kazık - Turkish English Dictionary

kazık

Meanings of "kazık" in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
Common Usage
kazık stake n.
We got glow-in-the-dark tent stakes for our next camping trip.
Bir sonraki kamp gezimiz için karanlıkta parlayan çadır kazıkları aldık.

More Sentences
General
kazık picket n.
There's a white picket fence around Tom's house.
Tom'un evinin etrafında kazıktan yapılmış beyaz bir çit var.

More Sentences
kazık stake n.
She was burned at the stake.
Kazıkta yakıldı.

More Sentences
kazık spike n.
There were spikes installed on top of the walls.
Duvarların tepesine kazık yerleştirildi.

More Sentences
kazık difficult adj.
Teacher, this question is too difficult!
Hocam bu soru çok kazık!

More Sentences
Colloquial
kazık a fast one n.
Tom tried to pull a fast one.
Tom kazık atmaya çalıştı.

More Sentences
Idioms
kazık a rip-off n.
This is a rip-off.
Bu bir kazık.

More Sentences
General
kazık deceit n.
kazık pale n.
kazık pole n.
kazık reed n.
kazık spile n.
kazık piling n.
kazık trick n.
kazık swindle n.
kazık con n.
kazık peg n.
kazık post n.
kazık trunch [obsolete] n.
kazık stab n.
kazık stick n.
kazık stob n.
kazık hard adj.
kazık costly adj.
kazık dear adj.
kazık extortionary adj.
kazık extortious adj.
Colloquial
kazık extortionate n.
kazık rip-off n.
kazık fast one n.
Technical
kazık pile n.
kazık prop n.
kazık post n.
Construction
kazık pile n.
Military
kazık base stake n.
Archaic
kazık stoccade n.
Slang
kazık skull-buster n.
kazık rip n.
kazık ripoff n.

Meanings of "kazık" with other terms in English Turkish Dictionary : 460 result(s)

Turkish English
Common Usage
kazık atmak rip off v.
It means that Percy was planning on ripping off the Russians this whole time.
Bu da demektir ki Percy bunca zamandır Ruslara kazık atmayı planlıyormuş.

More Sentences
General
kazık atmak double-cross v.
I double-crossed Tom.
Tom'a kazık attım.

More Sentences
Trade/Economic
kazık mal rip-off n.
The price of that designer handbag is a complete rip-off.
Bu tasarım el çantası tam bir kazık mal.

More Sentences
Architecture
ağaç kazık pile n.
The squirrel made a nest in the wood pile.
Sincap ağaç kazığında bir yuva yaptı.

