Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | insani yardım | humanitarian assistance n. | ||
We have managed to increase our ability to deliver humanitarian assistance. İnsani yardım sağlama kabiliyetimizi arttırmayı başardık. More Sentences |
||||
General | insani yardım | humanitarian aid n. | ||
Between April and December 2002, we committed about EUR 80 million in emergency aid and humanitarian aid. Nisan ve Aralık 2002 arasında acil yardım ve insani yardım için yaklaşık 80 milyon Euro taahhüt ettik. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | insani yardım | humanitarian assistance n. | ||
Providing humanitarian assistance can only be a short-term approach - improving the economy must be our goal. İnsani yardım sağlamak sadece kısa vadeli bir yaklaşım olabilir; bizim hedefimiz ekonomiyi iyileştirmek olmalıdır. More Sentences |
||||
Politics | insani yardım | humanitarian aid n. | ||
We have spent EUR 100 million on humanitarian aid this year. Bu yıl insani yardım için 100 milyon avro harcadık. More Sentences |
||||
Military | ||||
Military | insani yardım | humanitarian assistance n. | ||
What I said about humanitarian assistance in these situations applies precisely to both sides. Bu tür durumlarda insani yardım konusunda söylediklerim her iki taraf için de geçerlidir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | insani yardım | humanitarian relief n. | ||
Politics | insani yardım | humanitarian support n. | ||
Politics | insani yardım | relief aid n. |