kısır - Turkish English Dictionary

kısır

Meanings of "kısır" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
kısır sterile adj.
That means going beyond the sterile little game of defending national privileges and territory in the short term.
Bu, kısa vadede ulusal ayrıcalıkları ve bölgeyi savunmaya yönelik kısır bir oyunun ötesine geçmek anlamına gelir.

More Sentences
kısır infertile adj.
kısır barren adj.
General
kısır cortex n.
kısır scab n.
kısır abortive adj.
kısır unfruitful adj.
kısır effete adj.
kısır infecund adj.
kısır unproductive adj.
kısır fruitless adj.
kısır castrated adj.
kısır poor adj.
kısır acarpous adj.
kısır aborsive adj.
kısır castrate adj.
kısır bankrupt adj.
kısır birthless adj.
kısır blank adj.
kısır bony adj.
kısır hirstie [scotland] adj.
kısır impregnant [obsolete] adj.
kısır improlific [obsolete] adj.
kısır infecundous [obsolete] adj.
kısır deaf [dialect] [uk] adj.
kısır shy adj.
Colloquial
kısır hungry adj.
Trade/Economic
kısır poor adj.
Physiology
kısır agenesic adj.
Gastronomy
kısır burghul salad n.
kısır bulgur salad n.
Botanic
kısır pod n.
kısır blind adj.
kısır debile adj.
Agriculture
kısır sick adj.
Breeding
kısır unprolific adj.
kısır geld [dialect] [uk] adj.
Archaic
kısır effete n.
British Slang
kısır shoot blanks n.
kısır fire blanks n.

Meanings of "kısır" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

Turkish English
General
kısır döngü vicious circle n.
You have not said how we are to escape from this tragic vicious circle.
Bu trajik kısır döngüden nasıl kurtulacağımızı söylemediniz.

More Sentences
kısır döngü vicious cycle n.
Fashion is a vicious cycle.
Moda bir kısır döngüdür.

More Sentences
kısır döngü a vicious circle n.
What we are at present witnessing is a vicious circle.
Şu anda tanık olduğumuz şey bir kısır döngüdür.

More Sentences
kısır görüşlü simple-minded adj.
Tom is a simple-minded person.
Tom kısır görüşlü biridir.

More Sentences
Trade/Economic
kısır döngü vicious circle n.
We need swift action, adequate resources and a comprehensive system of cooperation to break this vicious circle.
Bu kısır döngüyü kırmak için hızlı eyleme, yeterli kaynağa ve kapsamlı bir iş birliği sistemine ihtiyacımız var.

More Sentences
kısır döngü vicious cycle n.
Wow, what a vicious cycle.
Vay canına, nasıl bir kısır döngü.

More Sentences
Psychology
kısır döngü vicious circle n.
Only concerted, lawful, international action will finally break the vicious circle of violence.
Sadece uyumlu, yasal ve uluslararası eylem, şiddet kısır döngüsünü nihayet kıracaktır.

More Sentences
General
kısır kimse castrate n.
kısır atla yapılan numara jadery n.
kısır bitki mule n.
kısır kimse impotent n.
kısır kimse impregnant n.
yaralanma sonrası kısır döngü hareketleri yapmak circus v.
kısır olmayan nonsterile adj.
kısır (fil) rogue adj.
kısır bir biçimde fruitlessly adv.
kısır halde effetely adv.
kısır bir şekilde barrenly adv.
kısır bir biçimde unproductively adv.
kısır bir biçimde infructuously adv.
Proverb
yalnızca kendini düşünen biri kısır kalır/gelişemez a man wrapped up in himself makes a very small bundle
Colloquial
kısır görüşlü kimse hoddy-doddy [obsolete] n.
Idioms
verimsiz/kısır hareket abortive action n.
bir konu hakkında yararlı açıklamalar yerine kısır tartışmaların yürütülmesi shed more heat than light n.
kısır döngü a chicken and egg situation n.
kısır döngü catch 22 n.
kısır döngü a catch 22 n.
kısır döngü a chicken and egg situation/problem n.
kısır döngü a chicken-and-egg problem n.
kısır döngü a chicken-and-egg situation n.
kısır döngü chicken and egg n.
kısır döngüye girmek get into a vicious circle v.
kısır döngüye girmek get in a vicious circle v.
kısır döngüye girmek be in a vicious circle v.
kısır döngü içine girmek go round in circles v.
(erkek için) kısır olmak be shooting blanks v.
(erkek için) kısır olmak be firing blanks v.
kısır döngüden çıkmak break the cycle v.
kısır döngüye girmek be in a groove v.
kısır döngüye girmiş (stuck) in a rut adj.
kısır döngüde in a vicious circle expr.
Trade/Economic
yoksulluğun kısır döngüsü vicious circle of poverty
Technical
kısır kapanı scale trap n.
Computer
kısır döngü infinite loop n.
Mining
kısır kaya barren rock n.
Medical
kısır çift infertile couple n.
Logic
kısır döngü circle n.
Biology
üç x kromozomu olan kısır dişi organizma metafemale n.
bir x kromozomu ve üç set otozomu olan kısır erkek organizma metamale n.
kanarya ve başka bir kuşun kısır melezi mule n.
kısır bitki melezi mule n.
bilinen bir spor aşaması olmayan kısır bir mantar takımı mycelia sterilia n.
bilinen bir spor aşaması olmayan kısır bir mantar takımı order mycelia sterilia n.
Zoology
kısır dağgelinciği hobble n.
Botanic
erkek kısır hat male sterile line n.
kısır başçık sterile anther n.
kısır erkek organ lepal n.
kısır dişi organ pistillode n.
kısır erkek organ staminode n.
kısır erkek organ staminodium n.
erkek kısır male-sterile adj.
aynı başakçıktaki iki çiçeğinden biri kısır diğeri ise tek eşeyli olan (çimen) hemigamous adj.
kendine kısır self-incompatible adj.
Agriculture
kısır bitkiler üreten tohum terminator seed n.
kısır brom sterile brome n.
kısır brom bromus sterilis n.
Breeding
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş buzağıların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi martin n.
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş hayvanların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi martin n.
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş buzağıların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi freemartin n.
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş hayvanların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi freemartin n.
sürüden ayrılarak tek dolaşan kısır fil rogue elephant n.
kısır kuluçkalık yumurta clear n.
yaşlı veya kısır dişi koyun crock [dialect] [uk] n.
kısır(hayvan) yeld [scottish] adj.
kısır(hayvan) eild [scottish] adj.
(hayvan) kısır gast [dialect] [uk] adj.
kısır (inek veya marya) guess [dialect] [uk] adj.
(genellikle erkek) kısır impotent adj.
(yumurta) kısır clear adj.
Social Sciences
kısır döngü perverse cycle n.
eşi ölen ya da kısır olan erkeğin baldızıyla evlenmesi sororate n.
Linguistics
kısır düzen unproductive system n.
örtmece paradoksu/kısır döngüsü euphemism treadmill n.
Archaic
kısır görüşlü seely adj.
Entomology
arı, karınca ve yaban arısı kolonilerinde kısır dişi arı worker n.
British Slang
kısır erkek jaffa n.