlü hava akımı updraft n.
hava saldırısı airstrike n.
hava dalışı sky diving n.
hava kargo air cargo n.
hava kapağı weather hood n.
hava alanı veya otobüs terminali gibi yerlerde bilgi alabildiğiniz dokunmatik ekran interactive kiosk n.
yukarı (doğru olan) hava akımı upwash n.
(yağmurlu/puslu) berbat hava soggy day n.
türkiye için hava tahmini weather forecast for turkey n.
soğuk hava koşulları cold weather conditions n.
hava kabarcıklı zarf jiffy bag n.
hava hokeyi air hockey n.
hava taşıtları air crafts n.
sıcak hava balonu yolculuğu hot air balloon ride n.
türk hava yolları emeklisi turkish airlines retiree n.
açık hava etkinliği outdoor event n.
açık hava fair atmosphere n.
istikrarsız hava changeable weather n.
serin hava cool weather n.
iç hava kalitesi indoor air quality n.
açık hava faaliyetleri outdoor activities n.
nefes borusu, trake, bronşlar veya ciğerlere hava taşıyan kollardan her biri air tube n.
(istasyonda/hava alanında) emanet luggage storage n.
ruh çağırma seansında masanın hava kaldırılması table lifting n.
sakin hava calm air n.
1 knot ve daha alt hızda esen rüzgarlı hava calm air n.
açık hava ocağı/fırını camp oven [australia/new zeland] n.
hava tahmini aeromancy n.
hava filatelisi aerophilately n.
hava ve gazlar mekaniği bilimi aerometry n.
yağışlı hava rain n.
hava akını air attack n.
hava balonu air balloon n.
hava boşluğu air well n.
hava yolu airline business n.
hava yolu postası airmailer n.
hava yolu zarfı airmailer n.
hava gücü airpower n.
hava gemisi air-ship n.
hava trafik kontrol air-traffic control n.
soğuk ve nemli hava raw weather n.
(hava) soğuk ve nemli olma rawness n.
açık hava etkinliklerine katılan kimse recreationist n.
bir şeyi hava ve su geçirmez malzemeyle kaplayan/arasını dolduran kimse cauker n.
hava sıcaklığı temperament [obsolete] n.
hava cıva farce n.
açık hava vaazı için yapılmış tahta kürsü tent [scottish] n.
açık hava güneşliği tentorium [obsolete] n.
açık hava gölgeliği tentorium [obsolete] n.
açık hava güneşliği tentory [obsolete] n.
açık hava gölgeliği tentory [obsolete] n.
soğuk hava the cold n.
kapalı hava heavy cloud n.
verilen hava timber [dialect] n.
verilen hava timbre n.
açık hava rekreasyonu outdoor recreation n.
hava hattından elektrik alarak çalışan otobüs trolly n.
temiz hava a breath of fresh air n.
cüceler, hava perileri ve su perileri gibi ruhani güçler elementals n.
fırtınalı hava tempestuous weather n.
yeterince hava basıncı olmama underinflation n.
bir ucu birine/bir şeye, diğer ucu da yükselebilen ve alçak uçan bir hava aracının yakalayıp havalandırdığı büyük bir balona bağlı kablo (askeri veya gizli servislerin kişileri tehlikeli durumlardan kurtarmak için kullandığı bir yöntem) skyhook n.
kötü hava weather n.
hava tahmincisi weathercaster n.
yüksek uçan kuşların dairesel yukarı yönlü hava akımından faydalanmak için bir araya gelmesi kettle n.
düşman hava araçları, gemileri ve füzelerine saldırarak yok etme kill n.
(hava aracı) kaldırıcı kuvvet lift n.
avın kokusunu getiren hava wind n.
manyetik hava detektörü mad (magnetic airborne detector) n.
zararlı haşarattan ve hava şartlarından korunması için havalandırılan veya soğutulan sandık veya dolap safe n.
kadın hava durumu sunucusu weatherwoman n.
kadın hava durumu sunucusu weather woman n.
hava kesesi bladder n.
bazı komedi gösterilerinde sopa gibi kullanılan içi hava dolu kese bladder n.
şişirildiğinde döşek görevi gören, kullanılmayıp katlandığında az hacim kaplayan hava geçirmez şişme yatak mattress n.
hava durumunu önceden haber veren bir şey weatherwiser n.
hava geçidi windway n.
hava yolu windway n.
soğuk hava winter n.
(su, hava, rüzgar ile) şişme bloatedness n.
hava, buhar veya gazın baskıyla çıkmasından kaynaklı ses blowing n.
alevin ısısını artırmak için hava veya oksijen vermeye yarayan bir tüp blowtube n.
duvarda genellikle ahşap kepenkle örtülen hava ve ışık boşluğu bole [scotland] n.
zehirli hava mephitism n.
özellikle hava kirliliği seviyelerini etkileyen sisleri ve dumanları inceleyen bilim dalı miasmology n.
(su veya hava) gürültülü uğuldama sesi woosh n.
(su veya hava) gürültülü uğuldama sesi whoosh n.
yağmurlu hava showery weather n.
yalnızca hava ile yaşamanın mümkün olduğuna inanan kimse breatharian n.