kabiliyet

Meanings of "kabiliyet" in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	kabiliyet	talent n.
She has talent. Onun kabiliyeti var. More Sentences
2	Common Usage	kabiliyet	ability n.
Make sure that Ghent is used to strengthen the EU's ability to promote the open society. Ghent'in AB'nin açık toplumu teşvik etme kabiliyetini güçlendirmek için kullanıldığından emin olun. More Sentences
3	Common Usage	kabiliyet	capability n.
Each Member State sets it on the basis of its economic analysis and capabilities. Her Üye Devlet, kendi ekonomik analizi ve kabiliyetleri temelinde bunu belirler. More Sentences
General
4	General	kabiliyet	capacity n.
He must be able to pass the exam since he has the capacity. İmtihanı geçebilmesi lazım, zira kabiliyeti var. More Sentences
5	General	kabiliyet	power n.
The Member concerned has powerful powers of persuasion. İlgili Üye güçlü ikna kabiliyetine sahiptir. More Sentences
6	General	kabiliyet	capability n.
A military capability can help us if there is a common foreign and security policy. Ortak bir dış politika ve güvenlik politikası olması halinde askeri bir kabiliyet bize yardımcı olabilir. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	kabiliyet	ability n.
In the face of this challenge, the EU's ability to carry out its priorities must be strengthened considerably. Bu zorluk karşısında AB'nin önceliklerini yerine getirme kabiliyeti önemli ölçüde güçlendirilmelidir. More Sentences
General
8	General	kabiliyet	might n.
9	General	kabiliyet	skill variety n.
10	General	kabiliyet	dowry n.
11	General	kabiliyet	turn n.
12	General	kabiliyet	aptitude n.
13	General	kabiliyet	competence n.
14	General	kabiliyet	calibre n.
15	General	kabiliyet	vocation n.
16	General	kabiliyet	dower n.
17	General	kabiliyet	flair n.
18	General	kabiliyet	faculty n.
19	General	kabiliyet	natural ability n.
20	General	kabiliyet	aptness n.
21	General	kabiliyet	gift n.
22	General	kabiliyet	quality n.
23	General	kabiliyet	prerogative n.
24	General	kabiliyet	caliber n.
25	General	kabiliyet	technique n.
26	General	kabiliyet	hability [obsolete] n.
27	General	kabiliyet	quickness n.
28	General	kabiliyet	happiness n.
29	General	kabiliyet	micht [scotland] n.
30	General	kabiliyet	head n.
31	General	kabiliyet	congruity [obsolete] n.
32	General	kabiliyet	ingenium n.
33	General	kabiliyet	ingenuity [obsolete] n.
34	General	kabiliyet	ingeny [obsolete] n.
35	General	kabiliyet	ingine [scotland] n.
Law
36	Law	kabiliyet	faculty n.
Archaic
37	Archaic	kabiliyet	verve n.

Meanings of "kabiliyet" with other terms in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	kabiliyet geliştirme	capacity building n.
2	General	yetenek/kabiliyet gösterisi	talent show n.
3	General	doğuştan kabiliyet	inborn talent n.
4	General	kabiliyet ziyanı	waste of talent n.
5	General	kabiliyet israfı	waste of talent n.
6	General	bireysel kabiliyet	individual talent n.
7	General	planlı saldırının başlangıç gününde malzeme hazırlığı için gayrisafi imkan ve kabiliyet	d-day materiel readiness gross capability n.
8	General	kabiliyet unsuru	part n.
Trade/Economic
9	Trade/Economic	kurumsal kabiliyet	corporate capability/ability n.
Technical
10	Technical	çekirdek kabiliyet	core capability n.
Biology
11	Biology	genetik mirasla kabiliyet vermek	hardwire v.
Agriculture
12	Agriculture	kabiliyet sınıfı	capability category n.
Military
13	Military	askeri imkan ve kabiliyet	military capability n.
14	Military	bedeni ve akli kabiliyet değerlendirmesi	physical profile serial n.
15	Military	hava taşıma kabiliyet ve imkanı	airlift capability n.
16	Military	kabiliyet sahası	aptitude area n.
17	Military	kabiliyet derecesi testi	feasibility test n.
18	Military	kabiliyet derecesi etüdü	feasibility study n.
19	Military	kabiliyet notu	aptitude area score n.
20	Military	yurtiçi kabiliyet	domestic capability n.