More Sentences
General
kazık marka pricy n.
kazık çit picket fence n.
kazık çakma piling n.
kazık seti roller bandage n.
kazık bir yer gyp joint n.
kazık kök taproot n.
hayvanların bağlandığı kazık stake n.
kazık (kısa) peg n.
kazık çit paling n.
kazık seti terek sandpiper n.
kazık çit palisade n.
çit yapmaya özgü kazık paling n.
kazık duvar palisade n.
kazık marka pricey n.
tahta kazık trenail n.
ahşap kazık paling n.
çakma kazık driven pile n.
kazık yer gyp-joint n.
kazık atma rip-off n.
küçük kazık picket n.
büyük kazık pile n.
küçük kazık peg n.
kazık işleri pilework n.
serbest uçlu kazık çakma unencased piling n.
etrafı kazık çitle çevrili yer stockade n.
kazık (yeme) unfair deal n.
kazık bağı clove hitch n.
(dağcılık) tam kazık düğümü hitch knot n.
dikey kazık arrectary [obsolete] n.
yere kazık atılarak oynanan eski bir güney afrika oyunu jukskei [south africa] n.
kazık sokma impale n.
zemine çakılan kazık paal [caribbean] n.
yere dikilen kazık paal [caribbean] n.
atların sabitlenmesi için kullanılan demir kazık picketpin n.
kazık ve kalastan yapılan kanal kıyısı güçlendirici cunette n.
(kriket) kaleye dikilen kazık peg n.
çivi kazık (çadır kazığı) nail stake n.
bazı üst yapıları desteklemek için yere çakılan büyük kazık spile n.
kazık çit stockade fence n.
kazık gibi kimse stretch n.
kazık atmak deceive v.
kazık çakmak pale v.
kazık atmak humbug v.
kazık yemek be cheated v.
kazık atmak pull a fast one on somebody v.
kazık atmak cheat v.
kazık atmak overcharge v.
kazık çakmak drive in a stake v.
kazık çakmak pile v.
kazık atmak pull a fast one v.
kazık çakarak sabitlemek peg v.
kazık yemek pay through the nose v.
kazık kesilmek become very rigid v.
kazık sokmak impale v.
kazık atmak do somebody dirt v.
kazık atmak fob somebody off v.
kazık atmak swindle v.
dünyaya kazık kakmak live to a ripe old age v.
kazık atmak doublecross v.
kazık atmak burn v.
kazık atmak stiff v.
kazık atmak hum v.
kazık atmak doodle [dialect] v.
arasına kazık yerleştirmek interpale [obsolete] v.
(kaplumbağa, ıstakoz, kabuklu deniz ürünü) kazık saplamak peg v.
(sınırları) kazık yerleştirerek işaretlemek stake v.
kazık kadar lanky adj.
kazık kadar huge adj.
kazık (fiyat) exorbitant adj.
Phrasals
kazık çakarak sınırlarını belirlemek/sınır oluşturmak stake out v.
kazık atmak cross up v.
kazık atmak slip something over [dated] v.
birine kazık atmak trick on someone v.
Colloquial
kazık yeme dirty deal n.
kazık (yeme) dirty deal n.
kazık atmak pull a fast one v.
kazık atmak pull a trick v.
kazık atmak fanigle v.
kazık atmak hose v.
kazık atmak put it to v.
(birine) kazık atmak put it to (someone) v.
(birine) kazık atmak scam on (one) v.
kazık atmak do dirt v.
birine kazık atmak do someone dirt v.
birine kazık atmak do someone wrong v.
kazık yemiş burned adj.
Idioms
ergen gibi davranan kazık kadar adam large adult son n.
bilerek kazık atma daylight robbery n.
kazık marka out of sight n.
birinin güvenini kazanıp ona kazık atma a confidence game n.
kazık yemek get snowed v.
dünyaya kazık çakmak live to a grand old age v.
birine kazık atmak fob off on someone v.
kazık atmak palm off v.
kazık yemek pay an arm and a leg v.
kazık atmak fob off v.
kazık yemek pay through the nose for something v.
kazık atmak foist off v.
kazık yemek pay an arm and a leg for something v.
kazık atmak lead down the garden path v.
kazık yemek pay through the nose v.
kazık atmak fob off with v.
kazık atmak fob off onto v.
kazık atmak be on the fiddle v.
(birine) kazık atmak take (one) for a sleigh ride v.
birine kazık atmak take someone for a sleigh ride v.
kazık gibi olmak be (as) stiff as a board v.
(birine) kazık atmak do (someone) down [uk] v.
birine kazık atmak do someone dirt v.
birine kazık atmak do someone dirty v.
birine kazık atmak do the dirt on someone [us] v.
(birine) kazık atmak give (one) the shaft v.
birine kazık atmak give somebody the shaft [us] v.
kazık atmak give the shaft v.
kazık atmak lead down garden path v.
kazık atmak palm off v.
kazık gibi sert as stiff as a board expr.
kazık atan on the fiddle expr.
Technical
açık uçlu kazık open-end pipe pile n.
ağaç kazık timber pile n.
ağaç kazık wood pile n.
ağaç kazık çakma timber piling n.
ağaç yassı kazık timber sheet piling n.
ağaç yassı kazık plank-pile n.
ahşap kazık çakma timber piling n.
alaşımsız perde kazık non-alloy sheet piling n.
alt ucu genişletilmiş yerinde dökme kazık temel undernamed foundation n.
ankastre kazık encased pile n.
basınçlı su ile kazık çakma water jetting of piles n.
basınçlı su ile kazık çakma jetting of piles n.
basınçlı sulu kazık çakma jetting n.
burgulu kazık screw pile n.
betonarme kazık reinforced concrete pile n.
boru kazık steel shell pile n.
çekme mukavemeti (kazık) resistance to pulling out n.
çakma kazık raker pile n.
çekme kazık tension pile n.
çakma kazık driven pile n.
çakma kazık slanted pile n.
çelik kazık steel pile n.
çelik kazık steel piling n.
çelik kabuk kazık steel shell pile n.
çarıklı kazık surveyor's stake n.
çakma kazık jet pile n.
çakma kazık formülü pile driving formula n.
delme kazık bored pile n.
demir kazık çelik kazık steel pile n.
darbe başına penetrasyon (kazık) penetration per blow n.
darbe başına girme (kazık) penetration per blow n.
dinamik kazık formülü dynamic pile formula n.
düz yüzeyli kazık smooth pile n.
dökme kazık bored pile n.
düz uçlu kazık untapered pile n.
eğik kazık batter pile n.
emniyetli kazık yükü safe pile load n.
eğik kazık slanted pile n.
emprenye edilmiş kazık treated pile n.
eğik kazık inclined pile n.
eğik kazık jet pile n.
fore kazık bored pile n.
fore kazık ekipmanları bored piling equipments n.
ı-profıli çelik kazık i-beam pile n.
izin verilen kazık yükü admissible pile load n.
içi boş kazık hollow pile n.
kapalı uçlu kazık boru closed-end pipe pile n.
kabul edilen kazık yükü admissible pile load n.
kabul edilebilir kazık uç yükü allowable pile-toe load n.
kazık başlığı driving cap n.
kazık yükleme deneyi pile loading test n.
kazık grubu pile cluster n.
kazık sökücüsü pile puller n.
kazık çakma tesisi piling plant n.
kazık sökücü pile extractor n.
kazık sökme makinesi pile-drawing machine n.
kazık donatısı pile reinforcement n.
kazık formülü pile formula n.
kazık başlığı driving head n.
kazık çemberi pile ring n.
kazık yükü pile bearing load n.
kazık çukuru posthole n.
kazık tokmağı pile driver n.
kazık gövdesi pile stem n.
kazık sökücü makine pile extractor machine n.
kazık çekicisi pile puller n.
kazık başı head of pile n.
kazık tertibi pile layout n.
kazık başı çemberi pile ferrule n.
kazık çakmada su jeti yöntemi water-jet method of pile-driving n.
kazık çakıcı pile driver n.
kazık çakma mukavemeti pile driving resistance n.
kazık yükleme testi pile loading test n.
kazık çakma ekipmanı pile-driving equipment n.
kazık perde stake screen n.
kazık çakmada su püskürtmesi water jetting at pile driving n.
kazık iskele pile pier n.
kazık sökücüsü pile driver n.
kazık öbeği pile bent n.
kazık demeti pile cluster n.
kazık temel üzerine rıhtım duvarı quay wall on a pile foundation n.
kazık sırası pile row n.
kazık çivisi driftbolt n.
kazık gövdesi pile body n.
kazık tasarımı pile design n.
kazık stabilizasyonu piling stabilization n.
kazık paterni pile pattern n.
kazık başlığı pile cap n.
kazık çakma teçhizatı piling equipment n.
kazık çarığı shoe of pile n.
kazık çakma suretiyle sıkıştırma compacting by pile driving n.
kazık çakma pile-driving n.
kazık çekme mukavemeti resistance against of a pile pulling n.
kazık borusu piling pipe n.
kazık ayak pile bent n.
kazık çakma makinesi piling equipment n.
kazık sökme mukavemeti resistance against of a pile pulling n.
kazık direnci pile resistance n.
kazık sökme mukavemeti pile extraction resistance n.
kazık yükleme deneyi load test on pile n.
kazık çekicisi pile driver n.
kazık aralığı pile spacing n.
kazık taşıma yükü pile bearing load n.
kazık başlığı pile helmet n.
kazık çarığı pile point n.
kazık ucu pile toe n.
kazık başlığı false-pile n.
kılavuz kazık guide peg n.
kazık çekme deneyi pile pulling test n.
kazık ucu tip of the pile n.
kazık yapım alanı pile fabricating yard n.
kazık başı pile head n.
kazık başı takozu pile follower n.
kazık çakma pile driving n.
kazık uzatılması pile extension n.
kazık sökme pile extracting n.
kazık ucu pile point n.
kazık temel pile foundation n.
kazık perde pile dike n.
kazık çarığı pile shoe n.
kazık çekici pile extractor n.
kazık ayak trestle n.
kazık grubu pile bent n.
kazık yığını spiling n.
kazık inşaatı stake construction n.
kazık yükselmesi pile heave n.
kazık ekleme pile splicing n.
kazık çakma piling n.
kazık başı pile top n.
kılavuz kazık guide pile n.
kazık ucu point of a pile n.
kılıflı kazık cased pile n.
kazık grubu pile group n.
kazık çakma enerjisi energy of pile driving n.
kazık başı butt-end (pile) n.
kazık çit pile stockade n.
keson kazık caisson pile n.
kazık çakma derinliği depth of penetration of a pile n.
kazık çakarak sıkıştırma compacting by pile driving n.
kazık sırası row of piles n.
kazık çakma testi pile driving test n.
kazık ayak pile pier n.
konik kazık conical pile n.
kutu kazık box-pile n.
mahmuzlu kazık disk pile n.
müsaade edilen kazık yükü allowable pile load n.
mini kazık mini pile n.
meyilli kazık batter pile n.
pilot kazık surveyor's stake n.
prekast beton kazık precast concrete pile n.
pürüzsüz kazık smooth pile n.
soğuk şekillendirilmiş perde kazık cold-formed sheet piling n.
soğan başlı yerinde dökme kazık pedestal pile n.
sivri uçlu kazık tapered pile n.
soğan başlı kazık bulb pile n.
sürtünmesiz kazık smooth pile n.
suoku ile kazık çakma water jetting of piles n.
tahta kazık peg n.
taşıyıcı kazık bearing pile n.
teleskopik çakma kazık franki pile n.
tahta kazık çakma pegging n.
teleskopik çakma kazık frankipile n.
tahta kazık çakacı peg rammer n.
vibro kazık vibro pile n.
vibrasyonlu kazık çakma pile driving by vibration n.
ufak kazık picket n.
vidalı kazık screw pile n.
vibrasyonlu kazık vibro pile n.
yan kazık off-set stake n.
yerinde dökme kazık cast in place pile n.
yüzer kazık friction pile n.
yüzen kazık floating pile n.
yerinde dökme kazık cast in site pile n.
yerinde dökme kazık cast-in-place n.
yüzer kazık çakma tesisi floating pile-driving plant n.
yuvarlak çarıklı kazık disk pile n.
takoz veya kazık çakmak için kullanılan ahşap başlı ağır bir çekiç mall n.
(çit kenarını birleştiren) kazık rider n.
tokmağı iple çekilerek havaya kaldırılan basit formlu bir kazık çakıcı ringing engine n.
kazık tokmağı gin n.
kazık çekicisi gin n.
manivelanın hareketini engelleyen ince kazık pin n.
(tarak gemisini demirlemek için kullanılan) dört sivri uçlu direk/kazık spud n.
çakmak (kazık vb) penetrate v.
kazık eklemek pile splice v.
burgulu kazık üzerine dikilen screw-pile adj.
burgulu kazık üzerine inşa edilen screw-pile adj.
burgulu kazık üzerine dikilen screw-piled adj.
burgulu kazık üzerine inşa edilen screw-piled adj.
Architecture
ağaç kazık piling n.
kazık temel pile foundation n.
kazık temelli ev pole house [new zealand] n.
kazık temel yöntemi ile ilgili earthfast adj.
kazık temelli binalar ile ilgili earthfast adj.
Construction
açık uçlu kazık open-end pipe pile n.
beton kazık concrete pile n.
beton boru kazık hollow concrete tube pile n.
büyük çaplı boru kazık cylinder pile n.
beton dolgulu kazık boru concrete filled pipe pile n.
çakma kazık raker pile n.
eğik kazık raker pile n.
ekstra destekleyici kazık prick post n.
eğik kazık battered pile n.
genişletilmiş uçlu kazık enlarged-base pile n.
hazır kazık precast pile n.
h-profili çelik kazık h-beam pile n.
kazık boru pipe pile n.
kazık perde curtain of piles n.
kesişen kazık secant pile n.
kazık başlığı pile cap n.
kazık temel pile foundation n.
öngerilmeli betonarme kazık prestressed pile n.
öngerilmeli öndökümlü kazık prestressed precast piling n.
öndökümlü kazık precast pile n.
prekast kazık precast pile n.
soğan başlı kazık enlarged-base pile n.
şahmerdanlı kazık çakma makinesi drop-hammer pile driver n.
tampon kazık fender pile n.
teğet kazık tangent pile n.
teğet kazık tangent wall n.
tekil kazık single pile n.
yassı kazık pile plank n.
yansı kazık battered pile n.
yalancı kazık false pile n.
yerinde dökme kazık cast-in-situ pile n.
üst yapının temellerini destekleyen ağır kazık veya direkler pilings n.
kazık borusu fender pile n.
(betonarme kazık tabanında) çimento fazlalığı pedestal n.
Woodworking
ahşap kazık wooden pile n.
ahşap kazık wood pile n.
ahşap kazık timber pile n.
Traffic
ahşap kazık wooden pile n.
kazık boyu pile length n.
kazık uzunluğu pile length n.
kazık aralığı pile spacing n.
kazık taşıma gücü bearing capacity of a pile n.
öngerilmeli kazık prestressed pile n.
Marine
ankrajlı kazık perdesi anchor sheet-pile n.
ahşap kazık wood pile n.
ahşap kazık timber pile n.
ankarajlı kazık anchor coupled-pile n.
çelik kazık boru steel pipe pile n.
çift yassı kazık tipli jeti double sheet pile jetty n.
dökmedemir kazık cast iron pile n.
iki sıra saç kazık ile yapılmış rıhtım duvarı quaywall built with two rows of sheet-piles n.
kazık çakma dubası pile deriving barge n.
kazık destekli korkuluk duvarı pile-supported parapet n.
kazık varyosu pile driver n.
kazık çakıcı pile driver n.
kıyı beslemesi için kullanılan kum kazık stockpile n.
kazık çakıcı pile driving equipment n.
kum kazık dubası sand pilling barge n.
kötü kazık bağı cow hitch n.
kum sıkıştırma kazık dubası sand compaction pilling barge n.
kum sıkıştırmalı kazık yöntemi sand compaction pile method n.
konsol tipi yassı kazık rıhtım cantilever sheet-piled quaywall n.
su seviyesinin üstünde kazık üstüne oturtulan düz yapı plant form n.
yassı kazık steel sheet pile n.
yassı kazık pile sheet n.
yassı kazık sheet pile n.
 grup kazık piling n.
dönel kazık bağı magnus hitch n.
balina teknesinde zıpkın ipinin sarıldığı kazık loggerhead n.
gemiyi sabitlemek için liman dibinde istiflenen kazık öbeği dolphin n.
bumbanın sabitlendiği kazık öbeği dolphin n.
Botanic
dalsız kalın kazık kök üzerinde bulunan çıkıntı dal fang n.
Agriculture
eğimli kazık çit dogleg fence [australia] n.
Forestry
kreozotlanmış ahşap kazık creosoted pile n.
Fishery
balina teknesinde zıpkın ipinin sarıldığı sert, yuvarlak ve dik kazık loggerhead n.
History
(armacılıkta) küçük kazık vergette n.
Archaeology
antik dönemlerde kazık çakmak için kullanılan bir alet fistuca n.
hopewell arkeolojik sit alanından çıkarılmış kazık benzeri bir kemik buluntu skewer n.
Environment
çelik-boru kazık steel-pipe pile n.
kazık gruplaması pile group n.
keson tip kazık çalışması caisson type pile works n.
kazık temel kuyusu well foundation works n.
kazık gömme derinliği depth of embedment of pile n.
kazık dayanım gücü pile bearing capacity n.
tabaka kazık muhafaza sheet pile revetment n.
toprağı tutması veya sızıntıyı önlemesi için yan yana konulmuş kazık sırası sheath pile n.
Geology
betonarme kazık concrete pile n.
çakılan kazık driven pile n.
dinamik kazık formülü dynamic formula n.
hazır kazık driven pile n.
kompozit kazık compaction pile n.
sıkıştıran kazık displacement pile n.
sürtünmeli kazık friction pile n.
yerinde dökülen beton kazık cast in-place concrete pile n.
Military
burgulu kazık screw picket n.
genellikle savunma için yapılan kazık çit stockade n.
sabit nokta kazık grubu holdfast n.
savunma için yapılan kazık çit estacade n.
suçlunun ceza olarak üzerinde tek ayak durduğu kazık picket n.
kazık üzerinde tek ayak durma cezası picket n.
Sport
(kroket) maçı almak için topun çarptırılması gereken kazık peg n.
Archaic
kazık atmak gudgeon v.
Slang
kazık soru/problem conk-buster n.
kazık soru/problem konk-buster n.
çok zor/kazık ders skull-buster n.
çok zor/kazık ders skull-popper n.
çok zor/kazık killer n.
başkasına kazık atan kimse ripoff n.
başkasına kazık atan kimse rip-off n.
kazık atmak ream v.
kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek have a corncob up (one's) butt [us] v.
kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak have a corncob up (one's) butt [us] v.
kazık/baston gibi dimdik olmak have a corncob up (one's) butt [us] v.
kıçında kazık varmış/kıçına kazık girmiş gibi durmak/yürümek have a poker up (one's) butt v.
kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak have a poker up (one's) butt v.
kazık/baston gibi dimdik olmak have a poker up (one's) butt v.
birine on dolar kazık atmak screw someone out of ten bucks v.
birine kazık atmak give someone the shaft v.
kazık yemek get the shaft v.
kazık yemek get stiffed v.
kazık yemek get screwed v.
kazık yemek have been had v.
kazık yemek was had v.
kazık yemek been had v.
kazık atmak diddle v.
(birine) kazık atmak futz (one) v.
kazık atmak phutz v.
kazık atmak futz with v.
kıçında kazık varmış gibi durmak/davranmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
kıçına kazık girmiş gibi durmak/davranmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
kazık yutmuş gibi durmak/davranmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
kazık yutmuş/baston yutmuş gibi olmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
(birine) kazık atmak do (one) wrong v.
kazık atmak jack v.
kazık atmak dish v.
kazık yemiş blued, screwed, and tattooed adj.
kazık yemiş screwed, blued, and tattooed adj.
kazık gibi sert stiff as a board adj.
kazık gibi stiff as a board adj.
kazık gibi sert stiff as a poker adj.
kazık gibi stiff as a poker adj.
kazık yemiş stiffed adj.
Modern Slang
kazık yeme a dick in the ass n.
göte giren kazık a dick in the ass n.